Gülay yeni ifadesinde unuttuğu isimleri ekledi
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik 'mali suçlar' soruşturması kapsamında tutuklanan Gülaylar Altın'ın İcra Kurulu Üyesi Mehmet İlhan Gülay'ın cezaevinden savcılığa gönderdiği yazılı ifadenin ardından, dün savcı huzurunda üçüncü kez ifade verdiği ortaya çıktı. Gülay'ın yazılı ifadesine göre büyük ölçüde aynı ifadeyi verdiği görülürken, bazı isimleri ekleyip, bazılarını çıkardığı "İBB beni de mağdur etti, şikayetçiyim" dediği anlaşıldı. Ceylan Sever'in haberi...
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın İBB'ye yönelik yürüttüğü, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun da tutuklandığı "mali suçlar" soruşturmasında yeni bir gelişme daha yaşandı.
6 Mayıs günü soruşturma kapsamında Nişantaşı City’s, Meydan AVM ve Gülaylar Altın gibi birçok şirketin sahibi Mehmet İlhan Gülay tutuklanmıştı.
Tutuklama nedeni ise Ataşehir İçerenköy’deki Carrefour marketin üzerinde olduğu devasa arsada Gülaylar-Kalyon İnşaat işbirliği ile başlatıldığı kamuoyuna yansıyan 1000 konutluk lüks rezidans inşaatı yapmak için rüşvet verdiği iddiası. (Habertürk'e açıklama yapan Kalyon İnşaat yetkilileri ise söz konusu projede yer almadıklarını bildirdi.) Mehmet İlhan Gülay’ın “unuttuklarım vardı” diyerek savcılığa gönderdiği yazılı ifadenin ardından cezaevinden getirilip savcı huzurunda 3. kez ifade verdiği anlaşıldı.
HABERTÜRK O İFADEYE ULAŞTI
“GÖRÜŞMELER MEVLÜT UYSAL BAŞKANLIĞINDA BAŞLADI”
Gülay cezaevinden gönderdiği yazılı ifadesinde 6 Mayıs’ta verdiği savcılık ve Sulh Ceza Hakimliği ifadelerinde sorulan konuların eski olması nedeniyle hatırlayamadığını ve verdiği eksik bilgileri tamamlamak istediğini söyleyerek, “İstanbul İli Ataşehir İlçesi İçerenköy Mahallesi 1046 ada 200 parselde kayıtlı taşınmaz 2018 yılında ortağı olduğum şirket tarafından Bainbridge Holding A.Ş.’nden satın alınmıştır. Bizler ilgili taşınmazı devraldığımız tarihte Bainbridge Holding A.Ş. ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi arasında ilgili taşınmazın imar planına ilişkin halihazırda devam eden davalar bulunmaktaydı. Bu davalarda geçmiş tarihli imar planının hukuka aykırı olduğu yönünde karar verilmiş, ancak kararlar henüz kesinleşmemişti. Mahkemelerce tesis edilen iptal kararlarının ardından İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 21.11.2018 gün ve 1837 sayılı meclis kararında Şehir Planlama Belediye Müdürlüğü’nce yeniden değerlendirilerek İBB meclisi onayına sunulmasına karar verilmiştir.
Taşınmazı devraldıktan sonra o dönemki İstanbul Büyükşehir Belediyesi yetkilileri ile dava süreçleri ve bundan sonraki planlama süreçleri hakkında bir kısım görüşmeler yürütmüştüm. Bu görüşmeler neticesinde o dönem İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olan Mevlüt Uysal’ın da başkanlığında İstanbul Büyükşehir Belediyesi yetkilileri ile dava süreçleri ve bundan sonraki planlama süreçleri bir kısım görüşmeler yürütülmüştü.” dedi.
