Cumhurbaşkanı Erdoğan canlı yayında soruları yanıtladı
Son dakika... Cumhurbaşkanı Erdoğan yanıtlıyor. Ekonomideki yeni yol haritası, 2023'e doğru siyasetin nabzı, iç ve dış politikadaki tüm gelişmeler canlı yayında değerlendirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kur korumalı TL vadeli mevduat hesabına ilişkin, "Programın açıklanmasından beri Türk lirası mevduatlar bugün saat 15.00 itibarıyla 23,8 milyar liranın üzerinde arttı ve ivmelenerek artmaya da devam ediyor." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ekonomi başta olmak üzere ülke gündemine ilişkin soruları yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, A Haber, ATV, A Para ve A News'in "Gündem Özel" ortak canlı yayınında gazetecilerin sorularını yanıtladı, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Kur korumalı Türk lirası (TL) vadeli mevduat hesabının açıklanmasının ardından TL'nin yaklaşık yüzde 50 değer kazandığının hatırlatılması ve "Böyle bir gelişmeyi öngörüyor muydunuz?" sorusu üzerine Erdoğan, bu gelişmenin vatandaşların Türk lirasına güvendiğini gösterdiğini, Trabzonlu bir vatandaşın bu konuda, "Ya kaybettim ama Türk lirası değer kazansın yeter bana" dediğini, bunun güzel bir gösterge olduğunu söyledi.
Türk lirasının gücünü, ekonomik altyapıdan, üretim kapasitesinden ve finansal sektörün sağlamlığından aldığına işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu:
"Türkiye'de şu anda ana muhalefet ve yavruları, Türk lirasını bir kenara koyup daha çok dolara, avroya, buralara endekslenmek istiyorlar. Bunun üzerinden hatta asgari ücrete varıncaya kadar doları baz alarak bunun değerlendirilmesinin gerektiğini filan söylüyorlar. Bu tabii aslında çok çok ciddi bir yanlış. Hele hele yani Merkez Bankası'nda başkanlık yapmış bir insanın kalkıp o da yani dövize 'Buradan taviz vermeyin, Türk lirası yine kayba gidecektir.' filan demesi çok daha çirkin, hiç de yakışmıyor. Tabii daha sonra geri vitese taktı, geri adım atmaya kalktı ama bunu artık bu millet yutmaz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemlerde yurt içi ve yurt dışında, kurlarda, 2008'de de benzeri olan ve tasarruf sahiplerinin güvenini bozmaya yönelik rasyonel olmayan hareketlenmelerin meydana geldiğine işaret ederek, "Tabii açıkladığımız Türk lirası varlıkları güçlendirici paketle biz bu algıyı bozmuş olduk. Vatandaşımız da teveccüh göstererek hızlı bir şekilde Türk lirasına geçişin, o sabah bütün olduğu gibi kapılara dizilmeleri ve buralarda özellikle Türk lirasını oraya getirip, oradan dövizleri bozarak Türk lirasını almaları, bunlar da tabii vatandaşımızın kendi milli ve yerli olarak parasına olan güveninin en güzel göstergesiydi. Programın açıklanmasından beri Türk lirası mevduatlar bugün saat 15.00 itibarıyla 23,8 milyar liranın üzerinde arttı ve ivmelenerek artmaya da devam ediyor." değerlendirmesinde bulundu.
Bugün ekonomi yazarları ve akademisyenleriyle Dolmabahçe'de bir toplantı yaptığını anımsatarak, bu konuları toplantıda ele aldıklarını aktaran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Amacımız, yatırımcı, sanayici, tasarruf sahibi vatandaşlarımız için kur oynaklığını azaltmak, Türk lirasını değerli hale getirmek, yine Türk lirasının değerine itibar katmaktır. Çünkü kur düzeyi, serbest piyasa işleyişi içerisinde olması gereken seviyeye kendisi zaten gelecektir. Benim her zaman bir ifadem var, 'Para yatağında akar', buna dikkat etmemiz lazım. Ve bu yatağını da şimdi buluyor, buldu, daha iyi olacak, acele etmiyoruz. Bir ara biliyorsunuz 10'un da altına düştü, şu anda 11 civarında zannediyorum. Bu istikrarlı şekilde gerek Maliye, Hazine gerekse Merkez Bankamızın dayanışmasıyla ve bizlerin de katkılarıyla, bütün istişare kurullarımızla bunu yerli yerine oturtacağız. Şöyle sabırla yola devam etmekte fayda var."
"AMACIMIZ TÜRK LİRASINA İTİAR KATMAK"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemlerde yurt içi ve yurt dışında, kurlarda, 2008'de de benzeri olan ve tasarruf sahiplerinin güvenini bozmaya yönelik rasyonel olmayan hareketlenmelerin meydana geldiğine işaret ederek, "Tabii açıkladığımız Türk lirası varlıkları güçlendirici paketle biz bu algıyı bozmuş olduk. Vatandaşımız da teveccüh göstererek hızlı bir şekilde Türk lirasına geçişin, o sabah bütün olduğu gibi kapılara dizilmeleri ve buralarda özellikle Türk lirasını oraya getirip, oradan dövizleri bozarak Türk lirasını almaları, bunlar da tabii vatandaşımızın kendi milli ve yerli olarak parasına olan güveninin en güzel göstergesiydi. Programın açıklanmasından beri Türk lirası mevduatlar bugün saat 15.00 itibarıyla 23,8 milyar liranın üzerinde arttı ve ivmelenerek artmaya da devam ediyor." değerlendirmesinde bulundu.
Bugün ekonomi yazarları ve akademisyenleriyle Dolmabahçe'de bir toplantı yaptığını anımsatarak, bu konuları toplantıda ele aldıklarını aktaran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Amacımız, yatırımcı, sanayici, tasarruf sahibi vatandaşlarımız için kur oynaklığını azaltmak, Türk lirasını değerli hale getirmek, yine Türk lirasının değerine itibar katmaktır. Çünkü kur düzeyi, serbest piyasa işleyişi içerisinde olması gereken seviyeye kendisi zaten gelecektir. Benim her zaman bir ifadem var, 'Para yatağında akar', buna dikkat etmemiz lazım. Ve bu yatağını da şimdi buluyor, buldu, daha iyi olacak, acele etmiyoruz. Bir ara biliyorsunuz 10'un da altına düştü, şu anda 11 civarında zannediyorum. Bu istikrarlı şekilde gerek Maliye, Hazine gerekse Merkez Bankamızın dayanışmasıyla ve bizlerin de katkılarıyla, bütün istişare kurullarımızla bunu yerli yerine oturtacağız. Şöyle sabırla yola devam etmekte fayda var."
