Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Anthony Bourdain’in ardından

        Anthony Michael Bourdain, 11 sezondur hazırladığı yemek kültürü programı Parts Unknown’un çekimleri için bulunduğu Fransa Strasbourg’da geçen hafta intihar etti. 61 yaşındaki ünlü şef, televizyon programcısı ve yapımcısı, hikâye anlatıcısı ve yazardı. Bir röportajında “Hayat güzel; mutlu olmak, sabahları iyi kalkmak isterim, yaptığım hiçbir şeyden rahatsızlık duymak istemiyorum” diyen Bourdain hafızalara birçok farklı kültürden insanın hayatında iz bırakan bir karakter olarak kazındı. Bunun en büyük nedeniyse gezdiği şehirleri Amerikalı bir televizyoncu gibi değil bir seyyah gibi keşfetmesi, açık sorular sorması, konuk olduğu kültürlerin sunduklarını anlamaya çalışmasıydı. Uzun yıllar uyuşturucu bağımlılığıyla yaşayıp savaşan ünlü şefin bir restoranın mutfağında olup bitenleri anlatan ve 1997’de The New Yorker’da yayınlanan makalesi ‘Don’t Eat Before Reading This’ (Bunu Okumadan Yemek Yemeyin) ile güçlü bir kalemi olduğu ortaya çıktı. Ardından çok satan kitabı ‘Kitchen Confidential: Adventures in the Culinary Underbelly’ (Mutfak Sırları - Aşçılık Dünyasından Mahrem Maceralar) yayınlanandı ve A Cook’s Tour: Global Adventures in Extreme Cuisines (Bir Aşçının Turu: Ekstrem Mutfaklarda Global bir Macera) kitabının ardından da televizyon dünyasına adım attı. Myanmar, Filistin, Libya, Kongo, İran, Mısır, Haiti, Lübnan gibi sıcak coğrafyalarda sıradan insanların evlerine girdi. Bourdain’in 2009’da ‘No Reservations’, 2015’te ise ‘Parts Unknown’ isimli programında yayınlanan İstanbul çekimlerinde birlikte çalıştığı yapımcı Esra Yalçınalp, “Her bir programa, sadece o ülkeye değil, dünyadaki insanlara dair yeni bir şeyler ortaya koymak için bir fırsat gözüyle bakıyordu. Seyircisine saygı duyuyor, aptal yerine koymuyordu. Her detay onayından geçiyor, içine sinmeyeni yapmıyordu. 35 dakikalık program için 15 gün çekim yaptık. Türkiye’yi yekpare bir kültür olarak sunmaktansa, yemeğiyle de insanıyla da nüansları olan bir yer olarak sunmaya özen gösterdi. Onu, bizden daha çok gezmeyi başaran maceracı dayımızmış gibi görüyorduk. Bu yüzden çok üzüldük” dedi. HT Pazar'dan Selin Özavcı Tokçabalaban'ın haberi...

        REKLAM

        Bourdain, Yalçınalp’in teklifi üzerine evlerine de konuk oldu. Mönüde kabaklı börek, favalı bezelyeli zeytinyağlı enginar, zeytinyağlı bamya, beğendili tas kebabı, güllaç vardı. Yalçınalp ailece anılarında kalan yemeği anlatıyor: “İnsanların ev ortamlarını da görmek istiyordu. Eve davet ettik, anneme haber verince misafir telaşı başladı. Tony tatlı yemiyor ama annemlerin içine sinmedi, ramazandı ve hafif tatlı bahanesiyle güllaç hazırladı.”

        ‘TÜRK AİLELERİ DE İTALYANLAR GİBİ’

        Peki ya ekranda görmediklerimiz... “Ev hediyesi olarak anneme kitabını getirmişti. Anneannem İngilizce bilmiyor ama Tony’nin onu da sohbete dahil etmek istediğini hatırlıyoruz. Vefat haberine anneannem de çok üzüldü. Normalde çekimlerden sonra hemen oteline döner. Bizde çekim bitmesine rağmen 19.00’a kadar oturmuştu. Türk kahvesi içerken duvardaki tablolar dikkatini çekti, ressamın annem olduğu öğrenince çok hoşuna gitti. Kızının resimlerinden bahsetti. Zaten İtalyan karısı ve kızından sık sık bahsediyordu. İtalyanların aile ortamına hayranlığını dile getiriyordu, bizim ortamı da benzettiğini söylemişti.”

