Yeni bir küresel kriz mi doğuyor? Keşmir'de su ve savaş alarmı: Pakistan'dan Hindistan'a sert tehdit
Dünya yeni bir kriz eşliğinde diken üstünde. Pakistan ile Hindistan arasında, halihazırda kırılgan olan diplomatik ve askeri denge, Keşmir'deki son saldırının ardından yeni bir çatışma eşiğine dayandı. Üstelik bu kez mesele yalnızca toprak veya terör değil; aynı zamanda hayati bir kaynak olan su. Habertürk TV Güvenlik Politikaları Koordinatörü Çetiner Çetin'in haberi...

Pakistan kontrolündeki Keşmir bölgesinden Habertürk’e bilgi veren üst düzey askeri ve diplomatik kaynaklar, iki ülkenin gece boyunca Fiili Kontrol Hattı (LoC) boyunca çatışmaya girdiğini doğruladı. Gelişmelerin ardından, Pakistan’ın sert söylemleri eşliğinde bölgesel tansiyon tehlikeli biçimde yükseldi.
Pakistan: "Hindistan Suyu Keserse, Hedeflerini Vururuz"
Cuma sabahının erken saatlerinde, Pakistan Savunma Bakanı Havaja Asıf, Hindistan’a doğrudan bir uyarıda bulundu. Bakan Asıf, Hindistan’ın Pakistan’a akan nehirlerin akışını kesmeye veya yönünü değiştirmeye çalışması halinde, "Hindistan’daki önemli hedeflerin vurulacağını" söyledi. Asıf, "Hindistan’ın Sindh-Tas su anlaşmasını iptal etmesi, Pakistan’a savaş ilanı anlamına gelir" diyerek, su krizinin askeri çatışmaya dönüşebileceğinin altını çizdi.
Pakistan’daki Geo News ve The News International gibi medya kuruluşları da Asıf’ın açıklamalarını manşetlerine taşıdı. The Nation gazetesi ise gelişmeyi “Hindistan-Pakistan ilişkilerinde kırılma noktası” olarak yorumladı.
Lipa Vadisi’nde Gece Boyu Çatışma
Pakistanlı yetkili Seyyid Eşfak Cilani, Habertürk’e yaptığı açıklamada, "Gece boyunca Lipa Vadisi’nde iki mevzi arasında yoğun ateş alışverişi yaşandı. Şu ana kadar siviller hedef alınmadı. Günlük hayat devam ediyor, okullar açık" ifadelerini kullandı. Ancak bölge halkı arasında tedirginlik hakim.
Pakistan: Saldırı Hindistan İstihbaratının Senaryosu
Savunma Bakanı Asıf, Keşmir’de iki gün önce Hindistan kontrolündeki bölgede turistlere yönelik düzenlenen saldırının arkasında Hindistan istihbaratının olduğunu öne sürdü. "Bu saldırının Pakistan’la bir ilgisi yoktur" diyen Asıf, "Hindistan istihbaratı, Pakistan’ın iç işlerine karışmakta. Bu konuda elimizde açık kanıtlar var" diyerek, Delhi yönetimini provokasyonla suçladı.
Terör Örgütlerine Destek Suçlaması: TTP ve BLA Vurgusu
Asıf, Hindistan’ın Pakistan Talibanı (TTP) ve Beluçistan Kurtuluş Ordusu’na (BLA) doğrudan finansman sağladığını, bu gruplara silah tedarik ederek Pakistan şehirlerinde saldırılar organize ettirdiğini savundu. “Bu adımlar cevapsız kalmayacak. Daha güçlü ve sert bir karşılık vereceğiz” ifadeleri, Pakistan’ın güvenlik stratejisinde agresif bir dönüşe işaret ediyor.
Zerdari’den Tam Destek: Ulusal İrade Vurgusu
Pakistan Cumhurbaşkanı Asıf Ali Zerdari ise Ulusal Güvenlik Konseyi’nin aldığı kararların arkasında durdu. Sağlık durumu nedeniyle resmi programlara katılamayan Zerdari’nin ofisinden yapılan açıklamada, "Cumhurbaşkanı gelişmeleri yakından takip etmektedir. Alınan kararlar, Pakistan halkının ortak iradesidir" denildi.
