ABD ile savunma sanayiinde yeni sayfa açılıyor
Türkiye ile ABD arasında savunma sanayiinde yeni bir sayfa açılıyor. Gündemde F-35 alımı ve F-16 alımının serbest bırakılması konuları da var.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında Hollanda’daki NATO zirvesinde gerçekleşen görüşmelerde tarihi sayılabilecek nitelikte bazı kararlar alındı.
İlk olarak iki ülke arasındaki ticaret hacminin 100 milyar dolara çıkarılması konusunda mutabakata varıldı.
Türkiye doğalgaz tedariğinde dümeni ABD kırarken, dış politik meseleler ve askeri konularda ise önümüzdeki süreçte önemli ve kritik adımların gelebileceği ifade ediliyor.
Özellikle askeri konularda Türkiye’nin hava savunmasını ve askeri kapasitesini etkileyecek bazı kritik adımlar bulunuyor. Bu konular, Azerbaycan seyahati dönüşü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da soruldu.
F-35’LERİN TESLİMİ
Türkiye, Rusya’dan S-400 hava savunma sisteminin ilk teslimatını alınca ABD tarafından F-35 programının dışına çıkarılmıştı. Türkiye’nin peşinat olarak ödediği 1.4 milyar dolar ise iade edilmemişti. Bu konuda yıl sonuna kadar bir gelişme olabileceği ifade ediliyor.
Tabi bu mesele sadece ABD Başkanı Trump’ın takdirinde değil, kongrenin bu konuda kritik yetkileri bulunuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konudaki soruya şu yanıtı vermişti:
“Biz F-35'leri öncelikle kendi güvenliğimiz için istiyoruz. F-35 meselesi bizim için yalnızca bir askeri teknoloji meselesi değil; aynı zamanda başta NATO gibi uluslararası platformlarda güçlü ortaklık konusudur. Ama tabii bu mesele kendi göbeğimizi kendimiz kesmemize vesile oldu ve savunma sanayii alanında atılımlarımızı hızlandırdı. Bizim güvenlik altyapımızı güçlendirmemiz, kimse için bir tehdit değildir. Hele hele dost ve müttefiklerimiz için hiç değildir.”
Türk Hava Kuvvetleri, ilk aşamada 40 adet F-35'e ihtiyaç duyuyor. Milli Muharip Uçağımız Kaan’ı geliştirme projesi devam ederken aynı zamanda AB ile Eurofighter Typhoon savaş uçağı projesi üzerinde de çalışılıyor.
NATO ÜLKELERİ YÜZDE 5 SAVUNMAYA HARCAYACAK
Son NATO zirvesinde, Trump’ın bir önceki döneminde gündeme getirdiği ancak özellikle Avrupa ülkelerinin reddettiği karar yürürlüğü sokuldu. NATO üyesi ülkeler, bundan böyle gayri safi milli hasılalarının yüzde 5’ini savunmaya harcayacak.
Bu da önemli bir silah ve sistem tedarikçisi olan ABD’nin ticaretine olumlu olarak yansıyacak. Türkiye ile ABD arasındaki 100 milyar dolarlık ticaret hedefinin önemli kalemlerini Türkiye savunma sanayi ihtiyacı oluşturuyor.
SURİYE’NİN ALTYAPISININ TESİSİ
Türkiye’nin önümüzdeki süreçte Suriye’nin yeniden inşasında olumlu rol oynayacağına dair beklentiler Cumhurbaşkanı Erdoğan’a soruldu. Erdoğan, şu yanıtı verdi:
“Türkiye, Suriye'nin müreffeh geleceğini destekleyen, huzuru ve barışı perçinleyen tüm gelişmeleri destekliyor. Nasıl ki Suriye'de yaşanan ve artık geride kalan iç savaşın ilk gününden itibaren Suriye halkının yanında durduysak, ülkelerini ve birliklerini yeniden inşa sürecinde de yanlarında olacağız. Biz Suriye yönetiminin ABD ve Avrupa'nın yaptırımları kaldırma kararı sonrası kalkınma yolunda daha hızlı adımlar atacağına inanıyoruz. Türkiye ile Suriye ikili ilişkilerinin yeniden inşa süreci de hızlı bir şekilde ilerliyor. Her alanda komşumuzla iş birliğimizi geliştiriyoruz.”
