Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Edebiyat Haftanın Kitapları
        1

        ŞEHİR VE BELİRSİZ DUVARLARI
        (Haruki Murakami)

        Yaşayan en önemli edebiyatçılardan biri olarak kabul edilen, eserleri 50’den fazla dile çevrilen Haruki Murakami uzun bir aradan sonra yeni romanıyla okurlarıyla buluşuyor. New York Times “21. yüzyıl edebiyatını icat eden yazar” olarak tanımladığı Murakami’nin yeni romanı 'Şehir ve Belirsiz Duvarları' kayıp bir aşka, yalnızlığa yazılmış bir ağıt… "Yaz çimlerinin üzerine oturuverdin, hiçbir şey demeden göğü seyrediyordun. Keskin bir ötüşle gökyüzünde iki kuş hızla birbirinin yanından geçti. Sessizliğin içinde, alacakaranlık bizi sarmaya başladı. Yanına oturunca tuhaf bir hisse kapıldım. Sanki görülmeyen binlerce ip, senin bedeninle benim yüreğimi birbirine bağlıyordu…"

        2

        DOĞANA
        (Gündüz Vassaf)

        Baba olacağını öğrenen Gündüz Vassaf, çocuğunun doğumuna aylar kala kaleme sarılır ve ona mektuplar yazmaya başlar... Yazılmalarının üzerinden 40 yıla yakın zaman geçtikten sonra nihayet gün yüzüne çıkan bu mektuplar, baba adayı Vassaf’ın iç dünyasını tüm samimiyetiyle ortaya koyuyor: Hamileliğin öğrenilmesinden ebeveynlik sorumluluklarını düşünmenin yarattığı baskılara, kendi anne-babasıyla ilişkilerini sorgulamasından çocuğunun geleceği için kurduğu hayallere, ilk ultrason görüntüsünden insanlık üzerine düşüncelere... Oğlu Doğan’ı beklerken aileye, hayata ve geleceğe yepyeni bir pencereden bakmasının yansıması olan Doğana, Gündüz Vassaf’ın bugüne kadar yayımlanmış belki de en kişisel kitabı... İletişim Yayınları'ndan çıktı!

        3

        BU CENAZEYİ BANA LÜTFEDER MİSİNİZ?
        (Didem Ünal Demir)

        İstanbul’un kalabalığından, gürültüsünden, fiyatlarından ve fay hatlarından kaçıp Ege’de küçük, şirin bir köye yerleşen Esin, hiçbir şeyin umduğu gibi olmadığını fark edecektir. Sakin bir hayat özlemiyle geldiği yerde meraklı komşulardan, karmaşık ilişkilerden ve beklenmedik bir cenaze töreninden kaçamayacaktır. Peki, sadece dedikoduların izini sürerek bir cinayeti çözmek mümkün müdür? Edebiyatımızın değerli kalemlerinin editörü olarak tanınan Didem Ünal Demir, bu sefer kendi romanıyla okur karşısına çıkıyor. İncelikli dili, sürprizli kurgusu, capcanlı karakterleri ve gittikçe yükselen temposuyla bu muzip anlatı, üslubunu daha ilk kitaptan duyuran bir yazarı müjdeliyor. Demir, Everest Yyaınları'ndan çıkan kitabında, okurunu bir göç macerasına, ardından gizemli bir cinayete tanık ederken son satırına kadar şaşırmaya, düşünmeye ve eğlenmeye çağırıyor.

        4

        GEZGİN RUHLAR
        (Cecile Pin)

        The Guardian gazetesinin "Yeni bir yeteneğin müjdecisi" olarak nitelediği Cecile Pin’in ilk romanı Gezgin Ruhlar, Püren Özgören’in çevirisiyle Domingo Yayınları'ndan çıktı. Geçtiğimiz yıl Andrew Carnegie, Women’s Prize ve Waterstones İlk Roman Ödülü gibi üç prestijli ödülün finalisti olan bu çarpıcı roman, ülkelerini terk etmek zorunda kalan ve bir anda kendilerini evsiz ve kimsesiz bulan üç kardeşin Vietnam’dan İngiltere’ye uzanan öyküsünü anlatıyor. Gezgin Ruhlar, azınlıkta kalanların, gelir adaletsizliğinin kıskacındayken güvenli, huzurlu bir gelecek umuduyla yaşayan ruhların, yasın ve kardeşliğin romanı.

