Haftanın Kitapları
Biyografiden öyküye, araştırmadan romana, anıdan şiire bu hafta da pek çok kitap okurla buluştu. İşte yeni çıkan kitaplar arasından sizin için seçtiklerimiz... Keyifli okumalar...

AHMET ÜMİT'İN YAZINSAL DÜNYASI
(Onur Bilge Kula)
Onur Bilge Kula, Ahmet Ümit’in Yazınsal Dünyası adlı incelemesinde, yazarın farklı eserlerinden hareketle (Elveda Güzel Vatanım, Sultanı Öldürmek, Beyoğlu’nun En Güzel Abisi, Kırlangıç Çığlığı, Kayıp Tanrılar Ülkesi ve Yırtıcı Kuşlar Zamanı), tarihsel romanın özelliklerinden polisiye romanın biçimine varıncaya dek, sırtını bütünlüklü bir yazınsal incelemeye dayayan bir Ahmet Ümit okuması yapıyor. YapıKredi Yayınları'ndan çıkan kitabın sonunda yer alan söyleşi de Ahmet Ümit’in yazarlık serüveninin özeti niteliğinde: "Ben Türkiye’de yaşayan bir yazarım. Bu ülkenin kültürüyle büyüdüm ama aynı zamanda bu ülkenin kültürü evrensel kültürden bağımsız değil. Çünkü evrensel kültür, sadece Batı kültürü değil, Doğu kültürü de değil, hepsinin birliği. Aynı zamanda geçmiş kültür ile bugünü ayırmak da mümkün değil; çünkü bugün geçmişin bağrından doğuyor, gelecek de bugünün içinden çıkacak."

FINNEGAN UY'ANMASI
(James Joyce)
Dublin’de bir gece sarhoşken düşen bir adamın ve ailesinin hikâyesinin dünyanın tarihine mal edilmesinin anlatısı. Gecenin, memleketin, imparatorluğun, ihanetin, ölümün, kaosun, yaşamın, kozmosun, trajedinin, ailenin, komedinin, meyhanenin, deneylerin, gerçeklerin, mitlerin, yalanların, sürçmelerin, sürtmelerin, tarihin, inancın, politikanın, dönüşümlerin, geçişimlerin, kahkahanın, bilincin içinin, dışının, altının, üstünün romanı. James Joyce’un on altı yılda ilmek ilmek işlediği, altmış beş farklı dilden sözcükleri melezleştirerek serpiştirdiği, az sayıda dile çevrilmesine cüret edilmiş Finnegan Uy’anması, Fuat Sevimay’ın olağanüstü çabasıyla yeniden dillendirildi. 20. yüzyılın başyapıtlarından Finnegan Uy’anması, İthaki Yayınları'ndan çıktı.

GÖNDERİLEN: ENİS BATUR
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları'ndan çıkan, Gönderilen: Enis Batur’daki ilk mektup Yusuf Atılgan’dan 26 Ocak 1973 tarihli, en yeni mektup ise 18 Kasım 2018’de Ferit Edgü’den geliyor. Dolayısıyla yayıncılık tarihimizin kırk beş yıllık dönemine ait tanıklıklarla karşı karşıyayız. Şair, yazar, duayen yayıncı Batur’un Ankara’da başlayan ve İstanbul’a taşınan yayıncılık faaliyetini, edebiyatçılarla kurduğu ilişkileri mektuplarda izleyebiliyoruz. Bu kitap Leyla Erbil, Oktay Rifat, Melih Cevdet, Ece Ayhan, Edip Cansever, İlhan Berk, Nuri Pakdil, Selim İleri, Mustafa Irgat, Selçuk Demirel, küçük İskender gibi önemli pek çok yazar ve şairimizin yayın serüvenine ışık tutacak.

ÖTEKİ DİYARLAR
(Thomas Halliday)
Dünya’nın geçmişi, yalnızca bir zaman çizgisi değil, yaşamın ilk kıvılcımından kadim ormanların gölgelerine, yok olmuş çağların yankılarından memelilerin şafağına uzanan, içine adım atabileceğimiz bir evren. Her bir adımda kayıp bir dünyanın nefesini duyduğumuz, doğanın kırılgan ve büyüleyici ısrarcılığına dokunduğumuz bir evren. Ünlü paleobiyolog Thomas Halliday işte bu evrende, gezegenimizin çoğu zaman tahayyül bile etmediğimiz eski zamanlarında, Buz Devri Alaska’sından ilk mikrobik yaşamın doğduğu Ediyakaran’a uzanan bir yolculuğa çıkarıyor bizi. İnsanlığın doğum yerine uğruyor, Dünya’da şu âna kadar var olmuş en yüksek çağlayanın sesini dinliyor, 66 milyon yıl önce o meşum asteroidin Yucatan Yarımadası’na düşüşü sonrası yaşamın tekrar doğuşuna ve memeliler çağının şafağına tanık oluyoruz. Öteki Diyarlar, Domingo Yayınevi etiketiyle kitapçılarda...

