Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Enerji Tartışmaları başlatan Grönland eridikçe altından servet çıkıyor - Enerji Haberleri

        Aralık ayında Trump, ilk başkanlığı döneminde Grönland'ın ABD'ye ait olması yönündeki çağrılarını yeniden gündeme getirerek tartışmanın fitilini yeniden ateşledi.

        Trump bunu 'bir gereklilik' olarak nitelendirirken istediği Grönland ve Panama'yı elde etmek için 'askeri veya ekonomik zorlama' kullanmayı yapıp yapmayacağı sorulduğunda "Size bu ikisinden herhangi biri konusunda güvence veremem ancak şunu söyleyebilirim: Ekonomik güvenlik için onlara ihtiyacımız var" yanıtını verdi.

        REKLAM

        20 Ocak'ta Biden'dan başkanlık görevini resmen devralacak olan isim bunları dese de ne Danimarka ne de Grönland halkının buna niyeti yok. Bununla birlikte uzmanlar, Trump'ın iklim değişikliğinin bölgenin buzlarını eritmesiyle daha erişilebilir hale gelebilecek nadir toprak elementleri de dahil olmak üzere Grönland'ın diğer yönlerine de göz dikmiş olabileceğini söylüyor.

        "BENZERSİZ JEOPOLİTİK KONUMA SAHİP"

        Trump'ın adeta 'kafaya taktığı' Grönland dünyanın en büyük adası konumunda 56 binden fazla insana ev sahipliği yapıyor. Eski bir Danimarka kolonisi ve şu anda Danimarka'nın özerk bir bölgesi olan ada, ABD ile Avrupa arasında yer alan benzersiz bir jeopolitik konuma sahip.

        Ülkenin başkenti Nuuk, Danimarka'nın başkenti Kopenhag'dan daha çok ABD'nin New York'a yakın olarak dikkat çekerken, Danimarka Uluslararası Araştırmalar Enstitüsü'nde kıdemli araştırmacı olan Ulrik Pram Gad özellikle Rusya'dan gelebilecek olası bir saldırıyı püskürtmek için uzun zamandır ABD güvenliği açısından bu bölgelerin ABD tarafından önemli görüldüğünü söylüyor. Ada, stratejik bir deniz bölgesi olan Grönland-İzlanda-Birleşik Krallık boşluğunun bir parçası olarak önemli görülüyor.

        REKLAM

        Ancak sanılanın aksine Trump, Grönland'ı satın alma fikrini ortaya atan ilk ABD başkanı değil. 1867'de Başkan Andrew Johnson Alaska'yı satın aldığında, Grönland'ı satın almayı da düşüdü. Danimarka medyasının bildirdiğine göre II. Dünya Savaşı'nın sonunda ise Truman yönetimi Danimarka'ya ada için 100 milyon dolar teklif etti. Teklif asla gerçekleşmedi ancak 1951 savunma anlaşması uyarınca ABD, kuzeybatı Grönland'da Pituffik Uzay Üssü olarak adlandırılan bir hava üssüne sahip oldu. Moskova ve New York arasında, ABD silahlı kuvvetlerinin en kuzeydeki karakolu füze uyarı sistemiyle donatıldı.

        ASIL NEDEN EKONOMİK ZENGİNLİKLER Mİ?

        Peki ya ekonomik nedenler? Zira uzmanlara göre ABD için güvenlikten daha büyük bir neden var o da Grönland'ın altında yatan kaynaklar...

        Uzun zamandır nadir toprak elementleri üzerindeki tekeli nedeniyle Çin'e karşı Batı'nın alternatifi olarak tanıtılan Grönland, son haftalarda jeopolitik bir fırtınanın merkezine itildi .

        Londra Üniversitesi'nde jeopolitik profesörü olan Klaus Dodds, Trump'a daha da cazip gelen şeyin Grönland'ın güvenlik avantajları değil zengin doğal kaynak yatakları olduğunu söyleyerek bu konuya açıklık getiriyor.

        Bunlar arasında petrol ve gazın yanı sıra yeşil dönüşümde elektrikli otomobilleri ile rüzgar türbinleri ve askeri teçhizat üretiminde kritik önem taşıyan nadir toprak elementleri de yer alıyor.