        5

        GOLGOTA SANAYİ SİTESİ
        (Yasemin Olur)

        Düşbaz Kitaplar’ın yeni dizisi Düşbaz Kısa, Yasemin Olur’un yeni öykü kitabı Golgota Sanayi Sitesi’ni okurlarla buluşturdu! Olur, 11 öyküden oluşan kitabında, Golgota Sanayi Sitesi’nde kurmacanın sınırlarını zorluyor, gerçekle hayal arasındaki çizgi bulanıklaşıveriyor; duygular bazen gözyaşında bazen dudak kenarında bazen kalp çırpıntısında gerçekliğe dönüşüyor. Bir muz bir anda cinnetin ve cinayetin sebebi olabiliyorsa mandalina dilimleri de en büyük acıyı resmedebiliyor. Dokuz yaşındaki vampirin yalnızlığı ile bir ebeveynin çocuğu üzerinden kurduğu gelecek hayallerinin yıkılış ânı buluşabiliyor. Hasan Aga’nın diş ağrısı, çilek reçeline saklanmış kalp ağrısına dönüşebiliyor. Bütün bunlar “Golgota”da,acının, kefaretin, kurban olmanın/vermenin, bireyin içsel mücadelelerinin derin duygu ve temalarla ilişkilendirildiği gerçeküstü bir evrende yaşanıyor.

        6

        KÖLE
        (Barış Güven)

        Barış Güven, 'Köle'yle okurları kölelik, özgürlük ve insanın kendini bulma mücadelesine tanıklık etmeye davet ediyor. Papirüs Yayınevi’nden çıkan kitap, okuyucuyu 16. yüzyılın çalkantılı Ortadoğu’suna götürerek, insanın ruhundaki derin yaraları ve umut arayışını tarihi bir çerçevede keşfetmeye çağırıyor. Hikâye, iki ana karakterin, Yosef adlı genç bir kölenin ve Maimonides adlı bir Granada Yahudisi’nin, özgürlük ve gerçeği arama çabasına odaklanıyor. Efendisinden kaçarak kendisine vaat edilen özgürlüğün peşinden koşan Yosef ve tarih aşkıyla her şeyini geride bırakmayı göze alan Maimonides’in yolları kesiştiğinde sarmallı ilişkilerin, tarihi dönemeçlerin kapısı aralanıyor. Okuyucu bu iki kahramanın hikayesinde Sultan Tomanbay ve Sultan Selim’in mücadelesine, Mamluk Sultanlığı’nın yıkılışına giden sürece de tanıklık ediyor.

        7

        DİKKATİN ANATOMİSİ
        (Gloria Mark)

        Başka yöne odaklanmadan önce, herhangi bir ekranda ortalama –ve yalnızca– 47 saniye geçiriyoruz. Dikkatimiz dağıldığında ise göreve yeniden odaklanmamız tam 25 dakika alıyor. Üstelik en büyük dikkat dağıtıcımız başkaları değil, biziz... Dikkat dağınıklığı ve çoklugörevler konusunda uzman psikolog Gloria Mark, Nova Kitap'tan çıkan, Dikkatin Anatomisi’nde teknolojinin dikkatimizi nasıl etkilediğine dair onlarca yıldır sürdürdüğü araştırmalarının şaşırtıcı sonuçlarını ortaya koyuyor. Mark, bilgiye hemen erişme fırsatıyla sarhoş olduğumuz bu yeni çağda, bildiğimizi sandığımız şeylerin ne kadarının yanlış olduğunu gösteriyor. Daha önce ideal odaklanma hâli olarak kabul edilen “akış” kavramının ötesine geçen çalışma, beynimizin dijital çağda nasıl çalıştığını açıklayan yeni bir bakış açısı sunuyor.

        8

        HYPERİON
        (Dan Simmsons)

        Dan Simmons korku, fantazi ve bilimkurgu eserleriyle üç türü de derinden etkileyen, spekülatif kurgunun yaşayan en önemli isimlerinden biri. Simmons'un, İthaki Yayınları'ndan çıkan ve “Uzayda geçen Canterbury Hikâyeleri” olarak yorumlanan Hyperion Kantoları’nın ilk kitabı Hyperion sıklıkla Dune ve Yüzüklerin Efendisi’yle karşılaştırılan bir eser... 29. yüzyıl. İnsanlığın Hegemonyası’nın evreni tehdit altında. Atılmışlar’ın istilası yaklaşıyor ve ayrılıkçı yapay zekâ TeknoÇekirdek’in gizemli planları kaosu daha da yakınlaştırıyor... Tüm galaksi savaştayken, yedi hacı Hyperion’daki efsanevi Zaman Kabirleri’ne, güçleri zamanın ve uzayın sınırlarını aşan, yarı tanrı yarı ölüm makinesi ölümcül bir yaratık olan Shrike’ın evine doğru son bir yolculuğa çıkıyor. Her biri zayıf bir umut ve korkunç bir sır taşıyan hacılardan biri insanlığın kaderini ellerinde tutuyor olabilir…

