Katili ortaya çıkaran detay! Necla Sağlam cinayeti Türkiye'yi sarstı!
İhbar üzerine genç kadının evine giren polis ekipleri, dehşet verici bir tabloyla karşılaştı. 23 yaşındaki kadın, önce kafasına poşet geçirilerek, ardından sert bir cisimle darp edilip boğazı kesilerek öldürülmüştü. Evde zorlama, hırsızlık ya da cinsel saldırı izine rastlanmadı. İlk şüpheli sevgilisiydi. Ancak tırnak altından alınan DNA örneği bu ihtimali çürüttü. Bunun üzerine Türkiye'de ilk kez bir savcı, emniyet amiri ve adli bilim uzmanı Prof. Dr. Sadık Toprak'tan oluşan özel bir ekip kuruldu. Olay yeri bulguları, katilin kasap geçmişi olan bir tamirci olabileceğini gösterdi. Ve tırnaktaki DNA bu profille örtüştü. Cinayetin çözümünde kritik rol oynayan adli bilim uzmanı Prof. Dr. Sadık Toprak, olayın ayrıntılarını ilk kez Habertürk'e anlattı. Mustafa Şekeroğlu'nun özel haberi...

Bilimsel veriler, faili meçhul cinayetlerin çözümünde hayati bir rol oynar. Polis ekiplerinin yürüttüğü çalışmaların yanı sıra, adli bilim uzmanlarının ortaya çıkardığı bulgular da çoğu zaman cinayetin aydınlatılmasında belirleyici olur. Tıpkı sadece kitaplarda okuduğumuz veya yabancı polisiye dizilerde izlediğimiz gibi, savcı, polis ve adli tıp uzmanından oluşan üçlü yapı, Zonguldak’ta akıllara durgunluk veren bir cinayet vakasını çözerek gerçeği gün yüzüne çıkardı.
TÜRKİYE’Yİ SARSAN CİNAYET
Tarih yaprakları 24 Şubat 2016’yı gösteriyordu. Şehir, sıradan ve sakin bir günü yaşarken, polise gelen bir ihbar kısa süre sonra tüm Türkiye’nin gündemine oturacak, akıllara durgunluk veren bir cinayet vakasının başlangıcı olacaktı. Polisi arayan genç bir adam, birlikte yaşamadığı ancak sık sık görüştüğü kız arkadaşından haber alamadığını belirtti.
TÜYLER ÜRPERTEN MANZARA
Yapılan ihbarın ardından Zonguldak Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polis ekipleri, genç kızın yaşadığı adrese yönlendirildi. Çağrılan çilingirle kapı açıldı. Eve giren ekipler, odaları tek tek kontrol ederken yatak odasında kan donduran bir manzarayla karşılaştı. Yatağında sırt üstü bulunan genç kız, kafasına poşet geçirilmiş ve boğazı kesilerek öldürülmüştü, Olay yeri güvenlik altına alınırken, Cinayet Masası dedektifleri ve ilgili tüm birimler bölgeye sevk edildi. Hayatını kaybeden genç kız 23 yaşındaki Necla Sağlam’dı.
KAPIDA ZORLAMA YOKTU: KATİL TANIDIK MIYDI?
Olay yerine gelen Olay Yeri İnceleme ekipleri ve Cinayet Büro Amirliği, detaylı bir çalışma başlattı. İlk bulgular dikkat çekiciydi. Dairenin kapısında herhangi bir zorlama izi bulunmuyordu. Beşinci kattaki daireye girişte herhangi bir hırsızlık ya da zorla girme emaresi yoktu. Ayrıca evde değerli eşyalara dokunulmamış, ortalıkta hırsızlık şüphesi doğuracak bir karışıklık da gözlenmemişti. Peki katil kimdi? Necla Sağlam neden öldürülmüştü? Bu soruların yanıtını bulmak için Zonguldak Cumhuriyet Savcılığı, Adli Tıp uzmanı ve Cinayet Büro Amirliği koordineli bir çalışma yürütecek; adeta polisiye dizilere taş çıkartan bir soruşturma başlatılacaktı.
