İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından sokak tartışması
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yolsuzluk ve terör suçlamalarıyla iki ayrı soruşturma kapsamında gözaltına alınması 'sokak' polemiğini de beraberinde getirdi. CHP lideri Özel'in, Saraçhane'deki gösterilerde dile getirdiği sokak çağrısına Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve MHP lideri Bahçeli yanıt verdi

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından Saraçhane’deki belediye binası önü başta olmak üzere çeşitli illerde gösteriler sürüyor. CHP lideri Özgür Özel’in Saraçhane konuşmalarından birinde ifade ettiği "Bundan sonra kırıp dökmeden, yakıp dökmeden, sinmeden, durmadan sokaklar bizimdir, meydanlar bizimdir. Bana diyorlar ki sokak çağrısı mı yapıyorsun? Evet, evet, evet" sözleri ise sokak tartışmasını siyasetin gündemine de taşıdı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “çıkmaz sokak” uyarısı ile şunları söyledi: “Bu milletin ezeli ve ebedi kardeşliğin zedelenmesine bu güne kadar rıza göstermedik. Çok açık ve net söylüyorum. CHP genel başkan başkanının çağırdığı sokak unutmayın çıkmaz sokaktır. Hırsızlık ve sahtekarlığı savunmak için mahkeme salonları yerine sokağı işaret etmesi vahim sorumsuzluktur. CHP mevcut yönetiminde illegal örgütlerle kurduğu asimetrik ilişkiler, darbecilere cesaret veren tavırları, sokak terörünü tahrik eden sorunlu söylemleriyle meşru zeminde siyaset yapan parti olma vasfını hızla yitirmektedir” dedi.
CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI YILMAZ'DAN PROVOKATİF SÖYLEMLERE İLİŞKİN AÇIKLAMA
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Provokatif söylemlerle sokakları terörize etmek isteyenlere zemin oluşturmak, demokratik siyasete ve hukuk devletine ihanettir. Çok geç olmadan bu çıkmaz sokaktan geri dönülmelidir." ifadelerini kullandı.
Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, ana muhalefet partisini marjinal siyaset anlayışıyla sokağa yönlendiren anlayışın, CHP'de sorumlu siyaset yapanlar dahil ülkenin huzurunu ve kamu düzenini savunan herkesi rahatsız ettiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Hiç kimsenin suç işleme ayrıcalığı olmadığı gibi, herkesin çeşitli aşamalardan oluşan yargı süreçlerinde kendisini savunma hakkı bulunmaktadır. Siyasi mücadelenin yapılacağı meşru zeminler de bellidir. Provokatif söylemlerle sokakları terörize etmek isteyenlere zemin oluşturmak, demokratik siyasete ve hukuk devletine ihanettir. Çok geç olmadan bu çıkmaz sokaktan geri dönülmelidir. Yolsuzluk suçlamalarına cevap vermek yerine, hadsiz bir şekilde Sayın Cumhurbaşkanımıza hakaret edilmesi milletimizin vicdanında mahkum edilecektir. Bu seviyesiz siyaset toplumsal kutuplaşmayı artırmaktan ve suçluluk psikolojisinin dışa vurumundan başka anlam taşımayacaktır."
FAHRETTİN ALTUN'DAN PAYLAŞIM
İletişim Başkanı Fahrettin Altun sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu.
Altun yaptığı paylaşımda, "Bölgemizde ve dünya siyasetinde kritik gelişmelerin yaşandığı bir dönemden geçmekteyiz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, liderlik kapasitesi ve devlet tecrübesi ile ülkemizin bu süreçten en güçlü şekilde çıkması noktasında büyük bir mücadele vermektedir. Bu mücadele Sayın Cumhurbaşkanımızın mübarek Ramazan ayında da devam eden yoğun temposundan ve temaslarından da net bir şekilde görülmektedir. Sayın Cumhurbaşkanımız gecesini gündüzüne katarak aziz Milletimiz ve güzel Türkiye’miz için çalışmalarını kararlı ve kesintisiz şekilde sürdürmektedir. Öte yandan “ana muhalefet partisi” dünyadaki ve bölgemizdeki gelişmelere ısrarla bigane kalmakta, her gün kendi iç çekişmeleriyle meşgul olmakta ve kendi krizlerini ülkenin meselesiymiş gibi göstermeye çalışmaktadır. “Ana muhalefet partisi” son olarak devletin bağımsız yargı organları tarafından yürütülen yıllara sari bir adli süreci bahane ederek Sayın Cumhurbaşkanımızı hedef almaya, devlet kurumlarına karşı halkımızı kışkırtmaya devam etmektedir. Adli makamların ciddi iddialarına tatmin edici yanıtlar vermek yerine, sokaklara dönük şiddet çağrıları yapmak suretiyle yargı süreçlerini bu şekilde etki altına alma çabası beyhudedir. Türkiye bu oyuna gelmeyecek, sokağa teslim olmayacak, demokratik hukuk düzeni ne pahasına olursa olsun korunacaktır. Mezkur siyasi kesimler içine düştükleri siyasi tükenmişlik sendromundan bir an evvel çıkmalı, yaşadıkları iç krizlerden sebep kendi partilileri tarafından tetiklenen süreçlerin faturasını hükümetimize ve ülkemize mal etmekten vazgeçmelidir. Şiddetin her türlüsü kötüdür. Demokrasi her daim pusulamızdır. Devletimiz suçlu ile suçsuzu ayıracak kudrete, milletimiz de olanı biteni en iyi şekilde takdir ve tahlil edecek dirayet ve ferasete sahiptir." ifadesini kullandı.
MHP lideri Bahçeli de bugün sosyal medya üzerinden Özel’i uyararak "Yargıya saygı duy, partinde otur" dedi.
Bahçeli’nin bu çağrısına yine sosyal medyada aynı format üzerinden yanıt veren Özel, “Milletin sesini duy, darbeye karşı dur” dedi.
Bahçeli ve Özel’in bu sözleri partilerinin sosyal medya hesapları üzerinden yapıldı.
Gelecek Partisi Konya İl Başkanlığı’nın bir restoranda düzenlenen iftar yemeğine katılan Ahmet Davutoğlu ise “Türkiye’nin sokakları, her yerde hareketlilik, kaos beklentisi. Buradan da muhalefet temsilcilerine de seslenmek isterim. Demokratik taleplerinizi yerinize getirin ama asla Türkiye'yi bir kaosa sürüklemeyin. Asla demokratik, meşru yolların dışına kimse tevessül etmesin. Her tepki gösterilir ama mutlaka demokratik yollarla gösterilir. Bir günde borsa çöktü neredeyse. Bu olay yüzünden trilyonlar kaybettik. Yolsuzluklarla mücadeleyse, kaybetmeye de hazırız. Ama ondan sonrası ne gelecek ona bakacaksınız. Herkesin korku içinde yaşadığı, saat başı birilerini görevden alındığı, birilerinin gözaltına alındığı, bize sıra ne zaman gelecek diye insanların tedirgin olduğu iktidar içinde dahi doğruyu, hakikati, gidişattaki bozuklukları görüp, sesini yükseltmek isteyenlerin ya bana da gelirlerse diye korktuğu bir yerde ülke düzelmez” dedi.