Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika Son dakika: CHP, Maltepe mitingi düzenledi! Özgür Özel ve Mansur Yavaş'tan muhalefete çağrı, Ekrem İmamoğlu'ndan mesaj | Son dakika haberleri

        Türkiye Belediyeler Birliği ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanarak görevden alınması sonrası CHP, Maltepe'de miting düzenledi.

        CHP, Saraçhane mitinglerinin ardından dün Maltepe'de miting düzenledi. Mitingde Ekrem İmamoğlu'nun eşi, çocukları, annesi ve babası katılanları selamladı. Daha sonra Dilek İmamoğlu vatandaşlara seslendi. Ekrem İmamoğlu'nun annesi Hava İmamoğlu, "Her şey çok güzel olacak. Oğlum devlete hizmet ediyor. Bütün halkını seviyor, halk onu seviyor. Teşekkür ediyorum oğlum benim." dedi.

        İMZA KAMPANYASI BAŞLATILDI

        İmamoğlu için imza kampanyası başlatıldı. 'İmamoğlu'na özgürlük' kampanyasına ilk imzalar Maltepe Mitingi'nde atıldı. CHP'nin yurt genelinde yürüteceği kampanya kapsamında farklı şehirlerde mitingler düzenleyecek ve imza kampanyası devam edecek. Kampanyada 27 milyon imza hedefleniyor.

        HANGİ PARTİLER KATILDI

        REKLAM

        Emek Partisi (EMEP), Türkiye İşçi Partisi (TİP), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ve Sol Parti de CHP’nin çağrısıyla yapılan Maltepe’deki mitinge katılacaklarını duyurdu. EMEP “Kurtuluş yok tek başına, Ya hep beraber ya hiçbirimiz! Maltepe mitinginde buluşalım” dedi. TİP ise “Halk iradesi için Maltepe’ye!” çağrısı yaptı. DEM Parti, “Demokrasiye ve halk iradesine sahip çıkıyoruz” ve Sol Parti de “Hep beraber direndik, hep beraber Maltepe’de buluşacağız” diyerek partilileri Maltepe’ye çağırdı.

        ÖZGÜR ÖZEL: BÜYÜK KAMPANYA YARIN BAŞLIYOR

        CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Maltepe mitingde seslendi. Özel şunları söyledi:

        "19 Mart darbe girişimine karşı dimdik ayakta duranlara, ülkesine, geleceğine sahip çıkanlara, korkmayanlara, sinmeyenlere, bir adım geri atmayanlara, demokratlara, Türkiye İttifakı'nın tüm renklerine, karşımızdaki bir avuç zalime teslim olmayan, iradesini savunan, demokrasiye susamış milyonlara merhaba. Silivri'ye, Edirne'ye, Kandıra'ya; bu cezaevinde tutsak olan Cumhurbaşkanı adayımıza, belediye başkanlarına, siyasetçilere, en çok da gençlere, öğrencilere merhaba.

        19 Mart'ta yaşananlardan sonra sokağa çıkmayı neredeyse yasaklayıp, bütün ulaşım araçlarını durdurup, Saraçhane'ye, Şehzadebaşı'na gelen yolları kesip, metroları durdurup, bizi yalnız, İstanbul'un iradesini yalnız bırakmaya çalışanlara inat Saraçhane'ye koşan milyonlar bize sokaklardayız, meydanlardayız dedi.

        Bugün İstanbul'da sadece, Maltepe'de bir miting yok, İstanbul'da bütün metro istasyonlarında, Marmaray istasyonlarında, iskelelerde mitingler var. Bugün burada bir tarih yazıyorsunuz, Türkiye'nin geleceğine el koyuyor, bu darbecilere direniyor, demorkasiyi ve geleceğimizi savunuyorsunuz.