        9

        FREUD VE PSİKANALİZ: ALTI GİRİŞ DERSİ
        (John Forrester)

        John Forrester’ın, Sigmund Freud’un psikanaliz teorisi üzerine Cambridge Üniversitesi’nde öğrencilerine verdiği altı temel dersten oluşan Freud ve Psikanaliz: Altı Giriş Dersi, Ayrıntı Yayınları’nın Lacivert Kitaplar dizisinden çıktı. Temel psikanaliz kavramlarını, yöntemlerini, Freud’un biyografisini ve düşüncesinin evrimini mercek altına alarak anlaşılır bir dille aktaran Forrester, psikanalizin modern psikoloji ve kültür üzerindeki etkilerini de gözler önüne seriyor. Freud’dan sonra gelenlerin alandaki etkisine de değinen Freud ve Psikanaliz, yirminci yüzyılı şekillendiren bu alanı ve düşünce biçimini keşfe çıkıyor. Freud ve Psikanaliz okuyucuyu Viyana’dan Londra’ya, Paris’ten New York’a ve Hollywood’a, laboratuvardan kanepeye, kampüse, filme ve edebiyata götürüyor.

        10

        TERRA INCOGNİTA-ONSEKİZİNCİ VE ONDOKUZUNCU YÜZYILDA CEHALETİN TARİHİ
        (Alain Corbin)

        İnsanlık yüzyıllar boyunca üzerinde yaşadığı dünyayı anlamaya çalışırken, aslında onun hakkında ne kadar az şey bildiğini fark edebildi mi? Haritalarda “Terra Incognita” olarak işaretlenen keşfedilmemiş bölgeler, bilinmeyenin yarattığı korkuları nasıl şekillendirdi? Cehalet, insanların hayal gücünü nasıl besledi ve bilimsel keşiflere giden yolu nasıl açtı? Alain Corbin, Kolektif Kitap'tan çıkan Terra Incognita, On Sekizinci ve On Dokuzuncu Yüzyılda Cehaletin Tarihi’nde, cehaletin ve bilgi eksikliklerinin insanlık tarihinin gelişiminde üstlendiği rolü araştırıyor. Konu edindiği yüzyıllarda volkanlardan kutup bölgelerine, okyanusların derinliklerinden stratosfere kadar, dünyanın çeşitli gizemlerini anlatırken, bu bölgeler hakkındaki her yeni keşfin ne büyük hatalar, önyargılar ve hayranlık uyandıran hislerle harmanlandığını ortaya koyuyor. Bir yandan da toplumların bilgiye erişimindeki sınırların yol açtığı tutarsızlıkları ve bu süreçten doğan düşünsel dönüşümleri inceliyor. Yalın üslubuyla Corbin, okurunun hem bilinmeyene duyduğu merakı körüklüyor hem de dünyayı anlama tutkusunu canlandırıyor.

        11

        STOACININ EL KİTABI
        (William Mulligan)

        Stoacılık: Hayatın zorluklarına ve değişkenliklerine karşı sakin, güçlü ve dengeli bir tutum geliştirmeyi amaçlayan felsefe. Peki bu kadim bilgeliği modern açmazlarda sürüklendiğimiz yaşamlarımıza nasıl uygulayabiliriz? Tam bu noktada, Antik Stoacıların bilgelik dolu öğretilerini günümüze uyarlayan Stoacının El Kitabı daha sakin, mutlu ve dengeli bir hayatın anahtarını sunuyor. Marcus Aurelius, Epiktetos ve Seneca gibi büyük düşünürlerin ilham verici fikirleriyle, hayatınızdaki kontrol edilebilir ve edilemez unsurları ayırt etmeyi, erdemlerle dolu bir yaşam sürmeyi öğrenebilir; Stoacılığın basit ama derin uygulamalarıyla daha anlamlı alışkanlıklar geliştirebilir ve iç huzura ulaşabilirsiniz.

