İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu, Halep’te temaslarda bulundu

Türkiye, Suriye’de iç savaşın yol açtığı ağır yıkımın etkilerini azaltmak, altyapıyı yeniden inşa etmek ve Suriyelilerin gönüllü dönüşünü sağlamak amacıyla diplomatik girişimlerini sürdürüyor. Bu kapsamda Türkiye İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu, beraberindeki resmi heyetle birlikte Halep’i ziyaret etti. Karaloğlu, Halep Valisi Mühendis Azzam el-Garib ile bir araya gelerek yeniden inşa, güvenlik ve insani dönüş sürecine dair kapsamlı iş birliği mekanizmalarını ele aldı.

İç savaşın yıkıcı etkileri ve yeniden inşa süreci

Halep, Suriye iç savaşının en büyük yıkımlarından birine sahne oldu. Kentteki sanayi bölgeleri, ticaret merkezleri ve altyapının büyük bir kısmı ya kullanılamaz hale geldi ya da ciddi hasar aldı. Özellikle su ve elektrik altyapısı, sağlık tesisleri ve eğitim kurumları savaş sürecinde büyük zarar gördü. Bu nedenle görüşmede, Türkiye ve Suriye arasında sanayi ve ticaretin canlandırılması, yatırım olanaklarının artırılması ve temel hizmetlerin tekrar işler hale getirilmesi konularında adımlar atılması gerektiği vurgulandı.

Halep Valiliği, yaptığı açıklamada, tarafların su altyapısının onarımı, elektrik kesintilerinin giderilmesi, ticaret ve sanayi merkezlerinin yeniden işler hale getirilmesi gibi konuların ele alındığını duyurdu. Özellikle Fırat Nehri’nden gelen su kaynaklarının azalması ve şehrin içme suyu krizinin çözülmesi için atılacak adımlar görüşüldü.

Gönüllü dönüş ve hukuki engellerin kaldırılması

Toplantının en önemli başlıklarından biri de Türkiye’de bulunan Suriyelilerin gönüllü dönüş süreciydi. Münir Karaloğlu, dönüşlerin daha güvenli ve sürdürülebilir hale getirilmesi için gerekli hukuki ve idari düzenlemelerin sağlanması gerektiğini belirtti. Bu kapsamda, geri dönen Suriyelilerin kimlik kayıt işlemlerinin kolaylaştırılması, tapu ve nüfus kayıtlarındaki belirsizliklerin giderilmesi, idari yapıdaki eksikliklerin tamamlanması gibi konular ele alındı.

Görüşmede ayrıca, yeniden yapılanma sürecinin sadece binaların inşasıyla sınırlı kalmayıp, bölgedeki toplumsal ve ekonomik dokunun da güçlendirilmesini içermesi gerektiği vurgulandı. Bu kapsamda küçük ve orta ölçekli işletmelere destek verilmesi, tarım ve sanayi sektörlerinin canlandırılması gibi adımların hayata geçirilmesi gerektiği belirtildi.