        "MİLYONLAR PÜSKÜRTTÜ"

        19 Mart günü yurtdışındaki belli odaklardan icazetli bir darbe planı hayata geçirildi. Bir avuç insanın darbe girişimine tanık olduk. Milletin gözünden ve gönlünden düşmüş bir avuç insanın, bir sonraski Cumhurbaşkanı'na karşı giriştiği, siyasetten uzaklaştırma, siyasetten yasaklama ve sandıkla geldiği halde sandıkla gitmeme ve bu hayalini hayata geçirmek için demokrasiyi araç gören, kendinden sonraki Cumhurbaşkanı'nı engellemek için darbe yapan; selefi bir anlayıştaki demokrasiyi rafa kaldırıp bundan sonra ölene kadar o koltuğu bırakmak istemeyen bir kişinin en ciddi denemesiydi. Bunu milyonlar püskürttü. Onları yeneceğiz bu güzel ülkeyi asla teslim etmeyeceğiz.

        "İKTİDAR YÜRÜYÜŞÜ 31 MART'TA BAŞLADI"

        Millet 31 Mart'ta Türkiye'de iktidar yürüyüşünü başlattı. AK Parti ilk kez yenildi. CHP, 47 yıl sonra ilk kez Türkiye'nin birinci partisi oldu. Ekrem İmamoğlu, 4 kez Erdoğan'ı ve karşısına çıkardığı adayları yendi. Yerel seçimlerden sonra biz bu süreci bir zafer, içinde bulunduğumuz ruh halini bir kibir, bundan sonraki süreci bir görev olarak gördük. Türkiye'de Cumhuriyet'i kuran anlayışın, Cumhuriyet'in ikinci yüzyılında yeniden demokraiyi kurması, yoksulluğu bitirmesi, eşitsizliği kaldırması için hepimziin ortak görevi var. Çok çalışacağız, uyum içinde olacağız ve bunu Türkiye İttifakı'nın, tüm seçmenlerin 'Bu iktidarla siz mücadele edebilirsiniz' diyerek destekleyerek tüm demokratların güvenini hak etmek için çalıştık.

        6 ay boyunca başkanlarımız inanılmaz bir mücadeleyi sürdürdü. Bu iktidar sadece seçimi kazabilmek için öyle şeyler yapmıştı ki 128 milyar dolarımızı yakmış, olmadık işler yapmış, bütün dünya enflasyonu dizginlerken bu işe Nas'la yaklaşmış, hepimizi yoksullaştırmış, sözde tedbirlerle yoksuldan almış zengine vermiş ve iktidarını her türlü hile, manipülasyon, dezenformasyonla sürdürdürüken emekliyi, işçiyi sefalete sürüklemekten çekinmedi.

        "TESLİM OLMADIK, MEYDAN OKUDUK"

        İş belediye başkanlarımıza düştü. Sosyal belediyeciliğe düştü. Ekrem İmamoğlu, Recep Tayyip Erdoğan karşısında aday olduğu takdirde açık farkla kazanacak isim olarak öne çıktı. Biz bu sonuçları memnuniyetle takip ederken, birilerinin kimyası bozuldu. Hepimizin gözü önünde talimatı verdiler ve silkeleyin. CHP'li belediyeleri madden ve manen ve hukuken silkeleme hadsizliğine giriştiler. Teslim olmadık, meydan okudu. Geçim yoksa, seçim var dedik.

        Seyyar giyotini Tayyip Bey bakan yardımcısı yapmıştı. Ama o seyyar giyotini İstanbul'da görevlendirdi. Hepimizin bildiği gibi öyle işler yaptı ki bir gün tepki göstermek gereken bir şey yaparsam, gazeteciler haber yaptılar diye, akademisyenler tweet attılar diye, ekonomistler eleştirdi diye tutuklandılar.

        "İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ BARİKATLARI YIKTI"

        Önce meydanlara indik, sonra sandığa gittik. Yaptığımız ön seçimin duyurulduğu gün Ekrem Başkan'ın diploması için yasak getirilmeye çalışıldı. Süreci o kadar hızlandırdılar ki fakültenin dekanını görevden alıp, üniversite yönetimini toplayıp, şafak vaktinde Ekrem Başkanı'mızın evine polis araçlaryıla gidip, gözaltına alıp 4 gün tuttular. İşte orada tarihin kırılma noktasındaydık. Ya bu korku iklimine teslim olacaktık, ya onların hesabı tutacaktı. İşgal yıllarında İstanbul, işgal altındayken kim ilk ayağa kalktıysa İstanbul Üniversitesi barikatı yıktı attı.

