Hileli gıda çağında güvenle yiyebileceğiniz 3 meyve
Sağlıklı beslenmenin amacı vücudun ihtiyacı olan proteinleri, sağlıklı yağları, karbonhidratları, vitaminleri ve mineralleri dengeli bir şekilde almak. Hileli gıdalar ise bunu engelleyip sağlığımızı riske sokuyor. Haberimiz hileli gıda çağında hile yapmanın zor olduğu gıdalar hakkında bilgilendiriyor. Habertürk Sağlık Yazarı Ceyda Erenoğlu'nun haberi.

Gıda sektöründe hileli ürünlerin artışı, tüketicilerin güvenilir ve kaliteli gıdalara olan talebini her geçen gün daha da artırıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın düzenli yayımladığı taklit ve tağşiş listeleri, hangi ürünlerde hile yapıldığını gözler önüne seriyor. Bu listelerde genellikle zeytinyağı, sucuk, tereyağı, bal ve baharat gibi ürünler öne çıkıyor. Bazı gıdalar ise yapıları gereği hileye daha az müsait olduğu için tüketiciler açısından daha güvenilir bir seçenek oluşturuyor.
Prof. Dr. Banu KaleEndokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Banu Kale, hile yapılması daha zor olan bazı gıdalar hakkında önemli bilgiler veriyor.
İşte söz konusu gıdalardan örnekler:
1. TAZE SEBZE VE MEYVELER
Doğrudan tarladan sofraya gelen taze sebze ve meyveler, genellikle hileye uğramıyor. Bu ürünlerde hile yapmak, görünüm ve tat gibi kolayca fark edilebilecek özellikleri değiştirmeyi gerekli kılıyor ve bu kolay olmuyor. Sebze ve meyvelerde göz önüne alınması gereken en önemli konunun, zirai ilaç maruziyetinin minimalliği olduğuna dikkat çekiliyor.
MEYVELER
Tüm meyveler içinde besin değeri açısından diğerlerine kıyasla, pestisit maruziyeti daha düşük olan 3 meyve ön plana çıkıyor.
Bunlar:
*Avokado: Pestisit maruziyeti çok düşük
Avokado sağlıklı tekli doymamış yağlar (özellikle oleik asit), lif, folat, C,E,K, B vitaminleri (özellikle B6) ile magnezyum, demir, çinko ve potasyum açısından zengin bir meyve. Bu meyve lutein ve zeaksantin gibi antioksidanlar bakımından da zengin kabul ediliyor. Kalın kabuğu sayesinde böceklerden ve hastalıklardan korunuyor. Avokadonın pestisit maruziyetinin de çok düşük olduğuna dikkat çekiliyor.
*Yaban Mersini:
Yaban mersini antosiyaninler, flavonoidler ve C vitamini gibi güçlü antioksidanlar içeriyor ve hücreleri serbest radikallerden koruyarak yaşlanma sürecini yavaşlatmaya yardımcı oluyor. Bilişsel fonksiyonları geliştirebileceği ve hafızayı güçlendirerek nörodejeneratif hastalık riskini azaltmaya destek olabileceği belirtiliyor. Glisemik indeksi düşük olduğu için insülin duyarlılığını artırıyor. Gece görüşünü iyileştirmede ve bağışıklık sistemini güçlendirmede de etkili bulunuyor.
*Ayva:
Ayvada, B ve C vitamini, potasyum, magnezyum, demir ve bakır gibi mineraller bulunuyor. Bu besinin içeriğinin kişilerin bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olduğu belirtiliyor. Ayva önemli bir lif içeriğine sahip olduğu için sindirim sisteminin sağlığının korunmasına katkı sağlayabiliyor. Ayrıca zengin bir antioksidan kaynağı oluşuyla da dikkat çekiyor.
BU MEYVE VE SEBZELERİ TÜKETİRKEN DİKKATLİ OLUN
Elma, çilek, üzüm, kiraz, şeftali ve armut değerli besin içerikleri barındıran meyveler olmalarına karşın çok yoğun zirai ilaç (pestisit) maruziyeti nedeniyle yoğun yıkama yapılsa bile tüketimi sınırlandırılması gereken meyveler arasında gösteriliyor.
ISPANAK
Ispanak; demir, magnezyum ve A vitamini içeriyor. Bu sebze doğru yıkanmış olsa bile geniş yapraklarında yüksek düzeyde pestisit kalıntısı bulundurabiliyor. Bu nedenle yıkanmasına çok dikkat edilmesi gerekiyor. Ayrıca brokoli, marul ve diğer yapraklı yeşillikler de (roka, maydonoz) yoğun pestisit kalıntıları içerebiliyor. Brokoli, K vitamini, C vitamini ve lif açısından zengin bir sebze olarak değerlendiriliyor.
2. KABUKLU KURUYEMİŞLER
Ceviz, fındık ve badem gibi kabuklu kuruyemişler, doğal koruyucu kabukları sayesinde hileye karşı daha dirençli kabul ediliyor. Kabukları çıkarılmamış bu ürünlerde, içeriğe müdahale etmek oldukça zor oluyor. Özellikle ceviz tohumu, yüzde 65 yağ içeriyor. 100 gramı 654 kalori sağlıyor ve protein, lif, B vitaminleri, niyasin, vitamin B6, folik asit ve bazı mineraller açısından oldukça zengin kabul ediliyor. Ceviz yağı çoğunlukla çoklu doymamış yağ asitlerinden, özellikle de alfa-linolenik asitten ve linoleik asitten oluşuyor. Antioksidanlar, polifenoller, E vitamini ve melatonin içermesi nedeniyle kalp hastalığı riskini azaltmaya ve beyin fonksiyonlarını güçlendirmeye yardımcı oluyor.
