Mattia Ahmet Minguzzi'nin mezarına yapılan saldırıya ünlü isimlerden tepki
İstanbul Kadıköy'de İtalyan şef Andrea Minguzzi ile çellist Yasemin Akıncılar'ın oğlu Mattia Ahmet Minguzzi'nin bıçaklanarak öldürülmesine ilişkin dava öncesinde kamuoyunu sarsan bir gelişme yaşandı. İlk duruşmanın görüleceği gün Mattia'nın mezarına saldırı düzenlendi. Bu çirkin saldırı toplumda büyük tepki toplarken, birçok ünlü isim de tepkilerini sosyal medya üzerinden dile getirdi

Kadıköy’de 24 Ocak’ta uğradığı bıçaklı saldırı sonucu 9 Şubat’ta hayatını kaybeden 16 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi’nin davasında ilk duruşma İstanbul Anadolu 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. 15 ve 16 yaşındaki iki sanık hakkında 24 yıla kadar hapis cezası istenirken, mahkeme kuvvetli suç şüphesi ve kaçma ihtimalini gerekçe göstererek tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Davayı takip etmek isteyen yüzlerce kişi Kartal’daki Anadolu Adalet Sarayı’na akın etti. Kamuoyunun yakından takip ettiği davanın bir sonraki duruşması 8 Mayıs 2025’te saat 10.00’da yapılacak.
Cinayete tepki göstermek ve Mattia Ahmet Minguzzi’nin ailesine destek olmak isteyen yüzlerce kişi, İstanbul Kartal’daki Anadolu Adalet Sarayı’na akın etti. Destek verenler arasında Belçim Bilgin, Onur Tuna, Tanem Sivar ve Ece Seçkin gibi ünlü isimler de yer aldı.
Öte yandan, duruşma günü yaşanan çirkin bir olay kamuoyunu derinden sarstı. Mattia Ahmet Minguzzi'nin mezarına saldırı düzenlendi. Tahrip edilen mezar kısa sürede onarıldı. Bu saygısızlık büyük tepki toplarken, birçok ünlü isim de sosyal medya üzerinden tepkilerini dile getirdi.
Hülya Koçyiğit:
Mattia Ahmet Minguzzi, hayalleriyle, neşesiyle, yarına dair umutlarıyla yaşaması gerekirken şimdi toprak altında. Hayatının baharında kaybettiğimiz bir çocuk ve ne acı ki buna sebep olan da bir çocuk, tüm masumiyetini kaybetmiş bir çocuk! Evi yangın yeri ve o ev; insan kalabilen tüm yüreklerin içinde sürdürüyor alevini. Bu acı hepimizde tazeyken, bugün gördüğümüz mezara saldırı görüntüleri… Aileye yapılan tehditler… Bu nasıl bir vicdansızlıktır? Bu nasıl bir sevgisizlikle büyümektir? Bu nasıl bir sınırsızlıktır? Bu nasıl bir karanlık, bu nasıl bir kötülük? İnsanlık nerede? İnsan olarak doğmak değil mesele, zor olan insan kalabilmekte.
Çocuklar, çocuklarımız… Ülkemde, Gazze’de, dünyanın her yerindeki çocuklar, çocuklarımız… Kardeşçe yaşamanın hayalini bırakın yas tutmaya bile izin verilmiyor bu yeni dünya düzeninde… düzensizliğinde, karmaşıklığında… Adaletin sesinin en yüksek çıkması gerektiği zamanlardayız… Bir ananın, bir babanın göz yaşını dindiremeyiz belki ama emsal oluşturarak en ağır cezaların verilmesini sağlamak mümkün. Haykırıyorum; Kimse kimsenin canını alamaz. Kimse kimsenin canını alma hakkını kendinde göremez. Mattia Ahmet için, her çocuk için, her genç için adalet. Ülkemdeki ve tüm dünyadaki çocuklar özgür, adil ve mutlu bir hayatı hak ediyor.
Melek Baykal: Ah be canım çocuk, kalbim acıdı.
Ebru Yaşar: Mezarlarımız kutsaldır... Ahmet'in acısını bir anne olarak kalbimde hissediyorum. Anne ve babasının yanındayım.
Hadise: Daha nasıl bir kâbus olabilir derken bu haberi gördüm. Bu kadar vicdansız, bu kadar vahşi, bu kadar terbiyesiz bir davranışa inanmakta zorlanıyorum. Gencecik, masum birini vahşice öldürmek yetmiyormuş gibi, vicdan azabı duyup af dilemek yerine bir de üzerine bu düşmanca tavırları sergilemek... Gerçekten anlamak mümkün değil. Bugün çok önemli bir gün. Adalet yerini bulmalı. Bu yaşananların üzeri örtülemez.
Doğa Rutkay Kamal: Güzelliğe düşman.
Zeynep Tuğçe Bayat: Bu nasıl olabilir? Herkes için hak, hukuk, adalet olsa böyle şeyler olur mu?! Hakkımız olan hakkı, hukuku, adaleti gerekirse her gün size hatırlatacağız ve alacağız!
Ecem Erkek: Mezarda bile huzur yok ha? Bergen vardı, hatırlar mısınız? Annesi mezarının çevresine kafes yapmıştı. Anahtarı da sadece annesindeydi. Ölüsünü bile korumak zorunda olduğumuz evlatlarımız var bizim. Vay bizim halimize!
Ezo Sunal: Buna inanmak istemiyorum.
Birce Akalay: En ağır ceza ne ise, hak edişleri de öyle olmalı.
Yasemin Şefkatli: Allahtan korkmayan, cahil, gözü kara, kötü kalpli insanlarla aynı ülkeyi, aynı havayı, belki aynı sokakları paylaşıyoruz. İşte o yüzden umarım bugün adalet yerini bulur!
Dilan Çıtak: Bu çocuğun mezarından ne istediniz??? Nasıl bir ülke olduk! Yazıklar olsun! Annesinin canını bir kez daha yakanların can verememesini diliyorum!
Demet Akalın: Allah kahretsin! Hakikaten artık ya...
Burcu Kara: Çocuğun mezarıyla bile uğraşıyorlar. Biz nasıl bir devre düştük ya Rabb'im.