RUHUN YARALI ŞİFACISI: CARL JUNG
(Claire Dunne)
Ruhun Yaralı Şifacısı, psikoloji tarihine damga vuran, psikolojiyi şekillendirerek doğu ile batıyı birleştiren, mitleri deşifre eden, tüm zamanların en büyük ruhsal devrimcisi Carl Gustav Jung’un ruhsal yolculuğunun hikâyesi. Claire Dunne’ın kaleme aldığı biyografide Kırmızı Kitap’tan parçaları, Freud’la dostluklarını, baba oğul ilişkilerini ve kopuşlarını, çocukluğunu, evliliğini, aşkını, eşzamanlılık kavramını ve kolektif bilinçdışını keşfini, İkinci Dünya Savaşı başlamadan gördüğü rüyaları, doğuya yaptığı yolculuklarda edindiği kadim bilgileri batıdaki bilimle birleştirmesini okuyacaksınız. Jung’un biyografisi tıp, psikoloji, sanat, edebiyat, din, bilime meraklı, insan ruhunun DNA’sına erişmek isteyen herkes için bir başucu kitabı.

İNSAN KADERİNİN KURBANI DEĞİL SEÇİMLERİNİN EFENDİSİDİR
(Aslı Perker)
Gerçekten yaşamak ne anlama gelir? Varoluşun belirsizlikleri, ölümün kaçınılmazlığı ve anlam arayışıyla nasıl yüzleşiriz? Destek Yayınları'ndan çıkan kitap, çalışmalarıyla insanın hallerini anlamamıza yardımcı olan, çağımızın en etkili psikoterapistlerinden Irvin D. Yalom’un bir keşfi. Yalom, varoluşçu psikoterapiye öncülük eden yaklaşımıyla ve derin kişisel ve felsefi düşünceleriyle sayısız insana kendini keşfetme, iyileşme ve kabullenme yolunda rehberlik etmiştir. Nietzsche Ağladığında, Varoluşçu Psikoterapi, Aşkın Celladı, Schopenhauer Tedavisi, Güneşe Bakmak, Spinoza Problemi ve daha birçok eserinden yararlanılarak kaleme alınan kitap, Yalom’un bıraktığı mirası oluşturan en temel konuları inceliyor: ölümlülükle yüzleşme, kişisel seçimlerin önemi, insan ilişkilerinin gücü ve terapide hikâye anlatıcılığının dönüştürücü potansiyeli....

EDEBİYAT, PSİKANALİZVE BAŞKA MESELELER
(Bülent Somay)
Edebiyatla psikanaliz arasındaki ilişkiyi anlamlı bir biçimde kurabilmemiz için, bu ilişkiye tersinden bakmamız gerekir. Psikanaliz bir edebiyat metninin ne değerini ne anlamını ne de etkisini değiştirebilir. Ancak edebiyat metninin eleştirel okunması, bizim psikanalizi kavramamız, anlamlandırmamız ve psikanalitik terapi ilişkisinin dışında, tüm yaşamımızda kalıcı bir biçimde geçerli kılmamız için vazgeçilmez önemdedir. Freud’un söylediği rivayet edilen şöyle bir özlü söz var: “Nereye gitsem oraya benden önce gitmiş bir şair bulurum.” Rivayetten ibaret tabii; Freud külliyatını karıştırdığınızda böyle bir söze rastlamıyorsunuz. Ancak bu anlama çekilebilecek başka bir sözü söylediğinden emin gibiyiz: “Şairler ve filozoflar bilinçdışını benden önce keşfetmişlerdi. Benim keşfettiğim, bilinçdışını araştırmanın bilimsel yöntemiydi.” Şairler ve filozoflar bilinçdışını keşfettiklerinde orada neler gördüler? Gördüklerini nasıl anlamlandırdılar? Ve son olarak: Psikanaliz onların gördüklerinden neler öğrendi, neler öğrenecek? Metis Yayınları'ndan çıktı...

HÜZÜNLÜ KAPLAN
(Neige Sinno)
Fransa’yı kasıp kavuran, uluslararası bir fenomen haline gelen ve birçok ödülle onurlandırılan Hüzünlü Kaplan, yazarı Neige Sinno’nun gerçek hayat öyküsünü anlatıyor. Üvey babası tarafından yıllarca tecavüze uğrayan küçük bir kızın hikâyesini konu alan otobiyografik anlatı türündeki eser, hafızanın farklı yönlerini ve tüm canavarlığı ve sıradanlığıyla istismarın kendisini keşfediyor. Sinno on dokuz yaşında sessizliğini bozuyor, ardından kamu davası, tecavüzcünün hapsedilmesi, Sinno’nun Fransa’dan uzakta yeni bir hayat kurması geliyor. Can Yayınları etiketiyle okurla buluşan kitap, okura karanlığı aşmak için konuşmayı ve soru sormayı öneriyor...

