Artış var! Öfke patlamalarının kurbanı olmayın
Öfkesiz günümüz geçmiyor. Medyanın öfke patlamalarına maruz kalarak bir hiç uğruna hayatını kaybeden kurban haberlerini vermediği gün yok. Uzmanlar toplumda her yaş grubunda artış gösteren öfke atağı vakalarına dikkat çekip uyarırken bir de mesaj veriyor; "Öfke patlamalarınızı kontrol edebilirsiniz." İşte öfke patlamalarına yol açan nedenler ve başa çıkma yolları. Habertürk Sağlık Yazarı Ceyda Erenoğlu'nun haberi
Klinik incelemeler çocuk, ergen ve yetişkin saldırganlık ve öfke atağı vakalarının gün geçtikçe arttığını gösteriyor. Her insanın hissettiği temel duygulardan biri olan öfke, “tehditlere karşı doğal ve içgüdüsel bir dışavurum” olarak tanımlanıyor. Öfkenin kontrol edilmesi zorlaştığında, kişinin kendisine ya da başkalarına yönelik incitici veya zarar verici şeyler söyleyip yapabilmesi durumu olası öfke bozukluğunun işareti olarak kabul ediliyor.
ÖFKE GELİŞTİRİCİ BİR DUYGUYA DÖNÜŞEBİLİR
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Öğretim Görevlisi, Aile Gelişim Merkezi (AGEM) Müdürü Nöropsikolog Merve Tuğçe Doğru konunun çocuk boyutuyla ilgili olarak “Çocuklarla ilgili çalışmalar da, kelime hazneleri biz yetişkinler kadar gelişmiş düzeyde olmadığı için çoğu zaman yaşadıkları olayları nasıl ifade etmeleri gerektiğini bilemediklerini ve karşılaştıkları durumlarla ilgili bir kriz oluşturmaya başladıklarını gösteriyor”diyor. Uzmanlar hem çocuklarda hem de yetişkinlerde engelleme, incinme, haksızlık, tehdit altında hissetme gibi durumlara karşı gösterilen kızgınlık, saldırganlık ve şiddete dönüşen öfkenin, kontrol edilebildiğinde geliştirici olabilen bir duygu olduğuna dikkat çekiyor.
ÇOCUKLAR NASIL HEDEF ALINIYOR?
Dünya genelinde savaşlarla dolu bir sistem içinde (sadece fiziksel savaşlar değil) çocukların bilgisayar, telefon ve konsol oyunları da dahil olmak üzere sürekli bir mücadeleyle ve “savaş-kaç” psikolojisiyle büyümeleri, hedef alınmış olduklarını gösteriyor. Bu noktada sorulması gereken sorular; “Bizler tüm bu uyaranlara rağmen duygularımızı nasıl sağlıklı yaşarız ve duygusal farkındalıklarımızı nasıl arttırabileceğimiz konusunda çoğunlukla neden çaresiz hissederiz?” oluyor.
ÖFKE NÖBETİNE NEDEN OLAN DURUM ÖRNEKLERİ
Öfke duygusunun yaşanmasına neden olan örneklerden bazıları aşağıda sıralanıyor:
- Ağır konuşma, küfür ve hakaret halinde
- İnatçılık, saygısızlık yaşanan durumlarda
- Haklılık beklentisi karşılanmadığında
- Eş ilişkilerinde yaşanan sorunlarda
- Aile içi sessiz kalınan durumlarda
- Dargınlıklarda
- Kıskançlıklarda
- Özgürlüklerimizin ihlal edildiği zamanlarda
- Baskı altında kaldığımızda
- Trafikte
- Sorumsuzluklarla karşılaştığımızda
- Plansızlığa bağlı gelişen durumlarda
- Ciddiye alınmama halinde
- Hukuki adaletsizliklerde
- Sistemsizlikte
- Aşırı baskıcı yönetim/yöneticilik durumunda
ÇÖZÜME ULAŞMANIN OLMAZSA OLMAZLARI
Nöropsikolog Merve Tuğçe Doğru, “Herkesin öfkeye neden olabileceği, yaşayabileceği ve yaşatabileceği gerçeğinin unutulmaması gerekiyor. Bu nedenle öfkeyi yaşamamak ve yaşatmamanın hedeflenmesi çok önemli görülüyor. Öfke yaşamak ya da yaşatmak da kötü duygular arasında yer alıyor. Sorun oluşturan durumlarda olaylara ‘suçlu – suçsuz, haklı – haksız’ aramadan çözümsel yaklaşabilmeyi bilmek sorunun çözümünü kolaylaştırıyor. Çözüm yaratabilmek için ise ‘empati kurmak, iyi niyetli olmak, ön yargılardan uzaklaşmak, olayı analiz etmeye çalışmak ve duyguları iyi kullanabilmek’ gibi özellikler gerekiyor” diyor.
