Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Süper Lig Fenerbahçe Spor yazarları Fenerbahçe-Benfica maçını değerlendirdi - Futbol Haberleri
        1

        İBRAHİM YILDIZ (HABERTÜRK):

        "Fenerbahçe oyuna ciddi bir ağırlık koyamadı. Taraftarı heyecanlandıracak bir mücadele yoktu. En önemlisi ise, orta sahada takımı yönlendirecek bir beyin eksikliği bir kez daha gözüktü. Sarı-Lacivertliler bunu çözemez ise, gol atma biraz şansa kalıyor. Umut, ikinci maça kaldı. Futbolda her şey mümkün. Olmaz diye bir şey yok…"

        2

        RIDVAN DİLMEN (HT SPOR):

        "Şampiyonlar Ligi'ne bu takımın ihtiyacı var. Fenerbahçe'nin kazandığı bir şey yok, bir maç daha oynanacak. Elendiğin zaman Feyenoord maçının bir anlamı kalmıyor."Son iki maçtır belirli bir dakikadan sonra 11'e 10 oynandı, ona rağmen akan oyunda Fenerbahçe'nin pozisyonu yok. İstatistikler aslında çok şeyi söylüyor, ilk yarıda kafa kafaya giden bir oyun vardı. Benim burdan söylemek istediğim şu, kendi evinde Fenerbahçe 0.34 gol beklentisi ile oynar mı Allah aşkına?"

        3

        TAYFUN BAYINDIR (MİLLİYET):

        "Benfica Teknik Direktörü Bruno Lage, ustası Jose Mourinho’ya ilk maçta ciddi bir üstünlük sağladı. O üstünlük, dersine iyi çalışmanın getirdiği sonuçtu. Lage’nin izlemesi gereken bir tek maç vardı, o da ligdeki Göztepe karşılaşmasıydı. Benfica’nın hocası bunu son derece iyi yapmış, ona göre Ivanovicsiz bir kadroyla çıkıp, Fenerbahçe’nin kanatlarını kapatarak rakiplerinin ana damarlarını neredeyse kesti. İstediği bir de goldü, Allah’tan o olmadı. İşte bu kadar kolay Fenerbahçe’yi çözmek... Görüyoruz ki Mourinho ısrarla sağda Semedo’nun, solda Brown’un çizgiye basmalarını istiyor. Yani ilerde geniş alan tercih ediyor. Etkili ve tutarsa çok olumlu sonuçlar doğurabilecek bir sistem. Ama bunun için mutlaka orta alanda yaratıcı bir oyuncuya ihtiyaç var. Bu futbolcu asla ve asla Szymanski değil. İyi bir Talisca belki de mevcutların içinde en doğru isim."

        4

        UĞUR MELEKE (HÜRRİYET):

        "İlk 64 dakika boyunca bir tarafta Rios-Florentino ve Barrenechea’lı defansif-sert bir orta saha üçlüsü... Diğer tarafta da Amrabat-Fred-Szymanski’li yeteneği kısıtlı bir merkez... İlk bir saatte ne Benfica, ne de Fenerbahçe üçüncü bölgede kalabalıklaşabildiler. Dün sonradan oyuna dahil olan Talisca hem Florentino’yu attırdı, hem bir şutla direğe takıldı, hem de sağdan yaptığı bir driplingle fiziksel olarak sanki daha iyi seviyedeymiş izlenimi verdi. Ancak Mourinho, aynen hafta sonunda olduğu gibi kırmızı kart sonrası hamleler konusunda tutucuydu. Rakibi 10 kişi kalmasına rağmen İzmir’de beşli defanstan vazgeçmemiş, Cenk’i ancak 87’de sokmuştu. Dün de İrfan Can’ı ancak 86’da soktu oyuna. Acaba bir rakip oyuncu kırmızı kart gördüğünde, yardımcılarından birisi Mourinho’ya sahada artık takımların 11’e 10 oynadığını hatırlatabilir mi? Zira Mourinho sanki biraz geç fark ediyor sahada fazla olduklarını!"

        5

        GÜRCAN BİLGİÇ (SABAH):

        "Maç öncesi basın toplantılarında teknik direktörleri dinleyenler ve anlayanlar için sürprizler barındıran maç olmadı. İki Portekizli de rakibin ne kadar tehlikeli olduğundan bahsediyordu. İkili seriyi düşündüğünüzde "aman bir tatsızlık çıkmasın" hükmünün, maçın stratejisi olacağını anlamamak imkânsızdı. Kadıköy yine maçı oynadı. Feyenoord karşılaşması sonrası Başkan Ali Koç, "Fabrika ayarlarımıza geri döndük" demişti tribünleri tarif ederken. İnanan ve isteyen "taraftarlar" yerlerinde ve üstlerine düşenleri sonuna kadar yapmakta kararlıydı. Buna yanıt vermesi gereken sahadakilerdi elbette. Sürece bakarsak, başından sonuna kadar Benfica'nın istediği gibi bir süreç oynandı. Mourinho kendi klasiğini bozmadı, hedefi kazanmak yerine "kaybetmemek" olarak belirlemişti; o da istediğini aldı"

