AKM'de sanat dolu bir hafta

Yaftalı Tabut-İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları; 10 Şubat Saat 20.00’de AKM Tiyatro Salonu’nda.

HESPERIDES BAHÇESİ

İspanyol-Fas dans tiyatrosu projesi olan Hesperides Bahçesi, Alicia Soto, Julio Martín da Fonseca, Carmen Samudio Kostina tarafından kaleme alındı. Alicia Soto tarafından yönetilen oyunda; Alicia Soto, Lorenza Di Calogero, Paloma Calderón, Ana Lola Cosín (understudy) Sanae Assif ve Ester Lozano oynuyor. Bir Yunan mitolojisine göre Hesperides, ölümsüzlük veren altın elmaların olduğu meyve ağaçlarının bulunduğu bahçeyi koruyan perilerdir. Hesperides Bahçesi, evrensel olarak farklı kültürler, dinler, yerler ve zamanlardaki tüm kadınların iç bahçesini temsil ediyor. Rüya gibi ve şiirsel bir bakış açısıyla, her kadının kendisi için yarattığı alanı tasvir ediyor: hayal kurmak, dinlenmek, nefes almak, susuzluğunu gidermek ve onu ayakta tutan, devam etmesine yardımcı olan samimi bir dünya inşa etmek için bir sığınak sunuyor.

Hesperides Bahçesi-Alicia Soto-Hojarasca; 11 Şubat 20.00’de AKM Tiyatro Salonu’nda.

ÇORAP GONZO (3-6 Yaş)

Çekmecedeki çorapların arasında biri var ki… diğerlerinden biraz farklı! Öyle ki diğer takım arkadaşını bulabilmek için büyük bir maceraya atılıyor. İşte o, Çorap Gonzo! Peki, Gonzo diğer tekini bulmak için nereye gidecek? Diyarbakır Devlet Tiyatrosu oyuncuları, minik sanatseverleri eğlenceli bir yolculuğa çıkarıyor. Gülşen Manisalı’nın yazdığı Çorap Gonzo, Meriç Coşar tarafından oyunlaştırıldı. Ebru Kara’nın rejisörlüğünde gerçekleşen oyunda; Gonzo: M.Furkan Dikici, Enzo / Külotlu Çorap: Şükran Latifoğlu, Zozo / Kirli Sepeti / Limon: Seda Özdemir, Jojo / Çamaşır Makinesi / Buzdolabı: Şamil Kankul, Kokuşuk: Ömer Yayğır, Gülşen / Karpuz ise Dua Selek tarafından canlandırılıyor.

Çorap Gonzo-Filozof Çocuklar İçin Hikayeler Projesi-Diyarbakır Devlet Tiyatrosu; 11-12-13 Şubat tarihlerinde saat 10.00 ve 13.00’te AKM Çocuk Sanat Merkezi’nde.

TROYA

Anadolu Ateşi Dans Topluluğu Troya efsanesine hayat vererek sanat tarihinin bu ölümsüz eserine anayurdundan üç bin yıl sonra merhaba diyor. Hitit Kralı Tuthalia’dan, Akhileus’a, Büyük İskender’den Roma İmparatoru Sezar’a, Pers Kralı Kserkses’ten Bizans Kralı Konstantinus’a, Fatih Sultan Mehmet’ten Mustafa Kemal Atatürk’e kadar çağlar aşan dünya liderlerinin düşlerini süsleyen ışıklı şehir Troya’nın yıkıntılarından yükselen çığlık ve 3000 yıllık mistik bir düş sahnede yeniden hayat buluyor. Anadolu Ateşi, yitik bir mitin gölgesinde sürdürülen hummalı bir çalışma ile gerçekleşen bu müzikal başkaldırıyı sanatseverlerle buluşturuyor.

Troya; 11 Şubat 20.00’de Türk Telekom Opera Salonu’nda.

LA TRAVIATA

Giuseppe Verdi’nin eşsiz bir hikâyeyi operatik bir başyapıta dönüştürdüğü La Traviata, opera tarihinin en çok sahnelenen ve hayranlık uyandıran eserlerinden biri olarak tahtını koruyor. Verdi’nin “Rigoletto - Il Trovatore – La Traviata” üçlemesinin en tanınmış eseridir La Traviata…

Francesco Maria Piave’nin yazdığı libretto, Alexandre Dumas'nın (oğul) romanının özünü kusursuz bir şekilde sahneye taşıyor. Verdi’nin müziği, bu hikâyeye evrensel bir ruh kazandırırken; Violetta’nın melankolisi, Alfredo’nun tutkusu ve Germont ailesinin toplumsal baskıları, her biri ayrı ayrı, müzikal olarak canlandırılarak her notada ve her melodide, karakterlerin yaşadığı duygusal fırtınalar gözler önüne seriliyor.

