11. Yargı Paketi'ne “infaz” revizesi: 50 bin kişilik tahliye projeksiyonu
AK Parti'nin uzun süredir üzerinde çalıştığı ve bu hafta Meclis'e sunulması beklenen 11. Yargı Paketi ertelendi. Ertelemenin ana nedenini ise kamuoyunda "Kovid infaz düzenlemesi" olarak bilinen ve pandemi döneminde ortaya çıkan infaz eşitsizliklerini gidermeye yönelik çalışmanın pakete eklenip eklenmeyeceği tartışması oluşturdu. Peki bu düzenleme neden yeniden gündemde? "Eşitsizlik" mesajlarının kaynağı ne? Düzenlemeden kimler yararlanabilecek? Siyasi partilerin tutumu ne? Tüm bu soruların yanıtı haberimizde. Fevzi Çakır'ın haberi..
Pandemi döneminde uygulanan infaz usulünün temelini, 14 Temmuz 2023’te yürürlüğe giren Geçici Madde 10 oluşturdu. Bu madde, Kovid-19 nedeniyle açık cezaevlerinde izinli sayılan hükümlülerin durumunu düzenlemek amacıyla getirildi.
Düzenleme iki temel mekanizma içeriyordu. İlki; açık cezaevinde izinde bulunan ve cezasının bitimine beş yıl veya daha az kalan hükümlülerin hiçbir talep şartı olmaksızın denetimli serbestliğe geçirilmesiydi. Bu kişiler için cezaevine dönüş tamamen kaldırıldı. İkincisi; açık cezaevine ayrılmasına üç yıl veya daha az kalan hükümlülere üç yıl erken denetimli serbestlik hakkı verilmesiydi. Terör ve örgütlü suçlardan hükümlü bulunan mahkûmlar ise kapsam dışında tutuldu. Bu düzenlemeden binlerce kişi yararlanarak erken tahliye edildi.
EŞİTSİZLİK NEDEN ORTAYA ÇIKTI?
Düzenlemeden yalnızca 31 Temmuz 2023’ten önce işlediği suç nedeniyle cezaevine girenler yararlanabildi. Aynı tarihte suç işleyip hakkında hüküm kesinleşmediği için cezaevine girmeyenler ise kapsam dışı kaldı. Bu durum, “eşitsizlik” eleştirilerine yol açtı. O dönemde denetimli serbestlik süresinin üç yıl olarak uygulanıyorken yeniden bir yıla düşürülmesi de tepkileri artırdı.
HAZIRLANDI AMA...
AK Parti; cezaevlerindeki yoğunluk, siyasi partilerden gelen talepler ve kamuoyundaki beklentiler doğrultusunda eşitsizliğin giderilmesine yönelik bir çalışma yürüttü. Geçtiğimiz yasama döneminde teklif olgunlaştırılarak Meclis gündemine kadar geldi; ancak daha detaylı değerlendirme yapılacağı gerekçesiyle görüşmeler yeni yasama dönemine bırakıldı. O dönemde erteleme kararının, Terörsüz Türkiye süreci bağlamında ileride daha kapsamlı bir düzenleme yapılması olasılığı nedeniyle alındığı da öne sürüldü.
CEZAEVLERİNDE REKOR DOLULUK
Ekim ayında başlayan yeni yasama dönemiyle birlikte infaz düzenlemesi beklentisi yeniden gündeme taşındı. Cezaevlerindeki mevcut tablo da düzenleme ihtiyacını güçlendirdi. Adalet Bakanlığı’nın 3 Kasım 2025 tarihli güncel verileri, cezaevlerinde kapasitenin çok üzerinde bir yük bulunduğunu gösteriyor. Cezaevlerinde hâlen 428 bin 267 tutuklu ve hükümlü bulunuyor. Cezaevlerinin kapasitesi ise 302 bin 886. Bu tablo; güvenlik, barınma, personel yükü ve sağlık hizmetleri açısından cezaevlerinin ciddi baskı altında olduğunu ortaya koyuyor.
11. YARGI PAKETİ İLE ARTAN BEKLENTİ
Trafik suçları, bilişim yoluyla dolandırıcılık, telefon dolandırıcılığı, sanal bahis ve sanal kumar gibi birçok alanda ağır yaptırımlar öngören 11. Yargı Paketi gündeme geldiğinde, infaz düzenlemesine ilişkin beklenti de yükseldi. Ancak teklifin içinde infaz başlığına yer verilmedi.
AK PARTİ MHP TEMASI SONRASI ERTELEME
Bu gelişme üzerine MHP ile AK Parti arasında yoğun bir temas trafiği yaşandı. Edinilen bilgilere göre MHP, infaz düzenlemesinin doğrudan 11. Yargı Paketi’ne eklenmesini talep etti. Bu çerçevede MHP Genel Başkan Yardımcıları Feti Yıldız ve Erkan Akçay, AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler ile kritik bir görüşme gerçekleştirdi. Temaslar sonucunda bu hafta Meclis’e sunulması planlanan 11. Yargı Paketi ertelendi. AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, “Pandemi dönemindeki infaz düzenlemesinin ardından ortaya çıkan farklılıkların, eşitsizlik iddialarının farkındayız. Bu konuda Adalet Bakanlığı ile birlikte kapsamlı bir çalışma yürütüyoruz” açıklamasını yaptı. Bu açıklama, denetimli serbestlik ve infaz oranlarında yeni bir düzenlemenin gündeme gelebileceği beklentisini güçlendirdi.
SİYASİ DENGELER
AK Parti, infaz reformunu Terörsüz Türkiye sürecinde belirli bir aşamaya gelindikten sonra daha geniş bir paket içinde ele alma eğilimindeydi. Geçen yasama döneminde konunun beklemeye alınması da bu stratejiyle ilişkilendirildi. DEM Parti, infaz düzenlemesinin terör suçlarını da kapsaması yönünde talepler dile getirirken; MHP ise terör suçlarının mevcut düzenlemelerde olduğu gibi kapsam dışında tutulmasını savunuyor. Cezaevlerindeki doluluk, pandemi sonrası oluşan kırılma ve siyasi partilerin farklı talepleri birleşince, 11. Yargı Paketi’nin çerçevesinin yeniden şekillenebileceği değerlendiriliyor. AK Parti’nin yapacağı etki analizi ve MHP ile yürütülen görüşmeler belirleyici olacak. Önümüzdeki günler, infaz düzenlemesinin hem kapsamı hem de zamanlaması açısından kritik önem taşıyor. Düzenlemenin 11. Yargı Paketi’ne eklenme ihtimali de değerlendiriliyor.
50 BİN KİŞİLİK TAHLİYE PROJEKSİYONU
Çalışmanın kapsamı genişletilmeden mevcut haliyle hayata geçirilmesi durumunda, yaklaşık 50 bin hükümlünün düzenlemeden yararlanarak ilk etapta tahliye olabileceği değerlendiriliyor. Bu sayı, cezaevlerindeki yoğunluğun azaltılması açısından kritik önem taşıyor.