Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi İş-Yaşam Çok sıcak para: 30 milyar dolar - İş-Yaşam Haberleri

        Türkiye aslında carry trade'i iyi biliyor. Uzun süre Japon ev kadınlarının Türk Lirası yatırımları nedeniyle epey yaygın olarak da bilinirliği arttı. Peki nedir carry trade? Kısaca yatırımcıların iki ülke faiz oranları farkından faydalanarak düşük faizle borçlanıp yüksek faizle borç vermesi veya yatırım yapması olarak açıklayabiliriz. Kolay olsun diye örnek de verelim. Örneğin şu anda Türkiye'de faiz oranları yüzde 50, ABD'de ise yüzde 5. ABD'li bir vatandaş yüzde 5 ile 100 dolar borç alıp getirip Türkiye'de dolarını bozdurup yüzde 50 Türk Lirası faiz ile borç verdiğinde aradan yüzde 45 kazancı cebine koyabiliyor. Tabii ki bir zamanlar Japon ev kadınlarının sık başvurduğu bu işlemi yaparken en önemli risk ülkeye girerken yani dövizinizi bozdururken kurun seviyesi ile çıkarken oluşan kur seviyesi. Eğer yatırım yaptığınız ülke parası siz girdikten sonra aradaki faiz farkından fazla değer kaybederse tabii ki siz de kaybedersiniz. Ama biz gerçeğe dönüp bakarsak, Türk Lirası neredeyse bir yıldır yerinde sayıyor yani carry trade amacıyla son 1 yılda Türkiye'ye gelenlerin kaybetme olasılığı yok. Hatta çok kazandılar.

        Kaynak:BDDK, Merkez Bankası

        REKLAM

        TARTIŞILAN YABANCI YATIRIMCI

        Neden carry trade'i konu aldık? Çünkü son günlerde tartışma konusu. Yerel seçimlerin ardından uygulanmaya başlayan ve 1,5 yılı deviren yeni ekonomi politikası, düşük faiz döneminde ülkeyi terkeden yabancı yatırımcıyı yeniden çekme amacı taşıyor. Bunun için yükseltilen faiz ve uygulanan dezenflasyon politikaları yabancı yatırımcıların hem tahvil hem borsada yatırım yapmalarını sağlamayı hedefliyor. Ancak başta enflasyonun yeterince düşmemesi, çevremizdeki savaşlar, yüksek faizin yerli yatırımcıya bile iyi getiri sağlayan bir alternatif oluşturması olmak üzere yerel ve global gelişmeler nedeniyle borsada bu hedefe ulaşılamadı. Tablomuzda da görebileceğiniz gibi yılbaşından bu yana borsaya bırakın yabancının gelmesini 2,5 milyar dolarlık bir çıkış sözkonusu. Yabancıların hisse satışları temmuz ve ağustos ayında çok daha yoğunken son haftalarda azalmış durumda.

        TAHVİLİ YAPANCI MI ALDI BANKALAR MI?

        Diğer tarafta ise beklenen tahvil alımları da çok iyi gitmiyor. Rakamlar yılbaşından bu yana yabancının 15.2 milyar dolarlık tahvil alamı yaptığını gösterse de bazı uzmanlar bunun yarısının Londra'da yüzde 40 civarında olan TL faizinden yararlanmak isteyen yerel bankalardan kaynaklandığını belirtiyor. Özellikle ekonomist İris Cibre bu durumu dile getiriyor, uluslararası ajanslar da benzer haberler servis ediyor. Tablomuzda görülen 15,2 milyar dolarlık tahvil girişlerinin 9-10 milyar dolarının yerel bankalar kaynaklı olduğunun söylendiğini da Cibre yazdı. Buna karşın Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan ise "Son dönemde alım-satıma konu olan DİBS miktarı 1.5 milyar dolar. En yüksek olduğu dönemde 2,1 milyar dolar. 16 milyar dolarlık bir girişten bahsedersek bunun yüzde 10'u bile değil" diye cevap verdi.

        CARRY TRADE SÜRSÜN DİYE 7 MİLYAR DOLARLIK SATIŞ

        Rakamlar ise bize başka bir şey söylüyor. İster Cibre haklı olsun ister Karahan zaten yılbaşından sonra Türkiye'ye giren paranın yüzde 60'ının (Toplam 50 milyar doların 29,6 milyar doları) swap yani çok kısa vadeli ve yukarıda bahsettiğimiz carrry trade amaçlı döviz olduğu bir gerçek. Türkiye'ye yılbaşından bu yana 7,9 milyar dolar Eurobond borçlanmaları kanalıyla gelen paranın yanında 15,2 milyar dolar da tahvil yatırımının tümünün gerçek yabancı girişi olduğunu varsaysak bile bunların toplamı giren paranın yüzde 40'ını buluyor. Yani gerçek şu ki Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) verilerine göre çok kısa vadeli, gecelik günlük hatta saatlik gelen 29.6 milyar dolarlık carry trade diye adlandırılan paraya muhtacız. Bu para çıkmasın diye de son günlerde kurdaki yukarı yönlü hafif hareketleri bile bayağı döviz harcayarak bastırmaya çalışıyoruz. İş Portföy ekonomistlerini hesaplamasına göre Merkez Bankası kurda yukarı yönlü eğilimin başladığı 4-6 Kasım arasında 6 milyar dolarlık döviz sattı, daha sonra 15 Kasım'a kadar 3,7 milyar dolar aldı. Bu haftanın ilk 3 gününde ise ilave 4,7 milyar dolar döviz satışı gerçekleştirdi. Yani kuru yerinde tutup carry trade'i devam ettirmek için 15 günde 7 milyar dolar satmış oldu.

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