        Bizler saray darbesi karşısında direnmek için Saraçhane'ye davet ettik. O gece İstanbul'un dört bir yanında hiçbir araç olmadan yürüyerek gelerek, barikatı devirip geçen Saraçhane'ye toplanan yüzbinler Türkiye'nin geleceğine, iktidarımıza ve gelecek Cumhurbaşkanımıza sahip çıktılar.

        İşte biz bu süreçte her gece çoğaldıkça, ODTÜ Ankara'da yürüp Ankara ODTÜ'ye yürüdükçe, 81 il, 973 ilçe eklenince hesap yapanlar, rakibini saf dışı edip İstanbul Barosu'na kayyum atayıp, CHP'ye, İBB'ye kayyum atayıp dikensiz gül bahçesi, korkmadığı rakipler, sinmiş yapılar bekleyenler meydanlardaki on milyonları görünce gözüne ışık tutulmuş tavşana döndüler. Oyunları bozanlara, on milyonlara teşekkür ediyorum.

        "ARTIK ON MİLYONLAR EVE GİRMEZ"

        19 Mart darbe girişimini tam olarak tarihinde, 23 Mart'ta üyeler oy kullanacakken, tutuklama yapanlara karşı dayanışma sandıklarına koşarak devrim yapmaya gidiyorlardı. 15,5 milyon kişinin oluşturduğu kuyruklarla hep beraber sandıklara koştular. Şimdi on milyonlar eve girmez.

        Eğer birileri bindikleri demokrasi treninden iniyorsa, eğer birileri kendilerini götürecek sandığa direniyorsa, rakiplerine iftiraya kalkışıyorlarsa, birileri demokrasiyi araç görüp saltanata hilafete yürümeye kalkıyorlarsa bunlara karşı demokasiyi savunmak haktır, mücadelenin yeri sokaktır. Buradan Erdoğan'a sesleniyorum; yasak dediniz milyonlar toplandı, sandığı yasakladınız 15,5 milyon kişi gitti. Bunlar senin zulmünden yılmış on milyonlar.

        "BAŞIMIZDAKİ CUNTA POZİSYONUNDALAR"

        Yaşadığımız süreç 19'undaki darbe girişiminin 7 gün boyunca gece mitingleriyle, 23'ünde sandık başında, bugün Maltepe'de tarihin en büyük buluşmasını gerçekleştirerek geri püskürtülmüştür. Ancak darbeciler bizim irademize, Cumhurbaşkanı adayımıza darbe girişiminde bulunanlar hala iktidarda oldukları içi başımızdaki cunta pozisyonundadırlar.

        Darbe girişimine devam etmeye çalışmakta. Kapatma kararı verilen Sözcü TV'ye, çeşitli cezalar verilen Halk TV'yle, Tele1'le, Now TV'yle dayanışma içinde olacağız.

        Sizin 2 seçimde 3 kez seçtiğiniz Ekrem Başkanı yolsuzlukla, terörle itham ediyorlar. Ellerinde hiçbir kanıt yok. Bükemedikleri bileği hakimlere, savcılara kırdırmaya çalışıyorlar. Her şey var hukuk yok. O rapora imza atacak bir uzman bile bulamayıp uzman yardımıcısının verdiği kağıt parçası yok olup gitti.

        Ekrem Başkan diyor ki; 'Benim bir suçum, günahım yok. Eğer kendine güveniyorsan, gerekli düzenleme yapılsın, yargılandığım mahkeme TRT'den canlı yayınlansın.' Tanık yok, şahit yok, gizli tanıklar var; meşe, ladin ve çınar. Bütün işleri ve güçleri yalan ve dolan. Gizli tanığın 55 suç dosyası çıktı. Tecavüzcülerden, tacizcilerden tanık icat edip Ekrem Başkanı size karaltmayız.

