Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem 3. Sayfa Halk TV iddianamesinde istenen cezalar belli oldu | SON DAKİKA HABERLERİ | Son dakika haberleri

        İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, "turpun büyüğü" isimli basın toplantısında bazı soruşturmalarda görev alan bilirkişinin ismini açıklamış kendisine bu kapsamda soruşturma açılmıştı.

        Toplantıdan sonra bilirkişiyi arayan Barış Pehlivan bu arama kaydını Halk TV’de yayınlayınca, Halk TV çalışanları gözaltına alınmıştı. Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş soruşturma kapsamında tutuklanmıştı.

        İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmasını tamamladı. İddianameye göre: Sorumlu Müdür Serhan Asker, Ankara Büro’da olduğu için söz konusu kayıtla ilgili bir bilgisinin olmadığını söylerken, spiker Seda Selek rejinin yönlendirmesiyle sadece kaydın sunumunu yaptığını belirtti.

        REKLAM

        "YAYINLAMAK GİBİ BİR AMACIM YOKTU"

        Barış Pehlivan ise basın açıklamasından sonra telefon numarasını bulduğu bilirkişiyi telefonunun sesini dışarı vererek aradığını anlattı. Pehlivan, “Sesi hoparlöre almamın amacı kanal yöneticim olan Kürşad Beyin de konuşmayı duyması ve konuşma esnasında da bir yandan not almaktı. Konuşma esnasında Kürşad Beyin gazetecilik refleksi ile o anda herhangi bir eksiklik olmaması amacıyla görüşmeleri kayıt altına aldığını gördüm. Amacımız bilirkişi ile yaptığımız görüşmeyi kelimesi kelimesine doğru aktarabilmekti. Ancak daha sonra bu görüşme kaydının Halk TV'de yayınlandığını öğrendim. Bunun canlı yayında o an için yayınlanacağını bilmiyordum. Kaldı ki bu kayıt yapılırken benim bu görüşmenin ses kaydını yayınlamak gibi bir amacım da yoktu. Kürşad Beyin bu görüşmeyi bir başkasına gönderip yayınlattığını veya kendisinin canlı yayında doğrudan yayınlatıp yayınlatmadığımı bilmiyorum. Ancak sunmuş olduğumuz Halk TV kurumsal açıklaması konuya ilişkin bize bilgi vermektedir” dedi.

        REKLAM

        "SUÇ İŞLEME AMACIMIZ YOKTU, CEVAP HAKKI TANIDIK"

        Suat Toktaş, ilk ses kaydını Program müdürü Kürşad Oğuz'dan aldığını belirterek, “Aynı anda Barış Pehlivan da bana mesaj attı. Bilirkişi ile konuştuğunu bana iletti. Hatta "Ağabey büyük iş" dedi. O esnada ses kaydı bana geldiği için Barış'a, “Bu kişinin ses kaydının alınmasına izni var mı ve dava açar mı?” şeklinde sordum. "Ağabey biz gazeteciyiz" şeklinde cevap verdi. Barış'la da bu görüşmeyi yaptıktan sonra haber merkezinde montaj kısmına geçtim ve bu kaydı benim onayımla yayınlattım. Bu esnada cep telefonum yanımda değildi. Montaj kısmı yayınlandıktan sonra odaya geldiğimde telefonumda Barış tarafından gönderilen "Ağabey istersen metin halinde yayınla, izin almadım" mesajını gördüm.

        REKLAM

        Bu süreç 3 dakika kadar kısa bir sürede gerçekleşmiştir. Ben de cevap olarak "yayınladık" dedim. Kendisi de bana "Ağabey bize buradan kesin bir dava açılır" dedi. Ben de "Evet şimdi cezasına bakıyoruz" şeklinde cevap verdim. Herhangi bir suç işleme kastım olsaydı ilk baştan izin var mı şeklinde soru sormazdım. Bu ses kaydının yayınlanmasında herhangi bir art niyet yoktur. Kesinlikle bilirkişi olarak görev yapan müştekiyi yönlendirme veya üzerinde baskı oluşturma amacı güdülmemiştir. Aksine Barış iyi bir gazetecilik örneği göstererek kendisi hakkında suçlamalarda bulunulan kişiye söz hakkı vermiştir. Benim tarafımdan da bu kayıt yayınlanarak kişiye kendini anlatma ve suçlamalara cevap verme hakkı tanınmıştır” dedi.

