Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Bilgi Yaşam Bağdat nerede, hangi ülkede? Bağdat nerenin, hangi ülkenin şehri?

        Bağdat, bu iki zıt kimliği aynı anda bünyesinde barındıran, hem muhteşem bir geçmişin hem de acı dolu bir hafızanın şehridir. Peki, bu efsanevi şehir tam olarak Bağdat nerede?

        Medeniyetlerin beşiği Mezopotamya'nın kalbinde yer alan bu şehir, Dicle Nehri'nin sularıyla hayat bulmuş ve tarih boyunca büyük imparatorluklara başkentlik yapmıştır. Onun hikayesi, sadece bir şehrin değil, bir bölgenin ve bir medeniyetin yükseliş ve düşüş öyküsüdür. Bağdat hangi ülkede sorusunun yanıtı bizi bugünün Irak'ına götürse de, şehrin ruhu ve mirası, coğrafi sınırların çok ötesine uzanır.

        BAĞDAT NEREDE?

        Bağdat, coğrafi olarak Ortadoğu'da, Irak Cumhuriyeti'nin orta kesiminde yer alır. Medeniyetlerin doğduğu topraklar olan Mezopotamya'nın kalbinde, Dicle Nehri'nin her iki yakasına kurulmuştur. Nehir, şehri iki ana bölüme ayırır: Doğudaki yakasına Risafa, batıdaki yakasına ise Karkh denir. Bu iki yaka, tarih boyunca köprülerle birbirine bağlanmıştır. Şehir, Dicle ve Fırat nehirlerinin taşıdığı alüvyonlarla oluşmuş oldukça düz ve verimli bir ova üzerine inşa edilmiştir.

        REKLAM

        Denizden uzak ve düz bir arazi üzerinde olması, Bağdat'ın sıcak çöl ikliminin etkisinde kalmasına neden olur. Yazları dünyanın en sıcak şehirlerinden biri haline gelen Bağdat'ta sıcaklıklar sık sık 50 santigrat dereceye yaklaşır. Kışları ise ılıman ve yağışlı geçer. Şehrin coğrafi konumu, onu tarih boyunca hem bir tarım merkezi hem de Asya'yı Avrupa'ya bağlayan ticaret yolları üzerinde stratejik bir kavşak noktası yapmıştır. Bu konumu, onun zenginliğinin de, maruz kaldığı istilaların da ana sebeplerinden biri olmuştur.

        BAĞDAT HANGİ ÜLKEDE?

        Bağdat hangi ülkede sorusunun net ve bugünkü siyasi gerçekliğe dayanan cevabı, Irak Cumhuriyeti'dir. Bağdat, Irak'ın hem en büyük şehri hem de anayasal başkentidir. Modern Irak, I. Dünya Savaşı'nın ardından Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılmasıyla birlikte İngiliz mandası altında kurulmuş ve 1932'de bağımsızlığını kazanmıştır. Bağdat, bu yeni kurulan devletin başkenti olarak seçilmiş ve o tarihten bu yana ülkenin siyasi, idari ve ekonomik merkezi olmuştur.

        Irak, zengin petrol rezervleri, kültürel çeşitliliği (Arap, Kürt, Türkmen vb.) ve farklı mezhepsel yapısıyla (Şii, Sünni, Hristiyan vb.) Ortadoğu'nun en önemli ülkelerinden biridir. Bağdat, bu çeşitliliğin tamamını içinde barındıran bir mikrokozmos gibidir. Ülkenin tüm ana devlet kurumları, bakanlıkları, parlamentosu ve yargı organları Bağdat'ta bulunur. Dolayısıyla Bağdat, sadece Irak'ın bir şehri değil, aynı zamanda ülkenin tüm siyasi kaderinin ve toplumsal dinamiklerinin şekillendiği ana sahnedir.

        REKLAM

        BAĞDAT HANGİ ÜLKENİN ŞEHRİ?

        Bu soru, Bağdat'ın sadece modern Irak'a değil, tarihteki görkemli bir imparatorluğa da ait olan kimliğini anlamamızı sağlar. Bağdat, her şeyden önce Abbasi İmparatorluğu'nun şehridir. Şehir, M.S. 762 yılında Abbasi Halifesi El-Mansur tarafından, imparatorluğun yeni başkenti olması amacıyla sıfırdan kurulmuştur. "Medinetü's-Selam" (Barış Şehri) olarak da anılan şehir, o dönem için eşsiz bir mühendislik harikası olan dairesel bir planla inşa edilmiştir.

        Kuruluşundan kısa bir süre sonra Bağdat, İslam'ın Altın Çağı olarak bilinen dönemin (8. - 13. yüzyıllar) tartışmasız bilim, kültür ve ticaret merkezi haline gelmiştir. Halife Harun Reşid ve oğlu Memun dönemlerinde kurulan "Beyt'ül-Hikme" (Bilgelik Evi), dünyanın dört bir yanından gelen bilim insanlarını, filozofları ve mütercimleri bir araya getirmiştir. Burada Antik Yunan, Fars ve Hint medeniyetlerinin eserleri Arapçaya çevrilmiş, matematik, astronomi, tıp, felsefe ve kimya gibi alanlarda çığır açan çalışmalar yapılmıştır. Yüzyıllar boyunca Bağdat, dünyanın en büyük ve en zengin şehri olarak kalmıştır. Bu görkemli dönem, 1258 yılında Hülagü Han komutasındaki Moğol ordusunun şehri işgal edip yakıp yıkmasıyla son bulmuştur. Bu yıkım, sadece bir şehrin değil, bir medeniyetin de çöküşü olarak kabul edilir.

        BAĞDAT NERENİN ŞEHRİ?

        Bu soru, Bağdat'ın modern karakterini ve ruhunu tanımlar. Bağdat, bir "hafıza" ve "direniş" şehridir. İslam'ın Altın Çağı'ndaki parlak günlerinin hatırasını taşıyan bu şehir, aynı zamanda 20. ve 21. yüzyılın en büyük acılarına tanıklık etmiştir. İran-Irak Savaşı, I. Körfez Savaşı ve özellikle 2003'teki ABD öncülüğündeki işgal ve ardından gelen yıllardaki iç savaş, terör saldırıları ve mezhepsel çatışmalar, şehre derin yaralar bırakmıştır.

        Bağdat, bu yıkımlara rağmen ayakta kalmaya çalışan bir "hayatta kalma" mücadelesinin şehridir. Şiiliğin en kutsal mekanlarından biri olan Kazımiye Camii, her şeye rağmen entelektüel ruhun sönmediğini gösteren ve kitapçılarıyla ünlü Mütenebbi Sokağı ve Moğol istilasından bu yana ayakta kalmayı başarmış Mustansıriye Medresesi gibi yapılar, şehrin direnen kimliğinin sembolleridir. Irak Ulusal Müzesi, yağmalanmış ve zarar görmüş olsa da, Mezopotamya'nın binlerce yıllık mirasını koruma çabasının bir anıtı olarak durmaktadır. Kısacası Bağdat, bir zamanlar dünyanın merkezi olmuş, sonra defalarca yıkılmış ama her defasında küllerinden yeniden doğmaya çalışan, derin bir bilgeliğe ve daha da derin bir hüzne sahip bir şehirdir.

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