Günlüklerini neden tersten yazıyordu? Bilimsel keşiflerden kayıp eserine Rönesans'ın dahisi Leonardo Da Vinci hakkındaki ilginç gerçekler!

Leonardo da Vinci'nin hayatı, sanat, bilim ve icatlarla örülü bir dehalık öyküsüdür. Eğitimsiz bir çocukken dünya çapında bir düşünür haline gelen da Vinci'nin, zamanla kaybolan başyapıtları ve hayatına dair ilginç detaylar ise merak uyandırıyor. İşte, da Vinci’nin bilinmeyen yönleri…

OKULA GİTMEDİ

Leonardo da Vinci, tarihin en yenilikçi icatlarına ve fikirlerine imza atmış olmasına rağmen hiçbir zaman okula gitmedi. Küçük yaşta okuma, yazma ve temel matematik eğitimi alsa da, bunun ötesinde bir eğitim almadı. Bunun yerine Toskana kırsalında özgürce dolaşarak doğayı keşfetme şansı yakaladı. Da Vinci’nin doğa gözlemleri, özellikle suyun hareketleri ve yırtıcı kuşların avlanma şekilleri üzerine yoğunlaştı. Günlüklerinde, bu gözlemlerine dair detaylı notlar bulunmaktadır.

BAŞYAPITI YOK EDİLDİ

Birçok kişi Mona Lisa’nın Leonardo’nun en büyük eseri olduğunu düşünse de, eğer tarihte bazı olaylar farklı gelişseydi, bugün Louvre Müzesi’nde çok daha büyük bir sanat eseri yer alabilirdi. 1400’lerin sonlarında, Milano Dükü’nün babasını tasvir eden 6 metre yüksekliğinde bir atlı heykel yapması için görevlendirildi. Leonardo, bu heykel için 17 yıl boyunca eskizler ve modeller üzerinde çalıştı. Ancak 1499’da Milano’nun Fransızlar tarafından işgal edilmesiyle, tamamlanmamış heykel yok edildi.

TERS YAZIYORDU

Leonardo da Vinci’nin ölümünden sonra geride yaklaşık 6.000 sayfa dolusu günlük kaldı. Bu günlüklerde icatları, sanat çalışmaları ve hatta market alışverişi listeleri bile bulunuyordu. Ancak en dikkat çekici özelliklerinden biri, birçok notunun ters yazılmış olmasıydı. Yazılar sadece bir aynaya tutulduğunda okunabiliyordu. Bunun bir şifreleme yöntemi olduğu düşünülse de, aslında Leonardo’nun solak olmasından kaynaklandığı ve mürekkep bulaşmasını önlemek için böyle yazdığı tahmin ediliyor.

LEONARDO DA VINCI’NİN GERÇEK ADI NEYDİ?

Leonardo’nun doğum adı aslında ‘Lionardo di ser Piero da Vinci’ idi. Bu isim, “Vinci’den Ser Piero’nun oğlu Leonardo” anlamına geliyordu. Döneminde insanlar onu sadece ‘Leonardo’ ya da Floransa’da yaşadığı için ‘Il Florentine’ olarak tanıyordu.

İLK SİPARİŞLERİNİ TAMAMLAYAMADI

1478 yılında Floransa’da bir kilise için altar panosu yapması istendi. 1481’de ise ‘Müneccim Kralların Tapınması’ adlı eseri sipariş edildi. Ancak Leonardo bu iki eseri de tamamlamadan Milano’ya taşındı ve Sforza ailesinin hizmetine girdi. Burada en önemli eserlerinden biri olan ‘Son Akşam Yemeği’ni tamamladı. Ancak Milano Dükü’nün düşüşüyle buradaki çalışmaları da yarım kaldı.

MÜZİKTE DE USTAYDI

Leonardo da Vinci, yalnızca resim ve bilimle değil, müzikle de ilgileniyordu. Müziğin görsel sanatlara benzer bir yapıya sahip olduğunu düşünüyordu. Günümüze ulaşan belgelerde, Leonardo’nun kendi müzikal besteleri olduğu görülmektedir. Ayrıca, o dönemde icat edilmemiş olan organ-viola-harpsikord karışımı bir müzik aleti tasarlamıştır ve bu alet 2013 yılında hayata geçirilmiştir.

SÜREKLİ ERTELEYEN BİRİYDİ

Leonardo, inanılmaz bir yetenek olmasına rağmen, işlerini sürekli erteliyordu. O kadar çok alana ilgisi vardı ki, birçok projesini tamamlayamadı. Doğa gözlemleri, bilimsel deneyler ve insan vücuduna duyduğu merak, onu resimden uzaklaştırdı. Hatta, Mona Lisa’nın bile tamamlanmamış bir eser olduğu düşünülmektedir.

İDEALİST BİR BİLİM ADAMIYDI, AMA ÇAĞDAŞLARI TARAFINDAN FARK EDİLMEDİ

Leonardo da Vinci’nin bilimsel fikirleri ve icatları, yaşadığı dönemde fazla ilgi görmedi. Günlüklerini yayımlamak için bir girişimde bulunmadığı için keşifleri uzun süre bilinmeden kaldı. Ancak yüzyıllar sonra keşfedilen notları, onun bilimde çığır açan bir dâhi olduğunu kanıtladı.

SON YILLARINI FRANSA’DA GEÇİRDİ

1515’te Fransa Kralı I. Francis, Leonardo’ya saray ressamı ve mühendisi unvanı vererek onu Fransa’ya davet etti. Leonardo, Amboise’deki Clos Lucé malikanesine yerleşti ve burada huzurlu bir yaşam sürdü. 1519 yılında, 67 yaşında hayatını kaybetti ve yakındaki bir kiliseye defnedildi. Ancak Fransız Devrimi sırasında kilise tahrip olduğu için mezarının tam yeri bilinmemektedir.

Kaynak: Google Arts And Culture, History