Her yaştan izleyiciyi derinden etkileyen kalıcı mesajlar taşıyan klasikler: Stüdyo Ghibli'nin en sevilen 10 filmi!
Anime deyince akla ilk gelen stüdyo hiç kuşkusuz Studio Ghibli. Hayao Miyazaki ve ekibinin önderliğinde ortaya çıkan bu büyülü dünyalar, yalnızca çocuklara değil, yetişkinlere de hitap eden katmanlı anlatılar sunuyor. Ghibli filmleri, seyircisini yalnızca fantastik bir yolculuğa çıkarmakla kalmıyor, aynı zamanda insanın doğayla, toplumla ve kendi iç dünyasıyla olan ilişkisini de yeniden düşündürüyor...

Bir film düşünün; izledikten sonra bir süre konuşmadan durursunuz. Ghibli filmleri tam da böyle bir etki yaratıyor. Renkli animasyonlarının arkasında sakladığı melankoli, umut ve felsefi derinlik, bu yapımları sıradan bir çizgi filmden çok daha fazlası haline getiriyor. İşte bu yüzden, Ghibli evrenine adım atmak isteyenler için unutulmaz 10 filmi derledik!
1. SPIRITED AWAY
2001 yapımı "Spirited Away", şüphesiz Studio Ghibli'nin en tanınan ve ödüllü filmidir. Oscar kazanan bu başyapıt, ailesiyle birlikte taşınırken mistik bir dünyanın içine çekilen küçük Chihiro’nun hikayesini konu alır. Film, kimlik arayışı, büyüme sancısı ve aidiyet gibi temaları işlerken, izleyiciye zengin bir mitolojik evren sunar. Japon kültürünün modernleşmeyle girdiği çatışma da filmde metaforik biçimde yer alır.
2. MY NEIGHBOR TOTORO
Ghibli’nin maskotu haline gelen Totoro karakteriyle özdeşleşen bu film, çocukların gözünden doğa sevgisi ve hayal gücü üzerine kuruludur. 1988 yapımı bu yapımda, kırsal bir köye taşınan iki küçük kız kardeşin devasa bir orman ruhuyla tanışması anlatılır. Totoro’nun saf iyiliği ve filmdeki pastoral atmosfer, seyirciye umut ve huzur aşılar. Aynı zamanda aile bağları ve kardeşlik teması öne çıkar.
3. PRINCESS MONONOKE
Doğa ve insan arasındaki kadim çatışmayı epik bir anlatımla sunan 1997 yapımı bu film, Ghibli külliyatının en politik filmlerinden biridir. Orman tanrılarının yaşadığı kadim topraklara giren insanların yarattığı yıkım, genç savaşçı Ashitaka ve kurtlarla büyüyen San’ın gözünden anlatılır. Film, doğanın sömürülmesine karşı güçlü bir mesaj verirken, karakterler arasındaki gri tonlar ile de klasik iyi-kötü ayrımını sorgulatır.
4. HOWL’S MOVING CASTLE
Hayao Miyazaki’nin büyülü anlatımının bir diğer örneği olan bu film, taşlanmış bir yaşlı kadının, gizemli büyücü Howl’un yürüyen şatosuna adım atmasıyla başlar. 2004 yapımı bu yapımda, savaş karşıtı temalar, içsel dönüşüm ve aşk öne çıkar. Görsel açıdan zengin olan film, özellikle steampunk esintili şatosu ve büyülü atmosferiyle unutulmazdır.
5. THE WIND RISES
2013 yapımı bu film, Ghibli’nin en gerçekçi ve en duygusal eserlerinden biridir. II. Dünya Savaşı öncesinde Japonya’da bir uçak mühendisi olan Jiro’nun hayatına odaklanan yapım, hayallerin bedelini ve savaşın gölgesinde gelişen tutkuyu işler. Biyografik öğeler barındırsa da filmde güçlü metaforlar ve sanatla mühendislik arasındaki bağ sıkça vurgulanır.
6. PONYO
Bir deniz tanrısının kızı olan Ponyo’nun bir çocukla kurduğu bağı anlatan 2008 yapımı bu film, Andersen’in “Küçük Deniz Kızı” masalından esinlenmiştir. Renkli görselleri ve masalsı anlatımıyla dikkat çeken film, doğa olayları, sevgi ve dönüşüm gibi temaları işler. Ponyo’nun insana dönüşme arzusu, büyümek ve kimlik kazanmak üzerine derin mesajlar taşır.
7. CASTLE IN THE SKY
Ghibli’nin ilk uzun metrajlı filmi olan 1986 yapımı bu eser, gökyüzünde süzülen efsanevi bir şehri arayan iki çocuğun macerasını anlatır. Laputa adlı bu şehir, teknolojik bir harikadır ama aynı zamanda yıkımın da sembolüdür. Film, dostluk, inanç ve güç sahibi olmanın getirdiği sorumlulukları işler.
8. KIKI’S DELIVERY SERVICE
Genç bir cadının, yeni bir şehirde büyüme ve hayata karışma sürecini anlattığı bu film, 1989 yılında yayınlandı. Kiki’nin teslimat servisi aracılığıyla yaşadığı deneyimler, özgüven kazanma ve birey olma yolculuğunun metaforuna dönüşür. Hafif tonlu anlatımı ve sıcak atmosferiyle Ghibli evreninin en sevilen filmlerinden biridir.
9. OCEAN WAVES
Diğer Ghibli filmlerine göre daha az bilinen ama duygusal yoğunluğu oldukça yüksek olan bu film, lise yıllarındaki bir aşk üçgenini ve gençlik döneminin çalkantılarını konu alır. 1993 yapımı film, nostaljik havası ve sade anlatımıyla dikkat çeker. Ghibli’nin daha gerçekçi ve içe dönük tarafını yansıtır.
10. GRAVE OF THE FIREFLIES
Isao Takahata'nın yönettiği bu başyapıt, savaşın çocuklar üzerindeki yıkıcı etkisini en çıplak haliyle gösterir. İkinci Dünya Savaşı sırasında hayatta kalmaya çalışan iki kardeşin hikayesi, izleyiciyi derinden sarsar. Ağır temposu, sade estetiği ve trajik anlatımıyla bu film, sadece Ghibli’nin değil, sinema tarihinin de en hüzünlü yapımlarından biridir.