ÖFKE NASIL BAĞIMLILIĞA DÖNÜŞÜYOR?
Öfkenin sağlıklı her insanda bulunan ve beyinde belli ödül sistemlerini aktif hale getiren bir duygu olduğunu unutmamak gerekiyor. Öfke, adrenalin salınımına yol açıp stres hormonu kortizol düzeyini azaltıyor. Bu yönüyle doğal bir ödüllendirici olup zamanla bağımlılığa dönüşebiliyor. Sempatik sinir sisteminin ‘savaş- kaç!’ tepkisiyle ilişkili olarak insanlar savaşmaya hazır da olsalar kavga etmek mutlaka yumruk atmak anlamına gelmiyor. Çoğu tehditte, karşı koruyuculuk özelliği bulunsa da her şeyde olduğu gibi bunun da bir sınırı olduğunun unutulmaması gerekiyor.
ÖFKE ATAKLARI KARŞISINDA NASIL BİR YOL İZLEMELİSİNİZ?
- Öfke yaşadığınızda erteleme yöntemini kullanarak karşınızdaki kişiyle etkileşime girmeden bir süre bekleyip sakinleşin.
- Düzenli spor ve egzersiz yapın. (Düzenli spor ve egzersizin öfke duygusunu azalttığı, kanıtlanmış çalışmalarca desteklenmektedir. Düzenli spor yapanlarda zihnin ve bedenin öfkeye verdiği tepkiler de düzene girmektedir.)
- Bedeninizi nefes egzersizleri yaparak sakinleştirin. (Böylelikle beyindeki algı sistemi daha esnek hale gelir.)
- Negatife olan odak noktalarınızı pozitife kaydırıp sorunun çözümüne odaklanmaya çalışın.
- Öfkenizi kontrol edebilmek için çok kısa bir süreye (dakikalarla sınırlı) ihtiyacınız olduğunu unutmayın.
- Öfkenizi en yüksek düzeyde yaşadığınız anda, sözel veya fiziksel tepki vermemeye özen gösterin.
Nöropsikolog Merve Tuğçe DoğruAŞIRI ÖFKELİ KİŞİLERLE İLETİŞİME DİKKAT!
“Aşırı öfkeli kişilere yaklaşım konusunda öncelikle kendinizi korumanız ve güvende olduğunuzdan emin olmamız gerek” diyen Nöropsikolog Merve Tuğçe Doğru devam ediyor; “Karşınızdaki kişinin tehlikeli düzeyde öfkeli olduğunun farkındaysanız, konuyu ertelemeli ve net bir sınır koymalısınız. Kişinin duygusal zekâsı ve hoş görü ile iyi niyet duyguları öfkesini kontrol etmekte yardımcı olabilecek en önemli iki özelliktir. Bu özelliklerinizi devreye sokamıyorsanız yukarıda bahsedilen öfke kontrol yöntemlerinde zorlanacağınızın farkında olmalısınız. Bunun için sorunlarınızı ve problemlerinizi çözecek stratejiler konusunda iş ve aile ortamında yardım almayı denemelisiniz, bunların da yetersiz kaldığı durumlarda, bir psikolog veya psikiyatri uzmanına başvurabilirsiniz” diyor.