Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi İş-Yaşam TÜSİAD'dan 'hukukun üstünlüğü' vurgusu - İş-Yaşam Haberleri

        TÜSİAD Başkanı Orhan Turan TÜSİAD Olağan Genel Kurul toplantısında konuştu. Turan konuşmasında Bakan Mehmet Şimşek’in ekonomi programına destek verdiklerini ancak ekonomide her şeyin yolunda olduğunu söyleyemeyeceklerini belirtti.

        Enflasyonla mücadelenin hızlanması gerektiğini vurgulayan Turan "Artık daha hızlı netice almalıyız. Yoksa stres birikiyor. Enflasyonla mücadelenin maliyetine katlanmak zorlaşıyor. Hem girişimciler için hem çalışanlar için" dedi.

        Artık hiçbir şeyin zamana bırakılmaması gerektiğini söyleyen TÜSİAD Başkanı sözlerine şöyle devam etti:

        "Bunun için zamanımız kalmadı. Bir an önce enflasyonla mücadelede kalıcı başarıyı sağlayalım. Para politikasını maliye politikasıyla ve yapısal reformlarla destekleyelim. Sanayiye mutlaka nefes aldırılması lazım. Yatırım, üretim ve ihracat desteklenmeli."

        REKLAM

        Konuşmasında Türkiye'de gündemin çok ağır olduğuna dikkat çeken Turan şu gündem maddelerini sıraladı:

        - Depremlerde, yangınlarda, iş kazalarında çok sayıda vatandaşımızı kaybediyoruz. Demek ki, hata, suistimal ve kayırmacılık çok yaygın.

        - Eleştirel ifadelere ve habercilik faaliyetlerine açılan soruşturma haberleri, çok sıklaştı.

        - 10 küsur sene önceki olaylara, şimdi yeni soruşturmalar açılıyor.

        - Tutuklu milletvekillerine, siyasi parti liderlerine ve belediye başkanlarına sürekli yenileri ekleniyor.

        - Disiplinsizlik suçuyla teğmenler hakkında ihraç kararı alınıyor. Fakat, deprem, yangın taciz, kadın cinayeti, iş kazası, gibi kamuoyunda infial yaratan nice olayda, ya suçlular bulunmuyor ya da kısa sürede serbest kalıyorlar. Kamuoyu vicdanında suç ve ceza arasında orantısızlık kanaati oluşuyor.

        - İster seçimle, ister atamayla gelen kamu görevlilerinin görevlerinden alınmasının, yeni örneklerine şahit oluyoruz.

        - Üstelik, yeni yasal düzenlemelerle, kamu görevlilerinin Devlet Denetleme Kurulu tarafından görevden alınması ve TMSF’nin şirketlere kayyum olarak atanması mümkün oluyor.

        - Yolsuzluk, dolandırıcılık, karaborsa haberlerinin ardı arkası kesilmiyor.

        REKLAM

        - Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, galiba artık şirket kurmaktan daha kolay.

        - Kadın cinayetlerinin de, çocuk tacizlerinin de sonu gelmiyor.

        "TÜM SORUNLARIN ARKASINDA HUKUKA GÜVENİN SARSILMASI VAR"

        Tüm bu sorunların arkasında, hukuka olan güvenin sarsılması olduğunu belirten Turan "Hep söyledik. Hep söyleyeceğiz. Modern devletin temelinde hukukun üstünlüğü vardır. Tüm vatandaşlar kanun önünde eşittir. Devlet de hukukla bağlıdır. Her kademede yönetim keyfi değil, hukuk kurallarına göre yapılır. Burada sorun varsa her yerde sorun çıkar. Hukuka güven kalmazsa güvensizlik, istikrarsızlık ve belirsizlik her yere sirayet eder. Sistemik risk oluşur. Günü kurtarmak mümkün olsa da yarınlar tehlike altına girer. Bakın biz sanayici ve iş insanlarıyız. TÜSİAD üyesiyiz. Ama her şeyden önce insanız, bu ülkenin vatandaşıyız. İnsani değerleri ekonomik değerlerin önüne koyarız. Çocuklarımıza, torunlarımıza daha büyük bir miras değil, daha iyi bir gelecek bırakmak isteriz. Daha iyi bir geleceği, hukuka güven olmadan kuramayız" diye konuştu.

        "78 KİŞİ ÖLÜYORSA NEDENİ ÇÖKEN BİR SİSTEMDİR"

        TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras da açılıştaki konuşmasına "Ülke olarak moralimiz bozuk. Güven bunalımı yaşıyoruz" sözleriyle başladı.

