Garanti BBVA'dan 53.6 milyar TL net kâr
Yılın ilk 6 ayında Garanti BBVA'nın net kârı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20.2 artarak 53.6 milyar lira oldu. Mali sonuçları değerlendiren Garanti BBVA Genel Müdürü Mahmut Akten "İkinci çeyrekte fonlama maliyetlerindeki artış, sektör genelinde marjları baskıladı. Çeyreksel olarak marjlarımızda biz de daralma yaşadık ancak tahsilatlar, iştiraklerimizin artan katkısı ve kredilerdeki büyümemizin etkisiyle özsermaye karlılığımızı yüzde 30,7 seviyesinde tutmayı başardık" dedi

Türkiye Garanti Bankası A.Ş., 30 Haziran 2025 tarihli finansal tablolarını açıkladı. Bankanın konsolide finansal tablolarına göre, yılın ilk 6 ayında, net kârı 53 milyar 613 milyon 271 bin TL oldu. Aktif büyüklüğü 3 trilyon 821 milyar 709 milyon 468 bin TL seviyesinde gerçekleşirken, nakdi ve gayri nakdi kredi büyüklüğü ise 2 trilyon 950 milyar 617 milyon 171 bin TL oldu.
Bankadan yapılan açıklamaya göre Garanti BBVA’nın fonlama kaynakları içindeki en büyük ağırlığı, %69,5 ile müşteri mevduatları oluşturmaya devam etti. Müşteri mevduat tabanı, yılın ilk 6 ayında %26,7 büyüme ile 2 trilyon 655 milyar 807 milyon 537 bin TL oldu. Bankanın sermaye yeterlilik oranı %15,6, özkaynak kârlılığı %30,6, aktif kârlılığı ise %3,1 seviyelerinde gerçekleşti.
Garanti BBVA’nın Seçilmiş Konsolide Finansal Göstergeleri – 30 Haziran 2025
"MERKEZ BANKASI'NIN KARARLI DURUŞU DEZENFLASYON SÜRECİNE GÜVENİ DESTEKLEDİ"
Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Garanti BBVA Genel Müdürü Mahmut Akten şunları söyledi:
“İkinci çeyrek, jeopolitik gelişmeler ve küresel ticaretteki belirsizliklerin artmasıyla birlikte, korumacılığın para politikaları üzerindeki etkilerini gördüğümüz bir dönem oldu. Bu süreçte Merkez Bankası’nın kararlı ve öngörülebilir duruşu dezenflasyon sürecine olan güveni desteklerken, fiyat istikrarı yönünde önemli bir çıpa işlevi gördü. Bununla birlikte sektör açısından, regülasyonların getirdiği ek adımların da etkisiyle, kârlılık üzerindeki baskı devam etti. Önümüzdeki dönemde politika faizi başta olmak üzere ekonomide atılacak adımlar, dezenflasyon süreciyle birlikte yine sektör dinamiklerini belirlemeye devam edecek.
İkinci çeyrekte fonlama maliyetlerindeki artış, sektör genelinde marjları baskıladı. Çeyreksel olarak marjlarımızda biz de daralma yaşadık ancak tahsilatlar, iştiraklerimizin artan katkısı ve kredilerdeki büyümemizin etkisiyle özsermaye karlılığımızı %30,7 seviyesinde tutmayı başardık. Konut kredisi, ihtiyaç kredisi ve KOBİ kredilerinde aldığımız güçlü pazar payı ile TL kredilerdeki liderliğimizi korumaya devam ettik. Son yıllarda mevduat kompozisyonunda Türk lirası lehine önemli bir ilerleme kat edildi. Nitekim, TL vadeli mevduatlardaki yıllık artışımız %37 seviyelerinde gerçekleşti ve güçlü ilişki bankacılığımızın bir sonucu olarak TL vadeli ve TL vadesiz mevduat tabanında en büyük özel banka olmayı sürdürdük.
Dış finansman tarafında yapılan işlemlerden bahseden Akten şunları söyledi: “Haziran ayında sürdürülebilirlik temalı sendikasyonumuzu %100 oranında yeniledik. 1 Temmuz’da tamamladığımız ve sermaye üzerindeki pozitif katkısını bir sonraki çeyrekte göreceğimiz 500 milyon dolarlık sermaye benzeri tahvil ihracımıza dört kat talep gördük. Başarıyla gerçekleşen bu ihraçlar, yatırımcıların bankamıza duyduğu güvenin hem de uluslararası piyasalardaki güçlü konumumuzun bir yansıması.”