"VATANDAŞIN KAYBI OLMAYACAK"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefet partilerinin, kur korumalı TL vadeli mevduat hesabı sisteminin sürdürülebilirliğiyle ilgili endişelerinin ve "Bu sistem Hazine'ye çok büyük yük getirecek" yönündeki eleştirilerinin sorulması üzerine, şunları söyledi:
"Bu ana muhalefetin, yavrularının, bunların bugüne kadar gerçekçi bir yaklaşımları hiç oldu mu? Olmadı, bundan sonra da olmaz. Bunu bir defa böyle bilecek, böyle inanacaksınız. Birçok bu ara yalanlar, dolanlar filan falan aldı başını gidiyor. İşte Bay Kemal, her alanda olduğu gibi ekonomi alanında da yalanlarına, halkımızı aldatmaya devam ediyor. Çünkü ekonomiden hiç anlamaz. Ülkemizde tasarruf kompozisyonunun makro ekonomik politikalarla uyumlu olması için Türk lirası finansal enstrümanların özendirilmesi önem arz ediyor. Geliştirilen bu araçla hem kısa vadede vatandaşımızın kur oynaklığından kaynaklı mağduriyetini gideriyor. Dikkat edin bu çok önemli. Yani vatandaş şu anda iki garantiye sahip. Bir, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, iki Hazine. Yani vatandaşın kaybı olmayacak. Özellikle de buradaki mağduriyet ortadan kalkmak suretiyle 3, 6, 9, belirlenen tarihlerde neyse döviz kuru ve burada bunun üzerinden parasını bozduracağı zaman karşılığını aynen alacak. Dolayısıyla yani biz burada Türk lirası mevduat vadesinin de uzatılmasına katkı sağlıyoruz. Vatandaş da burada 'Benim burada mağduriyetim yok, zaten devletim benim arkamda...' Türk lirası enstrümanlara olan talebi artırarak, finansal piyasaların daha etkin işlemesini de sağlamış oluyoruz."
Sisteme ilişkin 'Vadeden önce para çekilebilir mi?" şeklinde soru geldiğini aktaran Erdoğan, "Evet çekilebilir, bir manisi yok. Daha önceden de belirlendiği şekliyle hesap, vadesiz hesaba dönüşecek. Sen de alman gereken paranı rahatlıkla alacaksın. Ama bir şeye güveneceksin, benim artık kaybım olmayacak." dedi.
Erdoğan, tasarruf kompozisyonunun Türk lirası lehinde gerçekleşeceğini belirterek, "Uygulanan ekonomik program, piyasalarda özellikle bu güveni artıracak. Döviz kurunun istikrara kavuşmasını sağlayacak. Özellikle kur stabil hale gelmiş olacak. Yani kurun stabilizasyonu burada önem arz ediyor. Bu adımın uzun vadede bütçeye yük olmak yerine olumlu katkı sağlamasını da öngörüyoruz ve bu attığımız adımla bu da sağlanmış olacak." ifadelerini kullandı.
"PARAMIZ KURDAKİ OYNAKLIKLARA TESLİM OLMAYACAK"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomik ve finansal istikrarın sağlanması, toplumsal refahın artırılması, kamusal hizmetlerin etkin bir şekilde sunulmasının hükümetlerin görevi olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Biz de bu amaçla tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kamusal, finansal, mali birçok aracı nasıl dünyada kullanılıyorsa biz de kullanıyoruz ve kullanacağız. Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarına kur koruması sağlanması da dönemin şartları gözetilerek oluşturulmuş önemli bir araç. Diyoruz ya, bunu stabil hale getirmiş olacağız. Bu araç özellikle vatandaşı rahatlatacak. 'Ben bu araca giderken bir defa kaybım olmayacak.' diyecek. Bu araç sayesinde de kurdaki oynaklığın kontrol altına alınmasına katkı sağlanıyor ve sonuçları itibarıyla toplumun tüm kesimleriyle finansal ve ekonomik sisteme fayda sağlamış oluyoruz. İlaveten bu uygulamadan isteyen her vatandaşımız faydalanacak, belli bir kesim diye bir şey yok. İstikrarın sağlanması adına yeni geliştirilen bu aracın Anayasa'ya aykırılık teşkil etmesi söz konusu değil. Aksine, yürütmenin fonksiyonlarının doğal bir gereğidir. Biz bunu böylece gerçekleştirmiş oluyoruz. Daha önce, geçmişte de uygulanmış olan bu adımı, şimdi biz yeniden uygulamak suretiyle çok kısa bir zamanda nasıl bu işi stabil hale getirdiysek, bundan sonraki süreçte de bu stabil olarak inşallah yürümüş olacak ve bizim paramız kurdaki bu oynaklıklara esir olmayacak. Stabil bir kur olayı gerçekleşmiş olacak."
"FIRSATÇILARA GÖZ AÇTIRMAYACAĞIZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "(Kur konusunda manipülatif söylemler) Bunları yapanlar hakkında kanuni yollara başvurulacaktır. BDDK bunlarla ilgili adımlarını atmıştır." dedi.
Stokçuluk yapanlara ceza öngören tasarı konusunda Erdoğan, şunları söyledi:
"Bunun da geçmesiyle stokçuluğa da ağır cezalar vermek suretiyle bu alanda da tedbirlerimizi artırmış olacağız.
Haksız fiyat artışlarına kesinlikle müsaade etmeyeceğiz, fırsatçılara göz açtırmayacağız. Devlet olarak bu noktada kesin kararlıyız.
Üretici, tedarikçi ve perakendecilerimize sesleniyorum: Fahiş fiyat ve stokçuluk gibi yollara lütfen tenezzül etmeyin. Bunların sonuçları ağır olacaktır."
İYİ Partili Durmuş Yılmaz'ın açıklamalarına ilişkin Erdoğan, "Şu anda tabii milletvekilliği sebebiyle yırtar ama en azından tazminat noktasında bunun bedelini öder." ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tek haneli rakamlara işsizlikte ineceğiz, hedef odur." diye konuştu.