SEVGİLİSİ VE ESKİ EV ARKADAŞI GÖZALTINA ALINDI
Necla Sağlam 23 yaşındaydı. Genç kadın, yaklaşık 7 ay önce Zonguldak’a taşınmış ve Türkiye Taşkömürü Kurumu Satın Alma Dairesi Başkanlığı’nda memur olarak göreve başlamıştı. Bir dönem birlikte yaşadığı ev arkadaşından ayrıldıktan sonra da yalnız yaşıyordu. Cinayet Soruşturması’nı yürüten Zonguldak Cinayet Büro Amiri Şafak bey, deneyimli bir polisti. Uzun yıllar İstanbul Gasp Büro Amirliği’nde görev yapmış, birçok kritik operasyonu başarıyla yönetmişti. Cinayet soruşturması ekibinin başında bizzat duruyordu.
Bu tür olaylarda ilk inceleme her zaman yakın çevreden olur. Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla, Sağlam’ın erkek arkadaşı, eski ev arkadaşı ve eski ev arkadaşının sevgilisi şüpheli sıfatıyla gözaltına alındı.
YURT DIŞI YASAĞI
Zonguldak’ta yaşanan bu vahşi cinayet kısa sürede Türkiye gündemine oturdu. Gözaltına alınan 3 şüpheli de ifadelerinde cinayetle ilgilerinin olmadığını söyledi. Gözaltına alınan üç şüpheli, delillerin yetersiz olması nedeniyle "yurt dışına çıkış yasağı" konularak serbest bırakıldı. Ancak polis, bu isimlerin ilerleyen süreçte dava açısından önem taşıyabilecek bilgilerle ilişkilendirilebileceğini değerlendiriyordu.
TÜRKİYE’DE İLK
Bu aşamada soruşturmada kritik bir gelişme yaşandı. Cumhuriyet Savcısı, soruşturmanın seyrini değiştirecek önemli bir adım atarak, bu tür soruşturmalarda Türkiye’de bir ilki başardı. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Adli Bilimler Ana Bilim Dalı’nda görev yapan, araştırmalarıyla tanınan adli bilim uzmanı Prof. Dr. Sadık Toprak’ı soruşturmaya davet etti.
KATİLİN PROFİLİNİ İSTEDİ
Soruşturmanın en kritik aşamasında devreye giren Prof. Dr. Sadık Toprak, olayın çözümünde önemli bir rol oynadı. O gün yaşananları şu sözlerle anlattı: “Savcı Bey’in davetiyle soruşturmaya dahil oldum. Savcı bey, Cinayet Büro yetkilisi ve ben bir araya gelerek bir toplantı gerçekleştirdik. Bizden, olayın failine dair bir profil çıkarmamızı istedi. Ben de iki asistanımla birlikte çalışmalara başladım. Ve her gün buluşup toplantı yapmaya devam etti."
BOĞAZI TEK HAMLEDE KESMİŞ
“O dönemde otopsiler kamerayla kaydedilmiyordu, yalnızca fotoğraflar çekiliyordu. Bu yüzden elimde sadece otopsi raporu, otopsi fotoğrafları ve olay yeri görüntüleri vardı. Bunlar üzerinden detaylı bir inceleme başlattım. Ne yazık ki maktulümüz çok nadir karşılaşılan bir yöntemle öldürülmüştü. Kafasında üç adet sert cisim darbesine ait travma tespit ettik. Boğazı ise hiçbir tereddüt emaresi göstermeyen, son derece kararlı bir kesikle tek hamlede kesilmişti. Ayrıca başına plastik poşet geçirilmişti.”
OLAY YERİ NE ANLATIYOR?
Katilin profilini oluşturmak için hem otopsi fotoğraflarını hem de olay yeri görüntülerini incelediklerini belirten Prof. Dr. Toprak, her ayrıntının önemli bir iz taşıyabileceğini vurgulayarak, “Özellikle maktulün boğazındaki kesik şekli bize çok önemli ipuçları sundu. Kesik izi katilin kesme işine yabancı olmadığını gösteriyordu. Yani bu kişinin daha önce kasaplık işi yapmış biri olabileceğini düşündüm. Ya da en azından amatör bir kasaptı. Amatör derken hani Kurban bayramlarında bazıları kurban keser ya bu da öyle biri olabilirdi. Biz bu kesikten, katilin kasaplıkla ilgili bir geçmişe sahip olma ihtimalini göz önüne çıkarttık.”