Diplomatik ve Ekonomik Kırılma: Tüm İlişkiler Askıya Alındı
Ulusal Güvenlik Konseyi’nin Perşembe günkü olağanüstü toplantısının ardından Pakistan, Hindistan ile tüm diplomatik ve ekonomik ilişkileri askıya aldı. Kararlar arasında şunlar öne çıkıyor:
• Hindistanlı diplomatların sınır dışı edilmesi
• Hindistan vatandaşlarına verilen vizelerin iptali (Sih hacılar hariç)
• Hindistan hava trafiğine Pakistan hava sahasının kapatılması
• Tüm ticaret yollarının ve kara sınırlarının kapatılması
Bu kararlar, Hindistan’ın bir gün önce benzer şekilde Pakistanlı diplomatları sınır dışı etmesine ve vizeleri iptal etmesine karşılık olarak alındı.
Hindistan Keşmir’de Alarm Durumunda
Hindistan ise Keşmir’deki güvenlik önlemlerini artırmış durumda. Hindistan Kara Kuvvetleri Komutanı General Upendra Dwivedi’nin Cuma günü bölgeyi ziyaret ederek güvenlik hazırlıklarını yerinde incelediği, özellikle saldırının düzenlendiği noktanın denetleneceği bildirildi.
Başbakan Narendra Modi, saldırganların "dünyanın sonuna kadar" takip edileceğini belirterek, Hindistan’ın sert yanıt verme politikasına sadık kalacağını ima etti.
Siyasi Birlik ve Sokakta Orduya Destek
İç siyasette ise Hindistan’ın Keşmir saldırısından Pakistan’ı sorumlu tutmasına tepki büyük. Hem iktidar hem muhalefet, Hindistan’ı "provoke edici" adımlar atmakla suçladı. Eski Başbakan İmran Han’ın liderliğindeki Adalet Hareketi (PTI), Pakistan ordusuna tam destek vererek, üyelerinin orduyla birlikte savaşmaya hazır olduğunu duyurdu.
PTI yöneticisi Avukat Cevher Ali, Habertürk’e verdiği demeçte, "İç siyasi çekişmelerin önemi kalmamıştır. Ülkemizi savunmak hepimizin önceliğidir" dedi.
Peştun Avami Milli Partisi, Awami Milli Partisi ve bazı dini partiler de Hindistan’ın adımlarını sert biçimde kınayarak, Ulusal Güvenlik Konseyi’nin kararlarının arkasında olduklarını açıkladılar. Lahor, Karaçi ve Peşaver’de binlerce kişi sokaklara çıkarak Pakistan ordusuna destek gösterilerinde bulundu.
Keşmir Krizi ve Su: Yeni Bir Savaşın Fitili Mi?
Keşmir, bağımsızlık sonrası Hindistan ve Pakistan arasında süregelen tarihsel bir çatışma alanı. Her iki ülke de bölgenin tamamı üzerinde egemenlik iddiasında bulunuyor. Ancak şimdi su meselesi, bu tarihsel çatışmayı daha tehlikeli bir boyuta taşıyor.
Hindistan’ın, İndus Nehri sistemi üzerindeki anlaşmayı askıya alması veya değiştirmesi, yalnızca diplomatik bir kırılma değil; aynı zamanda milyonlarca Pakistanlının içme suyu ve tarım kaynaklarını da tehdit edecek bir hamle olarak görülüyor.
Dawn gazetesine göre, Pakistan’da uzmanlar bu sürecin yalnızca iki ülke arasında değil, küresel jeopolitik açısından da yankı uyandırabilecek bir "su savaşı" riskini gündeme getirdiğini belirtiyor.Keşmir’de tırmanan bu son kriz, Güney Asya’da uzun süredir biriken jeopolitik basıncın yeni bir çatışma dalgasına dönüşebileceğini gösteriyor.
Su, terör ve milliyetçilik üzerinden şekillenen bu yeni denklem, yalnızca Pakistan ve Hindistan’ı değil, bölgeyi ve uluslararası toplumu da etkileyecek bir kırılma noktasına doğru ilerliyor. Dünya bir kez daha nefesini tutmuş durumda: Yeni bir küresel kriz daha mı doğuyor?