ABD Başkanı Trump: İsrail'e dur demek zor
ABD Başkanı Donald Trump, İsrail'in saldırısıyla başlayan çatışmalara dair yeni açıklamalarda bulundu. Trump, İsrail'e saldırılarını durdurmasını söylemenin zor olduğunu ifade ederken, savaşın nasıl durdurulacağını bilmediğini belirtti.

ABD Başkanı Donald Trump, İran-İsrail çatışmasına dair açıklamada bulundu.
ABD Başkanı Donald Trump, İsrail'den hava saldırılarını durdurmasını istemenin zor olduğunu ifade ederken, İsrail'in iyi gittiğini söyledi. Trump, koşullara bağlı olarak ateşkesi destekleyebileceğini belirtirken, İran'ın Avrupa ile değil ABD ile görüşmek istediğini dile getirdi.
ABD Başkanı ayrıca, ABD Ulusal İstihbarat Direktörü Tulsi Gabbard'ın İran'ın nükleer silah geliştirmediğine ilişkin açıklamasının yanlış olduğunu belirtti.
Trump, İran konusuna ilişkin "En son isteyeceğiniz şey kara gücüdür." diyerek bir kara saldırısına sıcak bakmadığını işaret etti.
ABD Başkanı "Savaşın nasıl durdurulacağını bilmiyorum" dedi. Trump, İran'ın anlaşma için en fazla 2 haftası olduğunu belirtti.
ERAKÇİ'DEN ÇAĞRI
İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, İsrail’in ülkesine yönelik başlattığı haksız saldırıya karşı dünyanın harekete geçmesi gerektiğini kaydetti.
Erakçi, Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi'nde devam eden BM İnsan Hakları Konseyinin 59. oturumunda konuştu.
Dünyanın önemli medeniyetlerinden ve yaklaşık 100 milyon nüfusa sahip İran'ın Filistin'de korkunç bir soykırım işleyen İsrail tarafından acımasızca saldırıya uğradığını belirten Erakçi, "İnsan Hakları Konseyinin her bir üyesi ve gözlemci devletin bu adaletsizlik karşısında ayağa kalkması ve ahlaki sorumluluğunu yerine getirmesi gerektiğini hatırlatmak isterim." dedi.
Erakçi, "İsrail, BM Şartı ve bu Konseyin savunduğu tüm ilke ve kurallara aykırı davranarak İran'a sebepsiz bir saldırı başlattı. Bu, 13 Haziran Cuma gününden bu yana halkıma karşı yürütülen haksız bir savaştır. İsrail, askeri personele, akademisyen ve sivil halka karşı hukuka aykırı ve suç teşkil eden bir dizi operasyon gerçekleştiriyor." diye konuştu.
İsrail'in hastane, ulaşım altyapısı ve yerleşim alanlarına yaptığı saldırılar sonucu yüzlerce vatandaşını kaybettiğini aktaran Erakçi, "Uluslararası Atom Enerjisi Ajansının (UAEA) tam denetimi altında olan barışçıl nükleer tesislerimiz de hedef alındı. Oysa bu tür tesislere saldırmak uluslararası hukukta kesinlikle yasaktır. İsrail'in nükleer tesislere yönelik saldırıları, radyolojik sızıntı sonucu oluşabilecek çevresel ve sağlık tehlikesi göz önüne alındığında ağır savaş suçları kapsamındadır." şeklinde konuştu.
Erakçi, İsrail'in İran'a yönelik saldırılarının asla meşrulaştırılmaması gerektiğinin altını çizerek, bunun da bir suça ortaklık olduğunu vurguladı.
İran'ın kendini müdafaa hakkını kullandığını belirten Erakçi, "Toprak bütünlüğümüzü, ulusal egemenliğimizi ve güvenliğimizi tüm gücümüzle savunmak hakkımızdır, görevimizdir ve bunda kararlıyız. Bu, BM Şartı'nın 51. maddesinde de açıkça tanınan doğal bir haktır." değerlendirmesinde bulundu.
Erakçi'den, harekete geçilmesi vurgusu
Erakçi, İsrail'in savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar işlediğini ve 1949'da imzalanan Cenevre Sözleşmesi'ni ihlal ettiğini vurgulayarak "Son 80 yılda insan hakları ve onurunu korumak için oluşturduğumuz bu pahalı sistem ve mekanizmalar eğer bir işe yarayacaksa, işte şimdi yarayacak. Harekete geçmemiz gerekiyor, yoksa BM temelli uluslararası hukuk sistemi ciddi şekilde aşınacaktır." ifadesini kullandı.
Devam eden diplomatik bir sürecin ortasında saldırıya uğradıklarını belirten Erakçi, bunu diplomasiye ihanet ve uluslararası hukuk ile BM sisteminin temellerine yönelik benzeri görülmemiş bir darbe olarak nitelendirdi.
Erakçi, İsrail'e karşı harekete geçilmesi gerektiğini belirterek "Bu, insanlık medeniyeti için tarihi bir andır. Medeni bir ulus haksız bir saldırganlık savaşına girdiğinde dünya, her devlet, her BM mekanizması ve organı; saldırganı (İsrail) durdurmak, cezasızlığı sona erdirmek ve suçluları sorumlu tutmak için hemen alarma ve harekete geçmelidir." diye konuştu.
İran Dışişleri Bakanı Erakçi, "Bu, hayatını diyaloğa ve diplomasiye adamış biri tarafından yapılan bir çağrıdır." diyerek sözlerini tamamladı.