La Traviata, sadece bir aşk hikâyesi değil, aynı zamanda dönemin toplumuna tutulan bir eleştiri aynası… Paris’in eğlence dolu yüzeyinin altında, toplumsal tabular, kadınlara biçilen roller ve aşkın özgürleştirici gücü sorgulanıyor. Violetta, hem güçlü hem de kırılgan bir karakter olarak, bu çatışmaların tam merkezinde yer alıyor. Onun trajedisi, bireysel arzular ile toplumsal normlar arasındaki uzlaşmaz gerilimin bir yansıması.

Devlet Opera ve Balesi Başrejisörü Recep Ayyılmaz'ın sanatın tüm dallarından yararlanarak ortaya çıkardığı yorumu ile sahneleyeceği La Traviata izleyiciyi, kendisini yalnızca bir operada değil, insanlığın en temel duygularını işleyen bir yaşam tablosunun içinde bulmaya davet ediyor.

La Traviata- İstanbul Devlet Opera ve Balesi; 12 Şubat 20.00’de Türk Telekom Opera Salonu’nda.

DOKUZ BEŞ MÜZİKALİ

Dokuz beş müzikali; iş dünyasında sabah 9 akşam 5 mesaisin de çalışan, kendilerini var edemeyen kadınların hikâyesini sahneye taşıyor. Cinsiyetçi, bencil patronları Hart’dan bıkmış 3 iş arkadaşı ve onların hayatta kalma mücadelesini sanatseverlerle buluşturan oyunda; karanlık arzular, pusuda bekleyen suçlar, masum görünen entrikalar, gerilim ve hepsinden ortaya çıkan mizah sunuluyor. Patricia Resnick’in yazdığı oyunda, rejisör koltuğunda Volkan M. Sarıöz oturuyor. Oyunda; Özlem Sak, Aslı Atmaca Gardaneri, Belgin Alptekin, Naim Hikmet Aksu, Özlem Uslu, Ahmet Buğrahan Yanık, Tufan Emre Ünal, Yıldız Gözde Muratoğlu, Kübra Özdemir, Yusuf Can Gür, Muhammed Yusuf Öztürk, Elif Siren, Berkay Alkan, Özge Üçdağ, Doğukan Karataş, Gül Ece Kıralı, Yusufhan Batı ve Haktan Cinemre gibi oyuncular yer alıyor.

Dokuz Beş Müzikali-Erzurum Devlet Tiyatrosu; 12 ve 13 Şubat saat 20.00’de AKM Tiyatro Salonu’nda.

EVGENY GRINKO-SEVGİLİLER GÜNÜ KONSERİ-AYIN KONSERİ

Dünyaca ünlü piyanist ve besteci Evgeny Grinko, “Sevgililer Günü”ne özel 13 Şubat’ta İstanbul Atatürk Kültür Merkezi’nde hayranlarıyla buluşuyor!

Büyülü parmaklarından piyano tuşelerine dökülen melodilerle dinleyenlerin kalbine dokunan, piyano başındaki etkileyici performanslarıyla hafızalarda iz bırakan Evgeny Grinko, bu özel günde romantizm dolu bir müzik şöleni sunacak.

“Valse”, “Winter Sunshine” ve daha birçok unutulmaz eseri canlı dinleme fırsatı sunan bu özel konser, uzun süre hafızalardan silinmeyecek.

Evgeny Grinko-Sevgililer Günü Konseri–Ayın Konseri; 13 Şubat Saat 20.00’de Türk Telekom Opera Salonu’nda.

ÜÇ KEDİ BİR DİLEK (3-6 Yaş)

Bir yaz gecesi, üç kafadar Piti, Pati ve Pus gökyüzünü izlerken yıldızlar hakkında sohbet ediyor. Ancak Piti yıldızlara o kadar dalıyor ki arkadaşlarıyla oynamayı bile unutuyor. Gökyüzünde yıldızlar mı kayıyor yoksa bu üçlü yine bir şeyler mi karıştırıyor? Onunla yeniden oynamak isteyen Pati ve Pus, Piti’nin merakını gidermek için ne yapabilir? İşte bu sorunun cevabını arayan oyunun yazarı Sara Şahinkanat, yönetmen koltuğunda ise Ebru Kara oturuyor. Ay Dede/Pus: Hakan Akyüz, Yıldız/Piti/Leylek: Merve Giritlioğlu Yeşil, Pati: Ayhan Özşahin, Piyano: Berna Tülay Uğurlar tarafından canlandırılıyor. Oyun resim atölyesi ile son buluyor.

