TSK'nın kadın askerleri, 'kadın asker' olmayı anlattı
Habertürk TV'den Sena Alkan, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ne özel, TSK'nın kadın askerleriyle bir araya geldi. Üsteğmen Beyza Nisa Geyik, Teğmen Sema Türk, Astsubay Çavuş Adile Karataş hikayeleriyle duygulandırdı

Habertürk TV'den Sena Alkan, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ne özel Beylerbeyi Askeri Gazinosu'nda Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) kadın askerleriyle buluştu. Üsteğmen Beyza Nisa Geyik, Teğmen Sema Türk, Astsubay Çavuş Adile Karataş, denizde, havada ve karada kadın asker olmayı anlattılar...
Üsteğmen Beyza Nisa GeyikKadın savaş pilotu olmaya nasıl karar verdiğini anlatan Üsteğmen Beyza Nisa Geyik, "Türk çocuğu olarak asker olmak bir kıvılcım olarak içimde bulunuyordu. Savaş pilotu olmak aslında ilkokuldaki bir okul gezisi sırasında içime düşen güzel bir his olmuştu. 9-10 yaşlarımda Ankara'daki Havacılık Müzesi'ne gitmiştik ve F5 kokpitin içerisine binme fırsatı bulmuştum. O sırada "Burası çok güzel. Ben bunun içinde olmak istiyorum" diyerek araştırma yaptım. Annem beni her konuda çok destekledi. Araştırmalarıma yardımcı oldular" dedi.
Denizaltı Savunma Harp Birliği Subayı Yardımcısı Teğmen Sema Türk, Deniz Harp Okulu'ndan 2024 yılında mezun oldu. 3 Eylül 2024 tarihinde TCG Barbaros'a katılan Sema Türk de, çocukluk hayalini şöyle anlattı:
Babam emekli deniz astsubay. Küçükken babam donanmada çalışırken nöbet zamanlarında beni gemiye götürürdü. Ben de 4-5 yaşlarındayken hatırladığım kadarıyla donanmada birçok savaş gemimizi yan yana rıhtımda aborda halde gördüğümde, babama dönüp 'Baba ben denizci olacağım, asker olacağım' demişim."
Denizde olmanın verdiği hissi anlatan Türk, "Uzun süreli görevlerimiz, tatbikatlarımız oluyor. Benim en uzun seyrim 2-2,5 ay oldu. Seyir evet zor fakat 116-120 metrelik bir gemideyiz ve 180 personel var. Hepimiz bir aile gibiyiz. Asla birbirimizden moral ve motivasyonumuzu eksik etmiyoruz. Herkes sıkıntısını paylaşıyor. Birçok kişi ailesinden ayrı kalıyor. Birçok kişinin eşi hamile oluyor. Kardeşinin mezuniyet töreni gibi önemli günleri oluyor. Fakat tatbikattayız. Denizin ortasındayız ve gemide bir sorumluluğumuz var ve herkes bunun farkında. Devletimize en iyi şekilde hizmet etmeye çalışıyoruz Kimse kimseden moral motivasyonunu eksik etmiyor. Bir aile oluyoruz. İşimizi severek yapıyoruz. O yüzden zorlukların üstesinden çok kolay bir şekilde geliyoruz" diye devam etti.
Astsubay Çavuş Adile Karataş ise "Bu meslek benim tek gayemdi. Başka bir meslek yapabilmeyi hayal dahi etmedim diyebilirim. Hedefime ulaşmak için bayağı çaba sarf ettim. 7-8 mülakata girdim. Başarısız oldukça daha da hırslandım ve her seferinde üstüne katarak ilerledim. Kanatlarıma baktığım zaman Türk vatanının bana emanet ettiği bir uçağı uçuruyor olmak bana inanılmaz bir özgüven ve inanç veriyor. Beni bunca yıldır okutan ülkem için bir şeyler yapıyor olmak beni çok mutlu ediyor" diye anlattı.
Röportajın devamını videodan izleyebilirsiniz...