10 yılda yüzde 10 arttı
Zorunlu durumlarda, doğum esnasında; annenin ve bebeğin hayatını kurtarma ameliyatı olan sezaryenle doğum oranının artması, daha önce birçok kez gündeme geldi. Sezaryen doğum tartışması 13 Nisan'daki Sivasspor - Fenerbahçe maçı öncesinde açılan pankartla yeniden alevlendi. Pankart, başta kadın hakları kuruluşları olmak üzere çok sayıda kadının tepkisini çekti. Birçok ünlü de söz konusu tepkiye katıldığını dile getirdiği açıklamalarda bulundu. Peki tartışmalara konu olan sezaryen doğumun ülkemizdeki oranı nedir? Dünya Sağlık Örgütü bu konuda ne diyor? Hepsi haberimizde yer alıyor

13 Nisan Pazar akşamı oynanan Sivasspor - Fenerbahçe maçı öncesinde, ev sahibi takımın futbolcuları, Sağlık Bakanlığı'nın, 'Sağlıklı Türkiye Yüzyılı' programı çerçevesinde normal doğuma teşvik için yürüttüğü kampanyanın pankartını taşıdı. Üzerinde; "Doğal olan normal doğum" yazan pankart, başta kadın hakları kuruluşları olmak üzere çok sayıda kadının tepkisini çekti.
Birçok ünlü de üzerinde "Doğal olan normal doğum" yazılı pankarta tepki gösterdi.
Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada; "Sağlık Bakanlığı, kadınların doğum şekline yönelik bir yönlendirme ya da dayatma yapmamakta; bilimsel veriler ışığında, normal doğumun faydalarına yönelik toplumsal farkındalık oluşturmayı amaçlayan çalışmalar yürütmektedir" denildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da yaptığı açıklamada; "Bakanlığımızın normal doğumu teşvik etmesi, cerrahi müdahale yerine normal doğumu özendirmesi sizi niçin bu kadar rahatsız ediyor?" değerlendirmesinde bulundu.
Dünya Sağlık Örgütü, kabul edilebilir sezaryen oranını; yüzde 15 olarak belirtiyor.
2017'de yayımlanan bir makalede, Avrupa ülkelerindeki sezaryen doğum oranları şöyle açıklandı;
2017'de Türkiye'deki sezaryen doğum oranı; yüzde 53.1 olarak gerçekleşti.
Sezaryen doğumun artmasındaki ana nedenler; doğumdan korkma, doğum ağrısından kurtulma, tayin edilmiş zamanda bebeği kucağa alma arzusu bulunuyor.
Peki bunda ne gibi sakıncalar bulunuyor?
Dünya Sağlık Örgütü, sakıncalarını şöyle açıklıyor;
• Aşırı kanama, enfeksiyon ve rahime yakın organların zarar görme ihtimali düşük de olsa vardır.
• Bacak bölgesindeki damarlarda pıhtılaşma riski bulunuyor.
• İyileşme süresi normal doğuma göre daha uzun.
• Doğum sonrası ağrıları, normal doğuma göre biraz daha fazladır.
• Sezaryen doğumdan sonra, normal doğum yapabilme ihtimali çok düşüktür fakat günümüz teknolojisiyle bu oran, artırılabilmektedir.
• Sonraki doğumlar için plasentanın rahim ağzına yerleşmesi veya plasentanın rahim duvarına yapışması gibi komplikasyon riski vardır.
• Normal doğumda bebek, doğum kanalından geçişi sırasındaki uğradığı basınçtan dolayı akciğerlerindeki suyu atabilirken, sezaryen ile doğan bir bebekte solunum ile ilgili rahatsızlıklar meydana gelebilir.