        Yıllarca oluşturdukları medya düzeniyle, Atatürk'ün kurdurduruğu ajansları, hepimizin vergisiyle kurulmuş TRT'yi yalanlara alet ederek, yalan ve iftiralara alet ederek, algı operasyonuna inat 7 kişinin kasalarından çıkan toplam para 15 bin lira. Özgür Özel olarak söylüyorum; Ekrem Başkan'ın dürüstlüğüne, namusuna kendi namusum kadar kefilim.

        Erdoğan diyor ki, 'Daha büyük turplar var'. Yani daha büyük yalanlar söyleyecek. Turbun büyüğü sonra çıkacaksa, en büyük suç ve suçlu ortaya çıkacaksa turbun büyüğü sensin. Mert bir rakip, mert bir düşman istiyoruz. Suç yok, delil yok. Zavallık gencecik kadını el kadar bebeğiyle tehdit eden savcıya şunu söylüyorum, bekle gün gelecek bu eller senin alnını karışlayacak.

        "SİNEN KİMSEYİ GÖRÜYOR MUSUN?"

        Erdoğan suçüstü yakalanmıştır. Üniversiteleri, sokakları, sosyal medyayı baskılayacaklarını sananlar İstanbul Üniversitesi'nin öncü gücüne, ODTÜ'ye, Yıldız Tekniğe, Boğaziçi'ne yenilmişlerdir. Bu sesi duyması gereken iktidar hırsla, kinle çocuklarımıza saldırmayı tercih etti. Yüzlerce çocuğumuzu tutukladılar. Tek amaçları vardı, sindirelim, korkutalım, bir daha sokağa çıkmasınlar. Maltepe meydanında 2,2 milyon kişiyi görüyor musun Erdoğan? Gençleri sindirecektin, burada sinen kimseyi görüyor musun?

        Saray rejimi artık çökmüştür. İşine gelince yerli ve milli, işine gelmeyince marjinal örgüt. Al sana marjinal örgüt. Kazanamadıkları belediyelere, barolara el koyuyorlar. Diplomalara el koyuyorlar, mazbatalara el koyuyorlar. Bundan sonra verilmiş hangi kağıdın garantisi var?

        Ekonomi çökerten de krizi çıkartan da; Ekrem Başkan'la yarışmaktan korktuğu için yaptığı operasyonun maliyetini millete çıkarmaya zorlayan kendisidir. 25 milyar dolarlık maliyeti kendi üstüne almıyor, sizin üstünüze yıkıyor.

        Hatırla Erdoğan, 15 Temmuz'da ne istediyse verdiğin FETÖ'cüler sana darbe yaptığında muhalefetten destek istedin. O darbeyi nasıl anlattıysam bunu da tüm dünyaya öyle anlatacağım.

        CHP olarak adaymızla, programımızla, gücümüzle iktidarı devralmaya hazırız. Erdoğan dönmüş bize mandacı demiş. Biz 150 yıldır anayasa isteyenleriz, meclisi savunanlarız. Biz, 2. Meşrutiyetten yanayız. İstanbul işgal edildiğinde Kartal istimbotuna çıkıp, 'Geldikleri gibi gidecekler' diyen benim genel başkanımdır, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür. Sen gencecik teğmenleri ordudan atansın, biz Mustafa Kemal'in askerleriyiz diyenlerdeniz. Erdoğan'ın her türlü kutuplaştırmasına, şeytanlaştırmasına, hedef göstermesine inat biz biriz ve beraberiz. Bu mücadele, bu meydan, bu azim sürdükçe karşımıza ne saraydan korkan medya patronları durabilir ne kendilerini takındıları tutumdan dolayı sakınmayacak sözde yazar çizer tayfası olabilir.

