'Kar marjı borsadaki diğer borsa şirketlerinden çok daha iyi'

Limak Çimento CEO’su Erkam Kocakerim, finansal borcu olmayan şirketin temettü (kar payı) potansiyelinin çok yüksek olmasını beklediklerini kaydederek, "Yatırımcının memnun olacağı bir temettü verimini sağlayacağımıza güvenimiz tam" dedi.

YILLIK ORTALAMA YÜZDE 80 BÜYÜME

Kocakerim, şirketin geçen yıl ilk 9 ayda 1,5 milyar lira gelir ve 718 milyar lira FAVÖK (Faiz amortisman ve vergi öncesi kar) ve 689 milyon lira net karı olduğunu belerterek "Yılsonunda gelirin 2.2 milyar ve FAVÖK rakamının 1,1 milyar liraya erişeceğini bekliyoruz. Geçtiğimiz yıllara bakınca gelirimizde yıllık ortalama yüzde 80 FAVÖK rakamında daha yüksek oranlarda artışa ulaştık. Gerek ikiz dönüşüm gerek sürdürülebilir tedarik zinciri noktasında kabiliyetlerimizi her geçen gün artırıyoruz. Daha iyi bir maliyet yönetimi dünyanın her noktasından daha doğru bir fosil yakıt tedariki ile maliyet yönetimi ve değişkenliğe adaptasyon kabiliyetimizi artırıyoruz. Halka açık benzer şirketlerden daha yüksek bir FAVÖK marjımız var. Bunun sürdürülebilir olduğunu yatırımcılarla paylaşmak istiyorum" diye konuştu.

Finansal borcu olmayan şirketin halka açılma amacının elde edilen kaynak ile Diyarbakır Ergani fabrikasının satın alınacağını dile getiren Kocakerim, Ergani fabrikasının satış ve FAVÖK rakamlarının ise Doğu Anadolu Limak'ın neredeyse yarısı kadar olduğunu anlattı. Kocakerim, şunlara kaydetti: "Ergari fabrikasının 1.4 milyon ton çimento, 800 bin ton klinker üretim kapasitesi var. Yılsonunu yaklaşık 1 milyar TL gelir ve 400 milyon TL FAVÖK rakamı ile kapatması bekleniyor. Bu satın alma şirketin stratejik büyüme beklentilerini karşılayacak. Satın almadan sonra da finansal borcu olmayan büyümüş bir şirket olacak. Ergani fabrikası da hem kaynak hem güçlü oturmuş pazarı olan bir tesis. Halka arz gelirlerinin direkt stratejik yatırıma yönlendirildiği, gelir ve karlılığının hızlı büyümesinin ortaya konulduğu bir hikaye oluşturuyoruz. Bunu da yatırımcı ile bunu paylaşmak istiyoruz." Kocakerim, Diyarbakır ve Şanlıurfa'nın Güneydoğu Anadolu'nun nüfusunun yarısını barındırdığını ve Marmara bölgesinden sonra 3 milyon genç nüfusu ile çok büyük bir potansiyel taşıdığının da altını çizdi.

Holdingin stratejik plan ve halka arz hedefleri doğrultusunda Şanlıurfa Çimento Fabrikası'nın kısmi bölünmesi ile oluşan şirketin duran varlığının ağırlıklı olarak Şanlıurfa fabrikası olduğunu söyleyen Kocakerim; bu şirketin gücünü şu ifadelerle dile getirdi: "Çimento fabrikası 1986 yılında faaliyete geçmiş. Rezervleri son derece güçlü ve tüketim noktalarına yakınlığı da fabrika kurulurken öngörülmüş. Şirketin şu an için 65 yıl belirlenen rezervi var. Bu rasyo minimum 25 yıldır. Beklenenin 3 katı standart sapması düşük bir rezerv olmasının yanında fabrikaya yakınlığı da 10 kilometre. Ana pazarları Şanlıurfa ve Adıyaman illeri. Sektörde genel olarak 150 kilometre olan tüketime yakınlığı da bunun yarısı kadar. Bu da maliyet avantajı sağlıyor."

EN İYİ 4'ÜNCÜ FABRİKA

2007'de fabrikayı Limak grubunun satın aldığını hatırlatan Kocakerim, bu satın almanın ardından 2010'da kapasitenin iki katına çıktığını, diğer yandan sektörün geldiği en son teknolojik donanımla yenilendiğini aktardı. Kocakerim'in verdiği bilgilere göre fabrikada 2.2 milyon ton çimento, 1.5 milyon ton da klinker üretiliyor. Fabrika Enerji Bakanlığı tarafından hazırlanan endekste enerji verimliliğine sahip en iyi 4'üncü tesis konumunda. Bu rakam Türkiye ortalamasından yüzde 15, Avrupa ve dünya ortalamasından yüzde 20-25 daha iyi bir durumu ifade ediyor. Fabrika sınır kapılarına da yakın olduğu için pazarlama stratejileri açısından önemli bir konumda bulunuyor.

ÇEVRESEL STRATEJİLER ÖNEMLİ OLACAK

Kocakerim, dünyada ticaretin kurallarında önemli bir değişim yaşandığını anlatan Kocakerim, "Şu anda ikiz dönüşüm dediğimiz bir yolculuğun içindeyiz. Limak Doğu Anadolu Çimento, diğer Limak fabrikalarıyla birlikte ülkemizin 14064 kurumsal karbon ayak izi doğrulaması yapan ilk çimento şirketi. Diğer yandan global CDP iklim değişimi ve su güvenliğine de dahil olan ülkemizdeki sayılı şirketlerden. Şirketlerin üretim, pazarlama ve finansal faaliyetleri artık sürdürülebilirlik ve çevresel stratejilerden etkilenecek" diye konuştu.

Türk çimento sektörünün dünyanın ilk 6'sında Avrupa'nın ise en büyüğü olduğunu ve dünyanın da en büyüğü olduğunu hatırlatan Kocakerim, " Ortalama 1.3 milyar dolar net ihracatımız var. Pek çok ülkede enflasyonu düşürme çabası olsa da yeniden yapılanmanın olduğu bölgelerde, İstanbul'un depreme hazırlanmasında çimentoya çok büyük ihtiyaç var. Türkiye'deki 30 milyon konutun 7 milyonun yeniden yapılması lazım. Önümüzdeki dönem enflasyonun aşağı dönüşü ile kredili satışlar da dünya genelinde ulaşılabilir olacak" dedi. Çimentoda fiyatın ağırlıklı olarak enerjiye bağımlı olduğunu anlatan Kocakerim, Türkiye'deki çimento fiyatlarının dünyadan yüzde 30-40 daha ucuz olduğunu kaydetti.