Dünya Sağlık Örgütü Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Araştırma Birimi'nin müdürü Dr. Ian Askew, yaptığı açıklamada; "Sezaryen doğumlar, normal doğumların risk oluşturacağı durumlarda hayat kurtarmak için kesinlikle kritik öneme sahip, bu nedenle tüm sağlık sistemleri, ihtiyaç duyulduğunda tüm kadınlar için zamanında erişimi sağlamalı. Ancak şu anda yapılan sezaryenlerin tümü tıbbi açıdan gerekli değil. Gereksiz cerrahi işlemler hem kadın hem de bebeği için zararlı olabilir" dedi.
İngiltere Ulusal Sağlık ve Bakım Mükemmelliği Enstitüsü de sezaryen doğumda daha yüksek yeni doğan ölüm oranları olduğunu ve çocukluk astımı riskinin de arttığını açıkladı.
2021'de; bölgelere göre sezaryen doğum oranları.
Bütün bunların ışığında Türkiye'de sezaryen doğum oranı nedir?
10 yıl içinde, sezaryen doğum oranı; yüzde 10.4 arttı.
2014
• Canlı Doğum... 1.337.504
• Normal Doğum... 621.909
• Sezaryen Doğum... 683.916
• Sezaryen Doğum Oranı... % 51.1
2015
• Canlı Doğum... 1.325.783
• Normal Doğum... 602.331
• Sezaryen Doğum... 704.042
• Sezaryen Doğum Oranı... % 53.1
2016
• Canlı Doğum... 1.309.771
• Normal Doğum... 587.503
• Sezaryen Doğum... 696.143
• Sezaryen Doğum Oranı... % 53.1
2017
• Canlı Doğum... 1.291.055
• Normal Doğum... 580.226
• Sezaryen Doğum... 686.074
• Sezaryen Doğum Oranı... % 53.1
2018
• Canlı Doğum... 1.248.847
• Normal Doğum... 539.671
• Sezaryen Doğum... 685.503
• Sezaryen Doğum Oranı... % 54.9
2019
• Canlı Doğum... 1.183.652
• Normal Doğum... 504.703
• Sezaryen Doğum... 643.888
• Sezaryen Doğum Oranı... % 54.4
2020
• Canlı Doğum... 1.112.859
• Normal Doğum... 448.756
• Sezaryen Doğum... 637.120
• Sezaryen Doğum Oranı... % 57.3
2021
• Canlı Doğum... 1.079.842
• Normal Doğum... 421.846
• Sezaryen Doğum... 630.881
• Sezaryen Doğum Oranı... % 58.4
2022
• Canlı Doğum... 1.035.795
• Normal Doğum... 385.542
• Sezaryen Doğum... 622.268
• Sezaryen Doğum Oranı... % 60.1
2023
• Canlı Doğum... 958.408
• Normal Doğum... 344.468
• Sezaryen Doğum... 589.554
• Sezaryen Doğum Oranı... 61.5
Ayrıca yukarıdaki yıllara göre doğum oranının 10 yıl içinde; % 28 azaldığı da görülüyor.
Sezaryen adı nereden geliyor?
Hikâyeye göre; M.Ö 100'de doğan Roma Cumhuriyeti diktatörü Julius Caesar, doğumunda yaşanan sorun nedeniyle annesinin karnı kesilerek dünyaya geldi. Caesar adı da; Latince'de 'kesmek' anlamına gelen 'caedo', 'caedere', 'cecidi', 'caesum' fiilinden türetilerek konuldu. Bir başka hikâyeye göre de savaşta bir fil öldürmeyi başarmasından dolayı Mağribi dilinde 'Caesai'den türetilerek 'Caesar' ünvanını aldı. Kendi adına bastırdığı sikkelerde fil kabartmasının olması bu hikâyeyi daha gerçek kılsa da ilk hikâyeden yola çıkılarak karın kesmeyle doğum yöntemine 'Sezaryen' denildi.
Julius Caesar, M.Ö 44'te General Marcus Junius Brutus'un düzenlediği suikast sonucu 55 yaşında hayatını kaybetti.