        Kalabalık ailelerle ve dostlarla yemek yemekten keyif aldığı bilinen Bourdain’in; dövüş sanatları uzmanı eski eşi İtalyan Ottavia Busia ile 11 yaşında bir kız çocukları var. Seyahatlerinden kalan zamanlarda soluğu kızının yanında alan bir baba olmasıyla da tanınıyordu. Bourdain, İstanbul’u Avrupa başkentlerinden daha temiz bulup şaşırmıştı. Gelmeden önce önyargılı olduğunu itiraf etmiş sonrasında ‘Amma cahilmişim’ demişti. Dışarıda yemek yeme kültürünün bu kadar yaygın olmasını beklemiyordu. İlk ve ikinci gelişinde bambaşka İstanbullar gördü ve şaşırdı.”

        BOURDAIN’DEN HAYAT DERSLERİ

        * Tehlikeli coğrafyalarda öne çıkıp kendini göstermek, bazen de geri çekilip görünmez olmak hayat kurtarabiliyor.

        *İnsanlara yemek yedikleri esnada basit sorular sorarak bir gazetecinin hızla ve kurgulanmış biçimde sorduğu sorulara alabileceği yanıtlardan fazlasını almak mümkün.

        *İş yaparken uyguladığım kural, ne kadar para ya da başarı getirecek olursa olsun ‘pisliklerle’ iş yapmamak. Hayat kısa; mutlu olmak, sabahları iyi kalkmak isterim; yaptığım hiçbir şeyden rahatsızlık duymak istemiyorum.

        BEYRUT, LÜBNAN

        Bourdain ve ekibi, 2006’da No Reservations için Beyrut’tayken, İsrail-Lübnan savaşı patlak verince şehirde mahsur kaldı ve ekibiyle belgesel çekmeye başladı. 2007’de bu bölümle haber ve belgesel dalında Emmy ödülüne aday gösterildi. 2016’da Parts Unknown ile şehri bir kere daha ziyaret etti.

        KUDÜS, BATI ŞERİA, GAZZE

        2013’de yayınlanan Parts Unknown için Kudüs ve Gazze’ye giden Bourdain, Filistinli gazeteci Laila El-Haddad’ın ailesinin mutfağıyla; biri İsrailli diğer Filistinli evli çiftin restoranına konuk oldu. Bölüm, Filistin’i Batı dünyasının baktığı basmakalıp görünümünden çıkarıp, şehirde yaşayan insanların gerçek ve gündelik hayatlarına dokunduğu için büyük beğeni topladı.

        HANOİ, VİETNAM

        2016’da Beyaz Saray’dan gelen öneri üzerine dönemin Amerikan Başkanı Barack Obama ile bir çekim kararlaştırıldı. Obama’nın Vietnam’a gideceğini öğrendi ve 2016’daki Hanoi programında Obama ile yemek yedi. Bu yemek tüm dünyada sempati kazandı. Bir Amerikan başkanının plastik taburelerde yediği Bun Cha Huong Lien isimli restoran, ikilinin oturduğu masayı cam bir koruma içine alarak sergiliyor.

        REKLAM

        EN SEVDİĞİ YEMEK: SUŞİ

        Bir röportajında Bourdain’e ölmeden önce son akşam yemeğinde ne yemek istediği sorulduğunda, verdiği yanıt suşi oluyor. Bourdain’in bilinen son akşam yemeği ise Instragram hesabında paylaştığı et yemeği oldu.

        EN GÜÇLÜ TEPKİ: #MeToo

        Hollywood yapımcısı Harvey Weinstein’ın kadın oyunculara taciz ve tecavüz iddiaları ortaya çıkınca #MeToo (Kız arkadaşı İtalyan oyuncu Asia Argento’nun da içinde bulunduğu hareket) hareketinin destekçilerinden oldu.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