Bir bakışta bin anlam yatıyor! Son bilimsel gelişmelere göre insanlar gerçekten sadece gözleriyle iletişim kurabiliyormuş!
Göz göze geldiğinizde gerçekten bir şeyler hissettiğiniz oldu mu? Yeni bir araştırma, bu hissin yalnızca romantik bir yanılgı olmadığını ortaya koyuyor. İnsanlar, birbirlerinin bakışlarındaki niyeti sezebiliyor. Beynimiz, en küçük göz hareketlerini bile bir iletişim sinyali olarak algılıyor. Detaylar haberimizin devamında...

İletişim sadece kelimelerle kurulmuyor. Yeni bilimsel veriler, göz temasının düşündüğümüzden çok daha fazlasını ifade ettiğini gösteriyor. Artık bilim insanları da onaylıyor: İnsanlar yalnızca bakışlarıyla konuşabiliyor...
BAKMAK VE GÖRMEK ARASINDAKİ İNCE ÇİZGİ
İnsanlar uzun zamandır göz temasıyla iletişim kurduklarını düşünür. Ancak bilim insanları bu sezgisel varsayımı araştırmalarla test ediyor. McGill Üniversitesi'nde yürütülen yeni bir araştırma, göz hareketlerinin yalnızca yön değil, niyet de iletebildiğini ortaya koyuyor. Kasıtlı bir bakışı, rastgele bir göz kaymasından ayırt edebildiğimizi ortaya çıkaran bu araştırma, insan beyninin sosyal ipuçlarına karşı ne kadar hassas olduğunu gözler önüne seriyor.
GÖZ HAREKETLERİNİN ARDINDAKİ MESAJ
Araştırmada denekler, bir ekran karşısında sağa veya sola bakmaları yönünde talimat aldı. Bazı durumlarda yönü kendileri seçerken, bazı durumlarda sistem tarafından yönlendirildiler. Ardından, başka bir grup katılımcıya bu videolar (göz hareketi gerçekleşmeden hemen önce) izletildi ve hangi yöne bakılacağını tahmin etmeleri istendi. Katılımcılar, kasıtlı göz hareketlerini daha hızlı algıladı. Bu fark birkaç milisaniyeden ibaret olsa da, beynin bakıştaki niyeti sezebildiğini ortaya koydu.
NEDEN BAZI BAKIŞLAR DAHA ANLAMLI?
İlginç bir şekilde, kasıtlı bakışlar izlenirken takip etme hızında bir fark gözlemlenmedi. Bu da beynin, bakışın yönünü ve niyetini farklı süreçlerle işlediğini düşündürüyor. Araştırmacılar, bu farkın göz çevresindeki mikro hareketlerden kaynaklandığını düşünüyor. Yani fark edilmeyecek kadar küçük mimik değişimleri, beynimiz tarafından 'niyet' olarak yorumlanabiliyor.
SOSYAL BECERİLERİ ETKİLEYEN BOZUKLUKLARDA GÖZ TEMASI
Bu araştırma, özellikle otizm veya dikkat eksikliği gibi sosyal beceri farklılıkları yaşayan bireyler açısından büyük önem taşıyor. Bu bireylerin göz teması yoluyla sosyal ipuçlarını hangi aşamada farklı yorumladıklarını belirlemek, tanı ve destek süreçlerine katkı sağlayabilir.
BEYNİN GÖZ TEMASINA TEPKİSİ
Araştırmalar, doğrudan göz temasının insan beyninde birçok bölgeyi harekete geçirdiğini ortaya koyuyor. Göz teması sırasında kalp atışının yavaşlaması, ciltteki elektriksel iletkenliğin artması gibi fizyolojik değişimler yaşanıyor. Bebekler bile doğdukları anda göz teması kuran yüzlere yöneliyor.
KONUŞMAYI YÖNLENDİREN BİR ARAÇ OLARAK BAKIŞLAR
Konuşma sırasında göz teması sadece duygusal bir bağ kurmak için değil, aynı zamanda diyaloğu yönlendirmek için de kullanılıyor. Bir kişinin konuşmasının bitmek üzere olduğunu çoğu zaman bakışlarından anlayabiliyoruz. Göz temasını koparmak ya da yeniden kurmak, karşımızdakine söz sırasının geldiğini anlatan ince sinyallerdir.
GÖZ TEMASI BECERİSİ GELİŞTİRİLEBİLİR Mİ?
Evet, göz teması tıpkı diğer sosyal beceriler gibi geliştirilebilir. 4-5 saniyelik göz teması kurmak, ardından yavaşça başka bir yöne bakmak ve sonra tekrar teması kurmak bu beceriyi artırabilir. '50/70 kuralı'na göre konuşurken zamanın %50’sinde, dinlerken ise %70’inde göz teması kurmak, iletişimde aktif olduğunuzu gösterir.
Kaynak: Live Science, All About Vision, Michigan State University