Üç Kedi Bir Dilek-Filozof Çocuklar İçin Hikayeler Projesi-Adana Devlet Tiyatrosu; 14 Şubat saat 10.00 ve 13.00’te, 15 ve 16 Şubat saat 11.00 ve 14.00’te AKM Çocuk Sanat Merkezi’nde.

SİYAHLI KADIN

Akıldan çıkmayan, insanın peşini bırakmayan, ne yapacağını bilemediği; korkuyla, kötülükle, dehşet ve trajediyle dolu bir hayalet hikâyesine sahip olan Arthur Kipps, artık bu lanetten kurtulmaya karar verir ve yaşadıklarını kağıda döküp, ailesi ve dostlarına anlatarak bunu yapabileceğini düşünür. Kendisine yardım etmesi için genç bir aktörle anlaşır ve bu zorlu, korku dolu yolculuğa bir tiyatro sahnesinde birlikte tekrar çıkarlar. Susan Hill tarafından yazılan, Stephen Mallatratt tarafından oyunlaştırılan Siyahlı Kadın, Mesut Turan tarafından yönetiliyor. Erdinç Doğan, Gökçe Yurtsal, Nazlı Özdemir ve Fikriye Musluoğlu ise oyuncu olarak sahnede yer alıyor.

Siyahlı Kadın-Ankara Devlet Tiyatrosu; 14 ve 15 Şubat saat 20.00’de AKM Tiyatro Salonu’nda.

İSTANBUL DEVLET SENFONİ ORKESTRASI DENİZBANK KONSERLERİ-SEVGİLİLER GÜNÜ KONSERİ

İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası DenizBank Konserlerinde 14 Şubat’ta, sanatın en önemli itici gücü olan sevgiye adanmış bir konser ve her biri sevgi ve tutkuyla işlenmiş eserler repertuvarı süslüyor. Şef George Pehlivanian yönetimindeki konserde ilk olarak, eşi Phrygia ile destansı bir özgürlük savaşına imza atan Spartacus’un hikâyesini ölümsüzleştiren A.Khachaturian’ın Adagio adlı eserine yer veriliyor. Ardından büyük bir aşkla bağlı olduğu çalgısına eşsiz güzellikte bir konçerto yazan F. Liszt’in Birinci Piyano Konçertosu, ülkemizin önde gelen piyanistlerinden Burçin Büke’nin yorumuyla bir kez daha hayat bulacak. Son olarak ise W. Shakespeare’in çağlara meydan okuyan yapıtından aldığı ilhamla S. Prokofiev’in bestelediği bir aşk hikâyesi olan Romeo ve Juliet Süiti’nin tutkulu pasajları, orkestra tarafından bu güzel akşamda yorumlanacak.

İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası DenizBank Konserleri-Sevgililer Günü Konseri; 14 Şubat saat 20.00’de Türk Telekom Opera Salonu’nda.

DEVRAN-I ŞERİF

Devrân kelimesi Arapça “dâra” fiilinden türemiştir. Sözlükte bir şeyin kendi etrafında sürekli olarak dönmesi, tavaf etmek, bir yörüngede dönmek, kanın damarlardaki döngüsü gibi anlamlara gelir. Bir zikir türü olarak devran, dairevî bir halka şeklini alarak, âyinin belirli bir yerinde el ele tutuşularak veya eller omuzlara atılarak yapılan zikirdir. Sanat yönetmenliğini Yüce Gümüş’ün üstlendiği Devran-ı Şerif’te Postnişin ise M. Fatih Çıtlak.

Devran-ı Şerif-İstanbul Meydan Meşkleri Topluluğu; 15 Şubat saat 20.30’daTürk Telekom Opera Salonu’nda.

TÜRK TELEKOM PRİME KAHVE KONSERLERİ-HOMMAGE A BACH-BACH’A SAYGI

Türk Telekom Prime Kahve Konserleri, her Cumartesi Atatürk Kültür Merkezi’nin büyüleyici atmosferinde sanatseverlerle buluşuyor. Zengin müzik repertuvarı ve sıcak atmosferiyle bu konserler, Cumartesi sabahlarına keyif katıyor.

‘Bach’a saygı’ programı, J. S. Bach’ın eserleri ve Bach’ın müziğinden etkilenen bestecilerin, Bach’a ithaf edilmiş eserlerinden oluşuyor. Emirhan Tuğa klarinette, Antonis Pratsinakis çelloda ve Ere Lievonen piyanoda devleşiyor.