Yerli aşı konusunda Erdoğan, "Yerli aşımızı bekleyen bir grup vatandaşımızın olduğunu biliyoruz. Bu vatandaşlarımız endişelerinden sıyrılıp gönül rahatlığıyla aşılarını olmalıdırlar." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmalarından öne çıkan başlıkla şöyle:
"AÇIKLADIĞIMIZ PAKETLE ALGIYI BOZMUŞ OLDUK"
Öncelikle son gelişme bütün vatandaşlarımızın aslında Türk Lirası'na güvendiğini, güvenmesi gerektiğini gösteriyor. Hele hele bir Trabzonlu vatandaşımızın para konusunda, Türk Lirasına 'kaybettum ama Türk Lirası değer kazansın yeter bağa" dedi. Bu güzel göstergeydi. Altyapı, üretim altyapı ve finansal sektörümüzün sağlamlığından gücünü alıyor Türk Lirası. Ana muhalefet ve yavruları daha çok Dolar ve Avro'ya endekslenmek istiyorlar. Asgari ücrete varıncaya kadar Doları baz alarak değerlendirilmesi gerektiğini söylüyorlar. Bu ciddi yanlış. Hele hele Merkez Bankası'nda başkanlık yapmış birisinin 'Buradan taviz vermeyin, Türk Lirası kayba gidecektir' demesi çok daha çirkin, yakışmıyor. Daha sonra geri adım atmaya kalktı ama bu millet yutmaz. 2008'de de benzeri oldu. Bu tür hareketler rasyonel olmayan hareketlenmeler idi. Açıkladığımız TL varlıkları güçlendirici paketle bu algıyı bozmuş olduk. Vatandaşlarımız da hızlı bir şekilde TL'ye geçişin, o sabah kapılara dizilmeleri, buralarda dövizleri bozarak TL'yi almaları, vatandaşlarımızın milli ve yerli olarak parasına yönelik güvenin göstergesiydi.
"SABIRLA DEVAM ETMEKTE FAYDA VAR"
Bugün 23,8 milyar liranın üzerinde attığı, ivmelenerek arttığı devam ediyor. Bugün ekonomi yazarları, akademisyenlerle Dolmabahçe'de toplantım oldu. Bu toplantıda bunların hepsini ele alma fırsatımız oldu. Amacımız sanayici, yatırımcı, vatandaşlarımız için kur oynaklığını azaltmak, TL değerine itibar katmaktadır. Kur düzeyi serbest piyasa işleyişi içinde olması gereken yere gelecektir. Para yatağında akar. Şimdi yatağını buluyor, buldu daha iyi olacak. Acele etmiyoruz ve bir ara biliyorsunuz 10'un da altına düştü. Şu anda 11 civarında zannediyorum. İstikrarlı şekilde gerek Maliye Hazine gerekse Merkez Bankamızın dayanışması, bizlerin katkıları, istişari kurullarımızla yerli yerine oturtacağız. Sabırla devam etmekte fayda var.
"VADEDEN ÖNCE PARA ÇEKEBİLİRLER"
Ana muhalefetin, yavrularının bugüne kadar gerçekçi yaklaşımları oldu mu? Bundan sonra da olmaz. Bunu böyle bilecek, inanacaksınız. Bu ara yalanlar dolanlar aldı başını gidiyor. Bay Kemal her alanda olduğu gibi ekonomi alanında da yalanlarına, halkımızı aldatmaya devam ediyor. Ekonomiden hiç anlamaz. Hem kısa vadede vatandaşımızın kur oynağından kaynaklanan mağduriyeti gideriliyor. Vatandaşın kaybı olmayacak. Özellikle de buradaki mağduriyet ortadan kalkmak suretiyle 3, 6,9 belirlenen tarihlerde neyse döviz kuru, burada bunun üzerinden parasını bozduracağı zaman karşılığını aynen alacak. Biz burada TL mevduat vadesinin de uzatılmasına katkı sağlıyoruz. Vatandaş da burada 'benim mağduriyetim yok, devletim arkamda' diyor. Finansal piyasaların daha etkin işlemesini sağlamış oluyoruz. Soruyorlar 'vadeden önce para çekilebilir mi' evet çekilebilir. Hesap vadesiz hesaba dönüşecek, senden alman gereken paranı alacaksın, bir şeye güveneceksin 'benim artık kaybım olmayacak'.
"STABİL KUR OLAYI GERÇEKLEŞMİŞ OLACAK"
Uygulanan ekonomik program piyasalarda güveni arttıracak, döviz kuru istikrara kavuşacak, kur stabil hale gelmiş olacak. Bu adımın uzun vadede bütçeye olumlu katkı sağlamasını öngörüyoruz. Ekonomik ve finansal istikrarın sağlanması, toplumsal refah, kamusal hizmetlerin etkin sunulması zaten hükümetlerin görevi. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kamusal, finansal, mali bir çok aracı dünya nasıl kullanıyorsa biz de kullanıyoruz. Kur koruması sağlanması da dönemin şartları gözetilerek oluşturulmuş önemli araç. Özellikle vatandaşı rahatlatacak. Ben bu amaca giderken kaybım olmayacak diye düşünecek. Kurdaki oynaklığın kontrol altına alınmasına katkı sağlanıyor. Bu uygulamadan isteyen her vatandaşımız faydalanacak. Belli kesim diye bir şey yok. Yeni geliştirilen bu aracın anayasa aykırılığı söz konusu değil aksine yürütmenin fonksiyonunun doğal gereğidir. Bundan sonraki süreçte de bu stabil olarak inşallah yürümüş olacak ve bizim paramız kurdaki oynaklıklara esir olmayacak. Stabil bir kur olayı gerçekleşmiş olacak.
"KADEMELİ ŞEKİLDE GELDİĞİ YÖNE DÖNECEK"
Bu olay matematik olay değil. Yani iki kere iki dört söz konusu değil. Çok kısa bir sürede, kurdaki stabilizasyon inşallah gerçekleşmiş olacak. Merkez Bankamız aceleci hareket etmeyecek. Kademeli bir şekilde geldiği yere doğru inşallah dönecek. TL de orada asli gücünü, dere yatağında akar dedim ya burada TL yerini bulacak. Bu 1 hafta mı sürer 10 gün mü sürer? Buradaki adımlarımızı Hazine ve Merkez Bankası olarak atıyoruz. Herhangi bir oynaklığa neden olmadan neticeyi alalım.
