1 milyar kişide bulunuyor
Günümüzde; dünya genelinde 1 milyar adet bulunan bisikletin mucidi Alman Karl von Drais, monarşiye karşı çıktığı için servetini kaybettiği gibi üzerine yüklü miktarda borç çıkarıldı. Drais, hayatının son yıllarını yokluk içinde sürdürürken sefalet içinde öldü

60. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu, 27 Nisan'da Antalya'dan başlayıp, 4 Mayıs'ta İzmir'de tamamlanacak. 8 gün sürecek turda; 13 ülkeden, 3'ü World Team, 13'ü Pro Team ve 7'si kıta takımı olmak üzere toplam 23 takımın 161 sporcusu pedal çevirecek.
1868'den bu yana düzenlenen bisiklet yarışları, her yıl dünya çapında ilgiyle takip ediliyor. Türkiye'de düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu'nun yanı sıra ünlü bisiklet yarışları arasında; Fransa Bisiklet Turu, İtalya Bisiklet Turu, İspanya Bisiklet Turu ve İsviçre Bisiklet Turu bulunuyor. Bu yarışları, her yıl TV ekranlarından milyarlarca kişi izliyor.
İlk bisiklet yarışı, 31 Mayıs 1868'de Paris'te, 1.200 metrelik mesafede düzenlendi.
2023'te Türkiye'nin yıllık bisiklet üretimi, yaklaşık 1 milyon 700 bin adete ulaştı. Üretilen bisikletlerin % 85'i iç piyasaya sunuldu.Geri kalan bisikletler ise ihraç ediliyor. 2023'te bisiklet ihracatından; 133 milyon Euro elde edildi.
Son verilere göre; Türkiye'de yaklaşık 30 milyon, dünya genelinde ise 1 milyardan fazla bisiklet bulunuyor.
Türkiye'de nüfusun; % 25'i bisiklet kullanıyor...
Türkiye'de, bisiklet kullananların %77’si düzenli kullanıcı değil. Bisiklet; % 82 oranında keyif amaçlı, % 18 ise oranında ise fayda amaçlı kullanılıyor.
İlginç bir dipnot... Hollanda’da; yılda 500 bin bisiklet çalınıyor. Çalınan bisikletler nedeniyle oluşan maddi zarar ise yıllık 600 milyon doları buluyor.
Toplumlarda, her statüde kişi bisiklet kullanıyor. Liderler de zaman zaman bisiklet kullanırken görülüyor.
Böylesine yaygın bir ulaşım aracının mucidi olan Alman Karl von Drais ile alay edilmişti. Onun da ötesinde; bisikletin yanı sıra daktilonun ve kıyma makinesinin de mucidi olmasına rağmen sefalet içinde hayatını kaybetti.
Tam adı; Karl Friedrich Christian Ludwig Freiherr Drais von Sauerbronn olan Karl von Drais, 29 Nisan 1785'te soylu bir ailenin çocuğu olarak Karlsruhe'de dünyaya geldi.
KADRO DOLU OLUNCA ÜNİVERSİTEYE GİTTİ
Babası bürokrat olan Karl von Drais, amcasının mesleğini seçerek ormancılık üzerine eğitim aldı. Kadroların dolu olması nedeniyle orman müdürlüğünde işe başlayamayan Drais, bekleme süresini boş oturma yerine Heidelberg Ruprecht Karls Üniversitesi'nde matematik, fizik ve mimarlık öğrenimi görerek geçirdi.
İşte o iki yıllık eğitim, Karl von Drais'in zihninde yeni ufuklar açarken mucitlik yeteneği ortaya çıktı. Drais, iki yıl boyunca orman müdürlüğünden beklediği "Kadro açıldı, gel işe başla" haberini aldı almasına ama babasının Mannheim kentine yüksek yargıç olarak atanmasıyla planlarını değiştirmek zorunda kaldı.
KÜRESEL FELAKET, BİSİKLET FİKRİNİ ORTAYA ÇIKARDI
Ya orman müdürlüğünde yaşayacak ya da babasıyla birlikte Mannheim'a gidecekti. Karl von Drais, annesinin hayatını kaybetmesiyle 14 yaşından itibaren babasıyla birbirlerine destek, birbirlerinin sığınacak limanı olmuştu. Babasını yalnız bırakamayacağına karar veren Drais, hayal ettiği ormancılık kariyerinden vazgeçip babasıyla birlikte Mannheim'ın yolunu tuttu.
Mannheim'da boş vakti çok olduğu için zihni mucitliğe işlemeye başlayan Karl von Drais'in bisikleti icat etmesinde 1815'te tüm dünyayı etkisi altına alan küresel soğuma önemli bir rol oynadı.
Şöyle; Küresel soğumadan dolayı doğal olarak tarımsal faaliyetler bir hayli etkilendi. Keza Almanya'da öyle... İnsanlar hem kendilerini hem de atlarını beslemekte zorlandı. Çare olarak besleyemedikleri atlar kesilip yenildi. Hal böyle olunca da atla sürülen araçlar kullanılamaz oldu.
