Yeni çıkan kitabın iddiası: Marilyn Monroe intihar etmedi, Kennedy tarafından öldürüldü
Marilyn Monroe'nun yüksek dozda sakinleştirici ilaç alarak 5 Ağustos 1962'de evinin yatak odasında henüz 36 yaşındayken hayata veda ettiği biliniyor. Ancak Hollywood yıldızının ölümünün bir cinayet olabileceği ihtimali, yeni çıkan kitapta kanıtlarla dile getiriliyor
Marilyn Monroe ve Joe DiMaggio
Marilyn Monroe, 1962'de hayatını kaybetmesine rağmen hâlâ ölümündeki sır perdesiyle gündemde. Ölümüyle ilgili sorular, her geçen yıl daha da ısrarcı hale geliyor: John F. Kennedy ve kardeşi Robert, Marilyn Monroe'nun trajik ölümünde nasıl bir rol oynadılar?
Kardeşlerin cenazeye katılmasını yasaklayan Marilyn Monroe'nun ikinci eşi New York Yankee takımı beyzbol oyuncusu Joe DiMaggio'nun yıllar sonra, "Kennedy'lerin tamamı kadın katiliydi ve bu, her zaman yanlarına kâr kaldı" dediği biliniyor.
Marilyn Monroe'nun ölümüne giden saatlerde dönemin ABD Başsavcısı Robert F. Kennedy ile şiddetli bir şekilde tartıştığına ve Kennedy'nin onu susturmak için oyuncuya ilaç vermiş olabileceğine dair kanıtları olduğunu ileri süren dikkat çekici bir kitap çıktı.
Daha önce hiç görülmemiş notlara ve dinlenildiği iddia edilen telefon konuşmalarının yazılı dökümlerine dayanan 'The Fixer' adlı kitap, Kennedy kardeşlerin ve onları çevreleyen Frank Sinatra gibi ünlülerin özel dünyasına da bir bakış açısı sunuyor.
Kitabın yazarları Josh Young ve Manfred Westphal, 36 yaşındaki Marilyn Monroe'nun öldüğü gün sevgilisi Robert F Kennedy'ye tehditler savurduğunu ve onu, bebeğini aldırmak için ameliyat olurken kendisini terk etmekle suçladığını öne sürüyor.
Yazarlar, davayı ortaya koymak için, özel dedektif olan Fred Otash adlı bir polis memurunun soruşturma dosyalarına başvurdu. 'Dreamland'in en iyi tamircisi' olarak bilinen Otash'ın, Monroe'nun ölümünden önceki haftalarda evini dinlediği söyleniyor. Bu dinlemenin nedeni kitapta açıklanmıyor.
Ancak orijinal kasetlerin, Marilyn Monroe'nun 5 Ağustos 1962'de aşırı dozda ilaç nedeniyle ölü bulunmasından kısa bir süre sonra kaybolduğu söylendi.
Yazarlar, Otash'ın gizli kasetlerindeki kayıtları bulduklarını belirterek, tamircinin özel notlarını da aktardılar.
Kitapta aktarılan hikaye, 4 Ağustos'un sonlarında sarhoş Peter Lawford'un Otash'ın kapısını yumruklayıp "Sanırım Marilyn öldü" demesiyle başlıyor. Dedektif hemen parçaları birleştirmeye koyuluyor ve Reed Wilson adında bir iş arkadaşını Monroe'nun evinden delil toplamaya gönderiyor. Daha sonra gizli kasetleri dinliyor.
Otash'ın notları, Robert F. Kennedy'nin aynı gün Kennedy'nin kayınbiraderi olan Lawford'un kışkırtmasıyla San Francisco'dan Los Angeles'a uçtuğunu ve Robert Kennedy'yi arayıp Marilyn Monroe'nun ruh halinden endişe duyduğunu söylediğini gösteriyor.
Tamirci Otash, Kennedy'nin, Monroe'nun Brentwood'daki evine ilk geldiğinde ünlü oyuncunun üzgün olduğunu kaydediyor. Otash'ın notlarına göre o sabah saat 11 civarında Kennedy ve Monroe cinsel birliktelik yaşıyor ve Kennedy gidiyor.
Robert F. Kennedy, aynı günün ilerleyen saatlerinde bu kez Lawford ile eve dönüyor ama Marilyn Monroe perişan halde ve ona "sanki yarın yokmuş gibi" bağırıyor. Monroe, sevgilisine, kendisine birçok taahhüt ve söz verdiğine dair bazı tehdit edici ifadeler kullanıyor; "Ben çocuğunu aldırmak zorunda kaldığımda sen neredeydin" diye bağırıyor. Çığlıklar daha da artıyor, ta ki Kennedy ya da Lawford, bir yastık kapıp onu yatakta susturmak için kullanana ve artık çığlık kalmayana kadar...
Kitaptaki iddiaya göre dedektif, Robert F. Kennedy ya da Lawford'un Marilyn Monroe'ya bir şey içirmiş olabileceğini düşünüyor.
O gecenin ilerleyen saatlerinde Marilyn Monroe, Lawford'u iki kez arıyor ve tekrar tekrar Robert'ın kardeşi John F. Kennedy'yi bulmaya çalışıyor. Ardından Lawford'u bir kez daha arayıp şöyle diyor: Pat'e veda edin. Başkana veda edin ve kendinize veda edin, çünkü siz iyi bir adamsınız.
Otash'ın notlarına göre Marilyn Monre daha sonra, (dinlenen) telefonu düşürüyor ve saatler sonra ölü bulunuyor.