NESRİN SİPAHİ: SAHNELERİN, RADYOLARIN PLAKLARIN HANIMEFENDİSİ
(Murat Beşer)
Murat Beşer, İletişim Yayınları'ndan çıkan kitatabında Türk müziğinin zarif sesi Nesrin Sipahi’nin yaşamı ve sanat serüvenini titizlikle anlatıyor: Yeşilköy’de başlayan çocukluğun radyolardan plak kayıtlarına, turnelerden gazinolara uzanan büyük bir başarı öyküsüne dönüşümünü olduğu kadar Sipahi’nin bilinmeyen yönlerini de ortaya koyuyor. Sanatçının kariyerinden dostluklarına, aile bağlarından renkli anılarına pek çok detay barındıran Nesrin Sipahi-Sahnelerin, Radyoların, Plakların Hanımefendisi aynı zamanda bir dönemin kültürel portresi...

OSMANLI MUTFAK KÜLTÜRÜ: SARAYDAN HALKA, KLASİKTEN MODERNE
(Prof. Dr. Arif Bilgin-Dr. Ömer Faruk Can)
VakıfBank Kültür Yayınları'nın, Türk tarihçiliğinde en güncel çalışma, kaynak, yöntem ve yaklaşımları belli konular çerçevesinde bir araya getiren çalıştay serisinin dördüncü cildi “Osmanlı Mutfak Kültürü: Saraydan Halka, Klasikten Moderne” okurlarla buluştu. Eser, Osmanlı mutfağının farklı dönemlerinde ve coğrafyalarında ortaya çıkan yemek alışkanlıklarını, kültürel etkileşim ve değişimleri, temel gıdalardan lüks tüketime geniş bir yelpazede Prof. Dr. Arif Bilgin ve Dr. Ömer Faruk Can’ın editörlüğünde 11 makalede okuyucuyla buluşturuyor. 16. yüzyıldan 19. yüzyıla mutfak tarihini, hem ekonomik-sosyal tarih hem de kültür tarihi perspektifinden incelemeye tabi tutan bu kitap, Osmanlı mutfağının temel tüketim maddelerine, mutfaklarda kullanılan eşyalara, şiirlerde, seyahatnamelerde yeme-içme kültürünün yansımalarına ışık tutuyor.

DENİZDE YİNE MÜKEMMEL BİR GÜN
(Geoff Dyer)
Geoff Dyer çocukken saatlerce model savaş uçakları yapıp boyardı. 2011’de ise bir çocukluk rüyasını gerçekleştirdi ve USS George H. W. Bush adlı uçak gemisinde iki hafta geçirme şansına erişti. Everest Yayınları'ndan çıkan Denizde Yine Mükemmel Bir Gün’de yazar, uçuş güvertesinin kilometrelerce uzunluktaki yürüme yolları ve ayrıntılı düzeninden beş bin kişilik mürettebata yemek sunan mutfaklara, mancınık ve tutuklama tertibatının sağır edici karmaşıklığına kadar “uçak gemisi dünyasının” rutinleri ve protokollerinde edindiği izlenimleri aktarıyor. Yazar, gemideki günlük yaşamı zekice kayıt altına alarak, bunun, disiplin ve uyumun, adanmışlık ve iyimserliğin kendini ifade etme biçimleri haline geldiği bir toplumu anlamak için bir prizma olduğunu ortaya koyuyor. Belli bir türün kalıplarına hapsedilemeyecek Denizde Yine Mükemmel Bir Gün’de yazarın neden çağdaş edebiyatın en özgün –ve en komik– seslerinden biri olarak övüldüğü gayet iyi anlaşılıyor.

UÇURUMUN KIYISINDA
(Rachel Lynch)
Karanlık Oyun ve Yolun Sonu romanlarının yazarı Rachel Lynch'ten, yine nefes kesen bir hikaye... Bir zamanların gelecek vadeden bir sporcusu olan Jenna, yaşadığı sakatlığın ardından reçeteli ağrı kesicilere bağımlı hale gelir ve bir süre sonra Göller Bölgesi'ndeki bir uçurumdan atlayarak intihar eder. Genç, hayat dolu bir yaşamın boşa gittiği düşüncesiyle çılgına dönen Dedektif Kelly Porter Jenna'nın geçmişini araştırmaya başladığında, son birkaç yıl içinde iki gencin daha kendi canlarına kıydığını keşfeder. Hepsi de aynı okula, Derwent Akademisi'ne gitmiştir. Kelly araştırmalarını yaptığı sırada, Derwent Akademisi'nin on beş yaşındaki öğrencisi Faith Shaw yerel bir panayıra katıldıktan sonra kaybolur. Faith'in kayboluşuyla okuldaki intihar salgını arasında bir ilişki var mıdır? Peki Kelly, Faith'in izini bulabilecek midir? Lynch'in sürükleyici romanı, The Kitap Yayınları'ndan çıktı.