        12

        SİNEMA VE DENEYİM
        (Miriam Bratu Hansen)

        VakıfBank Kültür Yayınları (VBKY), “Sinema ve Deneyim” isimli kitabı okurlarıyla buluşturuyor. Miriam Bratu Hansen’in kaleme aldığı, Salih Furkan Sevim’in dilimize çevirdiği kitap, Siegfried Kracauer, Walter Benjamin ve Theodor W. Adorno’nun eleştirel yaklaşımlarını Weimar döneminden 1960’lara kadar sinema ve fotoğraf üzerinden inceliyor. Hansen, daha önce bilinen ya da Kracauer örneğinde olduğu gibi daha az bilinen kaynaklardan oluşan kapsamlı bir arşive dayanarak Benjamin’in sanat eseri çalışması da dahil olmak üzere düşünürlerin kanonik metinlerine dair yeni bakış açıları ortaya koyuyor. Aynı zamanda bu kitap, düşünürlerin Türkiye’de yaygın bir entelektüel kullanıma ulaşan kavramlarının sinema bağlamında somut bir biçimde anlaşılmasını ve onların düşünsel maceraları içinde konumlandırılarak tarihselleştirilmesini sağlamayı da hedefliyor.

        13

        YAŞANACAK BİR YER OLSUN
        (Asil Çam)

        İlk kitabı Ölümlünün Yaşam Fragmanları ile Sait Faik Hikâye Armağanı’na aday gösterilen Asil Çam, şimdi yönünü romana çeviriyor. Kavgalı sokakların, kırık dökük anıların ve iç içe geçmiş yalanların ortasında bir kahraman... İthaki Yayınları'ndan çıkan, Yaşanacak Bir Yer Olsun, hayatta kendi huzurunu bulmaya çalışan bu kahramanın hem içsel keşfine hem de dış dünyayla yaşadığı amansız yüzleşmeye odaklanıyor. Çam; aile bağlarının sancılı düğümlerine, derin bir baba-oğul ilişkisine ve toplumun bireyler üzerindeki ayan beyan tahakkümüne incelikle dokunarak sizi bir tür hafıza labirentine davet ediyor. Aşksa şehrin suçlu arka sokaklarında henüz yazılmamış bir şiir gibi. Yaşansın artık diye sırasını gözlüyor.

        14

        YABAN GÜLÜ - HİZMETÇİYE ŞAPLAK
        (Robert Coover)

        Postmodern edebiyatın ustalarından Robert Coover’ın karanlık ve alaycı iki uzun öyküsü, Yaban Gülü ve Hizmetçiye Şaplak ilk kez Türkçede, Can Yayınları etiketiyle okurla buluşuyor! Yaban Gülü’nde genç bir kadın, yüz yıl boyunca bir büyünün tesiri altında, kendisini uyandıracak prensi bekler; onu gözleyen kocakarıysa genç kadının zihnine karanlık ve rahatsız edici rüyalar boca eder, öyle ki prenses bazen rüyasında Disney çizgi filmlerinden fırlamış yakışıklı bir prens tarafından uyandırıldığını, bazen de onun kaba saba, evli bir adam olduğunu görür. Hizmetçiye Şaplak’taki iki karakter, hizmetçi ve efendisi de büyük bir malikânenin bir odasında, zaman ve mekândan bağımsız, her günün tekrarlandığı bir yarı kâbusa hapsolmuşlardır. Yaşananların sırası değişse de eylemler değişmez.

        15

        YARATICI DRAMA
        (Mete Akoğuz)

        Yaratıcı drama alanında uzman eğitmen Mete Akoğuz’un deneyimlerinden yola çıkarak kaleme aldığı Yaratıcı Drama adlı yeni kitabı, Dinozor Çocuk’tan çıktı. Özellikle eğitmenler için bir kaynak kitap olan çalışma, ezbercilikten uzak bir öğrenme sağlayan yaratıcı dramanın tarihini, yöntemlerini ve faydalarını bilimsel referanslarla anlatırken tüm yaş grupları için önem taşıyan, disiplinlerarası bir sanat dalı olduğuna vurgu yapıyor. Türkiye’de yaratıcı drama alanının oluşmasına ve gelişmesine öncülük eden eğitimci İnci San’ın kavramsal yaklaşımını odağına alan Yaratıcı Drama kitabının sonunda ise 25 örnek eğitim planı yer alıyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