Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Türkiye'de her 7 yetişkinden birinin kronik böbrek hastası olduğu tahmin ediliyor | Sağlık Haberleri
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Türkiye’de toplam nüfusun yüzde 2,5’ine kronik böbrek hastalığı (KBH) tanısı konulduğu, tanı almamış hastalarla birlikte ise bu oranın yüzde 11,7’ye ulaştığı tahmin ediliyor. Bu oranın 2027'ye kadar yüzde 12,3'e yükseleceği öngörülüyor.

        Türk Nefroloji Derneği'nin (TND) bir ilaç firmasıyla beraber hazırladığı “Sağlıklı Böbrek, Sağlıklı Hayat” raporu, Türkiye’de böbrek sağlığına dair kapsamlı verileri ortaya koydu. “Sağlıklı Böbrek Sağlıklı Hayat" raporu, Türkiye'de kronik böbrek hastalığının artan yaygınlığını ve sağlık sistemi üzerindeki yükünü ortaya koydu.

        TANI VE TEDAVİ OLMADIĞINDA BÖBREK HASARI HIZLA İLERLİYOR

        Raporda, tanı konulamayan ve tedavi edilemeyen KBH hastalarında böbrek hasarının hızla ilerleyebildiğine, bunun da kardiyovasküler komplikasyonlara neden olabildiğine ve ölümle sonuçlanabildiğine dikkat çekildi. 2040 yılına kadar dünya genelinde beşinci önde gelen ölüm nedeni olması beklenen kronik böbrek hastalığının sağlık bütçesine önemli bir maddi yük getirdiği belirtildi.

        REKLAM

        Bu hastalığın maliyetleriyle ilgili rakamlara da yer verilen raporda Türkiye’de 2022 yılında toplam sağlık harcamalarının yüzde 5,76’sının böbrek yetmezliği hastalarının tedavi, diyaliz ve böbrek nakli harcamalarından oluştuğu hesaplanırken bu oranın 2027 itibarıyla yüzde 6,34’e yükseleceği öngörüldü.

        KBH ve renal replasman tedavisi (RRT) doğrudan maliyeti 2022 yılında 4,58 milyar doları buluyorken; 2027 yılında 5 milyar doları aşabileceği kaydedildi.

        Raporda sağlık sistemi üzerindeki artan mali yükün yanı sıra, KBH'nin hastaların ve ailelerinin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkilediği, depresyon ve anksiyete gibi psikososyal sorunlara yol açtığı ifade edildi. Bu çok yönlü etkiler, KBH'nin erken tanısı ve ilerlemesinin önlenmesi için tarama programlarının önemine işaret etti.

        "KALP YETERSİZLİĞİ NEDENLİ ÖLÜMLERİ ARTIRIYOR"

        Kronik böbrek hastalığının, sessiz ilerleyen bir hastalık olduğunu söyleyen Türk Nefroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Aydın Türkmen, "KBH dünya popülasyonunun yüzde 10’undan fazlasını etkiliyor.1 Ülkemizde ise her 7 yetişkinden birinin kronik böbrek hastası olduğu tahmin ediliyor.1,2 Ancak KBH’de erken evre belirtileri genellikle belirgin değil veya hiç yok. Bu nedenle KBH'li çoğu kişi hastalığın farkında değil ve teşhis edilmeden kalır. KBH, birden fazla morbidite ile ilişkili, bunların en yaygın olanları kardiyovasküler hastalık, hipertansiyon ve tip 2 diyabet.6 KBH’ye erken evrede müdahale edilmemesi kalp yetersizliği nedenli ölümleri artırıyor. Oysa KBH hastalarının daha erken evrede tespit edilip tedavi edilmesi sayesinde böbrek yetmezliği önlenebilir ve kardiyovasküler riskler azaltılabilir.7,8 Bu risklerin azaltılması hem bireysel hem toplumsal sağlık sonuçlarını iyileştirebilir, aynı zamanda hastalığın maddi yükünü de önemli ölçüde azaltabilir” dedi.

        REKLAM

        Son dönem böbrek yetersizliğinin en seçkin tedavi yönteminin böbrek nakli olduğunu belirten Türkmen, "Ülkemizde böbrek nakli yurt çapına dağılmış 70’den fazla merkezde başarıyla yapılıyor. Bu konuda dünyada ve Avrupa’da önemli bir noktada olduğumuzu söyleyebiliriz. Yıllardır tüm nakil sayıları içinde yüzde 20 civarındaki bu oranı artırmak için yoğun ve çok yönlü çaba harcanmalıdır.10 Canlı donörü olan ancak kan grubu ya da immünolojik uyumsuzluk nedeni ile nakil yapılamayan hastalar için çapraz nakil programları geliştirilmesi için derneğimiz çalışmalarını sürdürmektedir" diye konuştu.

