Sol sahil ve sağ sahil olarak ikiye ayrılan Seyhan Baraj Gölü'nden bu yıl fasılalı sulamaya geçildiğini söyleyen Prof. Dr. Burçak Kapur, "Biz normalde buradan suyu verdiğimizde ikisini birden sulamayabiliyorduk. Ancak bu sene çok farklı bir durum oluyor. Sol sahile 5 gün, sağ sahile 5 gün su verebileceğiz. Çünkü su seviyemiz yeterli değil. Geçtiğimiz yılsa güz ekiminde bitkiler için ilk kez su verilememe riski yaşadık. Bu barajımızı, besleyen başka barajlar da var. O sayede biz tarımsal üretimi belli oranda kurtarabiliyoruz. Ama normalde bu kadar beslenme ihtiyacı olmayan barajımızın şu anda su seviyesi durumu çok kritik durumda" diye konuştu.
Kuraklıkla mücadele için binalarda "su hasadı" önerisi
Adana'da Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) bünyesinde kurulan İklim Değişikliği ve Su Yönetimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Burçak Kapur, barajlardaki düşüşlere dikkat çekerek, kuraklıkla mücadelede "su hasadı" önerisinde bulundu. Prof. Kapur, "Binalarımızın su hasadı yapabilecek durumda olması gerekiyor. Herkesin binasının çatısına yağmur yağıyor. O yağmur suyu giderlerden geçip, boşa akıyor. Halbuki herkesin bir su deposu var. O giderleri su deposuna bağladığınızda, ufak bir filtre sistemiyle kullanılabilir hale gelebilir" dedi

Adana'nın Çukurova bölgesinde tarımı besleyen en önemli kaynak olan Seyhan Baraj Gölü de iklim değişikliğinden etkilendi. Bu kaynağın kritik seviyenin aşağısında olduğuna dikkati çeken Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) bünyesinde kurulan İklim Değişikliği ve Su Yönetimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Sorumlusu Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burçak Kapur, "Bunun en önemli sebebi, iklim değişiklidir. Artan sıcaklıklar, azalan yağışlar ve kar parametrelerindeki azalışlar, bu kaynağın beslenmesini etkiliyor" dedi.
"KAYNAKLARDA YÜZDE 30 AZALMA GÖRÜYORUZ"
Su seviyesinin kritik eşiğe gelmesiyle ilgili yeni önlemlerin alınması gerektiğine vurgu yapan Kapur, "İklim değişikliği senaryolarında şunu görüyoruz; Barajlarımızda, su kaynaklarımızda, yağmur suyu kaynaklarımızda yaptığımız çalışmalara göre yaklaşık yüzde 30 azalma görüyoruz. Tarımda suyun yüzde 70'ini kullanıyoruz ama yanlış uygulamalarla yüzde 50'si boşa gidiyor. Buradaki yüzde 50'lik kısmı doğru kullandığımızda aslında aradaki açığı kapatmak mümkündür. Bu da tamamen bizim elimizdedir. Bunun için de kuraklık adaptasyon stratejileri kullanılmalıdır. Çiftçi suyu daha etkin kullanmalı, sulama zamanları değiştirilmeli, gündüz saatlerinde sulama yapılmamalıdır. Eğer çiftçi gece sulamaları yapabilirse, buharlaşmayla kaybettiğimiz suyu tasarruf edebiliriz. Bunun yanı sıra ileri sulama teknikleri kullanılmalıdır. Çiftçi devlet desteklerini de kullanarak basınçlı sulamaya geçmelidir" dedi.