KAFATASINDAKİ İZLER
Genç kızın kafasındaki darbe izlerini detaylı şekilde incelediklerini belirten Prof. Dr. Sadık Toprak, bu alanda da önemli bulgulara ulaştıklarını aktardı. Toprak, elde edilen izlenimlere ilişkin şu değerlendirmede bulundu: “Maktulün kafasında üç ayrı darbe izi tespit ettik. Bu lezyonlardan biri özellikle dikkat çekiciydi; bu bir cisimle çok sert vurulmuştu. Saplı metal bir cisimle vurulmuş olabileceğini gösteriyordu. Olay yerinde boğaz kesilmesinde kullanılan bıçak bulundu, ancak kafaya vurulan cisim ortada yoktu.” dedi.
Bu detay, cinayet zanlısının olayda evde bulunan bıçağı kullandığını ancak kafaya vurmak için kullandığı cismi ise yanında taşıdığını düşündürdü. Prof. Dr. Toprak, bu ayrıntının katilin mesleğine dair ipucu verdiğini belirterek “Bu tür bir cismi yanında taşıyan biri, örneğin bir tamirci olabilirdi. Bu ipuçlarıyla katilin profilini yavaş yavaş ortaya koymaya başladık.” şeklinde konuştu.
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinde Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr.Sadık Toprak10 AYRI KAMERADAN 60 KİŞİ TESPİT EDİLDİ
Soruşturmanın derinleştiği bu süreçte, Cinayet Masası’nın deneyimli amiri Şafak bey iki önemli çalışma yaptı. Birincisi mutfakta rulo poşet üzerinde bulunan elverişsiz parmak izini elverişli hale getirmek için Ankara Kriminal Daire Başkanlığı’na gönderdi. Bu katilin parmak izi olabilirdi. İkinci çalışması ise olay günü, cinayetin işlendiği apartmanın çevresinde bulunan toplamda 10 farklı noktadan elde edilen kamera kayıtlarının detaylı şekilde analiz edilmesi oldu. Bu geniş çaplı analiz sonucunda, olay günü o bölgede bulunan 60 farklı kişinin görüntüsüne ulaşıldı. Bunlar tek tek incelenmeye alındı. Ancak halen en güçlü şüpheli, genç kızın erkek arkadaşıydı.
ERKEK ARKADAŞININ EVDE OLMADIĞINA DAİR İZLER VARDI
Polis olayla ilgili çalışmasını sürdürürken bu sırada Prof. Dr. Sadık Toprak ve ekibi de olay yerindeki küçük ama kritik detayları analiz ederek yeni bulgulara ulaşıyordu. Prof. Dr. Toprak, genç kızın kıyafetleri ve evin genel düzeni üzerinden dikkat çekici çıkarımlarda bulundu. “Maktulün üzerinde ev kıyafeti vardı. Çıkardığımız bazı detaylar da, bize evde erkek arkadaşının olmadığını düşündürdü.” dedi. Toprak, evin iç düzeninin de bu görüşü desteklediğini belirterek şu ifadeyi kullandı: “Çekyattaki yastıkların düzeni, ortamda bir erkek misafir ya da sevgilinin bulunmadığını gösteriyordu. Tüm bu izlenimler, olay anında evde erkek arkadaşının olmadığı izlenimini kuvvetlendiriyordu.”
OLAY MUTFAKTA OLDU
Peki olay nerede nasıl olmuştu? Prof. Dr. Toprak da polisin düşündüğü gibi düşünüyordu. Olay mutfakta gerçekleşmişti. Toprak şöyle anlattı; “Olay mutfakta başlıyor. Olay yeri izlerine göre, katil zanlısı burada maktulümüzün kafasına sert darbe vurarak poşeti geçiriyor. Ve maktulümüzü orada taşıyıp yatak odasına götürüp boğazını kesiyor. Olay ve taşıma şekline bakıldığında katil kesinlikle erkek biriydi.”
