Mutlu evliliğin sırrı aşk mı? İşte iyi bir evlilik için dikkat edilmesi gerekenler
Mutlu aşkın bir sırrı var mıdır, bu öğrenilebilir mi bilmiyoruz ancak mutlu evlilik için bazı formüllerin olduğu bir gerçek. "E mutlu aşk olmadan mutlu evlilik nasıl olacak" diyenlerden misiniz? Size kötü bir haberimiz var: Mutlu aşk her zaman mutlu bir evlilik için yeterli olmayabilir...

Yeni evlenen çiftler belki yeterince farkında değildir ama evliliklerini uzun yıllar sürdürmeyi başaran çiftler çok iyi bilecektir, evlilik büyük bir denge stratejisi üzerinde yaşayan bir kurumdur. Kendi içinde sayısız değişkeni bulunur ve eğer çiftlerin ikisi de bu değişkenlere karşı duyarlı olmaz, değişkenlerin ihtiyaç duyduğu şekilde aksiyon olmazsa evliliği yürütmek pek de kolay değildir.
Birine aşık olduğumuzda kalbimiz deli gibi çarpar ve gözlerimiz ondan başkasını görmez. Evlenmek, bu büyük duyguyu sonsuza kadar yaşayabilmenin kolay yolu gibi görünür ve aşkımızı evlilikle taçlandırmak isteriz. Yani aşk, bir evliliğin başlaması için ilk ve en gerekli adım olabilir ancak bu evliliğin devam edebilmesi için bilinmesi gereken bazı püf noktalar var. Gelin bu püf noktalar neymiş bir bakalım...
Konuşabilmek kavga etmek değildir...
Evlilikte çiftlerin en çok yaptığı hatalardan biri "şimdi kavga çıkmasın diye diye düşünüp rahatsız oldukları konular hakkında konuşmamaktır. Halbuki bir ömrü birlikte geçirmek için çıktığınız bu yolda o geçiştirdiğiniz sorunlar büyür ve yolunuza kocaman sorunlar olarak çıkmaya başlarlar. Çiftler her şeyi konuşabilmeyi, birinin konuşmak istediği bir konu ortaya çıktığında bunu bir saldırı gibi almamaları gerekir.
Aynı insan olmak zorunda değilsiniz, farklılıklarınızı kabul etmelisiniz...
Evlilik ya da büyük bir aşkın içinde olmak hele bir de çiftler çok uyumluysa çiftlere birbirlerinin aynısı olduklarını düşündürebilir ama aslında çoğu evlilikte çiftler aslında birbirinin aynısı olmaz. Aşkın büyüsü yüksekken farklı yanlarımızı göremeyiz ve partnerimizin sevdiği şeyleri o mutlu olsun diye seviyormuş gibi davranabiliriz. Ancak evlilik uzun soluklu bir yolculuktur ve pek azımız ömrünün sonuna kadar sevmediği bir şeyi seviyormuş gibi davranabilir. Çiftlerin birbirinin aynısı olmadığını kabul etmesi gerekir.
Yani birinin sevdiği bilim kurgu filmleri diğerinin ilgisini çekmeyebilir ya da köfteyi biri patatesle yemek isterken diğeri salatayla yiyebilir, bu dünyanın sonu değildir! Partneriniz sizin sevdiğiniz şeyleri sevmiyorsa bunun normal olduğunu bilin, sizin gibi olması için baskı yapmayın.
Tartışmayı öğrenin...
Hiç tartışılmamış bir evlilik dünyada yoktur. Var diyen de muhtemelen sorunları görmezden geliyor ya da partnerlerden biri diğerini idare ediyordur. Tartışma evliliklerde olağandır ancak partnerler tartışmayı bilirse bu tartışmalardan çözüm çıkar. Muhtemelen çiftlerden birini mutsuz eden bir konu üzerine başlayan tartışmada taraflar çözümü aramaya değil de haklı çıkmaya odaklanırsa bu tartışmalar evliliğe zarar veren bir şeye dönüşebilir. Evlilikte çiftlerin ikisinin de tartışma söz konusu olduğunda aklından geçen tek şey partnerini alt etmek değil, onu ve dolayısıyla evliliklerini huzursuz eden sorunu minimum hasarla çözebilmenin önemli olduğu olmalıdır.
