Sürücüsüz araçlar için yasal düzenleme
Sürücüsüz araçların Türkiye'de de kullanılmasının önü açıldı. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmelik ile, otonom sürüş sistemine sahip araçların kullanım esasları belirlendi. Buna göre, alınacak tip onayının ardından, sabit bir güzergahta veya belirli bir otopark alanı içerisinde otonom sürüş özelliklerine sahip araçlar kullanılabilecek. Yiğitcan Yıldız yazdı...
Kendi kendine gitme kabiliyetine sahip otonom araçların Türkiye’de kullanımı için gerekli yasal mevzuat ortaya çıktı.
Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelikle, otonom, yani sürücü müdahalesi olmadan yolda gidebilen araçların üretim, test ve onay süreçleri belirlendi.
Düzenleme, Avrupa Birliği standartları temel alınarak hazırlandı. Söz konusu yönetmelik, belirli kullanım durumlarındaki M ve N kategorisi tam otonom araçların otonom sürüş sistemlerine ilişkin tip onayını kapsıyor.
M Sınıfı araçlar, en az dört tekerlekli, motorlu yolcu taşıma amaçlı araçları tanımlarken, N Sınıfı araçlar ise en az dört tekerlekli, motorlu yük taşıma araçlarını tanımlıyor. Yani, hem otomobil hem de hafif ticari araçların, yönetmelikte belirtilen şartlarda otonom sürüş yapabileceği anlaşılıyor.
Yönetmeliğe göre, sabit bir güzergahta veya belirli bir otopark alanı içerisinde otonom sürüş özelliklerine sahip araçlar, alınacak tip onayının ardından kullanılabilecek.
Otonom araçların kullanım alanları ise şu şekilde ifade ediliyor;
- Çift modlu araçlar da dahil olmak üzere belirlenmiş alanda insan veya mal taşımacılığı için tasarlanmış ve imal edilmiş tam otonom araçlar.
- Sabit güzergâhlı: Çift modlu araçlar da dahil olmak üzere sabit bir yolculuk/sefer çıkış ve varış noktalarına sahip önceden belirlenmiş bir güzergahta yolcu veya mal taşımacılığı için tasarlanmış ve imal edilmiş tam otonom araçlar.
- Otonom park sistemi: Belirli otopark tesislerinde araç park etme uygulamaları için tam otonom sürüş moduna sahip çift modlu araçlar. Sistem, dinamik sürüş görevini gerçekleştirmek için otopark tesisinin dış altyapısını (Konum belirleme işaretleri, algılama sensörleri ve benzeri) kullanabilir veya kullanmayabilir.
Yönetmelikte, otonom sürüş senaryoları detaylı çizimlerle de anlatılmış durumda.
'KRİTİK SENARYOLAR'
Öte yandan, yönetmelikte otonom sürüş sistemi kısaca ADS şeklinde ifade ediliyor.
ADS'nin acil durum çalışmasını tetikleyen trafik koşullarının yanı sıra çevresel koşullar (şiddetli yağış, yetersiz güneş ışığı, aşırı kamera parlaklık seviyesi), insan faktörleri, bağlanabilirlik ve iletişim sorunları dahil sayılanlarla sınırlı olmayan sınır durumları (meydana gelme olasılığı son derece düşük beklenmedik koşullar) ve operasyonel yetersizliklerle ilgili senaryolar, yönetmelikte 'kritik senaryolar' şeklinde ifade ediliyor.
Operasyonel tasarım alanı dahilinde benzeri taşımacılık hizmetleri ve durumlarında yolcular ve diğer yol kullanıcıları üzerindeki genel risk seviyesinin manuel sürülen araçlara göre daha yüksek olması da 'makul olmayan risk' olarak yönetmelikte yer alıyor.
HEM ARAÇ İÇİ VE HEM DE UZAKTAN OPERATÖR
Öte yandan, yönetmelik kapsamında, ADS güvenlik konsepti için geçerli olduğu hallerde ve güvenli olması kaydıyla, araç içi operatörün görevlerini uzaktan yerine getirebilecek, tam otonom aracın dışındaki bir yerde bulunan kişiler de uzaktan müdahale operatörü olarak göre yapacak. Uzaktan müdahale operatörü, tam otonom aracı sürmeyecek ve aracın otonom fonksiyonlarını yerine getirmeye devam edecek.