"STOKÇULUKTA KİMSENİN GÖZÜNÜN YAŞINA BAKMAYIZ"
Gerek Hazine Maliye gerek Ticaret Bakanımıza, hatta hata Tarım Bakanlığımıza talimatları verdim. Burada kontrollerimizi sıklaştıracağız asla bunlara taviz vermeyeceğiz. Vatandaşımızı bu şekilde spekülatif hareketlerle ezmeye kimsenin hakkı yok. Denetimler sık yapılacak, biz diyoruz ki vicdan sahibi olan bütün bu market, süper merkez, zincir market hepsi de nasıl çıkarken hızla fiyatları çıkartıp, etiketleri ona göre değiştirdiyseler inerken de aynı şekilde değiştirmeleri lazım. Aksi takdirde atılması gereken adımlar, mevzuat, yasa neyse o adımları atacağız. Burada fakir fukara gureba bunlara ezilmeyecek. Şu anda Hazine Maliye, Ticaret Bakanlıklarımız adımlarını atmış durumda. Fiyat indirimleri hızla yapılmazsa Hazine Maliye ve Ticaret Bakanlığımız ellerindeki tüm imkanlarıyla bunların üzerine gidecek. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. İnsanımızı yüksek faiz ve hormonlu kur artışından kurtardıysak fahiş fiyatlarda yanlış bırakmayacağız. Fiyat artışlarını devlet olarak yakından takip ediyoruz. Ticaret Bakanlığımız 81 ilde denetimlerini sıkı bir şekilde gerçekleştiriyor. Tedarik zincirinin tüm halkasını inceliyoruz. Özellikle sebze ve meyve fiyatlarına yönelik 9 büyükşehirde 10 toptancı halinde denetimler gerçekleştirildi. Zincir marketlerde de denetimler yapılıyor. Rekabet Kurumu'nun bazı tespitler üzerine kesmiş olduğu cezalar var. Fahiş fiyat artışlarını tespit etmek, tedbir almak amacıyla gerçekleştiriliyor. Haksız fiyat artışlarına müsaade etmeyeceğiz, fırsatçılara göz açtırmayacağız. Devlet olarak kesin kararlıyız. Perakende satış noktaları başta olmak üzere tedarik zinciriyle 100 bine yakın denetleme oldu. Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu inceliyor. Fahiş fiyat yaptığı, stokçuluk yaptığı tespit edilen firmalara mevzuatın en ağır ceza veriliyor. Kimsenin gözünün yaşına bakmayız.
"FAHİŞ FİYAT ARTIŞI AÇIKÇA FIRSATÇILIKTIR"
Üretici, perakendeci, tedarikçilere sesleniyorum fahiş fiyat ve stokçuluğa lütfen tenezzül etmeyin. Döviz kurundaki düşüşleri fiyatlara yansıtmayanlara gereken yaptırımları uygulayacağımızı da bilmenizi istiyorum. Stokçuluğa da kesinlikle müsaade etmiyoruz. Etmeyeceğiz. Stokçuluk yapanlara yönelik çalışmalar şu anda Meclis'te tamamlanmak üzere. Stokçuluğa ağır cezalar vermek suretiyle tedbirlerimizi arttırmış olacağız. Vatandaşlarımızı mağdur eden hiçbir faaliyete geçit vermeyeceğiz. Fahiş fiyat artışı yapmak açıkça fırsatçılıktır. Bizler de bunun üzerine üzerine gideceğiz. Devletim benim yanımda, devletim benim cebimde gözü olanlara fırsat vermeyecek diye düşünecek vatandaşımız.
"STOKÇULUK YAPAN OTOMOBİL BAYİLERİNE CEZA VERİLECEK"
Bir çok ilde otomobil yetkili bayiler üzerinde denetimler başladı. Bunlara da gereken cezalar veriliyor. Geçtiğimiz günlerde stokçuluk yaptığı değerlendirilen otomobil bayisine en üst düzeyde ceza verildi. Vatandaşlarımızı korumak için gereken her türlü tedbiri alıyoruz, almaya da devam edeceğiz.
"KÜRESEL SÖMÜRÜ DÜZENİNİN KALBİNDE FAİZ VAR"
Ülkesinin ve milletinin hayrına olan herşeye düşman olanlar yine işbaşında. Biz ekonomik bağımsızlık mücadelemizi bunlara rağmen sürdürüyoruz. Yerli ve milli kurumlarımız, stk ve vatandaşlarımızın desteği ile harekete devam ediyoruz. İhracatı önceleyen politikalarla adım atıyor, sivil toplum kuruluşlarımızdan buna uygun aksiyona geçmelerini istiyoruz. Sivil toplum kuruluşu Haziran'da görüşme yapmış. Haziran'dan sonraki olay, tam bu olayın patlak verdiği gün Bay Kemal mesaj atıyor. Bu kurumun ikinci adamı ziyaretime geldiğinde söylediler. Bu konuda Bay Kemal mesajı atıyor. Attıysa siz de bu işin bizim bilgimiz dışında olduğunu söylemeniz lazım. Söyleyin ki millet kimin kim olduğunu öğrenmiş olsun. Bakıyorsunuz Türkiye'nin en önemli kuruluşu Odalar ve Borsalar Birliği garip garip açıklama yapıyor. Onun altındaki kuruluşlar buna benzer açıklamalar yapıyor. Bizim dayanışma halinde olmamızın gerektiği en hassas dönemde bu açıklamalar yapılırken kimse şunu diyemez, 'aşağıdan baskılar geliyor, bu açıklamayı yaptım' diyemez. En büyük baskıyı gören her zaman hükümettir. Bu fotoğraflar günün fotoğrafları değil geçmişin fotoğrafları. Sürekli gündemde tutuluyor. Böyle bir gün siyaset yapma günü değildir. Eğer burada parana değer biçiyorsan, gerçekten yerli ve milliysen gereğini yapacaksın. Demek ki sen ne yerli ne millisin. Biz de diyoruz ki, Türkiye'ye özgü bir ekonomik modeli inşa ediyoruz. Küresel ekonomik sömürü düzeninin kalbinde faiz var. Faiz düzeni zulüm düzenidir. Zengini zengin fakiri fakir yapar. 19 yıldır bunlarla savaş halindeyiz. Bu can bu tende olduğu sürece faizcilere hiçbir zaman yürüyün diyemem onların ne yanında ne arkasında yer alamam. Bizim inandığımız bu noktada değerler silsilesi içerisinde faizin yeri yok. Biz faizle ayağa kalkan değil, faiz sebep, enflasyon neticedir. Bunun uygulamasını gördük. Başbakanlığım döneminde faiz 4,7 veya 6'ya kadar düşmüştü, enflasyon da 6,7'ye kadar inmişti. Doğru orantılı olarak inmişti. Ne oldu? İşte Gezi olayları patlak verdi. Bunun arkasında hangi emperyal güçler vardı? O güçler Türkiye'nin ayağa kalkmasını istemeyen emperyal güçlerdi. Bay Kemal oralarda dönüp, dolaşıp duruyordu. Orada bir sıçrama oldu. Maalesef faiz yükseldi aynı şekilde enflasyon da yükseldi.