“GÖRÜŞMELER SÜRERKEN BELEDİYE ENCÜMENİ KARAR VERDİ”
Bu protokolün ardından 2019 yılında yapılan yerel seçimlerde İBB yönetiminin değişerek Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunu anlatan Mehmet İlhan Gülay, “Ekrem İmamoğlu’nun belediye başkanı olmasının üzerine şirketimizce belediye ile bu konuda herhangi bir iletişime geçilmemişken bu kez o dönem İBB Genel Sekreteri olan Yavuz Erkut şirketimizi arayarak bizimle görüşmek istemiştir. Bunun üzerine Yavuz Erkut ile mevcut protokolün yürürlüğü ve ihtilafların çözümlenerek yasal haklarımıza uygun imar planlarının bir an önce yapılması için görüşülmüştür. Bir yandan bu görüşmeler devam ederken diğer taraftan mahkeme süreçleri neticesinde İstanbul Büyükşehir Belediye Encümeni kesinleşmiş mahkeme kararlarını uygulamak üzere 07.08.2019 tarihinde 69 bin 363 metrekarenin kök parsele iadesine karar vermiştir. O görüşmeler sırasında Yavuz Erkut Ekrem İmamoğlu’nun talimatı ile bundan sonra görüşmeleri Yakup Öner’in takip edeceğini belirterek beni Yakup Öner ile irtibatlandırmıştır. Yakup Öner ile görüşmelerimiz İBB ile devam eden müzakerelerin yürütülmesi içindir.
Yapılan görüşmeler sırasında yasal hakkımızı alabilmek, mahkeme kararları ile sabit olan imar haklarımıza kavuşabilmek için bizden bahsi geçen taşınmazda inşa edilecek toplamda 5.400 metrekarenin de verilmesi talep edilmiştir. Bu taleplerin karşılanmaması durumunda İBB tarafından zorluk çıkarılacağından ve yasal haklarımıza kavuşamayacağımızdan korktuğumuz için talepleri kabul ettik. Ancak talepleri kabul ederken ilgili bağışların sadece kamu menfaatine olacak şekilde İBB lehine olabileceğini belirttik.” şeklinde konuştu.
“İMAMOĞLU SARAÇHANE'YE DAVET ETTİ”
Ekrem İmamoğlu'nun belediye başkanı seçildikten sonra kendisinin daveti üzerine Saraçhane’ye gittiğini söyleyen Gülay, “İBB Başkanlık binasına kendisine hayırlı olsun ziyaretine abim ile birlikte gittik. Görüşme esnasında arsa ile sıkıntılarımızı kendisine anlattık. O da ‘Bu süreci Yakup Öner, Yavuz Erkut ve Buğra Gökçe ile yürütüp neticeye bağlayın, onlar ne diyorsa kesin talimatımdır’ dedi. Tüm bu süreçte İBB Meclisi İmar ve Bayındırlık Kentsel Yenileme Komisyonu tüm bölge için yapılan imar plan çalışması esnasında 12.01.2023 tarihli kararı ile tüm E-5’e cephe komşu parsellere emsal 2.07 olarak verilirken, şirketimize ait olan taşınmazsa 1.00 olan emsal değerini 1.5 olarak değerlendirmiştir. Bu işlem ile hissedarı olduğum şirketimize veya doğrudan şahsıma herhangi bir haksız menfaat sağlanmadığı gibi normal vatandaşlık haklarında bölge planında her yer 2,07 iken 1,5 emsal değeri belirlemek suretiyle ağır mağduriyete uğradığımda aşikârdır.” dedi.
GÜLAY: YAKUP ÖNER BİZE BASKI YAPTI
2018 öncesi taşınmazın maliki olan Bainbridge’in açtığı imar davalarına atıfta bulunan Gülay, “İdare mahkemesi taşınmaza verilmesi gereken emsal oranlarının bölge ile uyumlu olması hususunu da kesin mahkeme kararına bağlamıştır. Buna rağmen İBB mahkeme kararını dahi dikkate almayarak 1,5 emsal uygulamıştır. Tüm bu mağduriyetlere rağmen basında da yer aldığı gibi çok büyük bedellerle hissedar olduğum şirkette satın alınan taşımızın daha fazla mağduriyeti ortaya çıkarmaması için, bu süreçte Yavuz Erkut’un Ekrem İmamoğlu‘nun kesin talimatıdır ve Yakup Öner ne diyorsa ona göre hareket edilecek ve Yakup Öner‘in Bize gelip ısrarla baskı yaparak işlerinizin yürümesi için ben ne diyorsam ona uyacaksınız dediği ve bizim daha önceden arsamızda yaptığımız feragatlerin haricinde ekstradan 5400 metre² daha istediklerini ifade etti. Şirketimize yöneltilen yoğun baskılar neticesinde işlerin aksamaması ve mağduriyeti büyümemesi adına adeta mecbur kalınarak İBB ile şirketimiz arasında bir protokol imzalamak zorunda kaldık. 24.11.2023 tarihli bu protokol ile bahsi geçen taşınmazda inşa edecek yapılar üzerinde 5000 metrekare konut birimi, 400 metrekare ticari birim olmak üzere takribi bugünkü piyasa rayiç değeri 10 milyon $ tutarında olan toplamda 5400 metre² taşımızı İBB‘ye bağışlamak zorunda bırakıldı. Bu anlaşma gereğince inşaat yapılarak toplam 5400 metre karelik bağımsız bölüm İBB'ye devredildi inceye kadar mevcudiyetini korumak üzere taşınmazın 3590 metre karelik kısmı üzerinde IBB lehine intiba Hakkı tapuda resmi olarak tesis edildi ve bu intiba hakkı da İBB adına tapuya şerh edilmiştir.” dedi.
