'Gemide'ki 'Boksör': Filmden sonra psikolojim bozuldu

Oyunculuğunun yanı sıra seslendirme sanatçısı da olan Naci Taşdöğen'in sesi de ünlü. Çizgi film karakteri 'Donald Duck'ı seslendiren dünyadaki üç kişiden biri. Uzun süredir ekranlardan uzak olan Naci Taşdöğen ile bir araya geldik. Taşdöğen ile hem hem geçmişi hem de bugünleri konuştuk.

Aynı zamanda Selahattin Taşdöğen'in kardeşi olan oyuncu, tiyatro başlama serüveniyle ilgili şunları söyledi: Ağabeyimin desteğiyle ilkokul 5'inci sınıfta okul tiyatrosunda oyunculuğa başladım. Ardından başında Üstün Asutay'ın olduğu Türk Ticaret Bankası Keloğlan Çocuk Tiyatrosu'nda devam ettim.

"GÜVEN KIRAÇ İLE SINIF ARKADAŞIYDIK"

Zincirlikuyu İnşaat Teknik ve Yapı Meslek Lisesi'nde yapı ressamlığı okudum. Derslerim çok ağır olduğu için için tiyatroyla ilgili bir şey yapamaya fırsatım pek olmuyordu. Zaten sınıfta kaldım. Tekrar 1'inci sınıfı okurken, Güvenç Kıraç ile aynı sınıfa denk gelmiştim. O da tiyatro yaptığını söyledi ve desteğiyle yeniden başladım. Ahmet Muhit Dranas'ın 'Çıkmaz' adlı oyununda oynadık beraber. İkimizde de tiyatro aşkı iyicene alevlenmişti. Karşı Tiyatro ve Gülriz Sururi Tiyatrosu'nda çalıştık. Sonrasında da Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İstanbul Devlet Konservatuvarı'ndan mezun olduk.

'DONALD DUCK'IN SESİ

Naci Taşdöğen, tiyatro yaptığı dönemlerde seslendirme sanatçılığına başlamış. Taşdöğen, çizgi film karakteri Donald Duck'ı dünyada seslendiren üç kişiden biriymiş. 1994'te Devlet Tiyatrosu'nda oyunculuk yaparken, dublaja başladığını belirten Taşdöğen, 'Donald Duck' karakteriyle yollarının nasıl kesiştiğini de anlattı.

Ünlü oyuncu; "ABD'den Walt Disney Production'ın yetkilileri gelmiş ama Donald Duck'ı seslendirmek için kimseyi bulamamışlar. Sonrasında rahmetli seslendirme sanatçısı Sungun Babacan beni önermiş. Stüdyoya davet ettiler ve bana bir ses dinlettirdiler. 'Ben bunu zaten konuşuyorum' dedim. Stüdyo girdim ve seslendirmeye başladım. Disney yetkilisi elindeki dosyaları fırlatarak; "I find" (buldum)" diyerek bağırdı. Böylelikle de 'Donald Duck' maceram başladı. 'Donald Duck'ı dünyada üç kişi seslendirdi. Bir Alman, bir ABD'li ve Türkiye'den de ben" dedi.

İlk olarak 1997 yapımı 'Ağır Roman' filmiyle beyazperdede rol alan Naci Taşdöğen, bir yıl sonra da, Erkan Can, Haldun Boysan ve Yıldıray Şahinler ile pek çok sinemaseverin hafızasında yer edinen 'Gemide' filmiyle izleyici karşısına çıktı.

'Gemide'nin kendisinde çok ayrı bir yeri olduğunu sözlerine ekleyen oyuncu; Senaryoyu okuduğumuzda iz bırakan film çekeceğimizi düşündük. Çünkü belli bir kesime hitap ediyor ve o belli bir kesim zaten bazı diyalogların yenilikleri içerisindeydi. Diyaloglar samimiyet verdi. Bazen senaryoya bağlı kalmadan doğaçlamalarınız da oldu. Yönetmenimiz Serdar Akar da; 'Senaryoyu unutun böyle oynamaya devam edin' derdi. Kullandığımız argo kelimeler ve küfürler de vardı ama doğru zamanda ve doğru yerde kullanıldığı için izleyenlere; 'Bu kadar da fazla dedirtmedi' bence" açıklamasında bulundu.

