Ferdi Tayfur'un vasiyetine, oğlu Timur Turanbayburt ve kızı Tuğçe Tayfur itiraz etti
Türk arabesk müziği sanatçısı Ferdi Tayfur'un vasiyeti, Marmaris Adliyesi 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde okundu. Vasiyete, aile fertlerinden Timur Turanbayburt ve Tuğçe Tayfur Aydın'ın avukatı tarafından itiraz edildi. Vasiyete, kayyum atanması talep edildi
Ünlü şarkıcı, besteci, söz yazarı, sinema yönetmeni ve oyuncusu Ferdi Tayfur, geçen 15 Aralık'ta Muğla'nın Marmaris ilçesi, Adaköy mevkisinde bulunan evinde rahatsızlanıp bir özel hastaneye kaldırıldı. Soğuk algınlığı nedeniyle rahatsızlandığı belirtilen Tayfur, buradaki ilk müdahalelerin sonrasında sevk edildiği Antalya'da tedavi gördüğü hastanede 2 Ocak akşamı hayatını kaybetti. Tayfur'un İstanbul'a götürülen cenazesi, Yeniköy Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Türk arabesk müziğinin usta seslerinden olan Ferdi Tayfur'un 17 Ekim 2024 tarihinde noter huzurunda yazdırdığı vasiyeti, bugün Marmaris Adliyesi'nde açıklandı. Vasiyetin açıklanacağı Marmaris 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde Tayfur'un resmi nikahlı eşi Zeliha Tayfur Bayburt, kızları Funda Bayburt ve Tuğba Turanbayburt, oğlu Emirhan Turanbayburt, oğlu Timur Turanbayburt, bir çocuğunun annesi Ümyanı Demir ve Tayfur'un birlikte yaşadığı yeğenleri Şirin Gözalıcı ve Nilüfer Gözalıcı ile anneleri katıldı. Tayfur'un sinema oyuncusu Necla Nazır'dan olan kızı Tuğçe Tayfur'un yerine ise duruşmaya avukatı katıldı.
Tayfur'un vasiyetine göre, sanatçının Yalova ve İstanbul'daki taşınmazlarının bir kısmını Darüşşafaka Cemiyeti, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Lösemili Çocuklar Vakfı'na (LÖSEV) bağışladı. Marmaris Beldibi'ndeki iki daire ve İstanbul'un Fatih ilçesindeki bir daire Darüşşafaka Cemiyeti'ne, Yalova'nın Çınarcık ilçesi Esenköy bölgesinde bulunan sekiz villa LÖSEV'e, Bolu'nun Mudurnu ilçesindeki bir daire ise TSK’ya bırakıldı.
Sanatçının diğer mal varlıklarının ise çocuklarına, torunlarına, yeğenlerine ve resmi nikahlı eşi Zeliha Tayfur Bayburt'a miras olarak bırakıldığı belirtildi. Sanatçının, Ferdi Taha Tayfur, Ulaş Dınız, Derin Dınız, Zeynep Doğrul, Can Doğrul, Nefes Lila Gözalıcı, Şirin Gözalıcı, Ferdi Tayfur Turanbayburt, Buse Turanbayburt ve Emirhan Turanbayburt'a diğer taşınmazlarını bıraktığı, beste, müzik ve telifli eserlerinin haklarını ise Nilüfer Turanbayburt'a bıraktığı okundu.
Tayfur’un basın danışmanı ve aynı zamanda yeğeni olan Şirin Gözalıcı, sanatçının sosyal medya hesabından vasiyetiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Ancak yapılan açıklamada, büyük oğlu Timur Turanbayburt’un ve davalık olduğu kızı Tuğçe Tayfur Aydın’ın adının geçmemesi dikkat çekti.
