Max Richter İstanbul Caz Festivali için Türkiye'ye geliyor
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından 1-17 Temmuz tarihleri arasında düzenlenecek 32. İstanbul Caz Festivali kapsamında Max Richter ilk kez Türkiye'ye geliyor. 30 Mayıs'ta Metrohan'da düzenlenecek "Max Richter Müziği ve Sinemadan Çağdaş Sanata Müzik Tasarımı" başlıklı söyleşide ise sanatçının müziği üzerinden film müziği üretim süreçleri ve çağdaş sanatla kesişim noktaları tartışılacak

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, Garanti BBVA sponsorluğunda gerçekleştirilecek 32. İstanbul Caz Festivali, 1-17 Temmuz tarihleri arasında cazın önde gelen isimlerini ve güncel müziğin yıldızlarını müzikseverlerle bir araya getirecek.
Max Richter ilk kez İstanbul’da
3 Temmuz Perşembe, 21.00 | Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu
Klasik müzik geleneğini elektronik altyapıyla birleştirerek yarattığı devrimci tarzıyla, Neo-klasik aktivist, truva atı veya ikonoklast gibi nice benzetmenin öznesi olan besteci ve piyanist Max Richter, bu yaz 32. İstanbul Caz Festivali’nde İstanbullu izleyicilerle buluşuyor. Shutter Island, Arrival, The Last of Us, The Leftovers, Black Mirror gibi sinema, televizyon ve sahne projeleriyle de tanınan Max Richter, modern zamanların en sevilen ve en etkili bestecileri arasında sayılıyor. Irak Savaşı’na karşı bir protesto niteliğindeki The Blue Notebooks, Richter’ın hem kendi kariyeri hem de klasik müzik dünyasında çığır açtı. Suriye iç savaşından doğan sığınmacı krizini Exiles ile ele aldı; Voices albümü için İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin maddelerini yüzlerce kişi, farklı dillerde seslendirdi. Dijital platformlarda tüm zamanların en çok dinlenen klasik müzik kaydı olan ve Richter’ın magnum opus’u kabul edilen ambient albümü Sleep (2015), “daha yavaş bir yaşam temposu için” bir manifestoydu. Son albümü, zıtlıklar arasında bir uyum arayışının ürünü In A Landscape, elektronik ve akustik, insan ve doğa, yaşamın büyük soruları ve küçük keyiflerini belki de yalnızca müziğin başarabileceği bir huzurla uzlaştırıyor. The Blue Notebooks ile başlayan protesto, In A Landscape ile yerini uyuma bırakıyor. Max Richter, 3 Temmuz Perşembe akşamı Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu’nda, bu iki albümünden bestelerini seslendirecek.
Garanti BBVA Caz Sohbetleri: Max Richter Müziği ve Sinemadan Çağdaş Sanata Müzik Tasarımı
30 Mayıs Cuma, 18.30 | Metrohan
32. İstanbul Caz Festivali’nin Garanti BBVA sponsorluğunda düzenlediği söyleşi serisi kapsamında 30 Mayıs’ta “Max Richter Müziği ve Sinemadan Çağdaş Sanata Müzik Tasarımı” başlıklı bir söyleşi gerçekleştirilecek. Metrohan’daki bu söyleşide Max Richter’in müziği üzerinden film müziği üretim süreçlerini, film müziklerinin anlatıya etkisini ve izleyiciyle kurduğu bağın yanı sıra evrimi ve farklı disiplinlerle benzerlikleri üzerinde durulacak. İBB Kültür’e bağlı bu özel mekandaki söyleşinin moderatörü yönetmen ve araştırmacı Serdar Kökçeoğlu, konuklar ise besteci ve ses tasarımcısı Mine Pakel ile sanatçı ve akademisyen Selçuk Artut olacak.
Festival kapsamındaki diğer söyleşiler
Garanti BBVA Caz Sohbetleri: Gramofondan Cep Telefonuna: Müziği Yıllar İçinde Nasıl Dinledik?