"EN KISA ZAMANDA ENFLASYONUN İNDİĞİNİ GÖZLEYECEĞİZ"
Yalandan sürekli olarak nemalanan Bay Kemal, gelin sıfıra indirin faizi, biz CHP grubu olarak her türlü desteğe hazırız. Geçenlerde faizi yükseltin diyor. Bugün faiz arttırın diyenlere Gezi provakatörlerini serbest bırakın diyenler aynı mahfillerdir. Bunlar Soroscu, bütün derdi bu ülkeyi faizden para kazanmak suretiyle zengin olanlarla fakiri daha fakir yapanlar aynı safta. Buna fırsat inşallah vermeyeceğiz. Şu anda indiriyoruz. İnşallah Merkez Bankası'nın attığı adımlarla çok kısa zamanda enflasyonun da nasıl aşağı indiğini hep beraber gözleyeceğiz. Bütün meselem faiz ve sömürünün karşısında durmak. Sömürülen fakir, garip gureba vatandaşım. Ona fırsat vermeyeceğiz.
"MERKEZ BANKASI BAŞKANLIĞI YAPMIŞ OLAN ZAT SUÇ İŞLEMİŞTİR"
Yaşadığmız süreç bu yöndeki iddiaların gerçek dışı, yanıltıcı, maksatlı olduğunu zaten ortaya çıkarmıştır. Birkaç saat içerisinde çıktı. Sözkonusu beyan ve iddialar kanunlarımıza aykırıdır. Merkez Bankası'nın itibarını kırabilecek asılsız haber yayamazsınız, piyasa dolandırıcılığı yapamazsınız, finansal piyasalarda manipülasyon da suçtur. Burada af yok. Elbette bunları yapanlar hakkında kanuni yollara başvurulacaktır. BDDK şu anda bunlarla ilgili adımlarını atmıştır. Merkez Bankası'nda geçmişte başkanlık yapmış olan zat, o da şu anda bu suçu işlemiştir. Hele hele Merkez Bankası'nda başkanlık yapacaksın, kalkacaksın bu tür yol göstericiliğe soyunacaksın. Bunları da aynı şekilde hesaba çekecekler. Durmuş paranın ben evin patronuyum diyor. Evin dairesindeki kapısının ayakkabasıyla ne dalga geçtiler. Biz savunduk. Gayri millilik budur. Kamu görevinde bulunmuş biri kamu aleyhine açıklama yapamaz. Demek ki bir sorun var. Onlar da bunun bedelini ödeyecekler. Şu anda milletvekilliği sebebiyle yırtar ama en azından tazminat noktasında o bedeli öder.
"AMACI DIŞINDA KULLANILAN KREDİLER İÇİN GEREKEN YAPILACAK"
İsmen vermek doğru olmaz. Proje bazlı kredi temin edip ondan sonra krediyi farklı şekilde kullanan sözde işadamları var. Bunların üzerine gitmek görevimiz. Salgın döneminde ilave kontrol, kısıtlar olmaksızın işletmelerimize finansmana erişim imkanı sağladık. SGK ve vergi borcu olmaması şartını bu dönemde geçici iptal ettik. Ancak destek paketlerinde kullandılan kredinin nakit olarak tahsis edilen kısmının faaliyet alanı dışında, döviz ve kıymetli madende kullanılmayacağına ilişkin kural da koyduk. Bunun tespit edilmesi halinde kullanmadığı krediyi iptal ediyoruz. Ülkemizde de küresel ekonomik yavaşlamanın, salgının olumsuz etkilerini gidermek üzere çeşitli tedbir, teşvikleri uygulamaya aldık. Üretimin ve istihdamın devam etmesi için birey ve şirketlerin krediye ulaşım imkanlarını kolaylaştırdık. Bazılarının elde ettikleri fonlarla kısa vadeli, spekülatif kâr amaçlı faaliyetlerde bulunduklarını, bazılarının farklı harcamalarda kullandıklarını biliyoruz. Amacı dışında kullanılan kredilere ilişkin olarak ilgili kurumlarımız gerekli değerlendirmeleri yapıyor. Bunda da kararlı şekilde yolumuza devam edeceğiz. Bunlar da fırsatçılıktır, zemin hazırlamayacağız.
"MERKEZ BANKASI'NDAN BİLGİYİ ALIP DIŞARIDA SATTILAR"
2020 yılında salgın nedeniyle küresel ekonomi yüzde 2,1 oranında bir daralma yaşandı. G-20 ülkeleri arasında Türkiye, Çin'le birlikte büyüyen iki ülke oldu. Türkiye'de öyle bir ana muhalefet yavruları var ki, bunlar Türkiye'nin G-20'den dışlandığını söyleyecek kadar ileri gittiler. Salgının yarattığı arz talep dengesizlikleri enflasyonun küresel düzeyde yükselmesine sebep oldu. Birçok ülke tarihinde en yüksek enflasyon oranlarını yaşıyor. ABD'de enflasyon Kasım ayında yüzde 6,8 ile son 39 yılın enflasyon zirvesine çıktı. IMF enflasyonun gerileceğini bekliyordu. Enflasyon konusunda yukarı yönündeki riskler varlığını koruyor. Merkez Bankası etkin bir şekilde iletişim kanallarını kullanıyor. Piyasada sağlıksız fiyat oluşumları olunca Merkez Bankası doğrudan müdahalede bulunuyor. 5 müdahale yapıldı, hemen muhalefet saldırdı. Merkez Bankası'nın bu yetkisi yasal olarak var. Lafa geldiği zaman Merkez Bankası bağımsız değil diyorsun. Tamam da bu bağımsızlığını sana sorarak mı yapacak? Merkez Bankası'nı ziyaret etmek istedin, bana mı sordular, 'buyur gel' dediler gittin. Sana gerekli bilgileri verdiler, çıktın dışarıda Merkez Bankası'nın aleyhinde konuşmaya başladın. Yakışıksız bir iş yapıyorsun. Bilgiyi alıp dışarıda aleyhe satıyorsun. Yahu bu Merkez Bankası, sıradan bir kurum değil.