Ayrıca, yine yönetmelik ile araç içi operatörün de görev tanımları yapılmış durumda.
Buna göre, belirli durumlarda araç içi operatörün tam otonom aracı sürmeyeceği ve aracın kendi kendine ilerleyebileceği belirtiliyor.
Yönetmelikte belirtilen bu durumlar ise şu şekilde;
- ADS'yi başlatmak, yeniden başlatmak, durdurmak,
- Araç hareketsiz haldeyken ADS'nin önerdiği manevrayı onaylamak,
- Tam otonom araç hareketsiz haldeyken, ADS'ye 6 km/sa ile sınırlı yavaş bir süratte bir manevrayı güvenli şekilde gerçekleştirme ve aracı yakındaki güvenli bir yere götürme komutu vermek,
- Kullanıcılar için bir seyahat planı veya durak noktaları seçmek veya bunları değiştirmek,
- Belirlenmiş uygun durumlarda tam otonom araçtaki yolculara yardım sunmak.
HANGİ MARKALAR KULLANIYOR?
Otonom araçların, bu teknolojiyi kullanabilmesi için, sürekli şekilde internete bağlı olması gerekiyor. Online olarak trafik ve yol durumu hakkında gerekli verileri alan bu araçlar, gidilecek güzergahı da yine verilere göre belirliyor.
ABD’li elektrikli araç üreticisi Tesla, kısa bir süre önce kendi kendine park özelliğini Türkiye’de de açacağını duyurmuştu. Yönetmelik, Tesla’nın yeni robotaksi modeli Cybercab'in de, tip onayının alınmasının ardından Türkiye yollarına çıkabileceğini gösteriyor. Cybercab, tamamen otonom sürüş yeteneklerine sahip ve özel bir uygulama üzerinden çağrılabiliyor. Yolculuk sırasında klima ayarları ve müzik kontrolü gibi özellikler de bu uygulama üzerinden yönetilebiliyor. Araç yalnızca iki yolcu kapasiteli bir kabine sahip.
Yönetmeliğin yayımlanmasının ardından, otonom sürüş sistemleri konusunda, başta yerli üretici Togg olmak üzere, diğer markaların da adımlar atması bekleniyor.
'KENDİ ÜLKEMİZDE GERÇEK KOŞULLARDA GELİŞTİRMEMİZE OLANAK SAĞLAYACAK'
Ayrıca, Karsan'ın elektrikli yolcu taşıma araçlarında da otonom sürüş özellikleri bulunuyor. Bu araçların artık söz konusu yönetmelik kapsamında operatif hale gelmesinin de önü açıldığı söylenebilir.
Karsan CEO'su Okan Baş, Habertürk'e yaptığı özel açıklamada, "Otonom araçlara yönelik düzenlemenin ülkemizde hızlı çıkması sevindirici. Otonom toplu taşımada dünyada öncü olan Karsan’ın bu öncülüğünü kendi ülkesinde gerçek koşullarda geliştirmesine olanak sağlayacağı için heyecanlıyız" dedi.
'DÖNÜM NOKTASI OLACAK'
Elektrikli ve Hibrit Araçlar Derneği (TEHAD) Başkanı Berkan Bayram, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, söz konusu mevzuatın gelecekte önemli bir dönüm noktası olacağını söyledi.
Bayram, "Tesla'nın ülkemizde de açtığı otonom sürüş servisi üzerine alınan bu mevzuat kararı, gelecekte çok önemli bir dönüm noktası olacak. En önemli sorun olan 'otonom araç kaza yaptığında, sorumlu kim olacak' durumuna net cevap verilmese de, tip onaya ve üretici sorumluluğuna bağlandığı anlaşılıyor. Bu durumda mevzuatın belki de en büyük faydası, trafik işaretlerinin ve yol şartlarının, takip çizgilerinin standartlaşması ile araç kullanıcılarının trafik kurallarına daha fazla uyması olacaktır. Ayrıca, tam otonom kavramındaki seviyelere değinilmediği, genel bir üst başlıkta kapsamın değerlendirildiği anlaşılıyor" dedi.