        “GAZETECİLİK REFLEKSİYLE HAREKET ETTİK”

        Kürşad Oğuz ise “Barış'ın bir telefon görüşmesi yaptığını gördüm ve toplantıda bahsi geçen ve bilirkişi olarak görev yapan Satılmış isimli kişiyle görüştüğünü anladım. O sırada gazetecilik refleksi ile konuşmalarda herhangi bir atlama olmaması, aklımda kalması ve eksik husus bırakmamak amacıyla yanımda bulunan kayıt cihazı ile görüşmeyi kayıt altına aldım. Bu sırada Barış'ın telefonu hoparlördeydi. Kendisi de benim kayıt yaptığımı gördü. Gazetecilik mesleğini icra etmemiz münasebetiyle katılmış olduğumuz birçok toplantıda, söyleşide yahut yapmış olduğumuz röportajlarda bu şekilde kayıtlar yaparız. Bunu birçok gazeteci de yapar. Halk TV'de genel yayın yönetmeni olarak görev yapan Suat Toktaş’a bir de sen dinle diyerek gönderdim. Bunu gönderirken de kendisine usulünce yayınlamaması gerektiğini belirttim ve bunun bir suç teşkil ettiğini bildiğimden endişelerimi dile getirdim. Suç işleme kastımın olmadığını, bu kaydı tamamen gazetecilik refleksi ile yaptığımı belirtmek istiyorum. Bunun ilgili programda yayınlandığını daha sonra sosyal medyadan öğrendim. Ben Suat Bey'in de bu kaydın yayınlanmasında tamamen gazetecilik refleksi ile hareket ettiğini düşünüyorum. Bunu birçok gazeteci de yapar. Buradaki amaç yukarıda da bahsettiğim gibi herhangi bir eksik hususun kalmamasıdır. Ben Suat Bey'in de bu kaydın yayınlanmasında tamamen gazetecilik refleksi ile hareket ettiğini düşünüyorum” dedi.

        REKLAM

        İddianameye göre, Ekrem İmamoğlu, basın toplantısında bilirkişinin görev aldığı bir kısım soruşturma ve kovuşturmalardan bahsetti. Gazeteci Barış Pehlivan ise bilirkişiyi cep telefonundan arayarak, irtibat kurdu. Bu görüşmede bilirkişiye İstanbul Adliyesi’nde görev aldığı çeşitli soruşturma ve kovuşturmalarla ilgili konuştu.

        Ancak bu konuşma sırasında bilirkişinin izni olmadan ses kaydı aldı. Görüşme esnasında konuşma dökümlerinle göre Barış Pehlivan, İBB başkanı Ekrem İmamoğlu'nun açıklamalarını hatırlattıktan sonra, "Bilirkişi olarak düzenli bir şekilde CHP aleyhine açılan davalarda görev yapmanızı nasıl karşılıyorsunuz?" sorusuyla görüşmeye başladı. Bu sırada bilirkişi görüşmek istemediğini söylemesine rağmen Barış Pehlivan sorularına devam etti.

        Ardından alınan ses kaydı, Halk TV'de moderatörlüğünü Seda Selek'in yaptığı "Seda Selek ile Neden Sonuç" isimli programda yayınlandı.

        Savcı değerlendirme kısmında, program bir bütün olarak değerlendirildiğinde dosya içerisindeki müşteki bilirkişinin bağımsız ve tarafsız olmadığı yönünde bir kamuoyu oluşmasının amaçlandığı yönünde kanaat bildirdi. Ayrıca bu şekilde oluşacak kamuoyu baskısıyla da müştekinin İstanbul Adliyesi ve diğer adliyelerde görülmekte olan çeşitli soruşturma ve kovuşturmalarda yaptığı resmi bilirkişilik görevini de etkileme çabasının olduğunu ileri sürdü.

        Ayrıca savcı, bilirkişinin bağımsız ve tarafsız olmadığını iddia ederek İstanbul Adliyesi’nde ve Büyükçekmece Mahkemesi’nde devam etmekte olan soruşturma ve kovuşturmaları etkilemeye teşebbüs edildiğini iddia etti.

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