Ayşe Barım, tutuklandı
Gezi Parkı olaylarının planlayıcılarından olduğu iddiasıyla hakkında soruşturma başlatılan menajer Ayşe Barım, "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" suçundan gözaltına alınmıştı. Ayşe Barım, tutuklandı. Ayrıca; Halit Ergenç ile Rıza Kocaoğlu'na 'Yalan tanıklıktan' soruşturma başlatıldı. Habertürk, Ayşe Barım'ın ifadesine ulaştı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ID İletişim'in kurucu ortağı menajer Ayşe Barım, hakkında Gezi Parkı olaylarının planlayıcılarından olduğu iddiasıyla soruşturma başlatılmıştı. Barım, "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" suçundan cuma günü sabah saatlerinde gözaltına alınmıştı.
8 OYUNCU 'TANIK' SIFATIYLA İFADE VERMİŞTİ
Ayşe Barım'ın menajerliğini yaptığı 8 oyuncu, 'Tanık' sıfatıyla ifade vermişti; Halit Ergenç, Bergüzar Korel, Nehir Erdoğan, Dolunay Soysert, Rıza Kocaoğlu, Mehmet Günsür, Ceyda Düvenci ve Nejat İşler.
Ayşe Barım, savcılıkta verdiği ifadede aylık gelirinin 300 bin lira olduğunu söyledi.
Habertürk'ten Ceylan Sever'in haberine göre; Ayşe Barım, savcılıkta verdiği 2,5 saatlik ifadenin ardından “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüse yardım etme” suçundan tutuklanması talebiyle Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi.
Ayşe Barım, Sulh Ceza Hakimliği'nin verdiği kararla tutuklandı. Barım'ın Silivri Cezaevi'ne gönderildiği öğrenildi.
HALİT ERGENÇ İLE RIZA KOCAOĞLU HAKKINDA 'YALAN TANIKLIK' SORUŞTURMASI BAŞLATILDI
Ayşe Barım soruşturmasında tanık olarak beyan veren oyunculardan Halit Ergenç ile Rıza Kocaoğlu’na 'Yalan tanıklık' suçundan soruşturma başlatıldı. Soruşturmanın gerekçesi ise eylemlere kendi iradeleriyle katıldıklarını söylemelerine rağmen savcılık eylemlerin başladığı dönemde Ayşe Barım ile yoğun irtibatları olduğunu tespit etti. Savcı, Ayşe Barım ile Gezi Parkı’nda birlikte oldukları iddia edilen Kocaoğlu ve Ergenç’in şüpheliyi kayırmak için kaçamak cevaplar verdiği kanaatine vardı. Ayrıca; Gezi Parkı olaylarından hakkında dava açılan firari sanık Memet Ali Alabora ile birlikte eylemde oldukları görüntülere ilişkin o dönem irtibatlarının olmadığını söylemeleri de 'Yalan tanıklık' soruşturmasına neden oldu.
* Peki Türk Ceza Kanunu 'Yalan tanıklık' suçu bakımından ne diyor?
Madde 272’nin soruşturma evresi için söylediği şu: Soruşturma kapsamında gerçeğe aykırı şekilde beyanda bulunarak tanıklık yapan kişiye 4 aydan 1 yıla kadar hapis cezası verilir.
Yani Rıza Kocaoğlu ile Halit Ergenç’e ileride bu ceza istemiyle iddianame hazırlanabilir ve yargılanabilirler veya savcılık bu suçu işlemedikleri kanaatine vararak iki ünlü isim hakkında takipsizlik kararı da verebilir. Hepsi hukuken ihtimaller dahilinde bulunuyor.
HANGİ OYUNCUYLA KAÇ KEZ KONUŞTUĞU TESPİT EDİLDİ
Savcılığın tespitine göre, Ayşe Barım’ın Gezi Parkı eylemlerinin başladığı dönem; 7 kere Bergüzar Korel, 4 kere Ceyda Düvenci, 10 kere Soysert, 12 kere Halit Ergenç, 5 kere Hümeyra Akbay, 1 kere Mehmet Günsür, 2 kere Nehir Erdoğan, 8 kere Selma Ergeç, 2 kere Nejat İşler ve 1 kere Rıza Kocaoğlu ile görüşmüştü. Savcılık tutuklamaya sevk yazısında Ayşe Barım’ın kendi ajansındaki oyuncularla da eylemlere katılarak kitleselliği artırmaya çalıştığı ileri sürüldü.
HABERTÜRK İFADESİNE ULAŞTI
Ayşe Barım'ın savcılıkta verdiği ifade şöyle; Gezi Parkı eylemlerinin başlarında beni, 2013 Mayıs ayı içerisinde bu konuyla ilgili kimse aramadı. Kimse benden birliktelik kurmak adına finans ya da ismimle destek olma adına herhangi bir ricada yahut talepte bulunmadı. Gezi Parkı’nın ilk başladığı ve benim ilk gittiğim dönemde hatırladığım kadarıyla 'Muhteşem Yüzyıl' isimli dizide beraber çalıştığımız oyunculardan bazıları bulunmaktaydı. Beni tam hatırlayamamakla birlikte onlardan birisinin arayarak setten çıkarak gezi parkına gideceğini “Çocuklar ne yapıyor” diye bakmak istiyoruz dediler. Ben de; “Hemen geliyorum” dedim. Ben, bireysel olarak kendim gittim. Oyunculara eşlik etmek üzere buluştum. Gezi Parkı’na hatırladığım kadarıyla 1 ya da 2 kez gitmişimdir, başkaca gitmişliğim yoktur. İlk kez gittiğimde sanatçıların şiir okuduğu sürece izleyici olarak katıldım. İkinci kez gittiğimde çok kısa süreliğine gittim ve birisiyle beraber gidip gitmediğimi hatırlamıyorum. İkinci kez gittiğimde de sanatçılarla beraberim diye hatırlıyorum. Ben gaz dâhi yemedim. Gezi Parkı döneminde benim yakın çevrem beni çok iyi tanır ve bilir ben yakın olduğum ortak iş yaptığım sanatçılarla hiçbir zaman meydana çıkıp beyanat vermedim. Onlara böyle bir açıklama yapmaları hususunda herhangi bir yönlendirme ve telkinim asla olmadı. Bahse konu sanatçılara benim talimat vermem gibi bir durum söz konusu olamaz. Bana sorulan Gezi Parkı’nda birçok sanatçının el değiştirerek şiir okuduğu görüntülerde; Halit Ergenç, Dolunay Soysert, Rıza Kocaoğlu, Mehmet Günsür ajansın hizmet verdiği oyunculardır. Diğerleri ile o dönemde hiçbir çalışmamız olmamıştır. Bu yazı, şiir, bildiri kim tarafından yazıldı ve oraya kim tarafından getirildiğini bilmiyorum.
