Domuzdan devlete, pastaneden protokole: En garip savaş hikâyeleri

Bir kulağın kesilmesi, bir domuzun vurulması ya da bir pastanenin yağmalanması... Hepsi tarihin gülünç ama gerçek savaş sebeplerinden sadece bazıları. Bu savaşların sebebi neydi, sonucu ne oldu? İşte merak edilenler...

Giriş: 12.07.2025 - 08:00 Güncelleme: 12.07.2025 - 08:00

Gerçek olamayacak kadar absürt görünen ama belgelerle sabit tarihi olaylara hazır olun.

335 Yıl Savaşı, İngiltere ile Hollanda arasında geçen ve tarihin en uzun süreli savaşlarından biri olarak anılan sıra dışı bir diplomatik olaydır. 1651 yılında başlayan bu sözde savaş, hiçbir kurşun atılmadan 1986 yılına kadar resmi olarak sona ermediği için ilginç bir yer edinmiştir. Gerçek anlamda bir savaş yaşanmamış; olay, daha çok sembolik bir savaş ilanı ve unutulmuş bir barışın hikâyesidir.

REKLAM

1642-1651 yılları arasında süren İngiliz İç Savaşı’nda Kraliyet yanlıları (Royalists), parlamenter güçlere yenilince geri çekilmek zorunda kaldılar. Royalistlerin son sığınağı olan Scilly Adaları, o dönem küçük ama stratejik bir bölgeydi.

Hollanda Cumhuriyeti, İngiltere ile ticari ilişkilerini korumak istiyordu. Ancak Scilly Adaları’na sığınan Royalist donanmasının, Hollanda gemilerine saldırması bardağı taşırdı. Bunun üzerine Hollanda, 1651 yılında Scilly Adaları’na savaş ilan etti. Ancak bu sadece kâğıt üstünde kaldı; ne bir askeri sefer düzenlendi ne de çatışma yaşandı.

Royalistlerin teslim olmasıyla birlikte savaş fiilen sona ermişti. Ancak diplomatik bir detay gözden kaçtı: Resmi bir barış anlaşması imzalanmadı. Bu durum tam 335 yıl boyunca kimsenin dikkatini çekmeden kaldı.

REKLAM

1986 yılında bir tarihçi, savaşın hâlâ teknik olarak sona ermediğini fark etti. Bu durum Hollanda'nın Londra büyükelçiliği ile Scilly Adaları yetkilileri arasında komik ama anlamlı bir diplomatik görüşmeye yol açtı. Sonuç olarak, 17 Nisan 1986 tarihinde barış anlaşması imzalanarak savaş resmen sona erdirildi.

Taraflar: Hollanda Cumhuriyeti vs. Scilly Adaları (İngiltere)

Süre: 1651 – 1986 (335 yıl)

Çatışma: Hiç yaşanmadı

Sona Erme: 1986’da imzalanan barış anlaşmasıyla

Amerika ile Büyük Britanya arasında çıkmak üzere olan bu savaş, bir domuz yüzünden patlak verdi. San Juan Adası’nda bir Amerikalı çiftçinin patateslerini eşeleyen İngiliz domuzunu vurmasıyla başlayan olaylar, her iki tarafın askeri yığınak yapmasına kadar gitti. Kriz, ortak işgal anlaşmasıyla sona erdi ve tek kurban domuz oldu.

REKLAM

Bizans İmparatoru I. Justinianus döneminde, Hipodrom’daki araba yarışı taraftar grupları olan Maviler ve Yeşiller isyan etti. Başta eğlence gibi başlayan olaylar şiddetli bir ayaklanmaya dönüştü. Şehir ateşe verildi, imparator tahttan indirilmeye çalışıldı. Ayaklanma bastırıldığında yaklaşık 30 bin kişi ölmüştü.

İngiliz kaptan Robert Jenkins, kesilmiş kulağını Parlamento’da göstererek İspanyolları suçladı. Bu olay, İngiltere ile İspanya arasında zaten var olan gerilimi alevlendirdi ve savaşa neden oldu. Kulağın kesildiği iddiası savaşa bahane oldu, savaş ise daha büyük bir çatışma olan Avusturya Veraset Savaşı’na dönüştü.

REKLAM

Bir Yunan askeri, Bulgaristan sınırına kaçan köpeğini takip ederken vuruldu. Bu olay üzerine Yunanistan Bulgaristan’a asker gönderdi ve küçük bir sınır çatışması yaşandı. Milletler Cemiyeti araya girerek olayı durdurdu, ancak yaklaşık 50 kişi hayatını kaybetti.

Bir Fransız pastacının Meksika’daki kafesi, bir isyan sırasında yağmalanınca Fransız hükümeti Meksika’dan tazminat talep etti. Ödeme yapılmayınca Fransa, Veracruz Limanı’nı ablukaya aldı. Çatışmalar sırasında General Santa Anna bacağını kaybetti. Savaş sonunda Meksika, 600.000 peso ödemek zorunda kaldı.

Ohio ve Michigan eyaletleri arasında çıkan bu sınır anlaşmazlığı, neredeyse iç savaşa dönüştü. Her iki taraf da milis kuvvetleri kurdu, ancak gerçek bir çatışma yaşanmadı. Başkan Andrew Jackson’ın müdahalesiyle bir uzlaşmaya varıldı ve savaş başlamadan sona erdi.

Birçok kişi kararı büyük bir adaletsizlik olarak görse de, tartışmalı bölgenin bazı sakinleri Ohiolu olarak yeni kazandıkları statüyü hemen kabullendiler. Kararı öğrenen bir kadının, "Tanrıya şükür, zaten o Michigan havasını hiç sevmezdim," diye espri yaptığı söyleniyor.

Görsel Kaynak: shutterstock