Beraber vakit geçirin!
Evli çiftler cicim aylarını geçirdikten sonra genelde beraber vakit geçirmeye daha az vakit ayırırlar. Aynı evin içinde yaşamanız birlikte vakit geçirdiğiniz anlamına gelmez. Flört ettiğiniz dönemlerdeki gibi dışarıda plan yapmak, bir aktiviteye katılmak ya da en kötü ihtimalle bir akşam yemeğini çıkıp dışarıda yemek bile çiftlerin birbirlerine yarattığı bir vakit olarak kabul edilir. Bu planlı buluşmalarda gündelik hayatın koşuşturmacasından sıyırılıp çiftleri birbirini iyi hissettirmeye odaklanabilir.
Birbirinizden ayrı da zaman geçirin...
Evlilikten sonra elbette hayatta çoğu şey bir çift olarak yaşanıyor ancak çiftlerin birbirinden başka nefes alacakları bir hayatında hala var olabilmesi gerekir. Evlilikte bir arada geçirdiğiniz vakit kadar birbirinizden ayrı sizi siz yapan özellikleri besleyecek alanlarınızın da olabilmesi gerekir. O bilim kurgu filmlerini partneriniz sevmiyor diye izlemeyi bırakmak yerine onları tek başınıza ya da onlardan keyif alan bir arkadaş grubuyla izlemeye devam etmek evliliğinizde kendinizi güvende ve huzurlu hissetmenizi kolaylaştırır.
Birbirinize dokunmayı bırakmayın...
Evlilikte aynı evin içinde yaşamak, beraber bir ömür geçirmeyi kabul ettiğiniz için aynı düşüncelere sahip olduğunuzu düşünmek sizi birbirine daha az temas eden insanlara çevirmesin. Fiziksel temas çiftlerin birbirine heyecan duymayı sürdürebilmesi için oldukça önemlidir. Gün içinde küçük öpücükler, birbirinizle konuşurken birbirinize dokunmak ya da bir sebep yokken sarılmak birbirinize bağlılığınızı korumanıza yardım eder.
Tek başınıza karar alma döneminiz bitti...
Evlilikte en çok sorun yaşanmasına neden olan bir diğer alışkanlık da çiftlerin sanki bir hayatı beraber yaşama kararı almamış gibi ortak yaşamlarıyla ilgili birbirine danışmadan karar almaya kalkması... Birbirinizden izin almanız gerektiğinden bahsetmiyoruz ancak ikinizi ve evliliğinizi ilgilendiren konularda tek başına inisiyatif almanız evliliğinize zarar verir. Her şeyde birbirinize danışmalı ve beraber karar almalısınız. Bazen birinizin istemediği ama diğerinin istediği bir kararı da uygulamaya koyduğunuz olur ama bunu bile beraber konuşmalı, istemediği seçenek uygulanacak olan partnerin bundan haberi olmalıdır.
Bazı şeyleri çözemezsiniz, kabullenin ve yolunuza devam edin...
Evet açık iletişime ve sağ duyulu bir tartışmaya rağmen bazı sorunların altından kalkamayabilirsiniz. Her sorunu çözebilmek çoğu zaman mucize gibi algılanabilir. Bazen mucizeler olmaz. O zaman bu sorunla yaşamanın bir yolunu aramaya başlamanız gerekir. Bu sorunu ne kadar ve nasıl idare edebileceksiniz bunu düşünmeniz gerekir. Sorununuzu kabul edip onu hayatınıza uyumlamanız gerekecektir...