        "ÜLKEMİZDE HİPERTANSİF OLDUĞUNUN FARKINDA OLMAYANLARIN ORANI YAKLAŞIK YÜZDE 46"

        Türk Nefroloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Şükrü Ulusoy ise “Hipertansiyon önlenebilir kardiyovasküler hastalıkların ve tüm nedenlere bağlı ölümlerin önde gelen nedenlerinden olmaya devam etmektedir.11 Kalp, böbrek, beyin ve göz damarlarındaki hasarlar önemli organ yetersizliklerine neden olur.12 Hipertansiyonun 18 yaş üstü erişkin yaş grubunda Türkiye’de görülme sıklığı yüzde 30,3 gibi yüksek orandadır.13 Hipertansiyonu önemli bir sorun yapan faktörlerden birisi hiç belirti vermemesi ve bu hastalıkla ilgili farkındalığın düşük olmasıdır. Nitekim ülkemizde yapılan PATENT13 çalışmasında hipertansif olduğunun farkında olmayanların oranı yaklaşık yüzde 46. Ayrıca ülkemizde hipertansiyon son dönem böbrek yetmezliği yaparak diyalize girenler arasında en yüksek ikinci nedendir” dedi.

        Diyabetin gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde sıklığı giderek artan önemli bir sağlık sorunu olduğuna dikkat çeken Türk Nefroloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Özkan Güngör konuşmasında şunları söyledi: “Diyabet, kronik böbrek hastalığının (KBH) en sık nedenidir.14 Ülkemizde 2023 yılı verilerine göre diyalize giren hastaların yüzde 34’ünde neden diyabetik böbrek hastalığıdır.10 Diyabetik böbrek hastalığının en erken ve önemli bulgusu idrarla protein atılımının artmış olmasıdır, bu zamanla daha da artar ve böbrek yetmezliği gelişir. Diyabetik böbrek hastalığı ne kadar erken saptanırsa ilerlemesini engellemek o kadar kolay olabilir. Diyabetik hastalarda böbrek hastalığı açısından düzenli tarama yapılması, erken tanı açısından gereklidir. Diyabetik hastalarda iyi glisemik kontrol sağlanması oldukça önemlidir. KBH’nin en sık görülen nedenleri diyabetin yanı sıra glomerüler böbrek hastalıkları ve hipertansiyondur. KBH, sessiz bir hastalıktır. Farkındalığı oldukça düşüktür. Türk Nefroloji Derneği (TND) tarafından yapılan Türkiye Kronik Böbrek Hastalığı Prevalans Çalışması’na (CREDIT) göre ülkemizde KBH’nin farkındalığı yüzde 5,7 bulunmuştur. Günümüze uyarlandığında, basit bir hesapla ülkemizde 10 milyonun üzerinde KBH’li kişi bulunduğu ve sorunun boyutunun ülkemiz için tahmin edilenin çok üzerinde olduğuna dikkat çekmektedir. KBH hastalarının daha erken evrede tespit edilip tedavi edilmesi ile KBH’nin ilerlemesi yavaşlatılabilir, böylece son dönem böbrek yetmezliği önlenebilir ve kardiyovasküler riskler azaltılabilir. Ayrıca KBH, ülke ekonomisine önemli bir maddi yük de getirmektedir, özellikle diyaliz ve böbrek nakli oldukça maliyetlidir."

        "FARKINDALIĞIN ARTIRILMASINI İSTİYORUZ"

        Raporla ilgili değerlendirmede bulunan Ecz. Serkan Barış, “Kronik böbrek hastalığı ülkemiz için ciddi bir halk sağlığı sorunu. KBH'nin sağlık sistemi üzerindeki yükü giderek artıyor.1,3,5 Bu trendi tersine çevirmek için çok yönlü ve çok paydaşlı stratejiler geliştirmemiz gerekiyor. Bu rapor ile de sadece bir durum tespiti yapmayı değil, aynı zamanda sürdürülebilir bir sağlık sistemi için öneriler geliştirmeyi amaçladık. Bu raporumuzla böbrek hastalıklarının önlenmesi ve erken teşhisinin önemine dikkat çekerek toplum, hekimler ve politika yapıcılar arasında farkındalığın artırılmasını da hedefliyoruz. Çünkü sadece tedavi çözümleri geliştirmekle kalmıyor, aynı zamanda sağlıkta eşitliğe katkı sunmayı da misyonumuzun önemli bir parçası olarak görüyoruz. Bu amaçla, Türk Nefroloji Derneği gibi değerli paydaşlarımızla iş birliği yaparak, KBH konusunda kamuoyunu bilinçlendirme çalışmalarına katkı sağlamaktan mutluluk duyuyoruz. Tüm paydaşlarımızla sağlıklı bir toplum için birlikte hareket etmeye ve ortak çözümler geliştirmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