Kıyameti tahmin ettiklerini sanıyorlardı... Mayaların takvimi neden 2012'de sona erdi?
21 Aralık 2012, modern dünyada kıyamet senaryolarıyla anılsa da, Mayalar için bu tarih evrensel bir döngünün sonu ve yeni bir başlangıcından öteye gitmiyordu. Arkeolojik ve epigrafik çalışmalar, antik Maya toplumlarında bu tarihin bir "kıyamet günü" olarak algılanmadığını açıkça ortaya koydu. Peki neden bu kadar popüler hale geldi?

21 Aralık 2012, dünya çapında kıyamet çağrıştıran bir tarih olarak medya ve popüler kültüre yerleşti. Oysa Maya uygarlığının astronomik hassasiyetle şekillendirdiği takvimi “son gün” değil; yeni bir döngünün başlangıcı anlamını taşıyordu.
MAYALARIN TAKVİMİ: BİR DÖNGÜ SONU, KİYAMET DEĞİL
Maya uygarlığı, Long Count (Uzun Sayım) adı verilen takvimiyle tanınır. Bu sistemde “bʼakʼtun” adı verilen 13 büyük döngü vardır ve her biri yaklaşık 394,26 yıl sürer. 13 bʼakʼtun, neredeyse 5126 yıllık bir zaman dilimine karşılık gelir; 21 Aralık 2012 tarihi ise 13.0.0.0.0—yani bu uzun döngünün sonu—olarak hesaplanmıştır.
“SIRADAN” BİR DÖNGÜLÜ SON
Uluslararası kabul görmüş Maya uzmanları, bu tarihin hiçbir antik kayıtta “kiyamet günü” anlamında geçmediğini vurgulamıştır. Ardından gelen yeni döngü, bir “reset” (sıfırlama) işlevi görüyordu. Bu durum, kilometre sayacı 99.999’dan 0 değerine dönünceki gibi doğal bir döngü değişimidir.
TÖRENİ VE TANRILAŞTIRMA: BOLON YOKTE
21 Aralık 2012’nin bir takvim dönemi sonu olarak belirginliği, Antik Maya metinleri arasında en çok Tortuguero Monument 6’da yer alır. Burada, Bolon Yokte adlı yaratılış ve savaş tanrısıyla ilgili ritüellerin vurgulandığı belirtiliyor. Bu da dönemin tinsel-mitolojik bir anlam taşıdığını gösterir; ancak kıyamet değil, tanrısal dönüşüme işaret eder.
MEDYANIN KENDİ SALDIRISI
Medyanın dikkatini çeken bu tarihi revaçta tutan asıl etken; New Age, senaryo kitapları, filmler (örneğin 2009 yapımı 2012) ve internet tabanlı komplo teorileriydi. “Nibiru çarpması”, süpernova, Manyetik kutup kayması gibi senaryolar popülerlik kazandı, ama hiçbir bilimsel dayanak taşımadı.
BİLİMSEL TOPLULUKTAN TEPKİLER
Profesyonel Mayalologlar, astronomlar ve tarihçiler, 2012 kıyamet kehanetlerini “kurgu” ve “tezgat” olarak tanımladılar. Susan Milbrath, “Maya’ların dünyayı bitireceğini düşündüğüne dair hiçbir kayıt yok” demiş; Sandra Noble de bunun “tam bir uydurma ve insanları sömürme fırsatı” olduğunu belirtmiştir.
YENI ÇAĞ YORUMLARI VE SPRİTÜEL DÜŞÜNCELER
1970’lerden itibaren New Age ve Mayanism akımına mensup birçok yazar, 2012 tarihini insanlığa bir ‘bilinç dönüşümü’ vesilesi olarak gördü. Carl Johan Calleman gibi isimler, farklı tarihler öne sürerek 2011 ya da 2026 gibi alternatif tarihleri tartıştı ve olayı kıyamet olarak değil süreğen bir değişim süreci olarak yorumladılar.
ASTRONOMİK AÇIDAN “GALAKTİK HİZALANMA” YANLIŞI
Bazı New Age teorisyenleri, Dünya’nın Güneş’in galaktik merkezle hizalandığını ve bunun 2012’ye denk geldiğini iddia etti. Fakat astronomlar, bahsi geçen hizalanmanın 1998'de gerçekleştiğini; 2012’nin bu açıdan özel olmadığını belirtti.
KAMUYA ETKİLERİ VE PSİKOLOJİK SONUÇLAR
Bloglar, haberler, sosyal medya ve filmlerle büyütülen kıyamet söylentileri, psikolojik etkilerine de yol açtı. Ipsos’un bir anketine göre dünya çapında yetişkinlerin %10’u bu olaydan kaygı duymuş, bazı bölgelerde toplu panik yaşanmıştır; en az bir intihar bu korkuyla ilişkilendirilmiştir.