"FİNANSAL SERBESTİYETTEN VAZGEÇİLMEYECEK"
Arkadan TÜİK'e gitmek istediler. TÜİK de gayet güzel cevap verdi. Siz imtihanı Merkez Bankası'nda kaybettiniz dendi. Bu kurumaların kendine ait gizliliği var. Ben sizinle görüşme yapmayacağım, ne istiyorsanız yazılı gönderin cevabını veririz dendi. Devletin kurumlarını yıpratma anlayışını getiriyor bunu. Ben Cumhurbaşkanı olarak savunma sanayinde istenilen bilgi olduğu zaman Savunma Bakanıma, Dışişleri Bakanıma gidin bilgilendirme yapın dedim. Bütün bu iyi niyetler hep boşa çıkmıştır. Bunlar Meclis'te ve farklı yerlerde gerek Dışişleri Bakanım ve Savunma Bakanımın aleyhine çirkinliği yapmıştır. Biz büyük mutlulukla görüyoruz ki, açıkladığımız önlem paketi piyasalar tarafından olumlu karşılandı ve TL, burada değer kazandı. Döviz kurulundaki iyileşmenin kısa zamanda inşallah mal ve hizmet fiyatlarına yansımasını bekliyoruz. Kur geçişkenliğini azaltmak için mevcut üretim yapısının neden olduğu dış finansman bağının azaltılması modeldeki önceliklerimiz arasındadır. İhracatta ciddi bir artış var. Sürekli artıyor, bu noktada cari fazla da hamdolsun mutluluk sebebimiz. Türkiye küresel üretim üssü, tedarik merkezi olma potansiyeline fazlasıya sahip ülke. Türkiye'ye özgün, üretime dayalı, ihracat öncelikli yatırım, üretim, istihdamı arttırmayı ve bu potansiyeli gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Makro ekonomik istikrar büyük önem taşıyor. Önümüzdeki dönemde serbest piyasa ekonomisi, finansal serbestliğe tam bağlılıktan kesinlikle vaz geçilmeyecek. Dengeli ve sürdürülebilir maliye politikası uygulanacak. Gereken makro ihtiyati tedbirler alınacak. Piyasa beklentileri iyileştirilerek reel sektör önünü daha net görecek.
"HEDEF TARIM VE HAYVANCILIKTA GÖRÜLMEMİŞ ADIMI ATMAK"
Başta kamu bankaları olmak üzere reel sektöre her türlü proje bazlı desteği vermeye hazırız. Bu konuda sapma olmayacak. Yatırım, istihdam, ihracat bu noktada özellikle büyümeye yönelik adımı atmak, bütün bunlarla beraber o beklediğimiz sıçramayı da yapmak. Önümüzdeki dönemde katma değerli üretimin arttırılması, ithalata olan bağımlılığın azaltılması, beşeri sermayenin güçlendirilmesi konusunda politikalarımıza devam edeceğiz. Finansal istikrar makro ekonomik istikrarın önemli bir bileşenidir. Gıda fiyatlarını dengelemeye yönelik orta vadeli çalışmalarımıza devam ediyoruz, tarımsal üretime yönelik olarak riskleri önceden tahmin edip, erken uyarı sistemini hayata geçirdik. Tarım konusunda bugüne kadar görülmüşün çok daha fevkinde sözleşmeli tarım mekanizmasının yaygınlaştırılmasına yönelik adımlar atılıyor. Hedef tarım, hayvancılıkta görülmemiş adımı atmak. Artık tarım, hayvancılık olayının ne denli önemli olduğunu inşallah halkımız görecek, çiftçimiz de bunun mutlululuğunu, bahtiyarlığını yaşayacak. Zaten verdiğimiz kredilerle, mazotla bu mutluluğunu getiriyoruz, getirmeye de devam edeceğiz.
"KREDİ VE TEŞVİK SİSTEMİ DAHA DA GÜÇLENDİRİLECEK"
Türkiye ekonomi modelini boşa demiyoruz. Bize has, ülkemiz koşullarına uygun model. Başkanlık sisteminde ne demiştim, Türkiye demiştim, Amerika falan değil. Niye biz kendimize güvenmiyor, inanmıyoruz? Şu yeni yaptığımız köprülerden bir tanesi. Şanlıurfa ile Adıyaman'ı bağlıyor. Şuralardan geçen TIR'lara bakacaksınız. Osmangazi Köprüsü'nden geçen TIR'lara bakacaksınız. Nasip olursa 18 Mart Çanakkale Köprüsü'nü açıyoruz. Dünyada bu kulelerin yükseliği ile 1 numara. Bu adımı atarken burada Kore-Türk işbirliği ile yapıldı. Allah aşkına şu bütün köprülerden, Kuzey Marmara Otoyolu'ndan, Marmaray, Avrasya Tüneli'nden bütün buralardan geçen otomobillere, TIR'lara bakın. Bu kadar TIR buralardan gelip geçtiğine göre bunlar bir şeyler taşıyorlar. Böyle bibr şeyi garip gureba bir ülke olsa bunlar olur mu? Yoğun bir şekilde TIR'lar gidiyor, geliyor. Ülkemizin son dönemdeki güçlü ekonomik performansıyla diğer birçok ülkenin takdirini toplayan örnek bir ülke olarak öne çıkıyor. Lojistik dediğimiz zaman geçmeyelim. Bir ülkenin lojistiği diğer ülkelerle olan yarışmasında önceliğidir. Ülke öne çıkmışsa onu tutana aşk olsun. Şu anda bizim lojistik muhteşem. Serbest piyasa ekonomisinin kurallarından taviz vermeden büyüme, enflasyon, faiz, döviz kurunda makraekonomik gerçeklerle istikrarı bir ekonominin tesisini sağlıyoruz, sağlayacağız. İhracatı önceliklendirmek, cari açık sorununu kalıcı olarak çözmek, orta gelir tuzağını aşmak en önemli önceliklerimizden. Küresel değer zincirinde üst sıralara çıkmayı hedefliyoruz. Cari açığımızın azalmasına katkıda bulunacak ileri teknoloji, faktör verimliliği, kredi ve kefalet imkanı gibi araçlarla uygun şartlarda finansman sağlayacağız. Kredi, teşvik ve desteklerimizi daha da güçlendireceğiz.