"15 GÜN GEMİDE YAŞADIM"

Naci Taşdöğen, ayrıca; "Gemi, Avcılar - Ambarlı açıklarındaydı. 15 gün boyunca geminin içinde yaşadım. Çekimler bitti, karaya indik. Ben hâlâ gemideymişim gibi sallanıyorum. Deprem oluyor gibi geliyordu, ciddi şekilde psikolojim bozuldu. Doktora gittim. Denizcilerin yaşadığı bir sıkıntıymış, 'İyi ki fırtınaya yakalanmamışınız. İki hafta içerisinde geçer' dedi doktor. Nitekim de geçti" ifadelerini kullandı.

Naci Taşdöğen, 'Ağır Roman', 'Eşkıya' ve 'Gemide' gibi filmlerin, 'Türk sinemasının köşe taşları' olduğunu vurgulayarak, bu döneme bakıldığında yokluk içerisinde çekilip, büyük başarıya ulaşmış yapımlar olduğunu belirtti.

CANNES FİLM FESTİVALİ'NE SEÇİLDİ

'Gemide' filmi 1999 Cannes Film Festivali'nin resmi bölümü olan 'Semaine de la Critique'e (Uluslararası Eleştirmenler Haftası) seçilen ender Türk filmlerinden biri. 'Gemide' ayrıca; 1998'de düzenlenen Altın Portakal Festivali'nde; 'En İyi Yönetmen' (Serdar Akar), 'En İyi Erkek Oyuncu' (Erkan Can), 'En İyi Kurgu' (Nevzat Dişiaçık) ve En İyi İkinci Film ödüllerine de lâyık görüldü.

'Süper Baba', 'Çiçek Taksi', 'Emret Komutanım' ve 'Lise Defteri' gibi kendi dönemlerinin çok izlenen dizilerinde rol alan oyuncu, 'Emret Komutanım'daki 'Ahmet Başçavuş' rolünü üzerine yapıştığını söyledi: İnsanlar, daha çok beni 'Emret Komutanım' dizisiyle tanıyor. 'Gemide' çok farklı bir kültüre hitap ediyor. 'Emret Komutanım' ise herkese hitap eden bir işti. Çok iyi bir kadrosu vardı. Yönetmenimiz Kartal Tibet'ti. Reytinglerde sürekli zirvede olması, tekrarlarının da izlenmesi 'Ahmet Başçavuş' olarak insanların hafızalarında yer edinmemde etkili oldu.

Naci Taşdöğen ayrıca; 'Emret Komutanım' dizisinin yeniden çekilmesi için bazı çalışmaların yapıldığını duyurdu: Kimin ne yapacağı henüz belli değil. Haziran ayından sonra netlik kazanacak.

Geçmişte reytinglerin çok yüksek olduğunu ifade eden oyuncu; "Emre Komutanım'dan çok iyi paralar kazandık. Şimdi ise başrol oyuncuları ile yan rol oyuncuları arasında maalesef büyük uçurum var" dedi.

2005 - 2008 arasında SHOW TV'de yayınlanan 'Emret Komutanım'da; Demet Evgar, Arda Kural, Sermiyan Midyat, Sarp Levendoğlu, Seda Akman ve Ufuk Özkan gibi isimler de rol almıştı.

TİYATROYA DEVAM EDİYOR

Şehir Tiyatroları'ndaki oyunların artması nedeniyle ekranlardan uzaklaştığını belirten Naci Taşdöğren; "Dizi ve sinema teklifleri geldi fakat uzun süredir iki oyunda birden rol aldım. Ayda üç hafta tiyatro oyunum vardı. Dizi ve sinema setlerine ayıracak vaktim olmadı. Şu an ise bir oyunum var. Ayda bir hafta Molière'in Tartuffe oyununu sahneye koyuyoruz" diyerek sözlerini noktaladı.