        Bir cesaret gösterilecekse bugün gösterilecek. Sokağa çıkılacaksa bugün çıkılacak. Demokrasi savunulacaksa bugün savunulacak. Çıkmışlar bizi tehdit ediyorlar. 'Sizin de kabrinizi yakında kazarlar' diyor. Elinden geleni ardına koyma. Biz ölümü de zindanı da göze aldık. Ekrem Başkan gibi cesurlar bir kez ölürler. Ekrem Başkan küçücük hücresinde ama dünyanın en büyük demokrasi sarayında. Biz haklıyız, biz kazanacağız, siz yenileceksiniz.

        Yarından itibaren her birimiz, kapı kapı gezeceğiz Ekrem Başkanı'nın özgürlüğü için imzaları toplayacağız. Erken seçim için imzaları toplayacağız. Yüzde 50+1 imzayı alıp bu iktidarı alaşağı edeceğiz.

        Hiçbir belediye başkanımız tutuklu kalmayacak, Ümit Özdağ'ı derhal serbest bırakın. Selahhatin Demirtaş'ı derhal serbest bırakın. Herkesin sözünü söyleyebilmesi için bugün rengarengiz.

        "MALTEPE MEYDANI TÜRKİYE'NİN MEYDANIDIR"

        Bugün bu meydanda rengârengiz. Gökkuşağı farklı renklerin yan yana durduğu, birbirinin içine karışmadığı ama yan yana durduğu güzelliktir. Maltepe Meydanı da Türkiye'nin meydanıdır. Tek adamın korkusudur. Bu meydan, 'Benim başkanım çıksın diğeri yatsın' derse, açlığa, yolsulluğa karşı hep birlikte mücadele etmezse kötülük kazanır. Ama bu meydan bir olursa biz kazanacağız. Bu meydandaki tüm etnik kökenleri, farklılıkları yürekten selamlıyorum. Hepiniz sağolun. Yarın hep birlikte bayramlaşacağız. Ama ilk büyük bayramlaşmayı bu meydanda yaptık.

        "ÖĞRENCİLERLE BAYRAMLAŞACAĞIM"

        Yarın önce Trabzon'da, sonra Silivri'de, içeriye koyduklarıyla; öğrencilerimizle, siyasilerimizle bayramlaşacağım. Buradan içerde yatanlarımıza selam olsun mu? Buradan Türkiye'nin güzel insanlarına, yarına umutla baksınlar diye iyi bayramlar diliyoruz. Yarın başlatacağımız büyük kampanya için: Ben milletim, ben milli iradeyim. Adayımı bırak, sandığımı getir. Adayımı yanımda sandığımı önümde istiyorum. Ben milli iradeyim. Sizin önünüzde hiçbir güç duramayacak.

        "İKTİDARI DEĞİŞTİRENE KADAR DURMAYACAĞIZ"

        Türkiye'nin en büyük kırılma anında her şeyi göze alıp meydanlara koşanlara, yanındakinin hakkını kendi hakkı bilenlere selam olsun. Bu iktidarı değiştirene kadar durmayacağız. Kazanmak yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz."

        İMAMOĞLU'NDAN MALTEPE MİTİNGİNE MESAJ

        CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu'nun Maltepe mitingi için gönderdiği mesajı okudu. İmamoğlu mesajında şunları kaydetti:

        "Gençler Recep Tayyip Erdoğan'a vatandaşa saygı göster, milletin iradesine el uzatma diyorlar ama Erdoğan bu seslere kulaklarını tıkıyor. Birbiri ardında haksız hukuksuz talimatlar veriyor. Her şeyi kendisi yaptığı halde asla sorumluluk üstlenmiyor. 3 günde 26 milyar dolar uçup gitti.

        Hiç utanmadan bunun sorumluluğunu da protesto halkını kullanan halkımıza yüklüyorlar. Milletimize boyun eğdirmeye çalışıyorlar. Başaramayacaklar, başaramayacaklar! Bu millet 7 düvele boyun eğmemiş sandıktan kaçanlara mı boyun eğecek? Bu parmaklıklar benim için yok hükmünde. Çünkü ben hiçbir suç işlemedim. Belediye başkanı olarak yaptıklarımdan pişmanlık değil gurur duyuyorum. 48 idari, 51 şahsi soruşturmadan alnımın akıyla çıkmış biriyim. Onlara haydi oradan diyorum! Bu uyduruk davada kendisini aklamak zorunda olan ben değilim.