        6

        ERCAN TANER (SÖZCÜ):

        "Jose Mourinho böyle stresli maçları sever. Benfica, maçın başından devre sonuna kadar temposunu hiç yükseltmedi. Bruno Lage, Fenerbahçe’nin üçüncü bölge presine pas yaparak ve az top kaybederek cevap verdi. Hemen şunu anladık, iki teknik adam da iki maçlık randevunun ilkinde kazaya uğramak istemiyordu. Benfica’nın 10 kişi kalmasından sonra hücum yönünde Fenerbahçe’den taktiksel değişiklik beklenebilir miydi? Mourinho gibi başladığı oyundan kesinlikle taviz vermeyen bir hoca asla buna girişmez. Sadece biraz geriye yaslanan Benfica karşısında atak gözükür gibi olmuştu oyun o kadar."

        7

        ENGİN VEREL (AKŞAM):

        "Her açıdan zor bir maç. Stresi de sertliği de yüksek. Mourinho'nun kadro seçimini eleştiremem. Elinde çok fazla alternatif de yok. Benfica, bu düzeyde maçlar konusunda deneyimli. Fenerbahçe'nin baskılı başlayacağını ve ön alanda kendilerini hataya zorlayacağını bildiklerinden, buna karşı sert bir aksiyon aldılar. İlk yarıdaki tablo ikinci yarı için pek istikbal vadetmiyordu. Mourinho'nun bir şeyler yapması gerekiyordu. Biz de merakla ikinci yarıyı beklemeye koyulduk. Ama o hiçbir değişiklik yapmadan sahaya çıktı. Bence Nesyri-Duran ikilisi böyle bir maç için lükstü. Ben ikinci maçtan umutluyum. Çünkü bu kez onlar saldırmak zorunda. Yeter ki sahaya Skriniar yüreğiyle çıkan 11 adamımız olsun."

        8

        İLKER YAĞCIOĞLU (TAKVİM):

        "Jose Mourinho planlarını tamamen 2 maç üzerinden yapmış. Kadıköy'de savunma güvenliğini hiç ihmal etmeden oyunu 0-0'da tutalım atarsak atarız. Atamazsak da turu 2. maça taşırız düşüncesiydi. Bu yüzden ilk yarıda ofansif anlamda Szymanski'nin şutu ve En Nesyri'nin kafa vuruşu dışında rakip kaleyi hiç zorlayamadık. Buna karşın rakibe de doğru dürüst pozisyon vermedik. Son olarak iyi bir taraftar vardı. Maçın başından sonuna kadar destek verdiler. Transferi çok konuşulan Kerem'in 11'de başlaması sürpriz oldu. Rui Costa'nın açıklamalarıyla da satılmayacağını anladık. Oyundan çıkarken Mourinho'nun tebrik etmesi en güzel görüntülerden biriydi. Artık 2. maçı bekleyeceğiz."

        9

        ÖMER ÜRÜNDÜL (SABAH):

        "İlk devrenin son 10 dakikasına kadar tek taraflı bir oyun izledik. Benfica tempolu oynuyor, pres yapıyor ve sürekli hücumu düşünüyordu. F.Bahçe sadece karşılama görevi yapıyordu. Tabi bunun nedenleri tartışılmayacak kadar açıktı. Bu tip Avrupa takımları, oyun düzeni ve fizik kondisyonu açısından bizim takımlardan daha önde. F.Bahçe'nin bu devredeki en büyük artısı, çok net pozisyon vermemesiydi. İkinci devre daha dengeli bir oyun izledik. F.Bahçe, ilk yarıdaki gibi mahkum oynamıyor buna rağmen üretemiyordu. Rakip 10 kişi kaldıktan sonra artık oyunun tek hakimi F.Bahçe'ydi. Eksik rakip karşısında Mourinho, stoperlerinden birini çıkararak Göztepe maçındaki hatasına düşmedi. Ama yoğun baskı golü getirmedi. Sonuçta iş rövanşa kaldı."

        10

        SERKAN AKCAN (FANATİK):

        "Oyuna Talisca girdikten sonra Fenerbahçe için sahada yeni bir sayfa açıldı sanki. Fenerbahçe her zamanki gibi Benfica’ya karşı da önde az adamla baskıya gitti, sonra orta sahaya çekilip rakibi karşılamayı tercih etti. Mourinho’nun bu planı çok daha hızlı oyuncularla işleyebilir. Zaten bu yüzden de bir atletizm takımına dönmek üzere Fenerbahçe. Fakat buradaki hızdan kasıt, topla kat edilen mesafe ve topun hızı olmalı. Kerem Aktürkoğlu’nun maça ilk 11’de başlaması Benfica’nın mesaj verme çabası gibi görünse de Bruno Lage için sahada bir gereklilikti. Kerem sol kenarda iyi iş çıkardı, içeri devrildiğinde doğru paslarla Fenerbahçe savunmasını yıpratıcı aksiyonların içinde yer aldı."

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