Türk Telekom Prime Kahve Konserleri-Hommage A Bach- Bach’a Saygı; 15 Şubat saat 11.00’de Türk Telekom Opera Salonu Alt Fuaye’de.

KAYBOLUŞ

Rumen oyun yazarı Elise Wilk'in aynı adı taşıyan oyununa dayanan Kayboluş; umut, umutsuzluk, fedakârlık, aşk, nefret ve bağışlama üzerine bir hikâye anlatıyor. Alınan kararlar, ülkelerini terk etmeye zorlanan insanlar, bozulan aile ilişkileri, tüm bunlar üç zaman dilimi bağlamında gerçekleşiyor: Savaş, devrim, Avrupa Birliği'ne giriş.

Her şey, Alman kökenli, birbirine deli gibi aşık genç bir Rumen çift olan Kathi ve Max'in, Romanya hükümetinin taraf değiştirip Müttefik güçlere katıldığı 2. Dünya Savaşı sırasında hayatlarını kurtarmak için ayrılmak zorunda kalmalarıyla başlıyor. Sovyetler Birliği güçleri ülkeye giriyor ve tüm etnik Almanları Sibirya'ya sürmeye başlıyor. Onlarca yıl sonra, etnik Almanların çoğu Almanya'ya gittiğinde, bir anne, daha iyi bir yaşam arayışı içinde, çaresizlik yüzünden kendisine kötü davranan kocasını ve ergenlik çağındaki kızını terk etmek zorunda kalır. Daha sonra Romanya'nın Avrupa Birliği'ne girmesiyle birlikte, bu dağılmış ailenin üyeleri hayatlarının sonunda yeniden bir araya gelerek sorunlarını çözmeye çalışıyor.

Elise Wilk tarafından yazılan, Dumitru Acris tarafından yönetilen Kayboluş; Dona Valova, Eva Danailova, Ivana Keranova, Ivaylo Draganov, Kadri Habil, Todor Lazarov, Ventsislav Petkov ve Yasena Gospodinova’nın göz dolduran oyunculukları ile sahneleniyor.

Kayboluş-State Drama Theatre “Sava Ognyanov” Ruse; 16 Şubat saat 20.00’de AKM Tiyatro Salonu’nda.

VİYANA VALSLERİ VE TÜRK VALSLERİ

İstanbul Filarmoni Derneği’nin bünyesinde faaliyet gösteren İstanbul Filarmoni Orkestrası (İFO), Viyana’nın ikonik valsleri ve Türk vals eserlerini buluşturduğu bu eşsiz konser 16 Şubat saat 20:00’da Atatürk Kültür Merkezi Türk Telekom Opera Salonu’nda gerçekleşecek.

Şef Orçun Orçunsel yönetimindeki İFO, konserin birinci bölümünde Türk bestecilerden Muallim İsmail Hakkı Bey, Dede Efendi, Sultan Abdülaziz, Erol Sayan, Yesari Asım Arsoy, Muhlis Sabahattin ve Orçun Orçunsel’in bestelerini seslendirecektir. İkinci bölümde ise Viyana Valslerinin baş döndüren temposuyla Johann Strauss (Genç ve yaşlı) ve Emmerich Kalman’ın eserleri seslendirilecek.

Konserin ilerleyen dakikalarında İlke Kodal’ın koreografisiyle sahne alacak profesyonel dansçılar Viyana Valsleri ve polkalardan oluşan üç gösteriyi sunacaklar.

İFO’nun valsler, polkalar, danslar ve hikayelerle örülü, hafızalarda yer alacak bu konser unutulmaz bir deneyim vadediyor.

Viyana Valsleri ve Türk Valsleri-İstanbul Filarmoni Orkestrası; 16 Şubat saat 20.00’de Türk Telekom Opera Salonu’nda.

VIVA PUCCINI

İstanbul Devlet Opera ve Balesi, "Viva Puccini" gecesiyle, sanatseverleri opera dünyasında tutkunun ve zarafetin ustası olarak bilinen Giacomo Puccini’nin zarafetle yoğrulmuş ve tutkuyla dolu büyüleyici mirasına doğru bir yolculuğa davet ediyor. Puccini, 100 yıl önce aramızdan ayrılmış olsa da, eserlerinin yankısı hâlâ sahnelerde hayat buluyor, ruhlara dokunuyor ve kalplerde derin izler bırakmaya devam ediyor. Bu özel gecede, onun ölümsüz eserlerinden özenle seçilmiş bir repertuvarla, müziğin insan ruhuna işleyen büyüleyici gücüne tanıklık edilecek. "Viva Puccini," sadece bir konser değil; bu büyük bestecinin yaratıcı dehasına duyulan hayranlığın ve sanatın ölümsüzlüğüne olan inancın da zarif bir kutlaması.