Bunun üzerine Karl von Drais'in aklına atsız kullanabilecek araç fikri düştü. 'Koşu Makinesi' adı verilen bir araç üretti.
Karl von Drais, 'Koşu Makinesi'ni 12 haziran 1817'de büyük bir gösteriyle görücüye çıkardı. Tanıtım için de Mannheim'ı seçti. Drais, aracının üzerine çıkarak Mannheim - Schwetzing arasında 14 km yol aldı. 'Koşu Makinesi'nin fiyatı da insanları bir hayli etkiledi. Bir atın yüzde biri fiyatına satılacaktı. Ayrıca bakım ve besleme de olmayacağı için bir attan çok daha avantajlı olduğu görüldü.
TANITIM İÇİN AVRUPA TURNESİNE ÇIKTI
Başarısından dolayı Karl von Drais'e para ödülü ve mekanik profesörlüğü ünvanı verildi. İcadının gördüğü ilgi nedeniyle öz güven yüklemesi yaşayan Drais, başarısını, bir Avrupa turnesi düzenleyerek taçlandırmaya karar verdi. Ancak Avrupa turnesinin büyük bir hayal kırıklığıyla sonuçlanacağından henüz haberi yoktu.
Karl von Drais'in Avrupa turundaki ilk durağı Paris oldu. Her ne kadar 'Koşu Makinesi'ni beğenenler çıksa da Fransa halkının çoğunluğu koşu makinesini oldukça gülünç bulmuştu. Fransızlar, bu makineyi işlerinde kullanmayı asla düşünmedi. 'Koşu Makinesi', onlar için eğlenceden başka bir anlam ifade etmedi.
Avrupa turnesindeki bir sonraki durağı olan İngiltere'de de durum farklı değildi. İngilizler de Fransızlar gibi 'Koşu Makinesi'ni alaya aldı.
Ne var ki Denis Johnson adlı at arabası tamircisi hiç de öyle düşünmedi. Johnson, 'Koşu Makinesi'nden bir tane satın aldı. Denis Johnson, 'Yaya at arabası' adıyla hem 300 tane üretti hem de patent haklarını aldı.
Birkaç yıl içinde Avrupa'da yaygınlaşmaya başlayan 'Koşu Makinesi', pedalsız ve sadece ayakla fren yapılması nedeniyle güvensiz bulunup İtalya, Fransa, İngiltere'de sadece parklarda gülüp eğlenme amacıyla kullanılmasına izin verildi.
TEHDİTLER ALINCA BREZİLYA'YA GİTTİ
1822'de Karl von Drais, yüksek yargıç babasının baktığı davalar nedeniyle tehditler alınca Brezilya'ya gitti. 5 yıl boyunca Brezilya'da kadastro memurluğu yapan Drais, 1827'de Almanya'ya döndü.
Mucitliğe yeniden odaklanan Karl von Drais, önce klavyesi olan daktiloyu, ardından 16 işaretten oluşan stenografi makinasını icat etti. Bir de trenini kaçıran insanlar için kas gücüne dayalı bir vagon... O vagona da 'Drezin' adını verdi.
1820'lerden kalma bir Drezin, Almanya'daki Kurpfälzisches Müzesi'nde sergileniyor.
1830'da babası ölen Karl von Drais'e hatırı sayılır miktarda mal - mülk kaldı.
1848'de Avrupa'nın birçok ülkesinde işçi sınıfı ayaklanmaları gerçekleşti. Drais, monarşiye karşı çıkıp özgürlükçü tarafta yer aldı. Bu uğurda da baron ünvanından vazgeçti. Monarşiyle özgürlükçüler arasındaki mücadeleyi kraliyet ailesi kazanınca Karl von Drais' için sonun başlangıcı başlamış oldu.
MALINA MÜLKÜNE EL KONULDU
Bir zamanlar devlet nezdinde ödüllere lâyık görülen Karl von Drais, istenmeyen adam ilan edilirken kendisine yüklü borçlar çıkartıldı, bütün malına mülküne el konuldu. Hatta daha da ileriye gidildi deli ilan edildi. Akıl hastanesine kapatılmaktan ise son anda kurtuldu. Drais, hayatının son yıllarını büyük bir acı ve sefalet içeresinde geçirdi. 10 aralık 1851'de 66 yaşındayken Karlsruhe'de hayatını kaybetti. Pedallı bisiklet ise ölümünden 10 yıl sonra 1861'de kullanılmaya başlandı. İlk bisiklet yarışı ise ölümünden 17 yıl sonra düzenlendi.
PEDALLI BİSİKLET FRANSA'DA ÜRETİLDİ
1860’lı yılların başında Fransız Pierre Michaux, oğluyla birlikte geliştirdikleri, 'Velocipede' olarak adlandırılan bisiklette pedalları, ön tekerleğe sabitledi. Böylece kullanıcılar hızlı bir şekilde pedalları çevirebiliyordu.