        Erdoğan bana karşı her hamlesiyle seçimden kaçan biri olduğunu gösteriyor. Bu mertlikten kaçan hamlesiyle kendisini sevenleri utandırıyor. İstiklal Marşımızda dendiği gibi enginlere sığmadınız taştınız, sizinle, hepinizle gurur duyuyorum. Şimdi çok büyük, çok güçlü bir başlangıç yapıyoruz. Zorbalığa, zalimliğe boyun eğmeyeceğiz."

        İMAMOĞLU YAPAY ZEKAYLA MALTEPE'DE

        İmamoğlu'nun yapay zekayla oluşturulan videosu Maltepe'de mitingde yayınlandı. Videoda İmamoğlu şunları söyledi:

        "Şu an Silivri'de tutsak olduğum için yanınızda olamıyorum ama kalbim, ruhum sizinle. Resmen cumhurbaşkanı adayı oldum. Başta Genel Başkanımız Özgür Özel olmak üzere, emek veren destek olan herkese teşekkür ediyorum. Önce Allah'a olan inancım ve dualarımla, sonra milletime olan bağlılığım ve hizmet kararlılığımla yola çıkıyorum.

        "MİLLET DEVLETİN SAHİBİ OLDUĞUNU GÖSTERMİŞTİR"

        Gücümüzü milletten alarak bu kararlı, meşakkatli ve uzun yolculukta tüm muhalefetle tarihi bir dönemi yaşayacağız. Mertlikle namertliği yeneceğiz. Ben bir makam değil uzun, zorlu ve tuzaklarla dolu bir mücadeleye talibim.

        Bir avuç insanın siyasi hırsları uğruna daha ne tertipler kurabileceğini çok iyi biliyorum. Hiç korkmuyorum, aziz milletimiz birleşmiştir. Millet devletin sahibi olduğunu göstermiştir. Asla geri adım atmayacağım. Dürüstçe, mertçe yarışacağım.

        Kendimi önce Allah'a sonra millete emanet ediyorum. İçimdeki memleket sevgisi kadar büyük, uçsuz bucaksız hücremden avazım çıktığı kadar haykırıyorum. Millet bütün iktidarlardan büyüktür."

        YAVAŞ: GENÇLERİMİZ SUSTURULMAK İSTENİYOR

        Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Maltepe'de yaptığı konuşmada şunları söyledi:

        "Farklı düşünebiliriz ama vatan sevgisinde biriz. Bu memleketin taşında toprağında hakkı olanlarız. Biz bu toprağın hamuruyuz ve bu ülkeyi karanlığa teslim etmeyeceğiz. Vicdanlar sızlıyor, adaletin terazisi bozulmuş.

        Bugün burada haksızlıklara, hukuksuzluklara ses yükseltmek için toplandık. Burada toplanan yüzbinler olarak selam olsun Ekrem Başkan'a. Bu halkın oylarıyla İstanbul'u kazanan kardeşimiz, hukuksuzca, kuralsızca susturulmak isteniyor. Bu bir kişinin davası değil, adalet davası. Biz susmayacağız.

        "GENÇLERİN YANIBAŞINDA OLACAĞIZ"

        Bu ülkede artık güneş doğarken umut olmuyor, insanlarımız geçim derdine uyanıyor. Bir emekli ay sonunu nasıl getireceğini hesaplayamıyor artık. Gençlerimiz 'Başka bir ülkede yaşamak istiyoruz' diyor. Ekrem Başkan'a yapılan hukuksuzluk sonrası ilk olarak gençler sokağa çıktı. Hepimiz o gençlik köprüsünden geçtik. Yeri geldi meydanlara indik. Elimizde Türk Bayraklarıyla memleketimize ve geleceğimize sahip çıktık. Bizim de önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'tü. Anayasal ve demokratik taleplerini medenice kullanan kardeşlerimi selamlıyorum, doğru olanı yapıyorsunuz. Bu mücadelenizde yanı başınızda olacağız. Haksızlık, hukuksuzluk karşısında insan olmanın, vicdanlı olmanın gereğini yerine getiren bu gençlerin kılına zarar gelmemeli. Bu memleketin tüm evlatlarıyla gurur duyuyoruz.

