Özer Çak yazdı: Plan son dokunuşu bekliyor!
Süper Lig'in 7. haftasında Fenerbahçe, sahasında Antalyaspor'u konuk etti. Karşılaşmanın ilk yarısı 0-0 eşitlikle sona ererken sarı-lacivertli ekip, ikinci yarıda Talisca ve Szymanski'nin golleriyle sahadan 2-0 galip ayrıldı. HT Spor editörü Özer Çak mücadeleyi değerlendirdi

Fenerbahçe, Antalyaspor karşısına uzun süredir en az tartışılacak kadrolardan biriyle çıktı. Kasımpaşa maçındaki kararlarıyla eleştirilen Tedesco bu kez daha dengeli bir 11’e yöneldi. Talisca ile Asensio’yu birlikte sahaya atması Asensio’yu doğal mevkisinin biraz dışında, orta sahada daha geride konumlandırdı ama oyun planını yine değişmedi. Tıpkı Trabzonspor, Alanyaspor ve Kasımpaşa karşılaşmalarında olduğu gibi Sarı-Lacivertliler oyunu rakip sahaya yıktı. Ne var ki topa sahip olma oranı yükseldikçe üretkenlik o seviyede yükselmedi. İlk 45’te yüzde 69 topla oynayan, 10 şut deneyen Fenerbahçe’nin “tehlikeli” denebilecek pozisyon sayısı bir elin parmaklarını bile zorladı. Hatta 0.19 gol beklentisiyle oynayan Antalyaspor 43’te devrenin en net fırsatını buldu.
Tribünlerdeki uğultunun da sebebi buydu... Top Fenerbahçe’deydi, sonuç yoktu. Yine de bir veri not düşülecekse, Kasımpaşa maçında iki devrede 25 ortada isabet bulamayan takımın bu kez ilk yarıda 16 ortada 2 isabet yakalaması 45 dakikanın olumlu(!) verilerindedi. İkinci yarıda tribünün ruh hali zaman zaman protestodan desteğe doğru hal aldı. Kırılma anı ise 63’te geldi. Kazanılan penaltıda topun başına Talisca geçti ve daha vuruş gelmeden tribünde uğultular başladı. Bazı taraftarların Talisca'yı protesto etmesi, ligin henüz 7. haftasında psikolojik kırılganlığı yüksek bir gruba yardım etmeyeceği kesin. Fenerbahçe çok mu iyi oynadı? Hayır. Ama çok iyi mücadele etti; özellikle Skriniar ve İsmail oyunun enerjisini yukarıda tutup takımı ayakta taşıdılar. Sonuçta gol yemeden atılan iki gol ve üç puan, böylesi sıkışık bir atmosferde altın değerindeydi.
Tedesco başlığını da hakkaniyetle açmak gerekiyor: Tanımadığı bir lige, sezon başladıktan sonra, transferlerini kendisinin yapmadığı, kimyasını kurmadığı bir takıma geldi. Onu getiren başkan kısa süre sonra seçimi kaybedip gitti, sportif direktör ve kendisi hakkında “ayrılık” haberleri havada uçuştu. Bu kaos tablosunda ligdeki dört maçlık karnesi 2 galibiyet, 2 beraberlik; oyun her an tatmin etmedi ama nasıl bir futbol oynatmak istediğine dair ipuçları netleşti. Trabzonspor karşısında yüzde 73, Alanyaspor’a karşı yüzde 62, Kasımpaşa’ya karşı yüzde 66 ve Antalyaspor’a karşı yüzde 67 topla oynama; dört maçın hiçbirinde 500 pasın altına düşmemek, en azından bir planı olduğunu gösterdi. Evet, iki maçtan beraberlikle ayrıldı ama bir iskelet oturtmaya çalıştığı anlaşıldı. Bundan sonraki eşik bu yüksek topa sahip olma oranının yanına daha fazla aksiyon ve net tehdit eklemek.