3. TAM TAHILLAR
Kepekli pirinç, yulaf ve arpa gibi tam tahıllar, işlenmemiş halleriyle satıldıkları için hileye karşı daha korunaklı oluyor. İşlenmiş tahıllara katkı maddeleri eklenebilirken, tam tahıllarda bu tür müdahalelerin daha az olduğu belirtiliyor.
4. TEK BİLEŞENLİ BAKLİYATLAR
Mercimek, nohut, fasulye gibi tek bileşenli bakliyatlar karışım gerektirmediğinden hile yapılması zor ürünler olarak değerlendiriliyor. Bu ürünlerin saflığının, tüketiciler tarafından kolaylıkla değerlendirilebileceğine dikkat çekiliyor. Özellikle yeşil mercimeğin yüksek protein içeriği, lif zenginliği ve düşük yağ oranı nedeniyle besleyici bir bakliyat olduğu belirtiliyor. Kompleks karbonhidrat, demir, folat, magnezyum, fosfor ve çinko açısından zengin bulunuyor. Demir ve folat zenginliği anemiye karşı etkili olduğu gibi, kalp sağlığı, kan şekeri regülasyonu ve kemik sağlığı açısından da yarar sağlıyor.
5- EV TURŞUSU
Katkısız ev turşusu, probiyotik açısından zengin olduğu için bağırsak sağlığı açısından önem taşıyor. C vitamini, K vitamini, lif ve mineraller açısından da zengin bulunuyor. Ancak tuz içeriğinin düşük tutulması ve tüketiminin sınırlandırılması gerekiyor.
6- TOHUM VE ÇEKİRDEKLİ ÜRÜNLER
Kabuklu ay çekirdeği, kabak çekirdeği ve üzüm çekirdeği doğal halleriyle tüketildikleri için içlerine katkı maddesi eklenmesinin mümkün olmadığına dikkat çekiliyor. İşlenmedikleri sürece güvenli bir tüketim sunuyorlar.
7. DOĞAL KAYNAK SULARI
Şişelenmiş suların içine katkı eklenmesi mümkün olsa da, doğal kaynağından içilen su herhangi bir işleme uğramadığı için hileye karşı dayanıklı olarak değerlendiriliyor.
ULTRA İŞLENMİŞ RİSKLİ GIDALAR
Gıdalar NOVA gıda sınıflandırmasına göre 4 kategoriye ayrılıyor. NOVA Kategori-4 adıyla anılan ultra işlenmiş gıdalar; gazlı içecekleri, paketlenmiş tuzlu ve tatlı atıştırmalık ürünleri, yeniden yapılandırılan hayvansal ürünleri (salam, sosis, hazır kıyma ürünleri vb), önceden hazırlanmış gıdaları, ön-pişirilmiş ve dondurulmuş gıdaları kapsıyor. Ultra-işlenmiş gıdaların lezzetli ve ucuz olmaları nedeniyle tüketimi ve sağlıksız beslenme ile morbidite ve mortaliteyi de artırdığı gözlemleniyor. Bu gıdaların özellikle tip 2 diyabet, obezite, kardiyovasküler hastalıklar, gastrointestinal hastalıklar ve kanser riskini artırdığı belirtiliyor.
BUNLARIN TÜKETİMİNE DİKKAT EDİN!
*Hamburger ve nugget'lar, trans yağ, aşırı tuz ve yoğun katkı maddeleri içeriyor.
*Dondurulmuş hazır pizzalar, yüksek miktarda işlenmiş et, sağlıksız yağlar ve rafine karbonhidratlar içeriyor.
*Şekerli ve gazlı içecekler, yoğun basit şeker ve asit içeriyor.
*Paketli atıştırmalıkların (bisküviler, kekler ve cipsler), trans yağ ve basit karbonhidrat içerikleri yüksek oluyor.
*Fruktozlu mısır şurubu içeren hazır tatlılar, şekerlemeler, çikolatalı gevrekler; karaciğer yağlanması, insülin direnci, obezite ve tip 2 diyabete neden olabiliyor.
TÜKETİCİLERE 4 ALTIN ÖNERİ
Gıda hilelerinden korunmak için bilinçli tüketici olmak gerekiyor. Taze, doğal ve işlenmemiş gıdaları tercih etmek, hem sağlığı koruyor hem de hileli ürünlere karşı güvende olmamızı sağlıyor.
İşte gıdada hileden korunmak için 4 altın öneri:
1) Güvenilir markaları tercih edin: Bilinen ve güvenilir markaların ürünlerini satın almak hileli gıda riskini azaltıyor.
2) Etiketleri okuyun: Ürün etiketlerindeki içerik bilgilerini dikkatli okumak ve anlaşılmayan veya şüpheli içerikler varsa, o üründen kaçınmak gerekiyor.
3) Yerel üreticileri destekleyin: Yerel pazarlardan ve bilinen üreticilerden alışveriş yapmak, daha güvenilir ürünlere ulaşmayı sağlıyor.
4) Organik ve sertifikalı ürünleri seçin: Organik sertifikalı ürünler, daha sıkı denetimlerden geçtiği için bu ürünlerde hile riskinin düşük olduğu belirtiliyor.