Kimi ortalığı birbirine kattı kimi dert yandı
Esra Dermancıoğlu ile Ahu Sungur, haftaya onlar damgasını vururken Cem Yılmaz ve Volkan Demirel'in paylaşımlarıyla dert yandı. Hepsi, 'Panorama'da
ESRA DERMANCIOĞLU
'CANNES' KRİZİ
Türk oyuncuların kimi; 77'ncisi düzenlenen Cannes Film Festivali kapsamında düzenlenen galalara kimi ise şehirde düzenlenen festival dışı bazı organizasyonlarda yer aldı.
Kırmızı halılarda şıklık yarışı edasıyla boy gösteren ünlülerin keyfi bir hayli yerindeydi. Ta ki...
Esra Dermancıoğlu'nun Cannes'a giden Türk oyuncuları, 'çıplaklık' başlığı altına eleştirmesi, şıklık gündemini polemiğe dönüştürdü.
"Keşke çıplak yürüyüşler yerine iki kelime laf edebilecek insanlar gitseydi. Ben utandım. Onların yerine ben gitmeliydim" diyen Esra Dermancıoğlu'nun sözleri sosyal medyada gündem oldu.
Esra Dermancıoğlu'nun açıklamalarının tamamı ise şu şekilde: Önüme Cannes Film Festivali ile ilgili görüntüler düşmeye başladı. Türkiye'den bizi temsil eden oyuncular, orada yarı çıplak. Çıplaklık çok enteresan, biz bir şeyleri kanıtlamaya çalışıyoruz. Hayır, biz "Türkiye'de develerle gezmiyoruzu" kanıtlamaya çalışıyoruz. İsterdim ki manyak performansları olan oyuncular gitsin, yarı çıplak, havalı yürüyüşler yerine iletişim kurabilecek insanların orada olmasını isterdim. Çırılçıplak yürüyeceğine, mikrofon uzatıldığında iki kelime laf edebilecek insanlar gitseydi. Ben biraz utandım. Oraya giden bir Türk oyuncunun uzun uzun konuşmasını dinlemek isterdim. O lisanı konuşmasını isterdim. Aslında Cannes'da benim olmam lâzımdı. En azından karşılıklı iki çift laf edebilirdik. Çünkü dillerini, kafa yapılarını biliyorum. Türkiye'de her şeyin çözümü estetik ameliyat sanıyorum.
Esra Dermancıoğlu'nun açıklamalarının ardından ilk tepki, Birce Akalay'dan geldi. Akalay, Dermancıoğlu'na tepkisini, Cannes'dan döndükten sonra katıldığı bir davette; "Hiç yorum yapmak istemiyorum. Genel olarak çok ayıp buluyorum" sözleriyle dile getirdi.
Esra Dermancıoğlu'na ikinci tepki de Dilan çiçek Deniz'den geldi. Ünlü oyuncu, havalimanında kendisini bekleyen gazetecilerin Dermancıoğlu'nun sözlerini hatırlatması üzerine; "Çok ayıp buluyorum. O yüzden zamanımıza yazık, hiç konuşmaya gerek yok. Ben nasıl istediğimi giyinmekte özgürsem, insanlarda eleştirmekte özgür. Kıyafet eleştirmek başka ama benim tercihlerime saygı duymayıp, bunu çıplaklığa indirgemek bambaşka" dedi.
Gelen tepkilerin ardından Esra Dermancıoğlu, çektiği bir videoda; "Çıkan haberlere biraz üzüldüm. Yarıçıplak meselesinde fıttırdı herkes anladığım kadarıyla... Yani yarıçıplak demek istediğim yani bir kıyafetle görsel bir şovla orada olacağımıza keşke biraz daha farklı olsaydı. Bu sektörde büyük paraların döndüğü, çok büyük prodüksiyonların yapıldığı bir ülkede gönül istiyor ki keşke oralarda çok iyi hikâyelerle senaryolarla o tarafta olsak. Bu toplumda ne olursa olsun kadının bedeni, kadın olmanın çok zor olduğunu bir kadın olarak biliyorum. O yüzden bu çıplaklık meselesinde birbirimizi anlıyoruz. Kızmayın, alınmayın" ifadelerine yer verdi.
AHU SUNGUR
MESLEKTAŞLARINA GÖNDERME
Esra Dermancıoğlu ile eş zamanlı olarak Ahu Sungur da adını vermediği meslektaşlarına, sosyal medya hesabından mesleklerini iyi yapmadıklarını belirterek göndermede bulundu.