        REKLAM

        "GENÇLİK SUSMAZ"

        İşçi, çiftçi, esnaf; hepsinin tek bir çığlığı var; 'Yetti artık' diyorlar. Çünkü hukuk yok. Bu ülkede adalet yerle bir olursa yatırımcı da genç de umut da kaçar. Eğer hukuk değişiyorsa, bir belediye başkanı yargısız infaza uğruyorsa, gençler tutuklanıyorsa; ne döviz kuru durur, ne esnaf ayakta kalır. Hukuk çökerse ekonomi de çöker. Elbette bu düzen değişecek.

        Bu ülkenin bir umudu var. Bu umut gençlerimizdir. Gençlerimiz susturulmak isteniyor. O gençler tutuklanıyor. Aslında istedikleri şey, bir neslin özgürlük talepleridir. Gençlik susmaz, gençlik bir fikirdir, ışıktır.

        "MUHALEFETİN AYRI AYRI KALMA LÜKSÜ YOK"

        Artık bu ülke bir kişinin, bir zümrenin değil; 85 milyonun evi olmalıdır. CHP olarak, tüm muhalefet olarak o sandık gelecek. Kendisini muhalif hisseden kesimlerin, ayrı ayrı kalma lüksü olmamaktadır. Ya hep beraber olacağız, ya hep beraber kaybedeceğiz.

        Silivri kapatılsın. Cezaeviyle değil, cezaevlerinin kapatılmasıyla övünmeliyiz artık. Başta Ekrem Başkan olmak üzere, tüm tutuklu seçilmişlerin, gençlerle birlikte serbest kalmasını talep ediyoruz."

        DİLEK İMAMOĞLU: EKREM'E CEZA İŞLEMEZ

        Mitingde konuşma yapan Dilek İmamoğlu, "Ekrem, İstanbul'un bütün sokaklarında, çarşılarında, pazarlarında huzurla dolaşır. Yalnız İstanbul'da değil Türkiye'nin dört bir yanında kendisine gösterilen büyük ilginin, sevginin karşısında hiçbir kibre kapılmadan tepeden tırnağa tevazuyla dolaşır. İşte bunun için Ekrem'i cezalandırıyorlar. Milletin ona olan sevgisi karşısında aciz kaldıkları için cezalandırıyorlar. Asla Ekrem kadar bu milletin gönlüne giremeyeceklerini biliyorlar onun için cezalandırıyorlar. İstediğiniz yapın Ekrem'e ceza işlemez. Hangi duvar sevgiye engel olabilir, hangi demir parmaklık gerçeği gizleyebilir" dedi.

        Dilek İmamoğlu şu ifadeleri kullandı:

        "Gençler tepkilerini demokratik yolla dile getiriyorlar. İşte şimdi de buradalar. Bu değerli gençleri, bu güzel evlatları suçlu gibi göstermeye çalışanlar bu meydana iyi baksınlar. Bu gençler depremlerde, orman yangınlarında kimseden emir beklemeden en önde yardıma koşanlardır. Bu ülkenin tüm çocukları bizim evladımızdır.

        "ANNELERİN YÜREĞİNİ YAKAN YÖNTEMLERLE İKTİDARINIZI KORUYAMAZSINIZ"

        Haklarını arayan evlatlarımıza türlü türlü eziyetler, adaletsizlikler yaşatamazsınız. Türkiye kendi evlatlarına kendi evlatları eliyle acılar çektiren bir ülke olamaz, olmayacak. Annelerin yüreğini yakan yöntemlerle iktidarınızı koruyamazsınız. Annelerin ahını aldığınız için yenileceksiniz. Adalet yasaklanamaz, vicdan hapsedilemez. İyi ki varsınız.

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