Pekin'den Çinli otomobil üreticilerine 'Batı'ya açılmayın' çağrısı
Çinli otomotiv üreticilerinin Avrupa'da yatırım planlarını hızlandırdığı bir dönemde, Pekin yönetiminden dikkat çeken bir açıklama yapıldı. Avrupa Birliği ile gümrük vergileri konusunda uzlaşma yolları arayan Çin hükümeti, ülkesindeki otomobil markalarının Batı'ya açılımlarını askıya almaları çağrısında bulundu. Ülkenin devlet kontrolündeki şirketlerinden bu çağrıya olumlu yanıt gelirken, özel ve yarı-devlet statüsündeki Çinli otomotiv üreticilerinin ise vereceği tepkiler merak konusu haline geldi. Yiğitcan Yıldız yazdı...
Son yıllarda Batı açılımına hız veren Çinli otomobil üreticilerine Çin hükümetinden uyarı geldi.
Buna göre, Çin hükümeti, ülkesindeki otomobil üreticilerinden Batı pazarlarına girme planlarını askıya alma yönünde bir talepte bulundu.
Avrupa ve Çin arasında Çinli markalara uygulanacak vergiler konusunda görüşmeler devam ettiği bir sırada Pekin yönetiminden yapılan açıklamada, Çinli üreticilere Batı'da yeni üretim tesisleri için aktif görüşmeleri durdurmaları ve yeni anlaşmalar imzalamamaları çağrısı yapıldı.
Pekin'in bu çağrısı, Avrupa Birliği'nde bu ayın başlarında, Çin'in otomobil üreticilerine adil olmayan sübvansiyonlar sağladığını öne sürerek, Çin'de üretilen elektrikli otomobillere yönelik gümrük vergilerini yüzde 45'e kadar artırma görüşmelerinin ardından geldi.
Bu uyarıların etkileri merak edilirken, kaynaklar Çinli üreticilerden Dongfeng Motor Group'un, Çin hükümetinin çağrısına yanıt olarak İtalya'da potansiyel olarak otomobil üretme planlarını durdurduğunu belirtiyor.
ÇİNLİLER ÜÇ GRUBA AYRILIYOR
Çinli otomotiv üreticileri, devlet, yarı devlet ve özel şirket olarak üçe ayrılıyor.
Merkezi hükümetin kontrolündeki üreticiler FAW, Dongfeng ve Changan olarak biliniyor.
Yerel yönetimlerin kontrolünde olan ve yarı devlet şirketi statüsünde bulunan üreticiler ise SAIC, GAC, BAIC, JAC ve Chery olarak sıralanıyor.
BYD, Geely, GWM, Seres, Nio, Xpeng, Li Auto, Hozon Auto, Leapmotor ve Xiaomi Auto ise Çin'in öne çıkan özel şirket statüsündeki otomobil üreticileri arasında bulunuyor.
Dolayısı ile, Pekin yönetiminin çağrısına ilk olumlu tepkinin bir devlet şirketi olan Dongfeng'den gelmesi doğal karşılanabilir.
Çinli yayın organı South China Morning Post'un haberine göre ise, bir başka Çinli üretici GAC, Pekin'in çağrılarına rağmen Avrupa açılımına devam edeceğini ve bölgedeki potansiyel yatırım olanaklarını araştırdığını açıkladı.
Hatırlanacak olursa, geçtiğimiz Temmuz ayında Reuters'a konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Zafer Sırakaya, Çinlilerin TOGG'la beraber bir üretim mekanizması oluşturma konusunda istekli olduklarını belirterek, GAC ile Togg yönetimi arasında bir görüşme olduğunu açıklamıştı.
Li Auto'nun da Audi'nin Brüksel fabrikasını satın almak için girişimlerde bulunması, Pekin'in çağrısının şimdilik sadece Çinli 'devlet' üreticilerinde karşılık bulduğunu gösteriyor.
'DİZEL SKANDALI' MİLAT OLDU
Bundan tam 9 yıl önce patlak veren 'dizel skandalı' sonrası, otomotiv endüstrisinde deyim yerindeyse taşlar yerinden oynadı.
