Amcası azmettirdi! İstanbul'un göbeğinde kan davası cinayeti
Silah sesi ihbarına giden polis ekipleri kurşun yağmuruna tutulan bir adamın cansız bedeniyle karşılaştı. Vahşet ise 20 yıl öncesine işlenen bir cinayete uzandı. Bir hafta boyunca yapılan planla cinayeti işleyen katil zanlısını cep telefon sinyali belirledi. Filmleri aratmayan bir çalışmayla intikam cinayetini çözen cinayet uzmanı emekli polis memuru Mustafa Bayram Habertürk'e konuştu. Mustafa Şekeroğlu'nun haberi..
Yıl 2005. İstanbul sokaklarında peş peşe yaşanan cinayet vakaları gazete manşetlerinden düşmüyordu. O yıl çok konuşulan ilginç cinayetler yaşandı. Hatta bir seri katil cinayeti o yıla damga vurmuştu. Gündemi sarsan vahşetlerin yanı sıra, sessiz sedasız işlenen gizemli ve ilginç cinayetler de emniyet kayıtlarına geçiliyordu. İşte onlardan biri de nisan ayında işlendi.
SİLAH SESLERİ İHBARI
Akşam saatlerinde gelen bir ihbar Bağcılar İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerini harekete geçirdi. Üst yolun olduğu bölgede silah sesleri geldiği ihbarı üzerine olay yerine giden polis ekipleri, kanlar içinde bir kişiyle karşılaştı. Bulunan adam sağlık ekipleri gelene kadar hayatını kaybetti. Cinayete dönüşen bu olay artık cinayet masasını ilgilendirecekti.
İNTİKAM KURŞUNLARI
Cinayet masasında o akşam nöbetçi olan Mustafa Bayram ve ekibiydi. Haber merkezi olay yeri inceleme ile birlikte cinayet masasının tecrübeli dedektifi Mustafa Bayram’ı anons ederek olay mahalline gidilmesini istedi. Olay mahalline giden Mustafa Bayram ve ekibi, yapılan incelemenin ardından ceset üzerinde çalışma yaptı. Çalışmada maktulün kurşun yağmuruna tutulduğu görüldü. Kurşun yağmuruna tutulan bu adama sıkılan kurşunlar adeta bir intikam kurşununu gösteriyordu. Peki neyin intikamıydı? Bunun cevabını olaya bakacak olan cinayet uzmanı Mustafa Bayram ve ekibi verecekti.
TUZAK SALDIRIYA BENZİYOR
Öldürülenin hemen kimlik bilgilerini aldıklarını anlatan cinayet uzmanı Mustafa Bayram, çalışmaya başladıklarını belirterek “Olayın oluş şekline baktığımızda tuzak saldırıya benziyordu. Yani birileri bu adamı takip edip öldürmüş. Bizim için olay yerini incelemek ve görmek çok önemlidir. Biz olay yerini görerek, analizlerimizi yaparız. Vücudun düşüş pozisyonu ve kurşunun izlerine göre katilin ne taraftan ateş ettiğini de tahmin ederiz. Bu cinayet ani gelişen bir cinayete benzemiyordu.”
CEZAEVİNDEN ÇIKALI ÇOK OLMUŞTU
O bölgede yapılan çalışmalarda herhangi bir güvenlik kamerası kaydına rastlamadıklarını belirten Bayram şöyle devam etti: “Tabi ilk işimiz maktulün profilini ortaya çıkartmaktı. Kayıtlarına baktığımızda yaklaşık 20 yıl önce bir cinayet işlemiş ve yıllar önce de cezaevinden çıkmış biriydi. Kimseyle bir alacak verecek meselesi olmayan, işinden evine, evinden işine giden biriydi. Akrabalarıyla görüşmeler yaptık. Hiç şüphe duyulacak bir tehdit ya da kişiden bahsetmediler.”
"BİR KAVGA OLUR BULURSUNUZ"
Bayram, maktulün telefon kayıtlarına baktıklarında da şüpheli bir durum görmediklerini belirterek “Hani bir kavga olur o kavgaya çok kişi tanıklık eder. Bu adamın cezaevinden çıktıktan sonra çok durgun bir hayatı vardı. Hani kaza kurşunu dersiniz o da değil kaza kurşunu tek kurşun olur. Maktulümüz kurşun yağmuruna tutulmuştu. Yasak bir ilişkiye baktık o da yoktu” dedi
"ÖLDÜRÜLEN AİLEYİ MERCEĞE ALDIM"
Her cinayet olayında tüm olasılıkları değerlendirdiğini belirten Bayram, çemberi genişletmeye karar verdiğini söyleyerek “Maktulün 20 yıl önce öldürdüğü kişinin bilgilerini çıkarttım. Bir kan davası olabilir miydi onu düşündüm. Aslında kan davası olaylarında genelde hemen karşılık verilmeye çalışılır. Bu kadar uzama istisna olur. Çünkü arada bir yirmi yıl geçmiş hiçbir karşılık olmamıştı. Dediğim gibi bir cinayet polisi her ihtimali değerlendirip, eleye eleye yürür” ifadelerini kullandı.
