Aşar vergisi nedir, ne zaman kaldırıldı? Aşar vergisi ne demek?
Arapçada onda bir anlamına gelen "öşür" kelimesinin çoğulu olan aşar vergisi Osmanlı Devleti'nde tarım ürünleri üzerinden alınan bir vergi çeşididir. Osmanlı Devleti'nin temel gelir kalemlerinden bir tanesi olan ve temelleri çok eski çağlara dayanan aşar vergisi nedir? Aşar vergisi kimlerden alınır? Devletin ekonomik bunalım içinde bulunduğu dönemlerde bozulmaya yüz tutan ve artan oranlar sebebiyle halka ağır gelmeye başlayan aşar vergisi ne zaman kaldırıldı? Ayrıntılar içeriğimizin devamında…
Üretilen ürünlerin çeşitleri ve yetiştirilen yörelerin kendine has özellikleri dikkate alınarak farklı oranlarda alınan, ayni ve nakdi yöntemlerle ödenebilen aşar vergisi neden kaldırıldı? Aşar vergisinin kaldırılmasının amacı nedir? İşte, tüm detaylar…
Aşar Vergisi Nedir?
Aşar ya da bir diğer adıyla öşür vergisi; Osmanlı Devleti’nde üretilen tarım ürünleri üzerinden alınan %10 oranındaki vergiye verilen isimdir. Arapçada onda bir anlamına gelen “öşür” kelimesinin çoğulu olan aşar vergisi, Osmanlı Devleti’nin tarihi boyunca en önemli gelir kalemlerinden bir tanesi olmuştur.
Devletin kuruluşundan tarih sahnesinden silindiği döneme kadar uygulanan aşar vergisi; 18. yüzyıla kadar istikrarlı bir şekilde toplanabilmiş ancak bu tarihten itibaren devlette meydana gelen bozulmalar neticesinde halkın üzerinde ağır etkiler bırakmıştır.
Tanzimat’tan önce tımar sahipleri için sahipleri tarafından tahsil edilen bu vergi, bölgesel ihtiyaçlar ve asker beslemek için kullanılmıştır. Tanzimat Fermanı ile Osmanlı Devleti’nin, vergide adalet kavramına yoğunlaşması üzerine Müslüman ve Müslüman olmayan herkesin eşit olması üzerinde durulmuş ve aşar, cizye ve haraç gibi vergi çeşitleri tek çatı altında toplanmıştır.
Aşar Vergisi Kimlerden Alınır?
Aşar vergisi Osmanlı Devleti’nde tarımsal üretim yapan köylülerden toplanmıştır. Üretilen tarım ürünleri üzerinde ayni, nakdi ve maktu olmak üzere üç şekilde tahsil edilebilen aşar vergisi oranları alındığı tarım ürünlerine göre farklılık göstermektedir. Gerek üretilen ürünlerin farklılığı gerekse de tarım ürünlerinin yetişti bölgenin kendine has özelliklerine bağlı olarak alınan aşar vergisinin oranları üçte bir ve yirmide bir arasında değişiklik göstermiştir.
Kelime anlamı olarak da onda bir yani %10 olması gereken bu vergi, özellikle devletin ekonomik durumunun hızla bozulduğu ve devlette yozlaşmanın ayyuka çıktığı dönemlerde %30’lara kadar ulaşmıştır.
Aşar Vergisi Neden Kaldırıldı?
Geniş kitleler üzerinde uygulanan ve devlet için temel gelirlerden biri olan aşar vergisi, ekonomik sorunların büyüdüğü dönemlerde halk için ağır sonuçlar doğurmuştur. Özellikle Tanzimat’a kadar adına iltizam sistemi adı verilen ve devletin gelirlerinin bir bölümünün, belli bir ücret karşılığında belli kişilere devredilmesi ile toplanması yöntemi, hem halkı hem de devleti daha da zor bir duruma düşürmüştür. Her ne kadar iltizam sistemi, 1839 yılında ilan edilen Tanzimat Fermanı ile iptal edilse de onun yerine gelen ve aşar vergisinin memurlar tarafından eşit derecede alınmasını söyleyen yasa uzun ömürlü olamamıştır.
Osmanlı Devleti’nin yıkılıp yerine Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasının ardından kısa bir süre sonra, ilgili vergide yaşanan sorunlar nedeniyle aşar vergisi kaldırılmıştır.
Aşar Vergisi Kaç Yılında Kaldırıldı?
Uygulama biçimi bozulan ve halk üzerinde çok ağır bir yük haline gelen aşar vergisinin, 1925 yılında İzmir’de toplanan İzmir İktisat Kongresi sırasında kaldırılmasına karar verilmiştir. Aşar vergisi; halkın üzerindeki ağır bir vergi yükü olmasının yanında, yeni kurulan cumhuriyetin ekonomi anlayışıyla da bağdaşmadığı ve özel mülkiyet hakkını kısıtladığı için 17 Şubat 1925 yılında resmen kaldırılmıştır.
Aşar vergisini kaldıran kanun da bu verginin kaldırılmasının nedeni şu gerekçe ile izah edilmiştir:
“Bu yasa tasarısında izlenen amaç; tarım ürünlerinin safi hasılatının vergiye tabi tutulması ilkesine ve aşarın serbest tarımı kısıtlayan ilkelerinin ortadan kaldırılması ile halkın gereksinmelerini baskı altına almayacak bir şekilde tahsiline yönelik olmasıdır.”