        Kartalkaya'daki yangın faciasında 78 kişinin hayatını kaybettiğini hatırlatan Aras "Yangın çıkabilir ama 78 kişi ölmez. Ölüyorsa nedeni usulüne uygun yapılmayan binalar ve denetimsizliktir. Çöken bir sistemdir" dedi.

        "SORUMLULAR GÖREVDEN AYRILMALI"

        Bu ve benzeri olaylarda Türkiye'deki ölümlerin nedeninin maliyet odaklı kural tanımazlık ve denetimsizlik olduğunu belirten Aras sözlerine şöyle devam etti:

        "Kurallarımız vardır ama uymayan çoktur, yeterli denetim yoktur. Bu ölümlerin ana nedeni sistem bozukluğudur. Maliyeti güvenliğin önüne koyan iş sahipleri, hak etmediği koltuğa oturan özel sektör iş insanları ve kamu yöneticileridir. Onların yarattığı ve uyguladığı sistemdir. Bu sistemin nasıl düzeleceği çok net bellidir. Sistemin kendi kendini düzeltme mekanizması olmalıdır. Sorumlular görevden ayrılmalı, hesap vermeli ve yerlerine yetkin kişiler gelmelidir.

        Son haftalarda politik hayatta da olağanüstü olaylar yaşıyoruz. Seçilmiş belediye başkanları görevden alınıyor yerlerine kayyum atanıyor. Bir siyasi parti lideri hakkında önce soruşturma başlatılıyor sonra farklı bir nedenle tutuklanıyor.

        Birçok sanatçının menajerliğini yapan bir iş kadını hakkında önce soruşturma başlatılıyor sonra farklı bir nedenle tutuklanıyor.

        Bir büyükşehir belediye başkanı hakkında, yaptığı konuşmalar nedeniyle basın toplantısından dakikalar sonra soruşturmalar açılıyor.

        Bilir kişi görüşmesini yayınlayan gazeteciler göz altına alınıyor, genel yayın yönetmeni tutuklanıyor.

        Yeni mezun teğmenler ordudan ihraç ediliyor.

        Bu olaylarda suç vardır yoktur diyemeyiz. Ancak çok kısa sürede arka arkaya gelen bu olayların toplumda endişe yarattığını ve güveni sarstığını söyleyebiliriz."

        "ENFLASYONLA MÜCADELE KARARLILIĞI 2025'TE DE DEVAM ETMELİ"

        2024 yılında ekonomi yönetiminin uyguladığı programın olumlu sonuçlar vermeye başladığını söyleyen Ömer Aras "Enflasyon beklenen hızda olmasa da geriliyor, cari açık sürdürülebilir seviyelerde, Merkez Bankası rezervleri güçleniyor, CDS ülke risk primi düşüyor. Uluslararası derecelendirme şirketleri de bu olumlu gelişimi görüp ülke kredi notumuzu yükseltti. Ancak, doğrudan yabancı sermaye girişleri sınırlı. Yatırımcılar için güven ortamını henüz oluşturamadık. Enflasyonla mücadele kararlılığı 2025 yılında da devam etmeli" diye konuştu.

        Aras enflasyonla mücadele için 2025 yılında kamuda yapılacak tasarrufun daha etkin olmasını beklediklerini belirtti.

        YAPISAL REFORM VURGUSU

        Devletin bütçe disiplinine uyması, kamu harcamalarını kontrol etmesi ve kamuda tasarrufu arttırmasının şart olduğunu belirten Aras şunları söyledi:

        "Ayrıca vergi gelirlerinin arttırılması için kayıt dışı ile ciddi şekilde mücadele edilmesi gerekiyor.

        Para ve maliye politikaları, faiz, vergi, bütçe gibi somut rakamlarla ifade edilen ve takip edilebilen politikalar olduğu için anlaşılması ve değerlendirmesi nispeten kolay kavramlar.

        Enflasyonla mücadelede üçüncü politika enstrümanı olan yapısal reformlar ise çok geniş bir kavram.

        Ülkemizde yaşadığımız bu inatçı enflasyonu bir daha çift haneli seviyelerde görmemek üzere kalıcı olarak indirmek, orta gelir tuzağından çıkmak, kişi başı geliri 20 bin doların üstüne yükseltmek ve dünyada sayılı ekonomiler arasına girebilmek için mutlaka yüksek teknoloji ile verimliliği arttırmalı, mal ve hizmet ihracatına dayalı ekonomik büyüme modeline geçmeliyiz.

        Yapısal reformları gerçekleştirmeden bu değişimleri yapamayız."

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