Almanya'nın yeni şansölyesi olmaya hazırlanan Friedrich Merz kim?
Almanya son yılların en kritik seçimini geride bıraktı. Muhafazakar Hristiyan Demokratlar'ın birinci, aşırı sağcı Almanya için Alternatif Partisi'nin (AfD) ikinci sırada tamamladığı seçimlerde şimdi sırada koalisyon görüşmeleri var. Çünkü hiçbir parti tek başına iktidar olamıyor. Bunun için kolları sıvayacak isim ise Almanya'nın yeni şansölyesi olmaya hazırlanan Friedrich Merz olacak. Uzun yıllardır CDU içinde görev alan 69 yaşındaki Merz, birkaç yıllık avukatlık deneyiminin ardından siyasete atıldı. Siyasi kariyerinde, hiçbir zaman heyecan verici bir isim olarak öne çıkmayan Merz, bugüne dek "Merkel'in muhalifi" olarak anıldı...

Almanya ülke tarihinin en kritik seçimlerinden birini geride bıraktı. Sağın yükselişinin dikkat çektiği bu seçimde dikkati çeken bir diğer nokta da eski Almanya Şansölyesi Angela Merkel'in siyaset sahnesinden çekilmesinin ardından partisi CDU'nun ilk defa seçimleri ilk sırada tamamlaması oldu. Şimdi CDU lideri Friedrich Merz Almanya'nın yeni şansölyesi olmaya hazırlanıyor ancak önce koalisyon kurması gerekecek.
Almanya Seçim Kurulu'nun açıkladığı geçici sonuçlara göre partilerin aldıkları oy oranları şöyle;
Muhafazakar Hristiyan Demokratlar (CDU-CSU): Yüzde 28,6
Aşırı sağcı popülist Almanya için Alternatif (AfD) Partisi: Yüzde 20,8 (bir önceki seçimde yüzde 10,4 idi)
Sosyal Demokrat Parti (SPD): Yüzde 16,4
Yeşiller Partisi: Yüzde 11,6
Sol Parti: Yüzde 8,8
Hür Demokrat Parti (FDP): Yüzde 4,3 oy (FDP hükümetten ayrılarak ülkede erken genel seçime gidilmesine neden olmuştu, yüzde 5'lik barajın altında kaldı.)
"Sahra Wagenknecht İttifakı-Anlayış ve Adalet İçin" (BSW) Partisi: Yüzde 4,9
Sandalye dağılımı ise şöyle;
Almanya Federal Meclis'te sandalye dağılımı şu şekilde: CDU/CSU 208, AfD 152, SPD 120, Yeşiller 85, Sol Parti 62
Bu sonuçlara göre hiçbir parti tek başına iktidar olamıyor. Almanya'da Federal Meclis'te çoğunluk sağlanması için en az 316 milletvekilini bulmak gerekiyor.
MERZ UZUN YILLARDIR CDU İÇİNDE
Friedrich Merz liderliğindeki CDU-CSU, seçimi önde bitirdi ancak Merz'in başbakanlık koltuğuna oturmak için önce koalisyon hükümeti kurması gerekiyor.
Uzun dönem partisinde siyasi faaliyetler içinde olmasına rağmen başbakanlık, bakanlık ve belediye başkanlığı tecrübesi bulunmayan Merz, Almanya'nın bir sonraki şansölyesi olma yolunda ilerliyor. Ancak ülkenin ekonomik ve siyasi krizlerle karşı karşıya olduğu ve ABD Başkanlığı koltuğunda Donald Trump varken göreve gelmeye hazırlanıyor.
BİRKAÇ YIL AVUKATLIK YAPTI
69 yaşındaki Friedrich Merz'i yakından tanıyalım. 1955 yılında Batı Almanya'nın Brilon kentinde, Katolik muhafazakar değerlere bağlı, bölgede tanınan bir ailede doğdu. Babası yerel mahkemelerde görevli bir hakimdi. Friedrich Merz'in eşi Charlotte da bugün halen hakim olarak görev yapıyor.
Merz, henüz okuldayken Hristiyan Demokratlar'a katıldı. Okuldan sonra askerlik yaptı. Daha sonra hukuk eğitimine devam etti ve 1981'de sınıf arkadaşı Charlotte Gass ile evlendi. Çiftin üç çocuğu bulunuyor.
Merz birkaç yıl avukat olarak çalıştı, ancak her zaman siyasete atılmak istiyordu. 1989'da 33 yaşındayken Avrupa Parlamentosu'na seçildi. 1994-2009 döneminde de Federal Mecliste milletvekilliği yaptı.
CDU/CSU KARİYERİ
2000-2002 yıllarında CDU/CSU Federal Meclis Grubu Başkanlığını yürüten Merz, dönemin CDU Genel Başkanı Angela Merkel'in bu görevi de üstlenmek istemesinin ardından Grup Başkanlığından ayrılmak zorunda kaldı. Bu dönemden sonra Merkel ve Merz birbirine karşı derin hoşnutsuzluk duydu.
