Altında yeni rekor: Trump yükselişte ne kadar etkili?
Altının ons fiyatı 2.900 doların üzerine tırmanarak haftaya rekorla başladı. Art arda gelen rekorlar ağırlıklı olarak jeopolitik riskler ve ve merkez bankalarının politikalarıyla açıklansa da Financial Times'ta yayımlanan bir köşe yazısında dikkat çeken bir kulis bilgisi yer aldı. Buna göre ABD yönetimi ABD resmi rezervlerinde bilançoya onsu 42 dolar değerle kaydedilen altınları piyasadaki ons değeriyle güncellemeyi planlıyor. Bu sayede bilançoda 800 milyar dolarlık ek kaynak yaratılması planlanıyor. Trump'ın doların küresel etkinliğini korumak istediğini ancak çok değerli olmasını istemediği belirtilen yazıda "Bu çelişki ABD Hazinesi'nin altının dolar karşısında yükselmesine izin vermesi veya bunu teşvik etmesi durumunda çözülebilir. Altın, Trump yönetiminin açıkça kurmaya çalıştığı yeni sistemin temel unsurlarından biri olacak gibi görünüyor" ifadeleri yer aldı

Jeopolitik belirsizlikler ve Trump'ın yeni gümrük tarifelerinin yarattığı endişeler, altın fiyatlarında her gün yeni bir rekor gelmesine yol açıyor.
Son 6 haftadır aralıksız değer kazanan altının ons fiyatı bugün de 2 bin 906 dolarla tüm zamanların en yüksek seviyesini gördü. Altın şu ana kadar sene başından bu yana dolar bazında yüzde 11 getiri sağladı.
Analistler altının yükselişinde başta Fed olmak üzere merkez banakalarının daha gevşek bir para politikası benimseyeceğine yönelik beklentilerin etkili olduğunu belirtti. Son olarak Citigroup’un araştırma kolu Citi Research de 2025 için ortalama altın fiyatı tahminini 2 bin 800 dolardan 2 bin 900 dolara çıkardı.
YENİDEN DEĞERLEMEYLE 800 MİLYAR DOLARLIK EK KAYNAK
Dünyanın en saygın finans yayınlarından Financial Times'ın yayın kurulu başkanı ve köşe yazarı Gillian Tett altınla ilgili değerlendirmelerin yer aldığı köşe yazısında dikkat çekici bir iddiayı gündeme taşıdı. Tett yazısında ABD Hazine Bakanı Scott Bessent'in ABD'nin rezervlerindeki altınları yeniden değerlemeyi düşündüğünü bildirdi. Şu anda ABD rezervlerindeki altınlar muhasebe kayıtlarına ons başına 42 dolardan işlenmiş durumda. Bunun bugünkü değerle güncellenmesi durumunda teknik olarak ABD Hazinesi bilançosuna 800 milyar dolarlık kaynak eklenmiş olacak.
Gillian Tett'in yazısında verdiği bilgiye göre konuyla ilgili spekülasyonlar Hazine Bakanı Bessent'in “ABD bilançosunun varlık tarafını nakde çevireceğine”, yani yalnızca borçlara değil, varlıklara da odaklanacağına, dair verdiği söz, hem de 10 yıllık Hazine tahvili getirilerini düşürme vaadi sonrası daha da yoğunlaştı.
"YENİ SİSTEMİN TEMEL UNSURLARINDAN OLACAK"
Yazıda Trump yönetimi güçlü doların ülke sanayisine zarar verdiğini düşünüyor ancak doların küresel etkinliğini de korumak istediğine dikkat çekilerek şu ifadeler yer aldı:
"Bu politikalar çelişkili görünüyor, ancak piyasa analistlerinden Luke Gromen’e göre, bu çelişki ABD Hazinesi’nin altının dolar karşısında yükselmesine izin vermesi veya bunu teşvik etmesi durumunda çözülebilir. Gromen “Altın, Trump yönetiminin açıkça kurmaya çalıştığı yeni sistemin temel unsurlarından biri olacak gibi görünüyor” diyor.
Trump’ın Ekonomik Danışmanlar Konseyi başkanı Stephen Miran’ın geçen yıl yazdığı kapsamlı yatırımcı notu, Trump’ın finansal ekonomi anlayışını en derinlemesine açıklayan metinlerden biri ve Bessent gibi isimler tarafından da büyük ölçüde destekleniyor.
Miran’a göre, yatırımcılar öncelikle gümrük tarifelerinin bir pazarlık taktiği olarak kullanılmasını beklemeli. Ancak daha sonra tarifeler, uzun vadede gelir artırma ve jeopolitik müttefikleri belirleme aracı olarak kullanılacak. Ayrıca Miran, doların rezerv para statüsünün ve ABD askeri üstünlüğünün birbirine sıkı sıkıya bağlı olduğunu belirtiyor. Bu yüzden Beyaz Saray, ABD’nin güvenlik şemsiyesi altında olan ülkeleri, çok uzun vadeli ABD tahvilleri satın almaya zorlayarak açığını finanse edebilir.
Daha da dikkat çekici olan nokta ise Miran’ın şu tahmini: Tarifeler başlangıçta doları güçlendirse de, uzun vadede doların düşeceği öngörlüyor. Bunu nasıl başaracaklarını da açıklıyor: Fed’in “gönüllü” iş birliği ve çok taraflı bir dolar devalüasyonu anlaşması gibi birkaç taktik öneriyor.
Eski Hazine Bakanı Rubin de “Eğer zayıf bir dolar yönünde oyun oynamaya başlarlarsa, bu son derece riskli olur” diyor. Ancak Miran’ın notu, eskiden hayal bile edilemeyen fikirlerin artık tamamen mümkün hale geldiğini gösteriyor. Ve bu sadece Trump’ın Grönland’ı işgal etme tehdidiyle sınırlı değil.
Dolayısıyla, altının şu anda Bitcoin’i geride bırakıyor olması şaşırtıcı değil. Aynı şekilde, yatırımcıların Londra’daki kasalardan New York’a külçe altın taşımaları da. İşte böylece, finans dünyasında Alice Harikalar Diyarında’ya benzer bir döneme girdik ve artık altın almak neredeyse mantıklı bir hareket gibi görünüyor."