Memet Ali Alabora ile Halit Ergenç’in kolkola yürüdüğü fotoğraf da Ayşe Barım’a sorulan sorular arasındaydı. Barım, bu soruya şöyle cevap verdi: Halit, beni aramıştı, Kadir Topbaş‘tan randevu aldıklarını, oraya doğru yürüdüklerini söylemişti. Kadir Topbaş ile randevuyla görüştüklerini hatırlıyorum. Birlikte çalıştığım oyunculardan hiçbirisi bana gelip; "Birlikte Gezi Parkı’na gidelim" gibi bir şey söylemedi. Memet Ali Alabora birlikte çalıştığım oyunculardan biriyle tiyatro oyunu yapmıştı. Aynı zamanda o dönemde Oyuncular Sendikası başkanıydı.
Savcı, sorguda; Memet Ali Alabora ile Gezi Parkı dönemi öncesi hiçbir HTS telefon kaydı bulunmamasına rağmen Gezi Parkı döneminde nasıl görüşmeye başladıklarını sordu. Bunun üzerine Ayşe Barım; "Memet Ali Alabora oyuncular Sendikası başkanı olması nedeniyle oyuncularla yakın temas içerisindeydi. Memet Ali Alabora ile tape içeriklerinde yazan görüşmeler bana aittir orada hatırladığım kadarıyla sosyal medyada Memet Ali Alabora zor duruma düşmüştü. Hedef haline geldiğini hatırlıyorum. Bu tape içeriğindeki metin için kendisiyle görüşmüşümdür. Başkaca irtibatıma bakıldığında kendisiyle o döneme ve sonrasında ilişkin görüşmem hiç yoktur. Ben, birlikte çalıştığım oyuncularımı başlarına bu süreçte provokatif bir eylem gelmesinden endişe duymam ve Memet Ali’nin oyuncular Sendikası başkanı olması sebebiyle aramışımdır” İfadelerini kullandı.
Ayşe Barım’a tape içeriklerinde geçen bildiri ve kimlerle konuştuğu da soruldu. Memet Ali Alabora ile söz konusu bildiriye ilişkin Oyuncular Sendikası başkanı olduğundan, kendisi de menajer olduğu için birlikte çalıştığı oyuncularına zarar gelmemesi için konuştuğunu söyleyerek bildirinin içeriğini de hatırlamadığını belirtti.
“HelpTurkey” başlığıyla ilgili asla bir ilgim olamaz diyen Ayşe Barım, bu konuda ise şunları söyledi: Bu paylaşım, Türkiye’de çok kişi tarafından paylaşılmıştır. Bu paylaşım benim bilgim dahilim dışında milyonlarca kişi tarafından yapılmıştır. Ben böyle bir yönlendirme yapmadım. Bilgisayarımda çıkan ‘Occupygezi’ kadın görselini tahmin ettiğim kadarıyla bana biri göndermiştir. Bu görseli Bergüzar‘a benzettiğim için saklamış olabilirim. Başka bir manası yoktur. Ben, 23 yıldır bu mesleği çok çalışarak disiplinli ve dürüst bir şekilde yaptım. Bir menajer olarak görevim birlikte çalıştığım oyuncuların iş ve kariyerini yönetmek. Onları en iyi şekilde temsil etmektir. Oyuncular, sanatçıdır. Bu sanatçıların kendi fikirleri, iradeleri ve kendi kararları vardır. Ben hiçbir şekilde onların fikirlerini yönlendirme yaparak herhangi bir organizasyon işine girmedim. Üç haftadır süregelen bu kabusun içinde psikolojik olarak çok kötü durumdayım. Sosyal medyada hiçbir karşılığı ve kanıtı olmayan büyük bir organize saldırının kurbanıyım. Bu mağduriyetimin devletin tarafından giderilmesini istiyorum. Ben, bütün iş hayatım boyunca herhangi bir tarafın adamı olmadım. Sadece en iyi şekilde işimi yapmaya çalıştım. Sosyal medyadaki yönlendirmelerle böyle bir süreç yaşadığım için son derece üzgünüm ve sağlığım çok kötü bir biçimde etkilendi.
TEKELLEŞME SORUŞTURMASI DA YÜRÜTÜLÜYOR
Ayşe Barım, sektörde tekelleşmeye neden olduğu iddialarıyla da gündeme gelmiş, kendisine karşı çıkan oyuncuları piyasadan uzaklaştırdığı öne sürülmüştü. Bu iddialara ilişkin de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ayrıca soruşturma yürütülüyor.