        REKLAM

        Grönland'da aktif olarak geliştirdiği üç proje bulunan İngiltere merkezli madencilik şirketi 80 Mile'ın yönetici direktörü Roderick McIllree CNBC International'a verdiği röportajda "Şu an Grönland çevresindeki sulak alan her yıl daha erken açılıyor ve her yıl daha geç kapanıyor. Şu anda, buz muhtemelen sadece çok kuzey enlemlerinde üç veya dört ay boyunca oluşuyor ve ülkenin geri kalanında daha önce görülmemiş kayaları ve potansiyel mineral yataklarını ortaya çıkaran buzulların çekildiği görülüyor.

        Adanın küresel ölçekte önemli bir madencilik merkezi olma yolunda stratejik potansiyelinin altını çizen McIllree, firmanın bir projesinin gezegendeki en büyük nikel ve bakır yataklarından biri olabileceğini söyledi.

        Critical Metals Corporation'ın CEO'su Tony Sage ise yaşanan fırsatlara yönelik oldukça net bir açıklama yaparak durumu açıklıyor: "Adadaki buzulların erimesi, madencilik şirketlerine lojistik açıdan 'muazzam iyilikler' yapıyor."

        Sage, şirketin Kuzey Atlantik'ten büyük gemileri doğrudan Güney Grönland'daki maden yataklarının kenarına kadar getirebildiğini söyledi ve 80 metre derinlikteki fiyortların, ekibin bir liman yerine yüzen bir iskeleden yararlanabilmesi anlamına geldiğini sözlerine ekleyerek "Hayal edebileceğiniz gibi, artık bunları yapmak daha kolay. Örneğin Rusya’ya, Sibirya'ya giderseniz, çok fazla donmuş alan buzun altında kalır ve daha zorlu bir şekilde bunu çıkarmayı başarırlar. Ama bu durumla kabul etmek gerekir ki Grönland'da mini bir 'altına hucüm' olacak."

        Ancak 'altına hücum'un da zorlukları olacak. Sage'e göre Grönland'ın sert iklimi, ücra coğrafyası ve küçük nüfusunun yanı sıra madencilik şirketlerinin aşması gereken bir engel altyapı eksikliği. Çünkü Sage'e göre Danimarkalılar bu bölgeye hiçbir zaman bir demiryolu veya yol inşa etmedi: "Bu küçük kasaba ve şehirlerin dışına çıktığınızda, yol yok. Yani, örneğin, bulunduğumuz Qaqortoq’tan Nuuk’a gitmek isterseniz, helikoptere binmeniz gerekiyor. Yani, bir altın hücumunda yaşanacak sorun bu."

        NASIL BİR POTANSİYEL VAR?

        Danimarka ve Grönland Jeolojik Araştırmaları Kurumu Kıdemli Danışmanı Jakob Klove Keiding, 2023 yılında Grönland’ın kaynak potansiyeli üzerine yaptıkları araştırmada adadaki toplam 38 hammaddenin değerlendirildiğini, bunların büyük çoğunluğunun nispeten yüksek veya orta düzeyde potansiyele sahip olduğunu söyledi.

        Bu malzemeler arasında nadir toprak elementleri arasında grafit, niyobyum, platin grubu metaller, molibden, tantal ve titanyum bulunuyor. Grönland'ın ayrıca önemli lityum, hafniyum, uranyum ve yataklarına sahip olduğu biliniyor. Erimeler ile petrol sondajı ile bakır, lityum, nikel ve kobalt gibi minerallerin çıkarılmasına olanak tanınması bekleniyor. Söz konusu madenler rüzgar türbinleri ve elektrikli araçlar üreten endüstriler için ise olmazsa olmaz.

        Tedarik zinciri kesintisi riski yüksek olma eğiliminde olan bu malzemelerin nihai kullanım alanları geniş kapsamlı olurken elektrikli araç pilleri, enerji depolama teknolojileri ve ulusal güvenlik uygulamalarını da kapsıyor.

        2023'teki bir araştırmaya göre, Avrupa Komisyonu'nun kritik ham maddeler olarak kabul edttiği 34 mineralden 25'i Grönland'da doğal olarak bulunuyor.

        Peki 'altına hucüm' bu kadar kolay mı? Keiding 'altına hücum' ihtimali sorulduğunda dikkatli olunması gerektiğini belirterek, Grönland'ın geri çekilen buzullarının bazı lojistik engelleri ortadan kaldırabileceğini ancak çıkarma açısından ilerlemenin muhtemelen biraz zaman alacağını söyleyerek mutlaka dikkatli olunması uyarısında bulunuyor...

        * Haberin görseli Associated Press'ten servis edilmiştir.

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