Viva Puccini- İstanbul Devlet Opera ve Balesi; 16 Şubat saat 15.00’te AKM Türk Telekom Opera Salonu’nda.

SAHNEDE “BİR DÜNYA”

Sahnede görülen bütüncül tasarımın izleyicisine sürükleyici deneyimler yaratmak için nasıl birlikte çalıştığının eskizleri “Sahnede Bir Dünya” sergisinin özünü oluşturuyor. Sergide yer alan tüm tasarımlar sahnenin sınırlarını aşan, izleyicileri hayal gücü, dönüşüm ve hikâye anlatımı evrenine adım atmaya davet eden tutarlı bir anlatıyla karşılıyor. Bu sergi aracılığıyla ziyaretçiler, bu hayati unsurların tasarımının ardındaki yaratıcı sürece ve her seçimin bir prodüksiyonu hayata geçirmede nasıl kritik bir rol oynadığına dair fikir edinecek. Serginin projesi, Hakan Dündar, Arzu Özdemir Mc Arthur’a ait. Küratörlüğünü Behlüldane Tor’un yaptığı serginin, imalat ve uygulaması İstanbul Devlet Tiyatrosu Sanat Teknik tarafından gerçekleştirildi. Sergi açılış tarihi olan 7 Şubat saat 19.00’da AKM Tiyatro Salonu Fuaye’de sanatseverlerle buluşuyor.

Sahnede “Bir Dünya” Sergisi; 7-16 Şubat tarihleri arasında saat 10.00’dan 18.30’a kadar AKM Tiyatro Salonu Fuaye’de.

WARHOL’UN DÜNYASI-POP ART’IN İKONU

Atatürk Kültür Merkezi, modern sanatın en önemli isimlerinden biri olan Andy Warhol’a adanan "Warhol’un Dünyası – Pop Art’ın İkonu" sergisine ev sahipliği yapıyor. Warhol, Pop Art akımının öncülerinden biri olarak sanat ve yaşam arasındaki sınırları ortadan kaldıran eserleriyle tanınıyor. Sergide, Warhol’un tanınmış eserlerinin yanı sıra özel koleksiyonlardan seçilen eserler de sanatseverlerle buluşuyor.

Warhol’un Dünyası-Pop Art’ın İkonu; 4 0cak- 4 Mayıs 2025 tarihleri arasında AKM Müzik Platformu’nda.

PABLO PICASSO-RESİMDEN SERAMİĞE BİR SERÜVEN

AKM Galeri'de yer alan "Pablo Picasso: Resimden Seramiğe Bir Serüven" sergisi, ünlü sanatçının orijinal gravürleri, çizimleri, posterleri, litografileri ve fotoğraflarından oluşan 170 eseri sanatseverlerle buluşturuyor. Kariyerine Paris'te başlayan ve burada Montmartre'daki "Bateau-Lavoir" atölyesinde tanınan Picasso, dönemin önemli sanat tüccarlarıyla tanışarak sanat dünyasında hızla yükseldi. Bohem yaşam tarzı ve tutkulu ilişkileriyle tanınan sanatçının eserleri, bu dönemde yaşadığı aşklardan derin izler taşıyor. Picasso’nun sanatı, yıllar içinde farklı stiller ve tekniklerle sürekli evrim geçirdi. Kübizm'in öncülerinden biri olan Picasso, 1907'de tanıştığı Derain ve Braque ile birlikte bu akımı geliştirdi. Sergide yer alan eserler, Picasso'nun sanat yolculuğunun çeşitli evrelerini ve onun sanatsal dönüşümlerini kapsıyor.

Pablo Picasso: Resimden Seramiğe Bir Serüven; 28 Eylül 2024-4 Mayıs 2025 tarihleri arasında AKM Galeri’de.

FRİDA KAHLO’NUN GÜNLÜKLERİ

Frida Kahlo’nun Günlükleri Sergisi, sanatçının kişisel günlüklerinden esinlenerek hazırlanan ve Frida Kahlo’nun yaşamına, içsel dünyasına ve sanatsal yolculuğuna derin bir bakış sunan eşsiz bir deneyim sunuyor. Sergi, Kahlo’nun acıları, tutkuları ve yaşamı ile harmanlanmış düşüncelerini keşfetmeye olanak tanıyor.

Frida Kahlo’nun Günlükleri; 23 Ocak- 23 Mart 2025 tarihleri arasında Atatürk Kültür Merkezi Çok Amaçlı Salon'da