Restorasyon uzmanı iz sürüp, 55 yıldır kayıp 600 yıllık mihrabı buldu
Antalya'da koruma ve restorasyon uzmanı Cemil Karabayram, tarihi Kaleiçi'ndeki bir iş yeri içinde merdiven geçişi olarak kullanılan mihrabı gördükten sonra şüphe üzerine yaptığı araştırmada, mihrabın Konya'da 14'üncü yüzyıla tarihlenen Köşk Acem Nasuh Bey Camisi'nden 1970'li yıllarda tadilatta çalınıp, satıldığını belirledi. Karabayram, kayıp mihrabı Konya Valiliği'ne bildirdi. Bölgedeki camiler üzerine akademik çalışmalar yapan Dr. Yaşar Erdemir, mihrabın Köşk'teki camiye ait olduğunu doğruladı

Antalya'da Rölöve ve Anıtlar Müdürü, YİKOB Kültür Varlıkları Birim Sorumlusu görevlerinde bulunan koruma ve restorasyon uzmanı Cemil Karabayram, Konya'nın Beyşehir ilçesine bağlıyken 1987'de ilçe olan Hüyük'teki Köşk Acem Nasuh Bey Camisi'nden kaybolan ve en az 600 yıllık olduğu düşünülen mihrabı, 3 yıllık araştırmaları neticesinde Antalya'da buldu.
Köşk köyünden Antalya'ya getirilen 600 yaşındaki mihrabı bulduktan sonra ilgili makamlara bilgi verdiğini kaydeden Karabayram, yaptığı paylaşımda, "3 yıldır gece gündüz demeden araştırdığım 600 yaşındaki mihrabın hiç zarar görmemesi umut verici. Antalya'dan Konya'ya selam olsun" dedi.
Olayla ilgili Konya Valisi İbrahim Akın'a hitaben bilgi notu hazırlayan Cemil Karabayram, Antalya'nın Muratpaşa ilçesinde tarihi Kaleiçi'ndeki Tuzcular Mahallesi'nde bulunan bir halıcının iş yerindeki merdiven geçişine askılama aparatıyla montajı yapılan mihrabın, iş yeri sahibiyle yaptığı görüşme sonucu Konya'daki bir camiden getirildiğini ifade ettiğini kaydetti.
1970'DEKİ ONARIMDA İZİNSİZ ALINMIŞ
Karabayram, mihrabın nereden geldiği yönünde yaptığı araştırmalar ve tespitler kapsamında Konya Selçuk Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü'nden emekli ve Konya'daki camiler konusunda uzman sanat tarihçisi Dr. Yaşar Erdemir ile yaptığı görüşmeye ilişkin şunları söyledi:
"Mihrabın, Tescilli Taşınmaz Kültür Varlığı olarak tescil edilen, Beylikler Dönemi 14'üncü yüzyıl yapısı olarak günümüze gelen, ahşap ve taş tekniğiyle dönemin belirgin özeliklerini taşıyan Köşk Acem Nasuh Bey Camisi'nin 1970 yılında yapılan onarımı sırasında izinsiz alındığı düşünülüyor. Mihrabın, 1990 yılında Antalya'da bir iş yerine dekoratif amaçlı satıldığı veya verildiği tespit edilmiştir."
ZARAR GÖRMEDİĞİ DÜŞÜNÜLÜYOR
Mihrabın mevcut durum itibarıyla bir zarar görmediğini, ancak başka mimari parçalarının olup olmadığının bilinmediğini anlatan Karabayram, "Köşk Acem Nasuh Bey Camisi'nin mihrabının yerinde olmaması bütünsel olarak yapı mimari tarzı üslubu incelendiğinde aynı dönem eki olduğu görülmektedir. Tarihimizde önemli bir yeri olan ecdat emaneti, yadigarı mihrap merdiven geçişi değil, camimizin en önemli yapı elamanı olarak hak ettiği yeri bulmalıdır. İnanıyorum ki emaneti, mihrabı tekrar asli yerine kazandıracaksınız" dedi.