F-16 ALIMININ SERBEST BIRAKILMASI
ABD Savunma Bakanlığı, Ocak 2024’te Türkiye’ye yönelik F-16 Blok 70 uçaklarının satışı için yabancı askeri satış (FMS) bildiriminde bulunmuştu.
Türkiye için yapılan bildirim, yaklaşık olarak 23 milyar dolar tutarında bir bütçeyle 40 adet F-16 Blok 70 savaş uçağı, 79 adet F-16 Blok 70 modernizasyon kiti ve beraberindeki birçok teçhizatın satışını kapsıyor. 40 adet F-16 Blok 70’ten 32 adedi tek, 8 adedi ise çift kişilik konfigrasyonda olacak.
Uçakların yanında ise; 48 F-110 Turbofan Motoru, 149 AN/APG-83 AESA SABR Radarı, 168 Entegre Viper Elektronik Harp Suiti, 858 LAU-129 Güdümlü Füze Lançeri, 44 M61 Vulcan Topu, 16 AN/AAQ-33 Sniper Gelişmiş Hedefleme Podu, 952 AMRAAM AIM-120C-8 Hava Hava Füzesi, 96 AMRAAM Güdüm Bölümü, 864 GBU-39/B Minyatür Bomba, 96 AGM-88B HARM Anti-Radyasyon Füzesi, 96 AGM-88E Gelişmiş Anti-Radyasyon Füzesi (AARGM); 401 AIM-9X Block II Sidewinder Hava Hava Füzesi ve ek birçok sistem tedarik edilecek.
F-16 Block 70 alımı için ABD’ye 1.4 milyar dolarlık bir ön ödeme yapıldı. 40 F-16 Block 70 ve 79 adet modernizasyon kiti alınması planlanıyordu ancak sonrasında bundan vazgeçildi. Türkiye’deki fabrikalarda bu modernizasyon kendi öz kaynaklarımız ile yapılabilecek.
Yeni F-16 savaş uçaklarının silah ve ekipmanlarıyla birlikte maliyeti yaklaşık 7 milyar dolara ulaşıyor.
HAVA SAVUNMA SİSTEMİ
Türkiye’nin Rusya’dan satın aldığı ilk parti S-400 hava savunma sisteminin radarları sisteme entegre vaziyette tutuluyor ancak sistem aktif halde değil. Türkiye, projenin ikinci etabını ve diğer sistemlerinin alımını devreye sokmadı.
S-400’ün lançerlerinin ihtiyaç olması durumunda 12 saat içinde konuşlanıp görev yapabilecek şekilde hazır olduğu vurgulansa da Türkiye’nin mevcut Hisar ve diğer alçak-orta irtifa hava savunma sistemleriyle entegre şekilde kullanılması için zamana ve bu yönde iradeye ihtiyaç olduğu belirtiliyor.
Bu arada hava savunmasını savaş uçaklarıyla sağlayan Türkiye’nin hava savunmasını geliştirmesi ve kuvvetlendirmesi için alternatifli, farklı hibrit sistemler üzerinde çalışılıyor.
CAATSA YAPTIRIMLARI
ABD’nin Türkiye’ye uyguladığı Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşılık Verme Yasası (CAATSA) halihazırda Kongre onayıyla yürürlükte ancak Türkiye’yi önemli ölçüde etkileyecek şekilde uygulanmıyor. Yaptırımlar, Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ve Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir'in de aralarında olduğu dört kurum yetkilisine "Rusya ile kurulan ilişkiler" nedeniyle yaptırım uygulanmasını öngörüyordu ancak bu yetkililerin çoğu artık görevde değil.
Savunma Sanayi Başkanlığı, CAATSA yaptırımları gereği ABD’den ihracat lisansı alamayacak, ABD’nin ve bağlantılı olduğu uluslararası finans kuruluşlarının kredilerinden faydalanamayacak. Bu sorunun aşılması için Trump döneminde yeni gelişmeler olabileceğine işaret ediliyor.
KAAN’IN MOTORU
Çift motorlu Milli Muharip Uçağımız Kaan’da kullanılacak motorla ilgili yerli ve milli çalışmalar sürdürülürken bir yandan da dış tedarik konusuna bakılıyor. Bu konuda da ABD ile işbirliğine gidilebilir. Bu sorunun aşılabilmesi için CAATSA yaptırımlarının da tamamen kaldırılması gerekiyor.
*Fotoğraf: DHA