Ancak en çok hatırlanan 1990'larda Merz ile Merkel arasındaki parti liderliği mücadelesiydi. Merz, o dönem Merkel'e yenildi, ikili hiçbir zaman anlaşamadı.
Merz, Merkel ile mücadeleyi kaybetmesi sonrası 2009'da "biraz düşünmek için" milletvekilliğini bırakmaya karar verdi; çeşitli şirketler için çalıştı, avukatlık ve lobicilik yaptı.
Daha sonra siyasete dönmeye karar veren Merz, 2018 ve 2019'da CDU genel başkanlığı için aday olmasına rağmen delegelenlerden destek alamayınca 2 seçimi de kaybetti.
Eylül 2021'de yapılan genel seçimlerde yeniden milletvekili seçilen Merz, Ocak 2022'de üçüncü kez girdiği yarışta CDU Genel Başkanı seçildi.
MERKEL'İN MUHALİFİ
16 yıllık eski Almanya Şansölyesi Angela Merkel'e karşı parti içi muhalefetin başını çeken Merz, Merkel'in göç konusunda ve pandemi döneminde izlediği politikaların CDU seçmeninin bir bölümünü, AfD’nin kollarına attığını savundu.
"Merkel’in muhalifi" olarak anılan Merz, Merkel'in sosyal liberal politikalarıyla CDU'nun sola kaydığını iddia etti.
Merz, CDU'nun büyük bölümünü arkasına alarak ve CDU'nun Bavyera'daki kardeş partisi Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) Partisi Genel Başkanı Markus Söder ile de anlaşarak, CDU/CSU'nun başbakan adayı olarak gösterildi.
Seçim kampanyasında öncelikle ekonomi konularına ağırlık vererek puan kazanmayı isteyen Merz, son olarak göç politikasına öncelik vermeye başladı.
Özellikle kadın ve genç seçmenler arasında popülaritesi düşük bir siyasetçi olduğu belirtilen Merz, son haftalarda CDU/CSU'nun göç politikalarının sıkılaştırılması için verdiği önergenin, AfD sayesinde meclisten geçirilmesi nedeniyle sert eleştirilerle karşılaştı.
UKRAYNA'YA GÜÇLÜ DESTEK
Ukrayna'nın "toprak bütünlüğüne" açık desteğini bildiren Merz, başta uzun menzilli Taurus füzelerinin sevkiyatları dahil olmak üzere Kiev'e askeri ve mali yardımın güçlü bir şekilde sürmesi gerektiğini savunuyor.
Merz, Ukrayna-Rusya Savaşı'nın sona ermesi için ise "ABD etkisinden bağımsız, Avrupa liderliğinde bir barış planı" fikrini destekliyor.
14-16 Şubat'ta düzenlenen 61. Münih Güvenlik Konferansındaki konuşmasında Merz, Ukrayna ve Avrupa ülkelerinin savaşla ilgili her türlü görüşmeye dahil edilmesinin gerekliliğini vurgulayarak ABD ve Rusya'nın Ukrayna ve Avrupa olmadan masaya oturmasının “kesinlikle kabul edilemez olduğunu" ifade etmişti.
Merz, ABD Başkanı Donald Trump'ın Ukrayna ile ilgili son açıklamalarını "şok edici ve Rus söylemlerini yansıtan ifadeler" olarak nitelendirerek, Trump'ın Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'i "diktatör" olarak nitelendirmesini eleştirmişti.
ZORLU KOALİSYON GÖRÜŞMELERİ
Merz'in Ocak ayında AfD'nin daha sıkı sınır kontrolleri için "beş maddelik planına" tabuları yıkan desteği, bir bakıma durgun bir seçim kampanyasında patlayıcı bir dönüm noktası olmuştu. Merz, o zamandan beri CDU-AfD koalisyonunun ihtimal dahilinde olmadığı ısrar etti.
Merz, seçim zaferinin ardından yaptığı konuşmada bir an önce koalisyon görüşmelerine başlamak istediğini söyledi. Ancak bunun nasıl sağlanacağı merak ediliyor. Akıllarda en merak edilen "AfD ile koalisyon" ihtimali sorusunu ise yanıtladı ve AfD ile bir koalisyonun söz konusu olmadığını yineledi.
AfD ile bir koalisyonun söz konusu olmadığını yineleyen Merz şöyle konuştu: "AfD seçmenleri bunu önceden biliyordu. Yine de bu partiye oy verdiler. Şimdi nasıl bir hükümet kurabileceğimizi görmemiz gerekiyor. Ancak bir kez daha belirtmek isterim ki, bu ancak akşam sonuçlar kesinleştiğinde belli olacak ve o zamana kadar spekülasyon yapabileceğimizi sanmıyorum. AfD ile çok temel, farklı görüşlerimiz var. Örneğin dış politikada, güvenlik politikasında ve diğer pek çok alanda. Onlar bizim istediğimizin tam tersini istiyorlar. İşte bu yüzden işbirliği olmayacak."
Şu an için Hristiyan Birlik (CDU/CSU) ile Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) koalisyon hükümeti ihtimali öne çıkıyor.