“HAKKIMIZ OLAN EMSALİ ALAMADIK”
Yapılan işlemler yasal ve mahkeme kararına göre olduğunu söyleyen Gülay, “Bunun yanında zaten yapılan bölge planları gereğince tüm parsellere de yapılan yeni emsal düzenlemelerinde hakkımız olan emsal artışını alabilmek için 5.400 metrekare daha bağış yapmak zorunda bırakıldık. Bu kapsamda protokol gereğince sadece 3.590 metrekareye ilişkin intifa hakkı tesis edilmiştir. Taşınmaz üzerinde henüz tamamlanmış bir inşaat bulunmadığından İBB’ye henüz bir tapu devri yapılmamıştır. İlgili taşınmazların İBB’ye devredilmesi sonrasında bu taşınmazları kimlere devredeceklerini ya da nasıl kullanacaklarını bilmiyorum. Ben veya şirketim kimseye şahsi menfaat sağlamadık. Yapılmak zorunda bırakıldığımız yaklaşık 10 milyon $ tutarındaki taşınmaz bağışı İBB'ye resmi olarak yapılmıştır. Yukarıda anlattığım taleplere ek olarak bir de o dönem İBB’ye terk edilen 60 dönümlük taşınmaz üzerine bir de cami inşa etmemiz talep edilmiştir. Bu ek talepleri de kabul ettik. Ayrıca ilgili alanda inşası devam eden metro durağının da terk ettiğimiz arazi üzerinde olduğunu bilmekteyiz.” ifadelerini kullandı.
GÜLAY: BEN VE ŞİRKETİM MAĞDURUZ
Talepleri mecburen kabul ettiğini söyleyen Mehmet İlhan Gülay, “Tarafımıza iletilen taleplerin kabul edilmemesi ve 5.400 metrekarenin İBB’ye bağışlanmaması durumunda bize zorluk çıkaracaklarını, İBB’nin zorunlu olduğu iş ve işlemleri yapmaktan imtina edeceğini biliyordum. Bu nedenle ilgili protokolü imzaladık. Belediye elindeki imkanları ve gücü kullanarak bizleri bu bağışa zorlamıştır. Bu protokolün imza sürecinde yasal olarak yapılması gereken imar planlarının yapımını ve takip eden işlemlerin gerçekleştirilmesini çok uzun süreler sürüncemede bırakmıştır. Birçok yatırım yaparak ve borca girerek edindiğimiz taşınmazdan yasal hakkımıza uygun olarak yararlanabilmek için bu protokolü imzalamak zorunda bırakıldık. Ben ve şirketimiz mağdur konumundayız"
“PROTOKOL İMZALAMAYA ZORLANDIK”
Taleplerin Yavuz Erkut tarafından geldiğini ileri süren Mehmet İlhan Gülay, “Bahsi geçen taleplerin tamamı Yavuz Erkut’un Ekrem İmamoğlu’nun talimatı ile bizleri yönlendirdiği Yakup Öner tarafından iletildi. İBB ile tapuda yapılan protokolü imzalamaya zorlayan kişiler Ekrem İmamoğlu‘nun kesin talimatıyla onun adına hareket ettiğini söyleyen Yakup Öner, Buğra Gökçe ve Kaan Sürmegöz’dür. Anlattıklarım dışında İBB ile herhangi bir ilişkimiz bulunmamaktadır. Halihazırda ülkesine ve milletine fayda sağlamak amacıyla her gün mesai sarf eden bir iş insanıyım. İBB’nin bu eylemleri beni de mağdur etmiştir. Beni mağdur edenlerden şikayetçiyim. Tüm bu hususların dikkate alınmasını ve serbest bırakılmayı talep ediyorum” dedi. Gülay verdiği ifadenin ardından cezaevine geri gönderildi.