27 Mayıs Salı, 18.30 | Salt Beyoğlu, Açık Sinema
32. İstanbul Caz Festivali kapsamında, Salt Beyoğlu evsahipliğinde düzenlenen Garanti BBVA Caz Sohbetleri serisinin ikinci buluşması, 27 Mayıs’ta Salt Beyoğlu’nun Açık Sinema alanında gerçekleştirilecek.
Yazar Yekta Kopan’ın moderatörlüğünde düzenlenecek "Gramofondan Cep Telefonuna: Müziği Yıllar İçinde Nasıl Dinledik?" başlıklı söyleşide, prodüktör, aranjör ve besteci Çağrı Sertel; yapımcı ve yönetmen Rahşan Gülşan; içerik üreticisi Cansu Akın bir araya geliyor. Bu keyifli buluşmada, müzik dinleme alışkanlıklarımızın gramofondan bugünün dijital mecralarına uzanan dönüşümü konuşulacak. Aynı zamanda yapay zekâ çağında bu alışkanlıkların nasıl evrileceği, yeni teknolojilerin müzik üretimi ve dinleyici deneyimi üzerindeki etkileri de tartışmaya açılacak.
Groove on the Brain: How Jazz Shapes the Mind [Kafamızın içindeki “groove”: Caz Zihnimizi Nasıl Biçimlendiriyor?]
7 Temmuz Pazartesi, 18.30 | Salon İKSV
(Etkinlik dili İngilizce olup simultane çeviri yapılmayacaktır.)
32. İstanbul Caz Festivali, Avrupa Biyokimya Toplulukları Federasyonu (FEBS) işbirliğiyle, müziğin beyin üzerindeki etkilerini caz ekseninde inceleyen eşsiz bir etkinliğe evsahipliği yapıyor.
33. FEBS Kongresi kapsamında düzenlenecek “Groove on the Brain: How Jazz Shapes the Mind” başlıklı müzikli söyleşide, Danimarka Ulusal Araştırma Vakfı’nın Beyinde Müzik Merkezi Direktörü, nörobilimci, besteci ve caz müzisyeni Peter Vuust, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Güneş Özhan ile birlikte sahnede olacak.
Türkiye’den müzisyenlerin de eşlik edeceği bu etkileşimli etkinlikte katılımcılar, cazın ritmi, melodisi ve doğaçlama gücü üzerinden beynin sesi nasıl algılayıp işlediğine dair bilimsel ve duygusal bir yolculuğa çıkacak. Müziğin zihin üzerindeki etkilerine dair ilham verici bir keşif, katılımcıları bekliyor.
Söyleşi hakkında detaylı bilgi İstanbul Caz Festivali web sitesinde alınabilir, biletler ise Passo’da satışa çıktı.
Festivalin Türkiye’de ilk kez sahneye çıkacak diğer isimleri: Jazzmeia Horn, Rogê, Ghost-Note ve MY BABY
32. İstanbul Caz Festivali, Max Richter’in yanı sıra birçok önemli ismi de ilk kez ağırlıyor. Yenilikçi besteleri, geniş yelpazedeki vokaliyle caz dünyasında hızla yükselen Jazzmeia Horn; zamansız samba ruhu ve Rio neşesiyle geleneksel Brezilya müziğini dünya sahnesine taşıyan Rogê; festivalin sevilen gece etkinliği +1’li Gece Gezmesi’nde sahnede yer alacak hipnotik bir atmosfer yaratma yeteneğiyle öne çıkan, Amsterdam/Yeni Zelanda çıkışlı MY BABY ve Grammy ödüllü Snarky Puppy’nin perküsyon ikilisi Robert “Sput” Searight ve Nate Werth liderliğindeki funk grubu Ghost-Note, Türkiye’de ilk kez konser verecek diğer sanatçılar arasında yer alıyor.
32. İstanbul Caz Festivali’ndeki tüm konserlerin biletleri passo.com.tr'ta satışa çıktı.