"BİRLİKTE ALINMIŞ BİR KARARDI, SAYGI VE ONUR DUYUYORUZ"
Ferdi Tayfur'un nikahlı eşi Zeliha Tayfur Bayburt, Ferdi Tayfur ile en son ölmeden önce görüştüklerini belirtti. Bayburt, şunları ifade etti; "Ferdi ile hep konuşuyorduk. Mirasının bir bölümünü Türk Silahlı Kuvvetleri, Darüşşafaka ve LÖSEV'e bağışladı. Biz de bundan çok mutluyuz çünkü birlikte alınmış bir karardı, saygı duyuyoruz, onur duyuyoruz onunla"
"VASİYETNAMENİN İPTALİ İÇİN DAVA AÇTIK"
Ferdi Tayfur'un oğlu Timur Turanbayburt ve Necla Nazır'dan olan kızı Tuğçe Tayfur'un avukatı Edanur Türker Yıldız, duruşmaya katılamayan Tuğçe Tayfur'un sağlık sorunları nedeniyle duruşmaya gelemediğini belirtti. Yıldız, şu açıklamaları yaptı; "Bazı durumlar var, buna ilişkin detaylı açıklamayı daha sonra yaparız. Zaten vasiyetnamenin iptali için de dava açtık. Mahfuz listenin ihlal edilen kısımları için ayrıca dava açacağız"
KAYYUM ATANMASINI TALEP ETTİLER
Avukat Yıldız, vasiyete itiraz ettiklerini vurgulayarak, Türk Silahlı Kuvvetleri, Darüşşafaka Cemiyeti ve LÖSEV'e bağışlanan mal varlıkları hariç tüm mal varlığına tedbir konulması ve kayyum atanmasını talep ettiklerini kaydetti.
Vasiyete yapılan itiraz nedeniyle 29 Nisan'da tekrar duruşma yapılmasına karar verildi.
"BİZ BABAMIZI BİLİYORUZ"
Yaşanan bu gelişmelerden sonra Tuğçe Tayfur, sosyal medya hesabından abisi Timur Turanbayburt ile bir fotoğraf paylaşarak yeğenlerine tepki gösterdi. Tayfur, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
Ömrüm yettiğince ben senin yanındayım abi. Sen hiç canını sıkma. Babama böbreğini verdiğinde, yanında babamın eline doğan amca oğlum Cumali abi ve ben vardık, yeğenler ya da başkaları yoktu. Biz babamızı biliyoruz. Eğer onun tek başına yazdığı bir vasiyet olsaydı, tüm mal varlığını kurumlara bırakırdı. Allah yattığı yeri nur etsin. Ama siz şunu unutmayın; kalabalık görünenler, azınlık görünenlere karşı haklı değildir. Bu durum tamamen çıkar ilişkisidir.
"DAHA KIRKI ÇIKMADAN MAHKEMELERE DÜŞTÜNÜZ"
Vefatından dört gün sonra, gözümüzdeki yaş kurumadan, koşa koşa gidip veraset ilamı talep etmelerini beklemiyorduk. Daha kırkı çıkmadan mahkemelere düştünüz. Yazıklar olsun hepinize. Kurumları öne sürerek kendinize geçirdiklerinizi saklayamazsınız. Adayı, şirketi, telif haklarını, taşınmazları, ne var ne yok Nilüfer ve Şirin Gözalıcı’nın ve alakasız üçüncü derece akrabalarının üzerine geçirmişler de, babamın kurumlara yaptığı bağışların reklamını yapıyorlar utanmadan.
"BİZ SENİN KURDUĞUN TUZAĞA DÜŞTÜK"
Ben daha fazla bir şey demeyeceğim ama bu işin peşini de bırakmayacağım. Sizi Türk adaletine teslim ediyorum. Ama bir yıl, ama on yıl. Şimdi babamın adını ağzına alma sen yeğen. Babamın hesabından uzak dur, çok yeğen olmak istiyorsan prim yapmadan kendi içinde yeğen ol. Unutma ki seninle başladığımız kavgada babamı dahil edip ona videolar çektirdin, kışkırttın da kışkırttın. Evet, biz de senin kurduğun tuzağa düştük. Ama ben senin yaptıklarına susuyorum diye unuttuğumu zannetme sakın. Bırakın, babam dayınız olarak kalsın. Babamın eserleri Türkiye Cumhuriyeti'ne yakışır, Gözalıcılar’a değil.