TIRNAK ALTINDA DNA BULUNDU
Adli bilim uzmanı Prof. Dr. Sadık Toprak, olay yerinde genç kızın ellerinin özel bir şekilde koruma altına alındığını belirterek, “Maktulün katiliyle fiziksel bir temas ya da boğuşma yaşama ihtimaline karşılık, şüpheliye ait tırnak altı DNA’yı alması çok büyük ihtimal oluyor. Ve tırnak altı DNA çok önemli bir delildir. Bu nedenle klasik bir tırnak kesimi uygulanmaz. Tırnaklar, özel bir teknikle, en derin tabakalarına kadar örnek alınacak şekilde çıkarılır. Bu da otopside yapılır.” dedi.
Toprak, olay yerindeki polis ekiplerinin bu ihtimali göz önünde bulundurarak genç kızın ellerini hemen kapatarak koruma altına aldığını ve otopsi için Adli Tıp Kurumu’na bu şekilde gönderildiğini söyledi. Gerçekleştirilen detaylı incelemede, Necla Sağlam’ın tırnaklarının altında yabancı bir erkek DNA’sı tespit edildi. Bu bulgu son derece önemliydi. Yeni bir soru işareti çıkmıştı. Bu DNA kime aitti?
DNA VE PARMAK İZİ ERKEK ARKADAŞIYLA UYUŞMADI
Soruşturma sürerken, Ankara Kriminal Daire Başkanlığı’ndan önemli bir gelişme haberi geldi. Poşette bulunan parmak izi, kriminal laboratuvarda iyileştirilmiş ve artık karşılaştırmaya elverişli hale getirilmişti. Aynı zamanda maktulün tırnak altından alınan erkek DNA’sı da elde edilmişti. Bu gelişmeyle birlikte soruşturma yeni bir boyuta taşındı. Polis ekipleri, Necla Sağlam’ın erkek arkadaşından kan örneği alarak eldeki DNA ve parmak iziyle karşılaştırma yaptı. Sonuçlar çarpıcıydı: Sağlam’ın tırnak altındaki DNA da, başına geçirilen poşet üzerindeki parmak izi de erkek arkadaşıyla eşleşmedi.
Artık ellerinde, Prof. Dr. Sadık Toprak’ın olay yeri bulgularına dayanarak oluşturduğu “tesisatçı ve kasap geçmişi olabilecek” bir profil vardı. Peki bu kişi kimdi?
KASAP GEÇMİŞİ TESİSATÇI TAKİBE ALINDI
Deneyimli Cinayet Büro Amiri Şafak Bey ve ekibi, saatler süren güvenlik kamerası incelemeleri sonucu önemli bir bulguya ulaştı. Görüntülerde yer alan kişilerden biri, tesisat işleriyle uğraştığı belirlenen Tolga K.'ydı.
Olayın gerçekleştiği 23 Şubat akşamı, Tolga K.'nın elinde bir derz poşetiyle saat 18.13’te Necla Sağlam’ın oturduğu apartmana doğru ilerlediği görüldü. Saat 18.50’de ise bina çevresinden çıkıp, kalabalık ve iş yerlerinin yoğun olduğu istikametin tersine yönelerek, daha loş ve tenha olan binanın arka tarafındaki Kadırga Caddesi’ne çıkan merdivenlerden yukarıya çıktığı tespit edildi. Ardından Gazipaşa Caddesi yönüne doğru yürümeye devam ettiği kayıtlara yansıdı.
Ancak bu sırada dikkat çeken bir detay daha vardı: Tolga K., saat 19.02’de tekrar geri dönerek aynı apartmana yönelmiş, saat 19.06’da binadan ayrılmıştı. Yapılan kısa bir incelemede, Tolga K.’nın geçmişinde kasaplık yaptığı ortaya çıktı. Tüm bu bilgiler, polisi artık doğru iz üzerinde olduklarına ikna etmişti.