Dünya çapındaki üreticiler elektrikli ve bağlantılı araçlara yönelirken, regülasyonların sıfır emisyonlu araçları zorunlu hale getirecek olması da 100 yıllık üreticilerin karşısına işe sıfırdan başlayan rakipler çıkardı.
Bu 'yeni' rakiplerin büyük kısmı ise Çin'den çıktı. Ürünlerini, Dünyanın en büyük otomotiv pazarına ev sahipliği yapan Çin'de test eden ülkenin yerel markaları, pandemi sonrası ise Batı pazarlarına akına başladı. Avrupalı modellerin karşısına rekabetçi fiyat ve bol teknoloji kozu ile çıkan Çinliler, pazardaki dengeleri de hızlı değiştirdi.
Bu noktada ek bir bilgi vermek gerekirse, Çin Binek Otomobil Birliği'ne göre, Çin'deki elektrikli otomobil satışları 2024'ün ilk yarısında küresel toplamın yüzde 65'ini oluşturdu.
Ayrıca, Çinli otomobil üreticileri, gelişmiş tedarik zinciri ve güçlü üretim gücüyle elektrikli araç üretiminde küresel rakiplerine göre önemli bir maliyet avantajına sahip. Öyle ki, Çin yapımı elektrikli araçların üretim maliyetinin, diğer otomobil üreticilerinin ürettiği elektrikli araçlara göre yüzde 35 daha düşük olduğu tahmin ediliyor.
PAZAR PAYLARI 4 KAT ARTTI
Devam edecek olursak, Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği (ACEA) verilerine göre, 2020'de Avrupa elektrikli otomobil pazarının yüzde 2'sini oluşturan Çinli markalar, 2023'te ise pazar paylarını yüzde 8'e çıkardılar.
AVRUPA ELEKTRİKLİ ARAÇ PAZARINDA ÇİNLİLERİN PAYI
Çinliler Türkiye'ye ise 2023 yılında hızlı bir giriş yaptı. Geçen yıl Çinli otomobil markaları Türkiye otomobil pazarının yüzde 6’sını oluşturdu. Fakat, 2024'ün ilk yarısında pazar paylarını yüzde 10'a ulaştıran Çinliler için yaz aylarında işler değişmeye başladı.
Öyle ki, Türkiye 2023'te sadece Çin’den ithal edilen elektrikli otomobillere uygulanmaya başlanan yüzde 40 ek gümrük vergisini, Haziran 2024'te ise Çin'den ithal edilen tüm araçlar için geçerli hale getirdi.
Aynı dönemde Avrupa Birliği'nde de benzer adımlar atıldı. Kasım ayından itibaren Avrupa Birliği'nde (AB) Çin'den ithal edilen elektrikli araçlara yüzde 35'e varan ek gümrük vergisi uygulanması bekleniyor.
Atılan bu adımların başlıca amacı ülkelerin yerli üreticilerini korumak olarak görünüyor. Öte yandan, Batıya açılma planları yapan Çinlileri yatırım yapmaya ikna etmek de ek gümrük vergilerinin bir diğer hedefi. BYD'nin önce Macaristan sonra Türkiye'ye yatırım yapacağını açıklaması bu çerçevede değerlendirilebilir.
Aynı şekilde Chery'nin de Türkiye yatırımı için çalışması ve bu planı Wuhu'daki genel merkezinde düzenlenen konferanslarda üst üste ikinci yıl açıklaması da bir başka dikkat çeken gelişme.
Çin hükümetinin ülkedeki üreticilere yaptığı çağrıların, Çinli üreticilerin Avrupa coğrafyasında yatırım planlarını gözden geçirmesine yol açıp açmayacağı kuşkusuz otomotiv sektöründeki en önemli gündem maddelerinden biri olacak gibi.
Fakat, Batı'ya yatırım yapmayan Çinlilerin Avrupa pazarlarında rekabetçi kalması ek gümrük vergileri ve diğer regülasyonlar yüzünden bundan sonra bir hayli zor görünüyor.