"HEDEFİMİZ İHRACATLA CARİ FAZLAYA GEÇMEKTİR"
İhracatçılarımıza ileri vadeli kur verilmesi suretiyle döviz kurundaki belirsizliğe karşı korunmasını sağlayacağız. Amacımız cari açığı yüksek üretim ve ihracat ile düşürmek, hatta cari fazlaya geçmektir. Bay Kemal bu işlerden anlamıyor. Bu ara Şanlıurfa'ya gitti. İstediği kalabalığı karşısında göremeyince ileri geri savruldu. 'Buranın belediyesini bize verin, biz size Şanlıurfa'nın çiftçisine elektiriği bedavaya vereceğiz'. Bay Kemal elektriğin üretimi belediyelere mi ait? Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın üretimidir elektrik. Zaten gelemezsin de, böyle bir imkanı yakalasan dahi elektriği bedava verme hakkına sahip değilsin. Ondan sonra Adana'da herkes dedi ki, belediye size ait, hadi elektriği bedava verin. Hadi ver. Elini kolunu bağlayan yok. Adana Belediyesi sizdte. Hadi ücretsiz olarak Adana çiftçisi bol olan şehrimiz. Hep ata ata geldiniz buraya kadar. Bundan sonra bu atmalar da tutmayacak. Şimdi Aydın'da neyi vaad edeceksin? Hadi onlara da söyle. Bugüne kadar yalanla, dolanla geldin. Ankara Belediyesi de sizde. Hadi bedava verirsen ver. Seçim öncesi bedava sudan bahsediyorlardı. Meclisleri alamadıkları için, hadi gelin kılpayı bir şey verelim diyorlar. Cüzi bir şeyle bunu da müsaade edip gönderiyorlar. Hayatı yalan. Akşam yalan, sabah yalan. Siyaset yalanı bu kadar kaldırmaz. Şimdi kalkıyor daha gelmeden Cumhurbaşkanı olarak tavsiyem şudur; daha siz Cumhurbaşkanınızı belirleyemediniz. Zillet İttifakının Cumhurbaşkanı adayını açıklayın da bilelim.
"İŞSİZLİKTE TEK HANELİ RAKAMLARA İNECEĞİZ"
Hedef işsizliği daha aşağılara çekmek. Oran olarak şuraya kadar diye rakam vermek inandırıcı olmaz çünkü ben Bay Kemal değilim. Ona kalırsa o sıfırlar. Mümkün olduğunca işsizliği daha da aşağılara indireceğiz, tabii bunu da mevsimsel işsizlikten arındırarak indireceğiz. Hizmet sektörü devreye girdiği andan itibaren, otellerimiz fena gitmiyor, düşüş daha da başlayacaktır. İşsizlikte tek haneli rakamlara ineceğiz, hedef odur. Turizm sektörü büyük önem arzediyor. Tüm sıkıntılara rağmen turizmde de hamdolsun ciddi bir sıçramayı yaptık. Son bana verilen rakamlar 24-25 milyon gibiydi. Parasal olarak 26 milyar gibi gelirimiz oldu. Bu yıl bu sektörde Rusya bizi yalnız bırakmadı. Gerekli destekleri bize verdi. Avrupa'dan da aynı durum olsaydı 30'un üzerine de çıkabilirdik. Son dönemde İngiltere kapıları açtı. Turizm olayı bizim için ciddi manada adeta bacasız sektör. İstanbul iyi bir sıçrama yaptı, Antalya çok çok iyiydi. 2022'de çok daha iyi bir konuma geleceğiz.
"MİLLETVEKİLLİĞİNİN DÜŞÜRÜLMESİ DAHİL TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ"
Siyasi ahlaktan uzak bir yapı. Temsilcileri de ortada. Bay Kemal, Meral hanım ve onun yanındakiler. HDP'yi söylemeye gerek yok, onlar siyasi terörist. Bu millet bunları daha fazla kaldıramaz. İnşallah 2023 seçimlerinde gereken dersi vermek suretiyle geldikleri yere göndereceklerdir. Milletin kendilerine teveccüh göstermediklerini görünce sinirleri bozuluyor, öfkeden çıldırıyorlar. Bunlar siyasette etik, ahlak, seviye bırakmadılar. Bir genel başkana bu el hareketi yakışır mı? Orası milletin meclisi kutlu bir çatı, edebini takınmak zorundasın. Bay Kemal'in ruh halini sağlıklı bulmuyorum. Şirazesini dengesini kaybetti. Sözlerine baktık, şehit yakınına küfreden milletvekilini ne yapacağız? O da senin ortağın. Bu saygısızlıkların görmezden gelinecek durumu yok. Şehit yakınına küfreden hadsizin de takipçisi olacağız, en ağır bedeli de ödeteceğiz. Milletvekilliğinin düşürülmesi dahil takipçisi olacağız. Bu hareketi yapanın Gazi mecliste yeri olamaz. Bunların milletin hayrına bir işi olamaz. 2023 inşallah ülkemiz için çok çok hayırlı olacak inşallah. En azından bunlardan kurtulacak. Kocaeli'ndeki davaları devam ediyor. Devletin arazilerine çökmeleri. Yaptıkları korsancılık. Bunlar yenilir yutulur şeyler değil, millet bunun hesabını soracak.