12 KİŞİDEN BİRİNİN DNA’SI TUTTU
Soruşturma artık netleşmeye başlamıştı. Tüm şüpheler tesisatçı Tolga K. üzerinde yoğunlaşmıştı. Cinayet Masası ekipleri, Tolga K.’nın güvenlik kameralarına takıldığı saat aralıklarında bölgede bulunan ve davranışları şüpheli görülen toplam 12 kişi üzerinde detaylı bir inceleme yürüttü. Prof. Dr. Sadık Toprak, olayın çözüldüğü anı şu sözlerle anlattı: “Bu 12 kişinin DNA örnekleri alındı. Yapılan analizde, bu kişilerden biri olan ve tesisatçı olduğu belirlenen kişinin DNA’sı, maktulün tırnak altından elde edilen örnekle eşleşti. Ardından parmak izi de uyuştu." Artık cinayetin faili büyük oranda netleşmişti.
AYRINTILAR İDDİANAMEDE ORTAYA ÇIKTI
Cinayet Masasında yapılan sorguda, Tolga K., cinayeti işlemediğini iddia etti. Ancak Necla Sağlam’ın tırnak arasında çıkan DNA’sına karşılık sorulara cevap veremedi. En önemli delil genç kızın tırnağında çıkan tırnak altındaki DNA oldu. Yapılan araştırmaların ardından Cumhuriyet Savcısı, hazırladığı iddianameyle cinayetle ilgili önemli ayrıntılara yer verdi.
CİNAYETİ SEBEPSİZ İŞLEDİ
İddianamede tutuklu sanık 34 yaşındaki Tolga K’nın, balkondaki su sızıntısını tamir etme bahanesiyle Necla Sağlam’ın evine girip, cinsel saldırı veya başka bir eylemde bulunmadan cinayeti sebepsiz yere işlediği belirtildi.
SU SIZINTISI BAHANESİYLE EVE GİRDİ
İddianamede Tolga K’nın ilk kez olaydan 10 gün önce Necla Sağlam’ın alt kat komşusu Murat K. tarafından balkondaki su sızıntısını tamir etmesi için çağrılması üzerine kızın evine geldiği, ev sahibinin başka bir ustayla anlaşmasına rağmen 5 gün sonra tekrar aynı bahaneyle kızın evine girdiği belirtildi. Sağlam’ın evindeki çöp poşeti rulosunda Tolga K.’nın parmak izine, yine Necla Sağlam’ın tırnaklarında Tolga K.’ya ait DNA örneğine rastlandığı belirtildi.
HIRSIZLIK VE CİNSEL SALDIRI YOK
Şüphelinin maktul ile hiçbir husumetinin bulunmadığı, maktule kin, garez, öfke duymasını gerektirecek hiçbir sebebin olmadığına vurgu yapılan iddianamede şöyle denildi:
"Maktulün evinde hırsızlık yapıldığına dair hiçbir bulgu tespit edilmemiştir. Otopsi işleminde de maktulün cinsel saldırıya maruz kaldığına dair hiçbir bulgu belirlenmemiştir. Maktulün kapı ve pencerelerinde zorlama, kırılma yoktur. Şüphelinin, su sızıntılarını önlemeye yönelik tadilat yapacağı bahanesiyle içeriye girdiği, burada hırsızlık, cinsel saldırı ve başka türlü bir eylemde bulunmayıp, hiçbir sebep olmaksızın maktuleyi başına vurmak, çöp poşetini başına geçirip boynuna bağlamak ve boynunu kesmek suretiyle maktuleyi vahşiyane ve canavarca hisle öldürdüğü değerlendirilmiştir."
YARGITAY CEZASINI ONADI
Necla Sağlam’ın davası Zonguldak 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Tolga K. 15 Şubat 2017'de görülen karar duruşmasında 'kasten öldürme' suçundan müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Yargıtay 2021 yılında yerel mahkemenin verdiği cezayı onadı.
BİRÇOK ÖNEMLİ CİNAYETLERDE YER ALDI
Türkiye’yi sarsan bu cinayetin çözülmesinde büyük katkı sağlayan Prof. Dr. Sadık Toprak, birçok önemli cinayet dosyalarında da yer aldı. 57 adet uluslararası ve ulusal bilimsel kongre sunumu bulunan Prof Dr. Toprak, şu an İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinde Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi olarak görev yapıyor. Araştırmacı ve bilirkişi olarak, Adli Tıp alanında çalışmalarını sürdürüyor.