"MİHRABI YENİLENMİŞ, ORİJİNAL DEĞİL"
Selçuk Üniversitesi'nde Sanat Tarihi Bölümü hocasıyken çalışmalarının Konya yöresindeki camiler üzerine olduğunu belirten Dr. Yaşar Erdemir, “Bütün köylerdeki, ilçelerdeki, merkezdeki camilerin hepsini aşağı yukarı biliyorum. Bunların malzemesi, mihraplar, minberleri vesaire hepsini inceledim. Onlar içerisinde Köşk köyündeki caminin mihrabı eksikti, hala eksik. Yerini boş bırakmışlar. Yani bütün camilerde ister ahşap, ister taş ya da çini olsun, bütün mihraplar yerinde dururken, sadece Köşk köyünün camisinin mihrabı yerinde yok. Ne olduğu konusunda da kimsenin bir bildiği de yok. Dolayısıyla bir yere oradan gitmiş olmalı. Minberi de yenilenmiş zaten, orijinal değil" ifadelerini kullandı.
TAMİRAT SIRASINDA ALINMIŞ
Araştırmalarında Köşk Camisi'ne ait mihrap ve minberin yerinden alındığı ama kimin aldığı ve nerede olduğunu bilmediklerini belirten Dr. Erdemir, "Belli ki bir tadilat, tamirat sırasında alınmış. Yoksa sağlamken, ibadete açıkken oradan alınıp, çalınıp götürülmesi zor. Ben 1980'li yıllardan sonra o çevreyi araştırdım, çalıştım. O zaman da yoktu o mihrap. 81-82'de gittim oralara dolaştım, o zamanlarda mihrap yerinde yoktu. Antalya'da bir yerde bulunmuş, Cemil Bey, fotoğraflarını gönderdi bana. Olsa olsa bu mihrap bu camiye ait olabilir diye düşündük. Böyle bir eser bir ecdat yadigarı değil mi? Manevi değeri olan bizim kutsal ibadetlerimize ait bir parçanın böyle gelişigüzel yerlerde sergilenmesi ya da teşhir edilmesi, kendisine layık olmayan bir ortamda bulunması da biraz üzüntü verici. Arkadaşımız sağ olsun bu konuda hassas davrandı" diye konuştu.
Dr. Erdemir, şunları söyledi:
"Gelecek nesillere ulaştırılması, korunması da milli görevimizdir. Köylülerin söylediğine göre, mihrapla minber yerlerinden beraber alınmış. Konya yöresinde tek yeri boş olan mihrap da bu mihrap, Köşk köyünün mihrabı. Köşk Camisi de ahşap bir cami. Bütün tavan sistemi, destek sistemi tamamen ahşap. Mihrabının da ahşaptan olması mümkün. Eşrefoğlu Camisi'ni bilirsiniz, UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alındı. O dönem Kültür ve Turizm Bakanlığı adına alan başkanlığı görevini de ben yaptım. Dolayısıyla Eşrefoğlu geleneğini sürdüren bu yöredeki en eski camilerden biridir Köşk Camisi. Muhtemelen 14 ya da 15'inci yüzyıla tarihleyebileceğimiz bir eser. Nereden bakarsanız bakın 6 asrın üstünde geçmişi olan bir cami. O bakımdan böyle bir eserin bir parçasının yerine konması muhakkak güzel olacaktır."
Süreçle ilgili başlatılan inceleme sonunda mihrabın ait olduğu yere götürülmesi bekleniyor.
YAĞMALANAN TARİHİ ESERLERİ DAHA ÖNCEDE BULDU
Diğer yandan Cemil Karabayram, Akseki, Ormana, İbradı ve Sarıhacılar bölgelerinde sahipleri başka şehirde yaşayan ve boş olan tarihi evlerden yağmalandığı düşünülen tarihi eserlerin satışının yapıldığı bir iş yerini belirlemişti. Bir ihbar üzerine Manavgat ilçesinde kara yolunda inceleme yaptığı mobilya dekorasyon firmasında çok sayıda tarihi eserle karşılaşan Karabayram, Roma dönemine ait 1500 yıllık olduğu belirtilen sütun başlıkları ve özel işlenmiş taşları görüntülemişti. Akseki bölgesindeki tarihi evler içerisinden yağmalandığı belirtilen çok sayıda Osmanlı ve Selçuklu dönemlerine ait evlere ait kapı, pencere, dolap, kilim gibi tarihi niteliği bulunan malzemeleri de görüntüleyen Karabayram'ın ilgili makamlara yaptığı başvuru neticesinde tüm tarihi eserlere el konulmuş ve tek tek belgelenen eserler Side Arkeoloji Müzesi'ne kaldırılmıştı. Ayrıca iş yeri sahibi hakkında da Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2863 sayılı kanun kapsamında soruşturma başlatılmıştı.