"HIFZISSIHA PROJESİNİN İHALESİ ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA"
Uzun süreden beridir ülkemizde aşı üretimi için zihinsel çalışmaları yürüttük. Salgın bir yerde de hızlandırıcı faktör oldu. Bilgi birikimimizi araştırma labaratuvarlarından çıkıp fabrikada üretim hattına soktuk. Hızlı bir şekilde Covid aşısı üretebilen 9 ülkeden biri olduk. TURKOVAC aşımız labaratuvar sonuçlarında iyi sonuçlar almıştı. İnsanlar üzerinde yaygın şekilde kullanılacak aşının, sağlıkla ilgili tüm ürünlerin sıkı şartları var. Bütün şartları yerine getirdik. Aşımızın etkinlik ve güvenini test ettik. Aşımız tüm insanların kullanımı için üretiliyor. 2 ithal aşı mevcuttu. 2 aşının güvenirliği ve etkisi konusunda şüpheye gerek yok. Yine de ithal ürün olması nedeniyle yerli aşımızı bekleyen bir grup vatandaşımızın olduğunu biliyor, görüyoruz. Bu vatandaşlarımız yersiz de olsa endişelerinden sıyrılıp gönül rahatlığıyla aşılarını olmalıdır. Aşımız koruyucu etkisin ispat etti. TURKOVAC aşımız vatandaşlarımızın kullanımına sunulacak. Başta aşı temin etmekte zorlanan ülkelere göndereceğiz. Geçen hafta Afrika ülkeleriyle yaptığımız topantıda ülkelerin liderlerinden yoğun talep aldık. Bunların hepsini karşılamak istiyoruz. Gelişmiş dediğimiz ülkeler bu konuda ellerini oldukça sıkı tutuyorlar. Bundan asıl zarar görenlerin kendi hassas ekonomileri ve vatandaşlarının olduğu farkında değillermiş gibi davranıyorlar. Türk milleti aşıya aç olan bu insanların talebine duyarsız kalmayacaktır. Türkiye olarak 50 yıl sonra tamamen yerli ve milli imkanlarla geliştirilen aşımızın her safhasında kendi araştırmacılarımız yer aldı. Kullanım onayının alınmasıyla birlikte aşı çeşitliliğimizi arttırdık. Vatandaşlarımıza, hatta insanlığın hizmetinde değerlendireceğiz. Hıfzıssıha projesini de Ankara'da hayata geçiriyoruz. Esenboğa Havalimanı'na yakın bir yerde kapalı alana sahip projenin ihale süreci önümüzdeki hafta tamamlanacak. Onun da müjdesini bu hafta vermiş olayım.
"BOŞANMA HUKUKUNU MAĞDURİYETLERE YOL AÇMADAN ELE ALACAĞIZ"
Temennimiz odur ki bu yıl içerisinde bu problemi çözelim ama bu konudaki gerek Adalet Bakanlığımız gerek Aile Bakanlığımız bu çalışmayı yürütüyorlar. Kadınların mevcut haklarından geriye dönüş anlamına gelebilecek bir çalışma asla sözkonusu değildir. Tüm tarafları koruyacak, çocuğu gözetecek, kadın ve erkek arasında ortak denge gözetecek bir husus geliştireceğiz. Herkesin içine sinecek bir sonuca varıncaya kadar çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Önümüzdeki yıl içinde nafakayı da içine alacak şekilde boşanma hukukuna bağlı konuları, yeni mağduriyetlere yol açmayacak şekilde tümüyle ele alacağız.
"TURKSAT 6-A PRJESİ ŞU ANDA YÜRÜTÜLÜYOR"
Uydu ve uzay teknolojileri uzmanlık altyapı gerektiren projeler. Ülkemizde uydu ve uzay eko sistemi nitelikli insan kaynağı, altyapısı kurulmasına ilişkin olarak son yıllarda önemli adımlar attık. TÜRKSAT bu adımların lokomotifi oldu. 4. ve 5. nesil uydu projelerinde nitelikli insan kaynağı yetiştirilmesine yönelik eğitim ve teknoloji programları uygulandı. Uydu sistemlerinin üretim, entegrasyon, test altyapılarına ilişkin önemli yatırımlar yapıldı. Savunma Sanayi Başkanlığı ve Türksat işbirliği ile uzay sistemleri entegrasyon ve test merkezinde Türksat 6A projeleri şu anda yürütülüyor. Elon Musk'la bu görüşmeleri yaptığımızda o da adeta mutluluğunu bizimle paylaşmış oldu. İki adet haberleşme ekipmanı Türksat ve Aselsan tarafından üretildi. Türkiye'nin uzaydaki hakları denilince 8. Cumhurbaşkanımız Turgut Özal'ı rahmetle yadetmek gerekiyor. Uzayda frekans elde etmenin ilk adımlar atıldı o dönemde. Yüzde yüz yerli mühendislik ve yerli imkanlarla devam eden Türksat 6-A uydumuzu uzaya inşallah göndereceğiz. Bu konuda hatta ihracat yapabilme konmuna geleceğiz.
"AFRİKA ÜLKELERİNİN BİZE GÜVENİ VAR"
Göreve geldiğimizde 12 Afrika ülkesinde büyükelçiliğimiz vardı. Şu anda 49 ülkede bizim büyükelçiliğimiz var. Adeta şu anda onlar da bizimle ciddi rekabet içindeler. Onların da Türkiye'de 39 yanılmıyorsam büyükelçiliği var. Bunları aynı şekilde devam ettiriyoruz. Hedefimiz daha ileri gitmek, sayıları çoğaltmak. Türkiye olarak Afrika'da hemen hemen bütün ülkelere büyükelçilik açmak suretiyle Afrika'nın her yerinde olmak istiyoruz. Yeraltı, yerüstü zenginlikleriye Afiraka ile kazan kazan esasına dayanarak yürüyelim istiyoruz. Emperyal güçler yıllarca Afrika'yı sömürdü. Türkiye beraber kazanalım demek suretiyle oralarda. Afrika ülkelerin bize bu noktada güveni var. Beraber yapalım diyorlar.
"TORUNLARDAN AYRI KALMAK KOLAY İŞ DEĞİL"
2022 Allah'ın izniyle 2021'den daha iyi olacak. Çok daha güçlü olacağız, çok farklı sıçramaları inşallah yaşayacağız. Torunlardan ayrı kalmak kolay iş değil. Onların verdiği enerji hiçbir şeyle mukayese edilmez. Onlar ayrı bir enerji depoluyor. Gerek eşim, gerek çocuklarla işin istişaresini yaparak onlar neyi arzu ediyorsa ben de onlara uyarım.
"RUHLARINA FATİHA GÖNDEREREK SON NOKTAYI KOYALIM"
Yarın Gaziantep'te açılış törenleri yapacağız. Vatandaşlarımızla beraber olacağız. Açılış törenleriyle Gaziantep'in mutluluğunu onlarla paylaşacağız. Milletimiz umutlarını kaybetmesin ve bize, AK Parti kadrolarına güvenmeye devam etsin, bu yıl ülkemiz için her biri ayrı değer olan birçok ismi kaybetmemizin üzüntüsünü yaşadık. Büyük şair, dava adamı Sezai Karakoç'u, ilim insanı Prof. Dr. Teoman Duralı hocamızı, sevgili dünürüm müteşebbis Özdemir Bayraktar abiyi, siyasetin duayenlerinden Oğuzhan Asiltürk abiyi ve son olarak musikimizin beyefendilerinden Alaeddin Yavaşça Bey'i hayırla yadediyorum. Ruhlarına bir Fatiha gönderelim ve noktayı da öyle koyalım.