Ahu Sungur; günümüz oyuncularının, oyunculuğun ünlülükle karıştırdığını, yarıçıplak olmanın oyunculuk olamadığını ve oyunculuk mesleğinin kıymetini bilmeyen meslektaşlarını eleştirdi.
Ahu Sungur; "Oyunculuk, çok kıymetli bir meslektir. Günümüzde, ünlülükle karıştırırlar. Ün: genellikle iyi, üstün bir niteliğiyle herkesçe çok iyi bilinip tanınma durumudur. Oysa ki, günümüzdeki ünlülük durumunun 'üstün bir niteliğe' sahip olma zorunluluğu barındırmadığı aşikârdır maalesef. Gerçek oyuncular, bir disiplinden gelirler, performans sergilerler. Sergiledikleri performanslar niteliklidir. Oyunculuk, bir şekilde ünlü olma hali değildir. Oyunculuk; yarıçıplak kendini sergileme ve kim daha güzel ve ünlü yarışı da değildir. Mesleğim kıymetlidir" dedi.
Yarı çıplaklıktan duyduğu rahatsızlağa da deyinen Ahu Sungur; "Seksapalite; sizi çekici kılan fiziksel ve ruhsal duruşunuzdur. Seksapal, kişinin durumu kostümle sınırlayamazsınız mesela. O durum, o kişinin doğasından gelen bir olgudur. Saçını savuruşunda belki gülüşünde, duruşunda. Şu an etrafıma baktığımda çoğunluk sadece yarıçıplak bir durum görüyorum. Yanındakinin durumuna göre vaziyet alan bir yarıçıplaklılık. Yarıçıplak bir yarış zarafetten uzak... Çiğ" ifadelerini kullandı.
Ahu Sungur'un, yaptığı bu eleştirilerin Cannes'a giden Türk meslektaşlarına yorumlanması, oyuncunun açıklama yapmasına neden oldu. Sungur; düşüncelerini şöyle ifade etti; "Mesele, 'Cannes değil. Mesele, çok uzun zamandır geldiği durum. Tekrar ediyorum; oyunculuk bir şekilde ünlü olma hali değildir. Oyunculuk; kim daha güzel, kim daha seksi, kim daha çıplak, kim daha popüler yarışı değildir. Herkesin daha güzel, daha seksi, daha popüler bir alternatifi vardır. Fakat mesleki performansınız, yarattığınız karaktere dair yorumunuz sadece size ait ve biriciktir."
MÜJDE UZMAN
TÜKENMİŞLİK SENDROMU AÇIKLAMASI
SHOW TV'nin sevilen dizisi 'Kızılcık Şerbeti'nde 'Alev' karakterine hayat veren Müjde Uzman, sosyal medya hesabından yaptığı açıklama ile sevenlerini endişelendirdi.
Müjde Uzman, hastaneden yaptığı açıklamada "Bugün hastanede atı bayıltacak dozda ilaçlar içeren bir serum yememe rağmen uyumadım. Ki günlerdir alerji ve astım sebepli uyku yapan ilaçlar da içiyorum. Aralıksız öksürmekten karın kaslarımın nasıl acıdığını, alerjiden gözümün ve damağımın nasıl kaşındığını tarif edemem. Üzerine kilometrelerce yol yapıp sete gidip çalıştım. O da tamam. Eve döndüm. Yine ilaçlar... Dedim çok, pis sızarım hocam. Öksürük krizi gelmeden burnum tıkanmadan, boğazım kurumadan. Ama yok! Öyle duygulara izin yok! Anlayan göz kırpsın. Sonra dedim madem uyumuyorum, '13 Urgan'ı izleyeyim, uykum gelince kapatırım. Ama bunu da bitirdim. Dipçik gibiyim yahu" ifadelerine yer verdi.
Müjde Uzman'ın "Hayatımda ilk defa tükendim" şeklindeki açıklaması, yanlış yorumlandı.