İSTANBUL’A GELİŞLERİNİ GÖRDÜM
20 yıl önce öldürülen ailenin fertlerini mercek altına aldıklarını belirten cinayet uzmanı Bayram şöyle devam etti; “20 yıl önce öldürülmüş adamın bir oğlu olduğunu gördüm o çocuk o dönem 3 yaşındaydı şimdi ise 23 yaşlarındaydı. Bu çocuğu incelemeye aldım. Baktım bu kişinin ve amcası gibi yakın akrabalarının İstanbul’a gelip gittiklerini tespit ettim."
TELEFON KAYITLARINI İNCELEMEYE ALDIM
Eğer katil zanlısı bu kişi veya kişiler ise cinayet masasının bunu delillendirmesi gerekiyordu. Mustafa Bayram da bunu yapmak için harekete geçti. Bayram şöyle devam etti: “Biz savcılığa bu kişinin sinyal bilgilerinin ve kayıtlarının çıkarılmasını istediğimizde, savcı beyi de ikna etmemiz gerekiyor. Çünkü savcı bey de mahkemeden bu kararı aldırıyor. Ben savcı beye olayın olabilecek bağlantılarını tek tek anlattım. Savcı bey ikna olunca bu istediğim kişilerin telefon kayıtları mahkeme tarafından istendi” şeklinde konuştu.
ŞOKE EDEN AYRINTILAR ÇIKTI
Ortaya çıkan telefon kayıtlarının, çok önemli detaylar içerdiğini belirten Bayram, kayıtları tek tek incelediğini belirterek “Kayıtlarda tahmin ettiğim bilgiler ortaya çıktı. 20 yıl önce babası öldürülen çocuğun telefon kayıtlarının, Bağcılar’da öldürülen maktulümüzün yakınında olduğunu gördük. Bu kayıtlar adım adım cinayetin oluşunu bize gösterdi” ifadelerini kullandı.
BİR HAFTA TAKİP ETMİŞLER
Elde edilen kayıtların cinayeti çözecek kayıtlar olduğunu anlatan Bayram şöyle devam etti: “İncelediğim kayıtlarda, katil zanlısı, maktulü tam bir hafta takip etmiş. Yani cinayet planlıydı. Katil zanlısı cinayetten bir hafta önce maktulümüzü evden çıkıştan işten eve gidiş zamanına kadar hep takip etmiş."
İŞ DÖNÜŞÜ CİNAYETİ İŞLEMİŞ
Bir haftalık takipten sonra, cinayetin işlendiği ve olaydan sonra telefon sinyallerinin bu kişinin İstanbul dışına çıktığını gösterdiğini belirten Bayram, olayın kan davası olduğunu belirtti. Bayram, “Bir hafta boyunca takibi yapan kişi, 20 yıl önce öldürülen maktulün 23 yaşındaki çocuğuydu. Yani çalışmamıza göre cinayeti bu çocuk işlemişti. Bu arada olay anında yanında biri daha vardı. Bu ikinci telefonu kullanan kişi de çocuğun amcasıydı. Bize göre, olayı azmettiren amcaydı. Resim bunu gösteriyordu" dedi.
BABASININ ÖLÜMÜNÜ HATIRLAMIYORDU
Elde edilen çalışmaların ardından amca ve çocuğu gözaltına aldıklarını belirten Bayram, silahı kullanan çocuğun pişman olduğunu belirterek “Burada üzücü bir durum vardı. Çocuk babası öldürüldüğünde daha küçüktü ve hatırlamıyordu bile. Bu çocuk büyüyünce amcası hep çocuğa bak babanın intikamını al intikamını al, adam cezaevinden yıllar önce çıktı serbestçe dolaşıyor diye diye kafasına cinayeti işlemeyi yerleştiriyor. Çocuk istemiyor ama amcasının ısrarlı telkinleri ve baskıları çocuğu katil yapıyor" şeklinde konuştu.
KAN DAVALARINDA BU ÇOK VAR
Kan davalarına dikkat çeken Bayram, bu tür benzer cinayetlerin çok işlendiğini belirterek “Birçok kan davasında, çocuklar cinayet işlemek istemez. Ama gördüğümüz birçok olayda hep çocukların cinayet işlemesi için büyükleri tarafından yapılan baskı sonucu olayların devamının geldiğini gördük. Bu kan davalarında maalesef büyükler hep çocukları kullanıyor" dedi.