Müjde Uzman, yanlış anlaşıldığı üzere psikolojik tedavi görmediğini dile getirerek tedavisinin astım üzerine olduğunu belirtti. Uzman yeni açıklamasında şunları söyledi: Astımım var, astım tedavisi görüyorum. Bu da zaten senede bir iki kere olan bir kriz. İki konuyu bir birinden ayıralım. Ama şuna çok sevindim. Benim için popülerlik, tanınmak hiçbir zaman mesele olmadı. Hatta istemedim de... Çünkü bunun insanın özgürlüğünü kısıtlayan bir şey olduğunu düşünüyorum. İşimi yapıp evime dönmek istiyorum. Her çalışan insan gibi... Hayatımda ilk mesleğim de oyunculuk değil. Dün doğmadım. Birçok konuda araştırma yapıp öğrenmeyi seven bir insanım. Psikoloji de çok ilgilendiğim bir konudur ama bu meslek sebepli çok fazla ön yargılı, dış görünüşle ilgili çok fazla konuşma olduğu için oyunculuk yaptığım - ki böyle diye diye 20 senem oldu - ama bu sürede hep çok rahatsız oldum. Çünkü, hiç sevmem haksızlık, yanlış anlaşılmak, varsayım, ön yargı ama çok maruz kalıyoruz. Her şeyin farkındayım. Savaşlar var, zor hayatlar var, hepsinin farkındayım. Sadece ben kendi dünyamda yaşadığım bir şeyi paylaştım. Dün yaptığım şey oydu.
Sevindiğim dediğim şey şuydu; o kadar çok insanın; yaşı, cinsiyeti, işi ne olursa olsun bu tarz sıkkınlıkları varmış ki, yani gerçekten dinleyen ve ne demek istediğimi anlayan insanların mesajlarını şimdi okudum. Arkadaşlarım aradı. Tekrar bir kendime geldim. Yalnız olmadığımı fark ettim. Hepimiz ne kadar iyi olursak olalım; şanslımız var, sıkıntılı süreçlerden geçen insanlar var, biliyorum. Ama birbirimize tahammülsüzlüğümüz, kabalığımız, incelikten uzaklaşmışlığımız var. Sanıyorum bu noktada birleştik. Buna kısa sürede vesile olmama çok sevindim. Birbirimize anlayışlı olmamız gerektiğini hatırlarız belki.
Belki de bu tarz küçük şeyleri hatırlatmalara ihtiyacımız vardır. Bugün ben olurum, yarın siz olursunuz. Bir işe yarayalım. Arada birbirimizi hatırlayalım. İncelikleri, insanlığı, anlayışı, dinlemeyi, anlamaya, iftira etmemeyi yalan söylememeyi arada birde böyle şeyleri hatırlayalım. Bu mecrada illa; kıyafet, yemek, harika anlar paylaşmaya gerek yok. Buna vesile olduysam ne güzel. Artık konu kapansın.
Bugün birçok arkadaşım arayıp; "Konuştuklarını dinlemek çok iyi geldi" dedi. Bunları duymak ve konuşmakta bana çok iyi geldi. Çünkü bunlar çok değerli şeyler. Birbirimize iyi olmayı ve anlamayı unutmayalım. Ben de işini yapan bir insanım. Herkes gibi hayat gayesindeyim hepinizde öylesiniz. Lütfen birbirimize gıcık olmak yerine, sevgi ve saygıyla yaklaşalım.
CEM YILMAZ
YAPAY ZEKÂ YÜRÜMESİ
Haftanın komik paylaşımı Cem Yılmaz'dan geldi...
Yapay zekâ kullanmak artık rutin hale gelmeye başladı. Cem Yılmaz da yapay zekânın çekim gücünden kaçamıyor.
Cem Yılmaz, yapay zekâyla olan yazışmalarının ekran görüntüsünü paylaşıp, "Yapay zekânın bana yürümesi! Ne bulurlar bende anlamam" ifadelerini kullandı.
Cemvari paylaşım, görenleri güldürdü.
VOLKAN DEMİREL
SABAH KAHVESİ EŞLİĞİNDE BOŞANMA İDDİALARINA YANIT
Birkaç hafta önce Hatayspor'un teknik direktörlüğünden ayrılan Volkan Demirel'in iki çocuk sahibi olduğu evliliğinde sorun yaşadığı, Zeynep Sever Demirel ile boşanacakları iddia edildi.
Öyle ki haber bir anda yayıldı, hatta Volkan Demirel ile Zeynep Demirel trend bile oldu.
2010'dan beri Zeynep Sever Demirel ile evli olan Volkan Demirel iddialara sabah kahvesi eşliğinde yanıt verdi.
İddiaları, eşi Zeynep Demirel ile birlikte çekildiği fotoğrafla yalanlayan Volkan Demirel; "Bazen (çoğu evlilikte olduğu gibi) tartışıyoruz, anlaşamıyoruz. Fakat boşanma davası açtığımız yönündeki haberler doğru değil. Şu an karşılıklı sabah kahvemizi içiyoruz" dedi.